Çocukların Yetenek Haritaları Çıkarılıyor
Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç Dr. Oktay Aydın tarafından çocukların yeteneklerini keşfetmeye odaklı projesini uygulayan Biltes Koleji “Yetenek Haritası Projesi” çalışmasının ilk sonuçlarını Biltes velileri ile paylaştı.
Biltes Koleji Genel Müdürü Fatma Tuğcu ve Oktay Aydın’ın velilerle yapmış olduğu toplantı Nişantaşı Üniversitesi Sadabat Kampüsü’nde gerçekleşti. Proje kapsamında öğrencilerin yetenek, ilgi ve yönelimlerine ilişkin testlerle birlikte aynı zamanda öğrenci velileri ve öğretmenlere yönelik danışmanlık hizmeti de verildi.
Yapılan bu proje ile Biltes Koleji’ndeki tüm öğrencilerin test uygulamaları ile yetenek haritaları çıkartıldı ve çocukların okul başarısı arttırılarak gelecekte yapacağı meslek ve kariyerlerine ilişkin tercihlerin en doğru şekilde yapılması amaçlandı.
“Bir ülkenin ne kadar gelişmiş olduğu, o ülkenin insanlarının ne kadar gelişmiş olduğu ile doğru orantılıdır”
5 yıldır çocukların yeteneklerini ortaya çıkarıcı çalışmalar içinde olduğunu dile getiren proje sahibi Yrd. Doç. Dr. Oktay Aydın Türkiye’nin bilim, teknoloji ve sanat alanlarındaki dünyadaki yerinin çok heyecan verici olmadığına vurgu yaptı. Bu anlamda Oktay Aydın aynı zamanda, “Ülkemizin bilim literatürüne katkıları, gelişmişlik düzeyi, eğitim sistemlerindeki eksikliklerini gördüğünüz zaman aslında şunları görüyorsunuz ki bir ülkenin kalkınmışlığı ve gelişmişlik düzeyi o ülkenin insanın kalkınmışlığı ve gelişmişliği ile doğru orantılıdır. Bu noktada da özellikle çocuklarımızın yeteneklerinin çok ihmal edildiğini, eğer çocuklarımızın yeteneklerine hak ettiği değeri verirsek onların da ülkesine en büyük katma değeri o zaman sağlayabileceklerini fark ettim. Bunu fark ettiğim andan itibaren özellikle çocukların yeteneklerine keşfetmeye odaklı çalışmalar yapmaya başladım ve yaklaşık 5 yıllık bir çalışma sonrasında bu projeyi geliştirme imkânına sahip oldum” dedi.
“Bizim amacımız baskın yeteneği tespit etmek”
Yapmış olduğu projenin içeriğinden de bahseden Aydın, “Yetenek haritalarını ortaya çıkaran testler hazırladık. Bu testler anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise versiyonlarından oluşuyor. 8 temel yetenek alanında çocukların yetenek haritalarını çıkarıyoruz. Maalesef bizde yetenek kavramı hemen üstün yetenek olarak algılanıyor ki bu testlerin amacı çocukların üstün yeteneğine odaklanmak ya da içlerindeki elitleri seçmek değil. Bizim derdimiz, aslında baskın yetenekleri tespit etmek. Böylece her çocuğun kendi içerisindeki en baskın olduğu alanları keşfetmek projenin özünü ortaya koyuyor. Çünkü her çocuk bir geleceği hak ediyor ve her çocuğu o geleceğe taşımak adına kendi içerisinde üstün ve baskın olan yeteneğe yöneltmek en doğrusudur. Yapmış olduğumuz testler de bize bu imkanı veriyor. Şuana kadar Türkiye’de 50 bin çocuğun yetenek haritalarını çıkartmış bulunmaktayız ve hedef 1 milyon. Umarım projemiz daha da büyüyerek devam edecektir” şeklinde konuştu.
“Aslında nihai hedefimiz patent projelerini arttırmak”
Çocukların ortaya çıkan yetenekleri ile birlikte aslında hedeflenenin çocuklara patent kavramını fark ettirmek ve patent projeleri yaptırmak olduğuna da değinen Aydın son olarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız son dönemlerde Türkiye’deki eğitim sisteminden çok memnun olmadığını, bilim ve teknoloji ile ilgili çalışmaların daha fazla yapılmasına dair ifadeler kullandı. Bu çok doğru bir tespit. Bu anlamda maalesef Türkiye’deki eğitim sistemi çok yetenek odaklı bir eğitim sitemi değil. Özelikle sınav ve etüt odaklı bir mantıkla daha çok hizmet veriliyor. Çocuklar belli düzeyde yetkin hale getirilip, sınavlara hazırlanmaya çalışılıyor ki bu ne pedagojinin ne de eğitim biriminin aslında çok da onaylayabileceği bir durum değil. Dolayısıyla bizler bir şekilde eğitim sistemimizin içine çocuklarımızın yeteneklerini keşfeden bir modeli sunmak zorundayız. Bu projenin nihai hedefi de bu çocuklara patent kavramını fark ettirmek ve patent projeleri yaptırmak. Çünkü ülkemizin üreticiye vermiş olduğu patent sayıları kesinlikle dünyayla rekabet açısından çok iyi olmadığı bir gerçek. Bu yüzden bizler de çocuklarımızın yetenek haritalarını çıkartıp, yetenek akademilerinde bu yeteneklerini geliştirip onların bolca patent projeleri yapmalarını sağlayacağız. Aslında nihai ve stratejik hedefimiz patent projeleridir diyebilirim. Bir ülke için en büyük sermaye insan yeteneğidir. Sonuçta her çocuğun yetenekleri doğrultusunda eğitim alma hakkı vardır” diye konuştu.
“Sadece çocukları değil velileri de bilgilendiriyoruz”
Biltes Koleji Genel Müdürü Fatma Tuğcu da Biltes olarak öğrencilerin hem yeteneklerini ortaya çıkardıklarını hem de ulusal sınavlara hazırladıklarını dile getirerek, “Eğitim sistemimiz çocukların yeteneklerini ortaya çıkarıcı bir eğitim sitemi değil. Daha çok sınav odaklı. Kazandığı üniversiteyi ve bölümü bırakıp farklı bir alanda tekrar sınava girip kendini değerlendirmek isteyen çok fazla gencimiz var. Bizim amacımız da çocuğu anaokulundan itibaren hangi yeteneğe sahip olduğunu ortaya çıkarmak ve çocuğun o yönde ilerlemesini sağlamak. Aynı zamanda velileri de bilgilendirmeye çalışıyoruz. Çünkü birçok veli çocukluğunda ne yapmadıysa ve neye karşı içinde bir ukde varsa çocuğuna onu yaptırmak istiyor. Fakat çocuğun faklı bir alana ilgisi ve yeteneği olabilir. O nedenle biz hem velilerimizi hem de çocuklarımızı değerlendirmek istiyoruz” dedi.
Okul olarak da yetenek keşfetmeye odaklı birçok çalışma yaptıklarını söyleyen Tuğcu, “Çocuğun bu yetenek akademisindeki alanları ile ilgili okul olarak da geniş yelpazeli birçok kulüp çalışmalarımız var. Çocuklar hangi kulübü istiyorsa başta oraya gidiyor. Fakat biz daha sonradan çocuklarımızı değerlendirerek kendileri için doğru olan kulüplere yönlendiriyoruz. Zaten bir tek sınava odaklanarak başarı elde edemeyiz. Çocuklarımızın motivasyona ihtiyacı var. O nedenle çocuğumuzu bu alanda rahatlatarak sınavlara hazırlıyoruz. Kurmuş olduğumuz yetenek akademisi ile kolejimizin bulunduğu ilçedeki diğer öğrencilerle de böyle bir çalışma içerisine gireceğiz. Daha sonrasında İstanbul’a ve bütün Türkiye’ye yaymak istiyoruz. Bu sayede ülkemize bir şeyler kazandırmak istiyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Kaynak: İHA
Yapılan bu proje ile Biltes Koleji’ndeki tüm öğrencilerin test uygulamaları ile yetenek haritaları çıkartıldı ve çocukların okul başarısı arttırılarak gelecekte yapacağı meslek ve kariyerlerine ilişkin tercihlerin en doğru şekilde yapılması amaçlandı.
“Bir ülkenin ne kadar gelişmiş olduğu, o ülkenin insanlarının ne kadar gelişmiş olduğu ile doğru orantılıdır”
5 yıldır çocukların yeteneklerini ortaya çıkarıcı çalışmalar içinde olduğunu dile getiren proje sahibi Yrd. Doç. Dr. Oktay Aydın Türkiye’nin bilim, teknoloji ve sanat alanlarındaki dünyadaki yerinin çok heyecan verici olmadığına vurgu yaptı. Bu anlamda Oktay Aydın aynı zamanda, “Ülkemizin bilim literatürüne katkıları, gelişmişlik düzeyi, eğitim sistemlerindeki eksikliklerini gördüğünüz zaman aslında şunları görüyorsunuz ki bir ülkenin kalkınmışlığı ve gelişmişlik düzeyi o ülkenin insanın kalkınmışlığı ve gelişmişliği ile doğru orantılıdır. Bu noktada da özellikle çocuklarımızın yeteneklerinin çok ihmal edildiğini, eğer çocuklarımızın yeteneklerine hak ettiği değeri verirsek onların da ülkesine en büyük katma değeri o zaman sağlayabileceklerini fark ettim. Bunu fark ettiğim andan itibaren özellikle çocukların yeteneklerine keşfetmeye odaklı çalışmalar yapmaya başladım ve yaklaşık 5 yıllık bir çalışma sonrasında bu projeyi geliştirme imkânına sahip oldum” dedi.
“Bizim amacımız baskın yeteneği tespit etmek”
Yapmış olduğu projenin içeriğinden de bahseden Aydın, “Yetenek haritalarını ortaya çıkaran testler hazırladık. Bu testler anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise versiyonlarından oluşuyor. 8 temel yetenek alanında çocukların yetenek haritalarını çıkarıyoruz. Maalesef bizde yetenek kavramı hemen üstün yetenek olarak algılanıyor ki bu testlerin amacı çocukların üstün yeteneğine odaklanmak ya da içlerindeki elitleri seçmek değil. Bizim derdimiz, aslında baskın yetenekleri tespit etmek. Böylece her çocuğun kendi içerisindeki en baskın olduğu alanları keşfetmek projenin özünü ortaya koyuyor. Çünkü her çocuk bir geleceği hak ediyor ve her çocuğu o geleceğe taşımak adına kendi içerisinde üstün ve baskın olan yeteneğe yöneltmek en doğrusudur. Yapmış olduğumuz testler de bize bu imkanı veriyor. Şuana kadar Türkiye’de 50 bin çocuğun yetenek haritalarını çıkartmış bulunmaktayız ve hedef 1 milyon. Umarım projemiz daha da büyüyerek devam edecektir” şeklinde konuştu.
“Aslında nihai hedefimiz patent projelerini arttırmak”
Çocukların ortaya çıkan yetenekleri ile birlikte aslında hedeflenenin çocuklara patent kavramını fark ettirmek ve patent projeleri yaptırmak olduğuna da değinen Aydın son olarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız son dönemlerde Türkiye’deki eğitim sisteminden çok memnun olmadığını, bilim ve teknoloji ile ilgili çalışmaların daha fazla yapılmasına dair ifadeler kullandı. Bu çok doğru bir tespit. Bu anlamda maalesef Türkiye’deki eğitim sistemi çok yetenek odaklı bir eğitim sitemi değil. Özelikle sınav ve etüt odaklı bir mantıkla daha çok hizmet veriliyor. Çocuklar belli düzeyde yetkin hale getirilip, sınavlara hazırlanmaya çalışılıyor ki bu ne pedagojinin ne de eğitim biriminin aslında çok da onaylayabileceği bir durum değil. Dolayısıyla bizler bir şekilde eğitim sistemimizin içine çocuklarımızın yeteneklerini keşfeden bir modeli sunmak zorundayız. Bu projenin nihai hedefi de bu çocuklara patent kavramını fark ettirmek ve patent projeleri yaptırmak. Çünkü ülkemizin üreticiye vermiş olduğu patent sayıları kesinlikle dünyayla rekabet açısından çok iyi olmadığı bir gerçek. Bu yüzden bizler de çocuklarımızın yetenek haritalarını çıkartıp, yetenek akademilerinde bu yeteneklerini geliştirip onların bolca patent projeleri yapmalarını sağlayacağız. Aslında nihai ve stratejik hedefimiz patent projeleridir diyebilirim. Bir ülke için en büyük sermaye insan yeteneğidir. Sonuçta her çocuğun yetenekleri doğrultusunda eğitim alma hakkı vardır” diye konuştu.
“Sadece çocukları değil velileri de bilgilendiriyoruz”
Biltes Koleji Genel Müdürü Fatma Tuğcu da Biltes olarak öğrencilerin hem yeteneklerini ortaya çıkardıklarını hem de ulusal sınavlara hazırladıklarını dile getirerek, “Eğitim sistemimiz çocukların yeteneklerini ortaya çıkarıcı bir eğitim sitemi değil. Daha çok sınav odaklı. Kazandığı üniversiteyi ve bölümü bırakıp farklı bir alanda tekrar sınava girip kendini değerlendirmek isteyen çok fazla gencimiz var. Bizim amacımız da çocuğu anaokulundan itibaren hangi yeteneğe sahip olduğunu ortaya çıkarmak ve çocuğun o yönde ilerlemesini sağlamak. Aynı zamanda velileri de bilgilendirmeye çalışıyoruz. Çünkü birçok veli çocukluğunda ne yapmadıysa ve neye karşı içinde bir ukde varsa çocuğuna onu yaptırmak istiyor. Fakat çocuğun faklı bir alana ilgisi ve yeteneği olabilir. O nedenle biz hem velilerimizi hem de çocuklarımızı değerlendirmek istiyoruz” dedi.
Okul olarak da yetenek keşfetmeye odaklı birçok çalışma yaptıklarını söyleyen Tuğcu, “Çocuğun bu yetenek akademisindeki alanları ile ilgili okul olarak da geniş yelpazeli birçok kulüp çalışmalarımız var. Çocuklar hangi kulübü istiyorsa başta oraya gidiyor. Fakat biz daha sonradan çocuklarımızı değerlendirerek kendileri için doğru olan kulüplere yönlendiriyoruz. Zaten bir tek sınava odaklanarak başarı elde edemeyiz. Çocuklarımızın motivasyona ihtiyacı var. O nedenle çocuğumuzu bu alanda rahatlatarak sınavlara hazırlıyoruz. Kurmuş olduğumuz yetenek akademisi ile kolejimizin bulunduğu ilçedeki diğer öğrencilerle de böyle bir çalışma içerisine gireceğiz. Daha sonrasında İstanbul’a ve bütün Türkiye’ye yaymak istiyoruz. Bu sayede ülkemize bir şeyler kazandırmak istiyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.