Talim Ve Terbiye Kurulu Başkanı Durmuş'tan Yeni Müfredatla İlgili Açıklamalar
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş, yeni müfredatla birlikte ders saatlerinde değişiklik olup olmayacağına ilişkin, "Şuanda gözüken saat sayılarıyla çok önemli bir takım değişiklikler yapmayacağız" dedi.
MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş, katıldığı bir televizyon programında yeni müfredat taslağıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Şuan mufredat.meb.gov.tr’ye 157 binden fazla geri dönüş olduğunu bildiren Durmuş, “Programlarımız ortada, mufredat.meb.gov.tr adresine girdikleri zaman neyi söylemişiz, neyi söylememişiz net olarak görünüyor. Şuanda şunu söylemediler veya şunu az söylediler dedikleri bir takım konu başlıkları var. Atatürk’ü azalttılar veya İnönü’yü çıkarttılar gibi bir takım söylemler var. Bu söylemler zinhar yanlış ve eksik. Çünkü evet biz Atatürkçülükle alakalı bir takım kazanımlarda azaltmaya gittik. Şunu net söyleyeyim, biz birçok derste bir takım eksiltmelere gittik, seyreltme yaptık. Çünkü programlarda bir ayıklama ve seyreltme her zaman yapılır. Çünkü bir bilgiyi vermeye çalışıyoruz, o bilgi güncel hayatta, pratik hayatta özellikle biz anaokulu, ilkokul, ortaokul, liseden bahsediyoruz. MEB olarak şuanda bu kısmın programlarıyla alakalı konuşuyoruz” diye konuştu.
"Biz çocuklarımızı pratik hayata hazırlamaya çalışıyoruz"
“Burada biz çocuklarımızı pratik hayata hazırlamaya çalışıyoruz” ifadesini kullanan Durmuş, “Pratik hayatta işine yaramayacak birtakım bilgiler olduğunu gördüğümüz zaman bunların pratikle bağlantısını kuramıyorsak veya pratikte bunların bir ifadesi yoksa, karşılığı yoksa bunları çıkarıyoruz. Bu yönüyle seyreltme yapıyoruz. Bu seyreltmeyle beraber bir takım değerlerimize ters hususlar varsa bunlarla alakalı bir ayıklama, temizleme yapıyoruz. Sürekli bu yapılır. Mesela demokrasi, katılımcılık, 1’inci sınıf çocuğuna bunlar ne ifade edebilir. Takdir edersiniz ki bunlar birçok çocuk için bir şey ifade etmez; ama bu çocuk için ne ifade eder? Annesini, babasını tanımak, okulunu tanımak, kendisini, arkadaşlarını tanımak ve tanıtmak, bir takım değerlerini veya değerli şahsiyetleri tanımak, tanıtmak. Dolayısıyla biz orada çıkardıysak eğer şunu çıkardık; ‘Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet, demokrasinin değeri, önemi’ cümlesini belki çıkardık ama yerine neyi koyduk Atatürk’ü tanımasını koymuş olduk. Çünkü o dönemde biz zaten kendimi, aile büyüklerimi tanıyorum, tanıtıyorum gibi bir takım kazanımları vermeye çalışıyorsak yapacağımız da budur” açıklamasında bulundu.
Dünden bugüne tarihi kronolojik dizgiyi de verdiklerini ve dizginin geldiği yerin 15 Temmuz olduğunu söyleyen Durmuş, “Dolayısıyla 15 Temmuz’a hem gelen koşulları anlamış oluyor çocuğumuz hem de 15 Temmuz’da annesinin, babasının, ağabeyinin, ablasının neler yaptığını, nasıl demokratik tavır aldığını görmüş oluyor” dedi.
Durmuş, yakın tarihin daha fazla yer alacağını da sözlerine ekledi.
"Şuanda gözüken saat sayılarıyla çok önemli bir takım değişiklikler yapmayacağız"
Ders saatleri ve içerikleriyle ilgili ise Alparslan Durmuş şunları kaydetti:
“Bir taraftan arkadaşlarımız gelen geri bildirimler çerçevesinde programla ilgili çalışmalarını yaparken bir taraftan bizde bu ders saatleriyle alakalı, içeriklerimizle ders saatlerimiz arasında bir örtüşme var mı yoksa bir çatışma mı var buna bakmaya çalışıyoruz. Şuanda gözüken saat sayılarıyla çok önemli bir takım değişiklikler yapmayacağız. İlan ettiğimiz saatler var. Bu ilan ettiğimiz saatler çerçevesinde de aslında geri bildirimler geliyor bize. Bu çerçevedeki bildirimlere de bakmaktayız.”
"Hem ÖSYM’ye hem de Ölçme, Değerlendirme Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüze hangi derste hangi kazanımları veriyoruz çerçevesindeki bilgileri veriyoruz"
TEOG, YGS, LYS gibi sınav süreçlerine müfredat içeriğinin izdüşümünün nasıl olacağına ilişkin Durmuş, “Ölçme ve değerlendirmeciler dilini kullanacak olursak, kapsam geçerliliği diye bir çalışma yaparız. Kapsam geçerliliği vermeye çalıştığımız bilgilerle, bu bilgilerin ölçülmesi arasındaki dengeyi gözetmeye çalışır. Kapsam geçerliliğini sağlamak açısından biz şunu yapıyoruz; Talim Terbiye Kurulu olarak her yıl hem ÖSYM’ye YGS, LYS sınavlarını yapan kurum hem de Ölçme, Değerlendirme Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüze, ki o da TEOG’ları düzenleyen kurum ve birçok ulusal anaokolu, ilkokul, ortaokul, lise düzeyindeki kişiler için yapılan sınavları düzenleyen kurum. Bu iki kuruma hangi derste hangi kazanımları veriyoruz çerçevesindeki bilgileri veriyoruz. Biz çocuklarımızı da zaten bizim açımızdan program bir standarttır, yani asgari çerçevedir, bu asgari çerçeveyi oraya bildirdiğimiz için öğrencilerimizi de bu asgari çerçevedeki bilgiyi edindikleri takdirde aslında başarısızlık diye bir şey söz konusu değil. Eleme sınavı dediğimiz bu türden sınavlarla aslında yapmaya çalıştığımız şey bizim verdiğimiz standartları çocuk ne derece karşılamış, bizim verdiğimiz standartlar bu sınavlarla ne derece örtüşüyor, bu iki sorunu tartışıyoruz. Böyle baktığımız zaman endişe edecek bir şey yok. Kazanımlarımız asgaridir. Bu kazanımlarımızla ilgili kurumlara bildirilmektedir ve çocuklarımız kazanımlardan sadece sorumludur” değerlendirmesinde bulundu.
Yeni müfredat taslağına ilişkin görüşler 10 Şubat’a kadar mufredat.meb.gov.tr adresinden bildirilebilecek.
Kaynak: İHA
"Biz çocuklarımızı pratik hayata hazırlamaya çalışıyoruz"
“Burada biz çocuklarımızı pratik hayata hazırlamaya çalışıyoruz” ifadesini kullanan Durmuş, “Pratik hayatta işine yaramayacak birtakım bilgiler olduğunu gördüğümüz zaman bunların pratikle bağlantısını kuramıyorsak veya pratikte bunların bir ifadesi yoksa, karşılığı yoksa bunları çıkarıyoruz. Bu yönüyle seyreltme yapıyoruz. Bu seyreltmeyle beraber bir takım değerlerimize ters hususlar varsa bunlarla alakalı bir ayıklama, temizleme yapıyoruz. Sürekli bu yapılır. Mesela demokrasi, katılımcılık, 1’inci sınıf çocuğuna bunlar ne ifade edebilir. Takdir edersiniz ki bunlar birçok çocuk için bir şey ifade etmez; ama bu çocuk için ne ifade eder? Annesini, babasını tanımak, okulunu tanımak, kendisini, arkadaşlarını tanımak ve tanıtmak, bir takım değerlerini veya değerli şahsiyetleri tanımak, tanıtmak. Dolayısıyla biz orada çıkardıysak eğer şunu çıkardık; ‘Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet, demokrasinin değeri, önemi’ cümlesini belki çıkardık ama yerine neyi koyduk Atatürk’ü tanımasını koymuş olduk. Çünkü o dönemde biz zaten kendimi, aile büyüklerimi tanıyorum, tanıtıyorum gibi bir takım kazanımları vermeye çalışıyorsak yapacağımız da budur” açıklamasında bulundu.
Dünden bugüne tarihi kronolojik dizgiyi de verdiklerini ve dizginin geldiği yerin 15 Temmuz olduğunu söyleyen Durmuş, “Dolayısıyla 15 Temmuz’a hem gelen koşulları anlamış oluyor çocuğumuz hem de 15 Temmuz’da annesinin, babasının, ağabeyinin, ablasının neler yaptığını, nasıl demokratik tavır aldığını görmüş oluyor” dedi.
Durmuş, yakın tarihin daha fazla yer alacağını da sözlerine ekledi.
"Şuanda gözüken saat sayılarıyla çok önemli bir takım değişiklikler yapmayacağız"
Ders saatleri ve içerikleriyle ilgili ise Alparslan Durmuş şunları kaydetti:
“Bir taraftan arkadaşlarımız gelen geri bildirimler çerçevesinde programla ilgili çalışmalarını yaparken bir taraftan bizde bu ders saatleriyle alakalı, içeriklerimizle ders saatlerimiz arasında bir örtüşme var mı yoksa bir çatışma mı var buna bakmaya çalışıyoruz. Şuanda gözüken saat sayılarıyla çok önemli bir takım değişiklikler yapmayacağız. İlan ettiğimiz saatler var. Bu ilan ettiğimiz saatler çerçevesinde de aslında geri bildirimler geliyor bize. Bu çerçevedeki bildirimlere de bakmaktayız.”
"Hem ÖSYM’ye hem de Ölçme, Değerlendirme Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüze hangi derste hangi kazanımları veriyoruz çerçevesindeki bilgileri veriyoruz"
TEOG, YGS, LYS gibi sınav süreçlerine müfredat içeriğinin izdüşümünün nasıl olacağına ilişkin Durmuş, “Ölçme ve değerlendirmeciler dilini kullanacak olursak, kapsam geçerliliği diye bir çalışma yaparız. Kapsam geçerliliği vermeye çalıştığımız bilgilerle, bu bilgilerin ölçülmesi arasındaki dengeyi gözetmeye çalışır. Kapsam geçerliliğini sağlamak açısından biz şunu yapıyoruz; Talim Terbiye Kurulu olarak her yıl hem ÖSYM’ye YGS, LYS sınavlarını yapan kurum hem de Ölçme, Değerlendirme Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüze, ki o da TEOG’ları düzenleyen kurum ve birçok ulusal anaokolu, ilkokul, ortaokul, lise düzeyindeki kişiler için yapılan sınavları düzenleyen kurum. Bu iki kuruma hangi derste hangi kazanımları veriyoruz çerçevesindeki bilgileri veriyoruz. Biz çocuklarımızı da zaten bizim açımızdan program bir standarttır, yani asgari çerçevedir, bu asgari çerçeveyi oraya bildirdiğimiz için öğrencilerimizi de bu asgari çerçevedeki bilgiyi edindikleri takdirde aslında başarısızlık diye bir şey söz konusu değil. Eleme sınavı dediğimiz bu türden sınavlarla aslında yapmaya çalıştığımız şey bizim verdiğimiz standartları çocuk ne derece karşılamış, bizim verdiğimiz standartlar bu sınavlarla ne derece örtüşüyor, bu iki sorunu tartışıyoruz. Böyle baktığımız zaman endişe edecek bir şey yok. Kazanımlarımız asgaridir. Bu kazanımlarımızla ilgili kurumlara bildirilmektedir ve çocuklarımız kazanımlardan sadece sorumludur” değerlendirmesinde bulundu.
Yeni müfredat taslağına ilişkin görüşler 10 Şubat’a kadar mufredat.meb.gov.tr adresinden bildirilebilecek.