İşten 15 dakika erken çıktı diye kovuldu! Yargıtay'dan flaş karar
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, mesaisinin bitimine 15 dakika kala giriş çıkış kartını çalışma arkadaşına vererek iş yerinden ayrılan kişinin iş akdinin feshedilmesinin haksız olduğuna hükmetti.
Yargıtay, mesai bitimine 15 dakika kala giriş çıkış kartını çalışma arkadaşına vererek, iş yerinden ayrılan kişinin iş akdinin feshedilmesini haksız buldu.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin kararında, 'işverenin, iş sözleşmesine aykırı davranan işçiye, eylemiyle orantılı yaptırım uygulaması gerektiği' vurgulandı.
Dairenin kararına göre davacı işçi, çalıştığı demir çelik şirketindeki mesaisinin bitimine 15 dakika kala iş yerinden ayrıldı. Davacı işçi, iş yerinden ayrılmadan önce giriş çıkış kartını da çalışma arkadaşına verdi. Durumun farkına varılması üzerine işverenince savunması istenen işçi, 'hata yaptığını ve bir daha tekrarlamayacağını' belirtti.
Ancak işveren, çalışanın iş akdini feshetti. İşçinin işe iade talebiyle açtığı dava da yerel mahkeme tarafından bozuldu.
Yerel mahkemenin gerekçeli kararında, iş yerinde geçerli toplu iş sözleşmesine göre, 'işte çalışmadığı veya işe gelmediği halde saat kartını başkası aracılığıyla bastırmanın' yaptırımının iş akdinin feshi olarak belirlendiğine, bu sebeple iş akdinin feshinin haklı olduğuna yer verildi.
Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise yerel mahkemenin kararını bozdu.
- 'Ölçülülük ilkesine de aykırı'
Dairenin bozmaya ilişkin kararında, işçinin eyleminin işverene haklı nedenle fesih hakkı tanıyıp tanımadığı, eylem ile iş akdinin feshi cezası arasında orantı bulunup bulunmadığı irdelendi.
İş Kanunu'nun 18. maddesinin işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi verdiğine işaret edilen kararda, işçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte amacın, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil, onun sözleşme yükümlülüklerini ihlale devam etmesi olasılığından kaçınmak olduğu belirtildi.
İşçinin, hizmet süresi boyunca, feshe konu olay dışında hiçbir ihtar veya disiplin cezası almadığına dikkat çekilen kararda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
'Toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesinde işe hiç gelinmemesi halinde işten çıkarma cezası öngörüldüğü, oysaki davacının vardiyasında çalışmakla birlikte 15 dakika önce işten izinsiz ayrıldığı ve kartını okutması için başka bir işçiye verdiği anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışının, iş yeri kurallarına aykırı olmakla birlikte, iş yerinde ne tür olumsuzluklara yol açtığı kanıtlanamadığı gibi işçinin bu davranışının, iş ilişkisinin devamı halinde ilerde tekrarlayacağına dair olgu yoktur. Yaptırımın işten çıkarma olarak uygulanması gerek toplu iş sözleşmesi hükümleri gerekse iş güvenliği açısından ağır bir sonuç olup, aynı zamanda ölçülülük ilkesine de aykırıdır.'
Daire, yerel mahkemenin kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, işçinin işe iadesine, süresi içinde başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halindeyse kıdemi, fesih nedeni ve talebi de dikkate alınarak, dört aylık brüt ücreti tutarında işçiye tazminat ödenmesine karar verdi.
Kaynak: AA
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin kararında, 'işverenin, iş sözleşmesine aykırı davranan işçiye, eylemiyle orantılı yaptırım uygulaması gerektiği' vurgulandı.
Dairenin kararına göre davacı işçi, çalıştığı demir çelik şirketindeki mesaisinin bitimine 15 dakika kala iş yerinden ayrıldı. Davacı işçi, iş yerinden ayrılmadan önce giriş çıkış kartını da çalışma arkadaşına verdi. Durumun farkına varılması üzerine işverenince savunması istenen işçi, 'hata yaptığını ve bir daha tekrarlamayacağını' belirtti.
Ancak işveren, çalışanın iş akdini feshetti. İşçinin işe iade talebiyle açtığı dava da yerel mahkeme tarafından bozuldu.
Yerel mahkemenin gerekçeli kararında, iş yerinde geçerli toplu iş sözleşmesine göre, 'işte çalışmadığı veya işe gelmediği halde saat kartını başkası aracılığıyla bastırmanın' yaptırımının iş akdinin feshi olarak belirlendiğine, bu sebeple iş akdinin feshinin haklı olduğuna yer verildi.
Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise yerel mahkemenin kararını bozdu.
- 'Ölçülülük ilkesine de aykırı'
Dairenin bozmaya ilişkin kararında, işçinin eyleminin işverene haklı nedenle fesih hakkı tanıyıp tanımadığı, eylem ile iş akdinin feshi cezası arasında orantı bulunup bulunmadığı irdelendi.
İş Kanunu'nun 18. maddesinin işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi verdiğine işaret edilen kararda, işçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte amacın, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil, onun sözleşme yükümlülüklerini ihlale devam etmesi olasılığından kaçınmak olduğu belirtildi.
İşçinin, hizmet süresi boyunca, feshe konu olay dışında hiçbir ihtar veya disiplin cezası almadığına dikkat çekilen kararda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
'Toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesinde işe hiç gelinmemesi halinde işten çıkarma cezası öngörüldüğü, oysaki davacının vardiyasında çalışmakla birlikte 15 dakika önce işten izinsiz ayrıldığı ve kartını okutması için başka bir işçiye verdiği anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışının, iş yeri kurallarına aykırı olmakla birlikte, iş yerinde ne tür olumsuzluklara yol açtığı kanıtlanamadığı gibi işçinin bu davranışının, iş ilişkisinin devamı halinde ilerde tekrarlayacağına dair olgu yoktur. Yaptırımın işten çıkarma olarak uygulanması gerek toplu iş sözleşmesi hükümleri gerekse iş güvenliği açısından ağır bir sonuç olup, aynı zamanda ölçülülük ilkesine de aykırıdır.'
Daire, yerel mahkemenin kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, işçinin işe iadesine, süresi içinde başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halindeyse kıdemi, fesih nedeni ve talebi de dikkate alınarak, dört aylık brüt ücreti tutarında işçiye tazminat ödenmesine karar verdi.