Limak, Savunma Ve Madenciliği Radarına Aldı
Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir: '2018'de faaliyet gösterdiğimiz mevcut sektörlerin yanı sıra madencilik ve savunma sanayi sektörlerinde de yatırım fırsatlarını değerlendirmeyi istiyoruz. Bu sektörlerde önemli bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz. Nitekim 2017'de bunun hazırlıklarını tamamladık ve gerekli altyapıyı oluşturduk' 'İnşaat sektöründe yurt içi ve dışında önemli projeleri takip etmeye devam ediyoruz. Özellikle Hindistan'daki inşaat projelerine yakın ilgi gösteriyoruz. Kuveyt'te yeni inşaat ve altyapı ihalelerini yakından takip ediyoruz. Benzer şekilde, Rusya pazarına büyük önem veriyoruz' 'Türkiye varlıklarının, tarihsel olarak ve benzer ülkelere göre düşük değerlemeleri ile ülkemizin güçlü ekonomik performansı göz önüne alındığında yatırımcılar açısından cazip fırsatlar sunduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda, BIST 100'de önemli bir yukarı yönlü potansiyel olduğunu düşünüyoruz' 'Limak Grubu olarak, stratejik planlarımız ve risk değerlendirmelerimiz çerçevesinde faaliyet gösterdiğimiz tüm sektörlerde büyümeye, kapasite artırımlarına ve yeni yatırımlara devam etmeyi planlıyoruz. 2018 için geçmiş yıllarda olduğu gibi, yüzde 20'lik bir büyüme öngörüyoruz'
BELGİN YAKIŞAN MUTLU - Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, gelecek yıl, faaliyet gösterdikleri mevcut sektörlerin yanı sıra madencilik ve savunma sanayide de yatırım fırsatlarını değerlendirmeyi istediklerini belirterek, "Bu sektörlerde önemli bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz. Nitekim, 2017'de bunun hazırlıklarını tamamladık ve gerekli altyapıyı oluşturduk." dedi.
AA muhabirine 2017 yılını değerlendiren Özdemir, 2018'den beklentileri, hayata geçirecekleri yatırımlar ve odaklanacakları projeler hakkında bilgi verdi.
Özdemir, 2016'nın Türkiye ekonomisinin son derece elverişsiz iç ve dış koşullar karşısında dayanıklılığını koruduğu bir dönem olduğunu ifade ederek, tüm olumsuz koşullara rağmen yurt içi talebi canlandırmaya yönelik alınan tedbirlerin sonuç verdiğini ve 584 bin kişilik ilave istihdam oluşturulduğunu kaydetti.
Bu yıl ise söz konusu olumsuzlukların etkisinin azalması ve hükümetin canlandırıcı politika uygulamalarının etkisiyle güçlü bir büyüme performansının ortaya çıktığını anlatan Özdemir, "2017'nin tamamında yüzde 6'lık bir büyüme oranının yakalanacağını ve birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiden çok daha iyi bir performans gösterileceğini düşünüyoruz. 2018-2020 döneminde de Orta Vadeli Program hedefi olan yüzde 5,5'lik büyüme oranına ulaşılmasını ve bu performansın bizi birçok ekonomiden olumlu yönde ayrıştırmasını bekliyoruz." diye konuştu.
Özdemir, 2017'nin son dönemlerinde finansal piyasalarda yaşanan olumsuz performansın, Türkiye'nin ekonomik ve finansal temellerini tam olarak yansıtmadığını vurgulayarak, şu görüşleri dile getirdi:
"TL'nin 2018'de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) atacağı güçlü adımlar ve yüksek büyüme performansı çerçevesinde daha istikrarlı bir seyir izlemesini bekliyoruz. Dolar/TL'nin özellikle gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz politikalarına ve politik gelişmelere bağlı olarak zaman zaman dalgalanma gösterebileceğini düşünsek de kurun 3,65-3,80 bandında bir seyir göstermesini bekliyoruz. Avro/TL'nin ise 4,35-4,60 bandında olabileceğini düşünüyoruz.
Türkiye varlıklarının, tarihsel olarak ve benzer ülkelere göre düşük değerlemeleri ile ülkemizin güçlü ekonomik performansı göz önüne alındığında yatırımcılar açısından cazip fırsatlar sunduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda, BIST 100'de önemli bir yukarı yönlü potansiyel olduğunu düşünüyoruz."
- "Kuveyt ve Rusya önemli pazarlar, Hindistan'a ilgi gösteriyoruz"
Nihat Özdemir, Limak Grubu olarak, stratejik planları ve risk değerlendirmeleri çerçevesinde, faaliyet gösterdikleri tüm sektörlerde büyümeye, kapasite artırımlarına ve yeni yatırımlara devam etmeyi planladıklarını belirterek, "2018 için geçmiş yıllarda olduğu gibi yüzde 20'lik bir büyüme öngörüyoruz." dedi.
Gelecek yıl faaliyet gösterdikleri mevcut sektörlerin yanı sıra madencilik ve savunma sanayide de yatırım fırsatlarını değerlendirmeyi istedikleri bilgisini veren Özdemir, "Bu sektörlerde önemli bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz. Nitekim, 2017 yılında bunun hazırlıklarını tamamladık ve gerekli altyapıyı oluşturduk." şeklinde konuştu.
Özdemir, 2016'da başlattıkları Kuveyt Havalimanı terminal binası inşaatına 2018'de hız vereceklerini aktararak, bu projenin 4,3 milyar dolarla bir Türk firması tarafından yurt dışında alınan en büyük ihale niteliği taşıdığına işaret etti.
Kuveyt'in kendileri için oldukça önemli bir pazar olduğunu vurgulayan Özdemir, şunları söyledi:
"Bu kapsamda Kuveyt'te yeni inşaat ve altyapı ihalelerini yakından takip ediyoruz. Benzer şekilde, Rusya pazarına büyük önem veriyoruz. Bu yıl Rostov Havalimanı inşaatını tamamladık. 2018'de Rusya pazarında Volgograd Havalimanı terminal binası ve Ufa otoyol projesi inşaatlarına devam edeceğiz. Rusya'da yeni inşaat projelerini yakından takip ediyoruz. Ayrıca, geçen yıl Ukrayna'da başladığımız metro projemize 2018'de daha çok odaklanacağız. Üsküp'te bina yatırımları, AVM ve konutla ilgili kompleks yapmaya yönelik yatırımımız başladı. İnşaat sektöründe yurt içi ve yurt dışında önemli projeleri takip etmeye devam ediyoruz. Özellikle Hindistan'daki inşaat projelerine yakın ilgi gösteriyoruz."
- "Enerjide önemli bir potansiyel var"
Nihat Özdemir, altyapı sektöründe, bu yıl Senegal'in başkenti Dakar'da inşaatını tamamladıkları Blaise Diagne Havalimanını 2018'de işletmeye başlayacaklarını dile getirdi.
Şu an inşaatına devam ettikleri İstanbul Yeni Havalimanı'nın, hem ülke hem de kendileri için çok önemli bir proje olduğunu vurgulayan Özdemir, 2015'te finansmanını tamamladıkları bu projenin neredeyse yüzde 80'den fazlasının bittiğini bildirdi.
Özdemir, İstanbul Yeni Havalimanı'nın 2018'de faaliyetlerine başlamasını beklediklerini aktararak, "2017'de ihalesini kazandığımız Çanakkale 1915 Köprüsü de ülkemiz için hayati nitelikte bir proje. 2018'de bu projemizle ilgili çalışmalarımızı artıracağız." şeklinde konuştu.
Faaliyet gösterdikleri sektörlerden enerjide önemli bir potansiyel olduğunu anlatan Özdemir, bu kapsamda, yeni projeler ve satın almalar yoluyla enerji üretimindeki portföylerini büyüterek 5 bin megawattlık bir kurulu güce ulaşmayı planladıklarını ifade etti.
Özdemir, enerji üretim portföylerinin çeşitliliğini daha da artırmak için rüzgar ve güneş santralleri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışmalarının sürdüğüne dikkati çekti.
Bu ay içinde Isparta Gönen'de yatırımını tamamladıkları güneş santralinin üretime başladığına işaret eden Özdemir, "Gelecek yıl Aydın'da jeotermal ve Konya'da güneş santrali yatırımlarımızı devreye alacağız." dedi.
- "Kamu-özel iş birliği projeleri ve özelleştirme ihalelerinde bulunmaya devam edeceğiz"
Nihat Özdemir, çimentonun kendileri için çok önemli sektörlerden biri olduğuna işaret ederek, "2015'te başladığımız Polatlı'daki yeni çimento fabrikası yatırımımızı 2018'in başında, Kilis'teki yeni çimento fabrikası yatırımımızı ise 2019'da tamamlamayı amaçlıyoruz. Böylelikle, zaten çok güçlü olan yurt içi pazar pozisyonumuzu daha da pekiştireceğiz." diye konuştu.
Öğütme tesisi yatırımları kapsamında, Mozambik'teki tesislerinin Aralık 2016'da devreye girdiğini anımsatan Özdemir, Fildişi Sahilleri'ndeki yatırımlarını ise 2018'in ilk yarısında tamamlamayı planladıklarını bildirdi.
Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Çimento yatırımlarımızla giriş yaptığımız Afrika pazarında diğer sektörlerde de önemli fırsatlar olduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda, Afrika'daki altyapı ve enerji yatırım imkanları için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Limak Kıbrıs Delüks Otelimizin inşaatını tamamladık. Otelimiz Şubat 2018'de faaliyetlerine başlayacak. Böylelikle turizm grubumuzun yatak kapasitesi 5 bin 500'ün üzerine çıkacak. Gelecek yıl da sektörel hedeflerimize uygun ve sinerji yaratabilecek kamu-özel iş birliği projelerinde ve özelleştirme ihalelerinde güçlü bir potansiyel alıcı olarak bulunmaya devam edeceğiz."
Kaynak: AA
AA muhabirine 2017 yılını değerlendiren Özdemir, 2018'den beklentileri, hayata geçirecekleri yatırımlar ve odaklanacakları projeler hakkında bilgi verdi.
Özdemir, 2016'nın Türkiye ekonomisinin son derece elverişsiz iç ve dış koşullar karşısında dayanıklılığını koruduğu bir dönem olduğunu ifade ederek, tüm olumsuz koşullara rağmen yurt içi talebi canlandırmaya yönelik alınan tedbirlerin sonuç verdiğini ve 584 bin kişilik ilave istihdam oluşturulduğunu kaydetti.
Bu yıl ise söz konusu olumsuzlukların etkisinin azalması ve hükümetin canlandırıcı politika uygulamalarının etkisiyle güçlü bir büyüme performansının ortaya çıktığını anlatan Özdemir, "2017'nin tamamında yüzde 6'lık bir büyüme oranının yakalanacağını ve birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiden çok daha iyi bir performans gösterileceğini düşünüyoruz. 2018-2020 döneminde de Orta Vadeli Program hedefi olan yüzde 5,5'lik büyüme oranına ulaşılmasını ve bu performansın bizi birçok ekonomiden olumlu yönde ayrıştırmasını bekliyoruz." diye konuştu.
Özdemir, 2017'nin son dönemlerinde finansal piyasalarda yaşanan olumsuz performansın, Türkiye'nin ekonomik ve finansal temellerini tam olarak yansıtmadığını vurgulayarak, şu görüşleri dile getirdi:
"TL'nin 2018'de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) atacağı güçlü adımlar ve yüksek büyüme performansı çerçevesinde daha istikrarlı bir seyir izlemesini bekliyoruz. Dolar/TL'nin özellikle gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz politikalarına ve politik gelişmelere bağlı olarak zaman zaman dalgalanma gösterebileceğini düşünsek de kurun 3,65-3,80 bandında bir seyir göstermesini bekliyoruz. Avro/TL'nin ise 4,35-4,60 bandında olabileceğini düşünüyoruz.
Türkiye varlıklarının, tarihsel olarak ve benzer ülkelere göre düşük değerlemeleri ile ülkemizin güçlü ekonomik performansı göz önüne alındığında yatırımcılar açısından cazip fırsatlar sunduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda, BIST 100'de önemli bir yukarı yönlü potansiyel olduğunu düşünüyoruz."
- "Kuveyt ve Rusya önemli pazarlar, Hindistan'a ilgi gösteriyoruz"
Nihat Özdemir, Limak Grubu olarak, stratejik planları ve risk değerlendirmeleri çerçevesinde, faaliyet gösterdikleri tüm sektörlerde büyümeye, kapasite artırımlarına ve yeni yatırımlara devam etmeyi planladıklarını belirterek, "2018 için geçmiş yıllarda olduğu gibi yüzde 20'lik bir büyüme öngörüyoruz." dedi.
Gelecek yıl faaliyet gösterdikleri mevcut sektörlerin yanı sıra madencilik ve savunma sanayide de yatırım fırsatlarını değerlendirmeyi istedikleri bilgisini veren Özdemir, "Bu sektörlerde önemli bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz. Nitekim, 2017 yılında bunun hazırlıklarını tamamladık ve gerekli altyapıyı oluşturduk." şeklinde konuştu.
Özdemir, 2016'da başlattıkları Kuveyt Havalimanı terminal binası inşaatına 2018'de hız vereceklerini aktararak, bu projenin 4,3 milyar dolarla bir Türk firması tarafından yurt dışında alınan en büyük ihale niteliği taşıdığına işaret etti.
Kuveyt'in kendileri için oldukça önemli bir pazar olduğunu vurgulayan Özdemir, şunları söyledi:
"Bu kapsamda Kuveyt'te yeni inşaat ve altyapı ihalelerini yakından takip ediyoruz. Benzer şekilde, Rusya pazarına büyük önem veriyoruz. Bu yıl Rostov Havalimanı inşaatını tamamladık. 2018'de Rusya pazarında Volgograd Havalimanı terminal binası ve Ufa otoyol projesi inşaatlarına devam edeceğiz. Rusya'da yeni inşaat projelerini yakından takip ediyoruz. Ayrıca, geçen yıl Ukrayna'da başladığımız metro projemize 2018'de daha çok odaklanacağız. Üsküp'te bina yatırımları, AVM ve konutla ilgili kompleks yapmaya yönelik yatırımımız başladı. İnşaat sektöründe yurt içi ve yurt dışında önemli projeleri takip etmeye devam ediyoruz. Özellikle Hindistan'daki inşaat projelerine yakın ilgi gösteriyoruz."
- "Enerjide önemli bir potansiyel var"
Nihat Özdemir, altyapı sektöründe, bu yıl Senegal'in başkenti Dakar'da inşaatını tamamladıkları Blaise Diagne Havalimanını 2018'de işletmeye başlayacaklarını dile getirdi.
Şu an inşaatına devam ettikleri İstanbul Yeni Havalimanı'nın, hem ülke hem de kendileri için çok önemli bir proje olduğunu vurgulayan Özdemir, 2015'te finansmanını tamamladıkları bu projenin neredeyse yüzde 80'den fazlasının bittiğini bildirdi.
Özdemir, İstanbul Yeni Havalimanı'nın 2018'de faaliyetlerine başlamasını beklediklerini aktararak, "2017'de ihalesini kazandığımız Çanakkale 1915 Köprüsü de ülkemiz için hayati nitelikte bir proje. 2018'de bu projemizle ilgili çalışmalarımızı artıracağız." şeklinde konuştu.
Faaliyet gösterdikleri sektörlerden enerjide önemli bir potansiyel olduğunu anlatan Özdemir, bu kapsamda, yeni projeler ve satın almalar yoluyla enerji üretimindeki portföylerini büyüterek 5 bin megawattlık bir kurulu güce ulaşmayı planladıklarını ifade etti.
Özdemir, enerji üretim portföylerinin çeşitliliğini daha da artırmak için rüzgar ve güneş santralleri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışmalarının sürdüğüne dikkati çekti.
Bu ay içinde Isparta Gönen'de yatırımını tamamladıkları güneş santralinin üretime başladığına işaret eden Özdemir, "Gelecek yıl Aydın'da jeotermal ve Konya'da güneş santrali yatırımlarımızı devreye alacağız." dedi.
- "Kamu-özel iş birliği projeleri ve özelleştirme ihalelerinde bulunmaya devam edeceğiz"
Nihat Özdemir, çimentonun kendileri için çok önemli sektörlerden biri olduğuna işaret ederek, "2015'te başladığımız Polatlı'daki yeni çimento fabrikası yatırımımızı 2018'in başında, Kilis'teki yeni çimento fabrikası yatırımımızı ise 2019'da tamamlamayı amaçlıyoruz. Böylelikle, zaten çok güçlü olan yurt içi pazar pozisyonumuzu daha da pekiştireceğiz." diye konuştu.
Öğütme tesisi yatırımları kapsamında, Mozambik'teki tesislerinin Aralık 2016'da devreye girdiğini anımsatan Özdemir, Fildişi Sahilleri'ndeki yatırımlarını ise 2018'in ilk yarısında tamamlamayı planladıklarını bildirdi.
Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Çimento yatırımlarımızla giriş yaptığımız Afrika pazarında diğer sektörlerde de önemli fırsatlar olduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda, Afrika'daki altyapı ve enerji yatırım imkanları için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Limak Kıbrıs Delüks Otelimizin inşaatını tamamladık. Otelimiz Şubat 2018'de faaliyetlerine başlayacak. Böylelikle turizm grubumuzun yatak kapasitesi 5 bin 500'ün üzerine çıkacak. Gelecek yıl da sektörel hedeflerimize uygun ve sinerji yaratabilecek kamu-özel iş birliği projelerinde ve özelleştirme ihalelerinde güçlü bir potansiyel alıcı olarak bulunmaya devam edeceğiz."