Kredinin önündeki engel kalktı

Bankaların, batık kredileri yapılandırması, ek kredi vermesi, taksitlendirme gibi işlemleri artık zimmet suçu olarak sayılmayacak. Kredileri batık hale düştüğü veya krediyi yeniden yapılandırdıklarında ‘zimmet suçu’ ile karşı karşıya kalan bankalar da artık uygun koşullarda kredi verirken ‘zimmet’i düşünmeyecek.

Kredinin önündeki engel kalktı
OHAL kapsamında dün çıkarılan 687 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile bankaların bankacılık usül ve prensiplerine uygun kredi kullandırma, bu kredileri temdit etme veya ek kredi kullandırma, taksitlendirme, teminata bağlama işlemleri artık suç olmaktan çıkarıldı. Bu düzenleme geçmişte batık kredilerin önüne geçilmesi için getirilmişti. Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) açıklamasında, yapılan değişiklikle belirsizlik ve tereddütlerin ortadan kaldırıldığını belirterek, artık uygun koşullarda kredi vermenin ve yapılandırmanın zimmet suçu olmadığının açıkça düzenlendiği vurgulandı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben ise, uzun süreden beri bankacılık sektöründe kredi kullandırılırken imza yetkisi olanlar arasında zimmet konusunda birtakım tereddütler olduğunu hatırlatarak, “Bu endişeleri ortadan kaldırıldı ve bunun zimmet olmayacağı netleştirildi” açıklamasını yaptı.

2005'TE GETİRİLMİŞTİ


Zimmet düzenlemesi 2005 yılında çıkarılan 5411 sayılı yasanın 160'ıncı maddesi ile getirildi. Yasaya göre; kendisine devredilmiş koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu parayı kendi zimmetine geçiren banka yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensupları 6 yıldan 12 yıla kadar, zimmetin açığa çıkmaması için hileli davranışların işlenmesi halinde de 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezası veriliyordu. TMSF'ye devredilen bankalarda ise zimmet suçuna, 10 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngörülüyordu. Bu madde ile özellikle kredilerin yeniden yapılandırılması ve arkasından kredinin batması halinde bankacılar hapis cezası ile karşı karşıya kalıyorlardı. Resmi Gazete'de yapılan düzenleme ile söz konusu 160'ıncı maddenin sonuna, “Bankacılık mevzuatı ile bankacılık usul ve prensiplerine uygun kredi kullandırma, bu kredileri temdit etme veya ek kredi kullandırma, taksitlendirme, teminata bağlama yahut sair yöntemlerle yeniden yapılandırma işlemleri zimmet suçunu oluşturmaz” cümlesi eklendi. Bu düzenleme ile daha çok bir kredinin yeniden yapılandırılmasından sonra batık hale gelmesi halinde hapis cezası ile karşı karşıya kalan bankacıları rahatlatması bekleniyor. Bankacılık çevreleri özel bankalarda kredi komitelerinin olduğunu, belli bir likitin üstündeki kredilerde genel müdür gibi yöneticilerin de imzasının arandığını belirterek, düzenlemenin daha çok kamu bankalarında etkili olacağının tahmin edildiğini ifade ettiler.

BELİRSİZLİK KALKTI

Bankalar Birliği'nden yapılan açıklamada ise değişiklikle kredi kullandırma ve yapılandırmada yaşanan belirsizliğin ortadan kalktığını belirtildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: “Düzenleme zimmet suçuna ve cezalandırılmasına ilişkin bir değişiklik getirmemiştir. Yapılan değişiklikle kurallara uygun kredi kullandırmanın ve yapılandırmaların zimmet suçu olmadığı açıkça düzenlenmiştir. Bu sayede uygulamada farklı yorumlamalardan kaynaklanan ve çok ciddi sorunlara neden olan belirsizlik ve tereddüt ortadan kalkmıştır. Bankacılıkta kredi ve ek kredi kullandırma, temdit etme, taksitlendirme, teminata bağlama veya diğer yöntemlerle yeniden yapılandırma işlemlerinin bankacılık mevzuat ve ilkelerine uygun olsa da zimmet suçunun oluşabileceğine ilişkin yorumlamaların önüne geçilmiştir. Değişiklik bankaların ve bankacıların bankacılık mevzuatına, doğru risk yönetimi ilke ve prensiplerine ve uluslararası iyi düzenlemelere uygun hareket etmeye devam edeceklerini teyit etmektedir.”

YENİ İSTİHDAMA FON DESTEĞİ

KARARNAMEYLE getirilen bir düzenlemeyle de şubat ayından itibaren işe alınan her yeni kişi için işverene 660 TL'lik prim desteği sağlanacak. Buna göre, 2016 Aralık ayına göre çalışan sayısını arttıran işverene yıl sonuna kadar, günlük 22.22 TL'lik destek verilecek.

Böylelikle asgari ücretli bir çalışanın işverene normalde maliyeti 2 bin 88 TL olurken, teşvikle bu rakam bin 428 TL'ye inecek. Bir başka deyişle, yeni alınan asgari ücretli bir çalışan sadece maaşı ödenerek istihdam edilebilecek. Bu destek, primlerden mahsup edilerek verilecek. Kaynağı ise son dönemdeki tüm teşvik düzenlemelerin kaynağı olan işsizlik sigortası fonu olacak. Düzenlemenin esaslarını da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı belirleyecek.

Aynı şekilde yeni alınan işçiler için asgari ücrete göre hesaplanacak ve asgari geçim indiriminden sonra geçerli olacak gelir vergisi de terkin edilecek. Bir başka deyişle, asgari ücret tutarında gelir vergisi ödenmeyecek.

ESKİ PATRONLAR DA YARARLANABİLECEK

DÜZENLEME ile geçmişte zimmet, temdit davalarından yargılanan eski banka patronları da yararlanabilecek. Toprakbank, İktisat, Kentbank davalarının avukatı Turgut Tavşanoğlu, düzenlemede ‘temdit' (yenileme) ifadesi yer aldığı için Mehmet Emin Karamehmet'in karardan olumlu şekilde etkileneceğini belirtti. Tavşanoğlu, Karamehmet'in halen Yargıtay'da devam eden temdit davası olduğunu anımsattı. Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi nedeniyle yeni yapılan düzenlemeden eski banka patronlarının yararlanabildiğini anlatan Tavşanoğlu, buna karşılık Erol Aksoy ile Ali Balkaner'in doğrudan yararlanmasının mümkün olmadığını, ancak onlar için itiraz yolunun açıldığını bildirdi. Tavşanoğlu, KHK'da, “Bankacılık mevzuatı ile bankacılık usul ve prensiplerine uygun kredi kullandırma” ifadesinin yoruma açık olduğunu savunarak, “Ben bankacılık kurallarına uygun diye düşünürken mahkeme uygun değil diyebilir. Erol Aksoy'u etkileyip etkilemeyeceğini göreceğiz” dedi. Tavşanoğlu, Cem Uzan'ın da düzenlemeden yararlanmasının zor gözüktüğünü belirterek, “Bu haliyle de yoruma açık. Mahkeme bankacılık mevzuatına uygun değil derse yine muallak kalır” dedi.

KIŞ LASTİĞİ DE KHK'YA GİRDİ

KIŞ lastiğiyle ilgili düzenleme de OHAL kararnamesine girdi. Buna göre, kış lastiği kullanımı Ulaştırma Bakanlığı tarafından zorunlu tutulacak, ancak bakanlık bu yetkisini valilere devredebilecek. Düzenlemenin İçişleri Bakanlığı'nın talepleri doğrultusunda kararnameye eklendiği belirtilirken; ikincil düzenlemelerin de çalışılacağı ifade ediliyor. Söz konusu uygulama kapsamında, araçları denetlemeye Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın görevlendirdiği Bakanlık personeli ile Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın sınır kapılarındaki birimleri ve belediyelerin denetim birimleri yetkilendirildi. Yükümlülüğe uymayan aracın işletenine 625 lira tutarında idari para cezası verilecek ve bu araçların lastiklerini uygun hale getirebilecekleri en yakın yerleşim birimine kadar gitmelerine denetimle görevli olanlar tarafından izin verilecek. Bakanlar Kurulu, idari para cezasının tutarını azaltmaya ve iki katına kadar artırmaya yetkili olacak.