'Mehmet Akif Ersoy'un Kuran Meali, Ortaya Çıkış Öyküsü' Paneli
İlahiyatçı yazar Atik: 'Benim bulduğum 40 sayfa. Geri kalan bölümüne baktık ama şu an için somut bir şey yok. İnşallah ortaya çıkacaktır' 'Fotokopi değil orijinal, kendisinin Elmalılı'ya gönderdiği el yazısı'
İlahiyatçı yazar Necmi Atik , 'Mehmet Akif Ersoy'un Kuran Meali, Ortaya Çıkış Öyküsü' konulu panele katıldı.
Büyüyenay Yayınları tarafından Fatih'teki Ali Emiri Kültür Merkezinde düzenlenen panelde konuşan Atik, 2011'de Elmalılı Hamdi Yazır üzerine araştırma yaptığı sırada Yazır'ın yaklaşık 100 senelik metrukatına ulaştığını belirterek, bu eserler arasında da Ersoy'un hazırladığı Kur'an-ı Kerim mealini bulduğunu dile getirdi.
Atik, milli şair Ersoy'un kendi el yazısıyla kaleme aldığı mealin Fatiha Suresi'nden başlayıp, Bakara Suresi'nin 252. ayetine kadar devam ettiğini dile getirerek, 'Mehmet Akif Ersoy, bütün meallerini defterlere yazıyor. Okul defterleri bunlar. Baktım defterin üzerinde 'Eşref Edip Bey vasıtasıyla, Elmalılı Hamdi Efendi Hacemize' yazıyor. 'Bu 80 küsur yıldır ortada olmayan meal mi acaba?' dedim ve çok heyecanlandım.' diye konuştu.
Amacının Ersoy'un mealini bulmak olmadığını kaydeden Atik, şöyle devam etti:
'1925'te Mehmet Akif Ersoy'la meal, Elmalılı ile de tefsir anlaşması yapılmıştı. Ancak Mehmet Akif, Ekim 1925'te Mısır'a gitti. Çalışmalarını da orada yapmaya başladı. Yazdıklarını Elmalılı'ya gönderecekti. Elmalılı da tefsirin meal kısmını yazmayacak, gönderilen meali o boşluğa yerleştirilecekti. İkisi de bunları yazıyor. Elmalılı'nın hattat kardeşi Mahmut Bedrettin Yazır, temize çekiyor. Mehmet Akif, mealle ilgili anlaşmasını feshedene kadar orayı (meal kısmı) hep boş bırakmışlar.'
- 'Elmalılı'ya gönderdiği el yazısı'
Necmi Atik, Ersoy'un 275 sayfa yazdığını dile getirerek, 'Benim bulduğum 40 sayfa. Geri kalan bölümüne baktık ama şu an için somut bir şey yok. İnşallah ortaya çıkacaktır. Bulduktan sonra öncelikle yazıları karşılaştırdık. Mehmet Akif Ersoy'un el yazılarına baktım. Aynı. Zaten elimdeki ıslak nüsha. Fotokopi değil orijinal, kendisinin Elmalılı'ya gönderdiği el yazısı.' dedi.
Meali muhteşem olarak değerlendiren Atik, 'Mehmet Akif Ersoy'un Arapça ve Türkçe'ye olan hakimiyetiyle yazdığı mealin muhteşemliği gözler önüne çıkıverdi.' ifadelerini kullandı.
Atik, Ersoy'un iki kopya olacak şekilde 15 defter yazdığını düşündüğünü aktararak, 'Akif, mealle ilgili, 'Dönersem yayınlayalım' diyor. Basıldıktan sonra bazı tehlikeler söz konusu olursa diye, meali, Mehmet İhsan Efendi'ye teslim ediyor, Türkiye'ye gelirken. İhsan Efendi de bundan bir tane çoğaltıyor. Onun talebesi de bunu daktilo ediyor Latince. Daktilo nüshasını Türkiye'ye gelirken getiriyor. Yalnız o nüsha eksik.' diye konuştu.
Mehmet Akif Ersoy'un 1932'de Diyanet ile anlaşmasını feshettiğini vurgulayan Atik, bunun üzerine mealin de Elmalılı Hamdi Yazır'a verildiğini dile getirdi.
- 'Elmalılı ile Ersoy'un yazdığı meal arasında çok fark var'
Necmi Atik, Elmalılı ile Ersoy'un yazdığı meal arasında çok fark olduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Elmalılı biraz daha ilmi hüviyetle, farklı bir şekilde yazıyor. Ersoy ise sade ve çok akıcı bir üslupla yazıyor. Mesela okuduğunuzda surenin bittiğini anlamıyorsunuz. Kesinti yok. Zaten ayetler arasında numara da koymamış. Düz devam ediyor. Okuduğunuzda hiç kesinti görmüyorsunuz ve surenin içerisinde baştan sona kadar kopmuyorsunuz. O kadar mükemmel. Sayısız meal okudum. Fakat bu kadar sade, düzgün, bu kadar net ifade, bir şeyi en güzel ifade etmek istersiniz ya bu kadar güzel ifade edilen bir meal okumadım. Tercüme konusunda Ersoy uzman ve önceki yıllarında da tefsirler yazmış ve bunlar dergilerde sayfalarca yayımlanmış. Zaten Ersoy, bu konuda uzman ve bir alim. Rastgele seçilmiyor. Bu konudaki üstatlığı diğer ilim adamları tarafından da kabul edildiği için seçiliyor. Yoksa 'Akif'ten başka adam mı yok. Bu meali yazamaz' derlerdi. 1920'li yılları düşünün. Birçok alim var o yıllarda. Hükümet bu görevi Diyanet İşleri Başkanlığı kanalıyla Ersoy'a veriyor. Yani bu resmi bir görev. Resmi görevde en iyisini seçersiniz. Elmalılı ile Ersoy en iyi diye seçildiler. Çok da isabetli bir karardı.'
Atik, o yıllarda Türkçe ibadetin söz konusu olduğunu, Ersoy'un böyle bir projede, kendi mealinin kullanılacağını düşündüğü için anlaşmayı feshettiğini söyledi.
'Mehmet Akif Ersoy'un Kuran Meali' isimli kitabı, Büyüyenay Yayınevi tarafından okuyucuyla buluştu.
Kaynak: AA
Büyüyenay Yayınları tarafından Fatih'teki Ali Emiri Kültür Merkezinde düzenlenen panelde konuşan Atik, 2011'de Elmalılı Hamdi Yazır üzerine araştırma yaptığı sırada Yazır'ın yaklaşık 100 senelik metrukatına ulaştığını belirterek, bu eserler arasında da Ersoy'un hazırladığı Kur'an-ı Kerim mealini bulduğunu dile getirdi.
Atik, milli şair Ersoy'un kendi el yazısıyla kaleme aldığı mealin Fatiha Suresi'nden başlayıp, Bakara Suresi'nin 252. ayetine kadar devam ettiğini dile getirerek, 'Mehmet Akif Ersoy, bütün meallerini defterlere yazıyor. Okul defterleri bunlar. Baktım defterin üzerinde 'Eşref Edip Bey vasıtasıyla, Elmalılı Hamdi Efendi Hacemize' yazıyor. 'Bu 80 küsur yıldır ortada olmayan meal mi acaba?' dedim ve çok heyecanlandım.' diye konuştu.
Amacının Ersoy'un mealini bulmak olmadığını kaydeden Atik, şöyle devam etti:
'1925'te Mehmet Akif Ersoy'la meal, Elmalılı ile de tefsir anlaşması yapılmıştı. Ancak Mehmet Akif, Ekim 1925'te Mısır'a gitti. Çalışmalarını da orada yapmaya başladı. Yazdıklarını Elmalılı'ya gönderecekti. Elmalılı da tefsirin meal kısmını yazmayacak, gönderilen meali o boşluğa yerleştirilecekti. İkisi de bunları yazıyor. Elmalılı'nın hattat kardeşi Mahmut Bedrettin Yazır, temize çekiyor. Mehmet Akif, mealle ilgili anlaşmasını feshedene kadar orayı (meal kısmı) hep boş bırakmışlar.'
- 'Elmalılı'ya gönderdiği el yazısı'
Necmi Atik, Ersoy'un 275 sayfa yazdığını dile getirerek, 'Benim bulduğum 40 sayfa. Geri kalan bölümüne baktık ama şu an için somut bir şey yok. İnşallah ortaya çıkacaktır. Bulduktan sonra öncelikle yazıları karşılaştırdık. Mehmet Akif Ersoy'un el yazılarına baktım. Aynı. Zaten elimdeki ıslak nüsha. Fotokopi değil orijinal, kendisinin Elmalılı'ya gönderdiği el yazısı.' dedi.
Meali muhteşem olarak değerlendiren Atik, 'Mehmet Akif Ersoy'un Arapça ve Türkçe'ye olan hakimiyetiyle yazdığı mealin muhteşemliği gözler önüne çıkıverdi.' ifadelerini kullandı.
Atik, Ersoy'un iki kopya olacak şekilde 15 defter yazdığını düşündüğünü aktararak, 'Akif, mealle ilgili, 'Dönersem yayınlayalım' diyor. Basıldıktan sonra bazı tehlikeler söz konusu olursa diye, meali, Mehmet İhsan Efendi'ye teslim ediyor, Türkiye'ye gelirken. İhsan Efendi de bundan bir tane çoğaltıyor. Onun talebesi de bunu daktilo ediyor Latince. Daktilo nüshasını Türkiye'ye gelirken getiriyor. Yalnız o nüsha eksik.' diye konuştu.
Mehmet Akif Ersoy'un 1932'de Diyanet ile anlaşmasını feshettiğini vurgulayan Atik, bunun üzerine mealin de Elmalılı Hamdi Yazır'a verildiğini dile getirdi.
- 'Elmalılı ile Ersoy'un yazdığı meal arasında çok fark var'
Necmi Atik, Elmalılı ile Ersoy'un yazdığı meal arasında çok fark olduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Elmalılı biraz daha ilmi hüviyetle, farklı bir şekilde yazıyor. Ersoy ise sade ve çok akıcı bir üslupla yazıyor. Mesela okuduğunuzda surenin bittiğini anlamıyorsunuz. Kesinti yok. Zaten ayetler arasında numara da koymamış. Düz devam ediyor. Okuduğunuzda hiç kesinti görmüyorsunuz ve surenin içerisinde baştan sona kadar kopmuyorsunuz. O kadar mükemmel. Sayısız meal okudum. Fakat bu kadar sade, düzgün, bu kadar net ifade, bir şeyi en güzel ifade etmek istersiniz ya bu kadar güzel ifade edilen bir meal okumadım. Tercüme konusunda Ersoy uzman ve önceki yıllarında da tefsirler yazmış ve bunlar dergilerde sayfalarca yayımlanmış. Zaten Ersoy, bu konuda uzman ve bir alim. Rastgele seçilmiyor. Bu konudaki üstatlığı diğer ilim adamları tarafından da kabul edildiği için seçiliyor. Yoksa 'Akif'ten başka adam mı yok. Bu meali yazamaz' derlerdi. 1920'li yılları düşünün. Birçok alim var o yıllarda. Hükümet bu görevi Diyanet İşleri Başkanlığı kanalıyla Ersoy'a veriyor. Yani bu resmi bir görev. Resmi görevde en iyisini seçersiniz. Elmalılı ile Ersoy en iyi diye seçildiler. Çok da isabetli bir karardı.'
Atik, o yıllarda Türkçe ibadetin söz konusu olduğunu, Ersoy'un böyle bir projede, kendi mealinin kullanılacağını düşündüğü için anlaşmayı feshettiğini söyledi.
'Mehmet Akif Ersoy'un Kuran Meali' isimli kitabı, Büyüyenay Yayınevi tarafından okuyucuyla buluştu.