TBMM Genel Kurulu
HDP'nin, Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin sürecin araştırılmasıyla ilgili önergenin gündeme alınması önerisi reddedildi.
TBMM Genel Kurulunda, HDP Grubunun, Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin sürecin araştırılmasıyla ilgili önergenin, bugün gündeme alınması önerisi reddedildi.
Danışma Kurulu toplanamadığından grup önerisi olarak Genel Kurulun onayına sunulan öneri hakkında ilk sözü, HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu aldı.
Partisinin Eş Genel Başkanı Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin anayasaya aykırı bir utanç kararı olduğunu ileri süren Kerestecioğlu, yargının Yüksekdağ hakkındaki kararının da iktidarın güdümü altında alındığını iddia etti.
Yüksekdağ'a milletvekilliğinin düşürülmesine gerekçe gösterilen cezayı veren mahkeme heyetinin tamamının görevinden ihraç edildiğini belirten Kerestecioğlu, 'Figen Yüksekdağ hakkında alınan karar hem Anayasa'ya hem İçtüzük'e hem teammüllere baştan sona aykırıdır. Yüksekdağ hakkında verilen bu kararı tanımıyoruz.' dedi.
MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak da Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayarak, Yüksekdağ ile ilgili sürecin de hukuk kuralları içinde olduğunu söyledi.
Mahkeme kararlarının her durumda ve herkes tarafından bağlayıcılığı bulunduğunun altını çizen Parsak, 'Söz konusu milletvekilliğinin düşürülmesi doğrudur ve bundan sonra da uygulamanın böyle yapılması gerekmektedir. Bu Anayasa'nın amir hükmünün gereğidir.' değerlendirmesinde bulundu.
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, HDP Grup önerisine ilişkin konuşmasında, Türkiye'nin referandum atmosferinde çok hızlı bir şekilde kutuplaşma iklimine sürüklendiğini kaydetti.
Ülkenin her zamankinden daha fazla TBMM'yi etkin kılmaya ihtiyacı olduğu bir süreçten geçtiğini ancak tam aksine hızla işlevsizleştirilmeye çalışıldığını öne süren Tezcan, 'TBMM üyelerinin, milletvekillerinin şu veya bu şekilde milletvekili yetkilerini kullanamamasına yönelik her adım milletin yetkilerine yönelik tecavüzdür.' dedi.
CHP olarak bir mahkeme kararını tartışmaktan yana olmadıklarını dile getiren Tezcan, ancak siyaset kurumunun, hukuk işlerken dahi siyasetin önünü açmak durumunda olduğuna işaret etti.
Tezcan, siyaset yapma hakkının sadece muktedirlerin elinde olduğu bir Türkiye yaratılmaya çalışıldığını savunarak, referanduma konu anayasa değişikliğinin de buna yönelik nitelik taşıdığını belirtti.
Referandum sürecinde muktedir olanlar eliyle 'evet' propagandasının önünün açıldığını, 'hayır' kampanyalarına ise engel konulduğunu iddia eden Tezcan, AK Parti milletvekillerine, böyle bir ortamda çıkan sonucun vicdanlarını yaralayıp yaralamayacağını sordu.
-'Elhamdülillah artık yara kanamıyor'
AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı Kan konuşmasında 28 Şubat sürecinin insanların hayatlarını kararttığını, gençlerin ümitlerini yok ettiğini, özellikle başörtülü kadınların hayatlarında unutulmaz acılara yol açtığını söyledi.
AK Parti iktidarlarının çabaları ile gelinen sürece işaret eden ve 'Elhamdülillah artık yara kanamıyor.' diyen Kan, ancak o yaraların izlerinin geçmediğini, çekilen acıların unutulmadığını, unutulmayacağını söyledi.
Başörtüsüyle Genel Kurul Salonuna giren ilk milletvekili Merve Kavakçı'nın yaşadıklarını anlatan Kan, bazı kişilerin kendi durumlarına Kavakçı'nın uğradığı haksızlıkları örnek göstermesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Kan, 'Bugün 'Sırtımızı YPG'ye, PYD'ye dayadık' diyen ağızlar utanmıyorlar, PKK'ya tek söz edemeyenler, buna cesaret bulamayanlar utanmıyorlar, Merve Kavakçı'nın ismini ağızlarına alıyorlar. Hayır. Rica ediyorum. Ayıptır, yazıktır, günahtır. Merve Hanım'ın ismini ağzınıza almayın.' diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Kan'ın konuşmasının ardından yerinden söz alarak, geçmişte mağduriyet yaşayanların bugünkü mağduriyetleri görmemesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yapılan soruşturmalarda suçun şahsiliği ilkesine uyulmadığını öne süren Özel'in 'Adam teröre destek vermişse Allah belasını versin. Ama hamile karısının, karnındaki çocuğun, hasta yakınının suçu ne?' şeklindeki sözlerini bazı AK Parti milletvekilleri, 'Siyasi rant sağlamaya çalışma' diye karşılık verdi.
Görüşmelerin ardından HDP Grup önerisi oylanarak reddedildi.
Kaynak: AA
Danışma Kurulu toplanamadığından grup önerisi olarak Genel Kurulun onayına sunulan öneri hakkında ilk sözü, HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu aldı.
Partisinin Eş Genel Başkanı Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin anayasaya aykırı bir utanç kararı olduğunu ileri süren Kerestecioğlu, yargının Yüksekdağ hakkındaki kararının da iktidarın güdümü altında alındığını iddia etti.
Yüksekdağ'a milletvekilliğinin düşürülmesine gerekçe gösterilen cezayı veren mahkeme heyetinin tamamının görevinden ihraç edildiğini belirten Kerestecioğlu, 'Figen Yüksekdağ hakkında alınan karar hem Anayasa'ya hem İçtüzük'e hem teammüllere baştan sona aykırıdır. Yüksekdağ hakkında verilen bu kararı tanımıyoruz.' dedi.
MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak da Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayarak, Yüksekdağ ile ilgili sürecin de hukuk kuralları içinde olduğunu söyledi.
Mahkeme kararlarının her durumda ve herkes tarafından bağlayıcılığı bulunduğunun altını çizen Parsak, 'Söz konusu milletvekilliğinin düşürülmesi doğrudur ve bundan sonra da uygulamanın böyle yapılması gerekmektedir. Bu Anayasa'nın amir hükmünün gereğidir.' değerlendirmesinde bulundu.
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, HDP Grup önerisine ilişkin konuşmasında, Türkiye'nin referandum atmosferinde çok hızlı bir şekilde kutuplaşma iklimine sürüklendiğini kaydetti.
Ülkenin her zamankinden daha fazla TBMM'yi etkin kılmaya ihtiyacı olduğu bir süreçten geçtiğini ancak tam aksine hızla işlevsizleştirilmeye çalışıldığını öne süren Tezcan, 'TBMM üyelerinin, milletvekillerinin şu veya bu şekilde milletvekili yetkilerini kullanamamasına yönelik her adım milletin yetkilerine yönelik tecavüzdür.' dedi.
CHP olarak bir mahkeme kararını tartışmaktan yana olmadıklarını dile getiren Tezcan, ancak siyaset kurumunun, hukuk işlerken dahi siyasetin önünü açmak durumunda olduğuna işaret etti.
Tezcan, siyaset yapma hakkının sadece muktedirlerin elinde olduğu bir Türkiye yaratılmaya çalışıldığını savunarak, referanduma konu anayasa değişikliğinin de buna yönelik nitelik taşıdığını belirtti.
Referandum sürecinde muktedir olanlar eliyle 'evet' propagandasının önünün açıldığını, 'hayır' kampanyalarına ise engel konulduğunu iddia eden Tezcan, AK Parti milletvekillerine, böyle bir ortamda çıkan sonucun vicdanlarını yaralayıp yaralamayacağını sordu.
-'Elhamdülillah artık yara kanamıyor'
AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı Kan konuşmasında 28 Şubat sürecinin insanların hayatlarını kararttığını, gençlerin ümitlerini yok ettiğini, özellikle başörtülü kadınların hayatlarında unutulmaz acılara yol açtığını söyledi.
AK Parti iktidarlarının çabaları ile gelinen sürece işaret eden ve 'Elhamdülillah artık yara kanamıyor.' diyen Kan, ancak o yaraların izlerinin geçmediğini, çekilen acıların unutulmadığını, unutulmayacağını söyledi.
Başörtüsüyle Genel Kurul Salonuna giren ilk milletvekili Merve Kavakçı'nın yaşadıklarını anlatan Kan, bazı kişilerin kendi durumlarına Kavakçı'nın uğradığı haksızlıkları örnek göstermesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Kan, 'Bugün 'Sırtımızı YPG'ye, PYD'ye dayadık' diyen ağızlar utanmıyorlar, PKK'ya tek söz edemeyenler, buna cesaret bulamayanlar utanmıyorlar, Merve Kavakçı'nın ismini ağızlarına alıyorlar. Hayır. Rica ediyorum. Ayıptır, yazıktır, günahtır. Merve Hanım'ın ismini ağzınıza almayın.' diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Kan'ın konuşmasının ardından yerinden söz alarak, geçmişte mağduriyet yaşayanların bugünkü mağduriyetleri görmemesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yapılan soruşturmalarda suçun şahsiliği ilkesine uyulmadığını öne süren Özel'in 'Adam teröre destek vermişse Allah belasını versin. Ama hamile karısının, karnındaki çocuğun, hasta yakınının suçu ne?' şeklindeki sözlerini bazı AK Parti milletvekilleri, 'Siyasi rant sağlamaya çalışma' diye karşılık verdi.
Görüşmelerin ardından HDP Grup önerisi oylanarak reddedildi.