Erdinç Açıklaması 'Türkiye İstikrarla Yoluna Devam Ediyor'
AK Parti Adana Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanvekili Mehmet Şükrü Erdinç, Türkiye’nin öz güvenle ve istikrarla yoluna devam ettiğini söyledi.
2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’nın tümü üzerine konuşma yapan Milletvekili Mehmet Şükrü Erdinç, bütçe çalışmalarının aralıksız olarak tam 12 gün sürdüğünü belirtti.
Erdinç, "Gelişmekte olan bir ülke olmamız münasebetiyle, işsizlik oranlarımız yüzde 2, yüzde 3 seviyelerine inene dek, yani gelişmiş ülke parametrelerine yetişene dek, yüksek büyüme oranlarımızı aynı hızla sürdürmek zorundayız. Global yıllık büyüme oranlarının yüzde 3 oranlarında oluşması, büyük oranda gelişmiş ülkelerin büyüme oranlarından kaynaklanır. Bizim de bir zorunluluk olarak her daim bu rakamın yani ortalamanın üzerinde büyümemiz şarttır. Çünkü bizim bir vizyonumuz, 2023 hedeflerimiz var. Tüm dünya karşımızda olsa da, etrafımız çepeçevre kaynar kazan da olsa, biz, ekonomik istikrarı, huzuru ve emniyeti tesis etmeye devam edeceğiz. Bunun için de sağlam bir kamusal yönetim gereklidir ve onun koşulu da sağlam bir bütçedir ki biz, bunu, genel kurulumuzdan inşallah bugün geçiriyoruz” dedi.
Ülkelerin, iktidarların yarınlara bakışlarını, hedeflerini bütçeye bakarak anlamanın mümkün olduğunu ifade eden Erdinç, "Bu bütçe, en çok kaynağı eğitime aktararak "Ben eğitimi merkeze alacağım’ diyor. Bütçemiz yatırımlara ayırdığı kaynağı artırarak ‘Bu ülke büyüyecek, kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın istihdam üretecek’ diyor. Bütçe meselesi, bu ülkenin tarihinde öz güven inşası anlamında çok hayati bir yer tutuyor. Bizim aziz milletimiz, son iki yüz yılda kendi bütçesinde söz sahibi olmadığı günleri yaşadı. Osmanlının Düyun-ı Umumiye ile yaşadığı acı tecrübeyi bu millete AK Parti iktidarı öncesi IMF’yle yaşattılar. Allah, bu millete dışarıdan gelecek reçetelere bel bağlanan, kimsenin yarına umutla bakmadığı, bakamadığı o günleri bir daha yaşatmasın. Allah, seçilmişlerin değil, IMF memurlarının yönettiği bir çaresizlikle bu milleti bir daha imtihan etmesin” şeklinde konuştu.
"En büyük engel faiz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her fırsatta faiz oranlarının yüksek olduğunu, faiz sisteminin ekonominin çarklarına verdiği zararı dile getirdiğini hatırlatan Erdinç, şöyle devam etti:
"Faiz, üretimin, ticaretin, istihdamın, AR-GE’nin, kalkınmanın önündeki en büyük engeldir. Oyunun kuralları ne yazık ki global ekonomik sistemde faiz üzerine kuruludur ancak güç, bugün, bu sistemin kurucularının elinde. Elbette, bizimde, hükümetimizinde buna karşı planları, programları vardır. Evet, faizsiz sistemle çalışan, ticareti odağa alan bankacılık sistemi Türkiye’de hiç olmadığı kadar hızlı yükseliyor. Hatırlatırım, kamu bankalarımız bu yolda tecrübelerini iyi kullanıyorlar. Yol haritamız hazır. Hiçbir düzen ebediyen sürmez. Biz, her fırsatta, faiz düzeninin sakıncalarını, paranın üzerindeki hâkimiyetini, alışverişi yani ticareti tökezlediğini, sanal hareketlenmelerle para birimlerini itibarsızlaştırdığını, toplumları suni fakirleşmeye yönelttiğini, zorladığını, üretim yerine tembelliği teşvik ettiğini dile getireceğiz. Paranın, insan gücünün, teknolojinin küreselleştiği anlayışıyla ekonominin on yıllardır global olarak krizlere sürüklendiği, kontrol edildiği dönemlerden geçtik. Artık bu sistemin yürümeyeceği çok açıktır. Tüm dünyada ekonomi politikalarıyla, parasıyla, insan kaynağıyla içine kapandığı bir süreç ister istemez yaşanmaktadır. Bizim de milli sistemimiz, milli ekonomik sistemimiz kapsamında paramızı insan gücümüzü, kalkınmamızı millileştireceğimiz, iktisadi bağımsızlığımızı sağlayacağımız 2023 hedeflerimiz, 2053 ve 2071 vizyonlarımız var. Bu anlamda, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ülkemizin kaderinin nasıl da değişeceğini, prangalarından kurtulup milli hedeflere nasıl da odaklanabileceğini göreceğiz inşallah.
İşte gözümüzün önünde Suudi Arabistan, işte diğer zavallı emirlikler. Baştan ayağa Amerika’ya bağlanmış, kendi parasını dahi yönetemeyen mahkum birer ekonomi. Parası cebinde bile değil, ülkece maaşa bağlanmış, parasıyla alabildiği tek şey silah. Bu oyuna gelmemek için milli ekonomiyi hayata geçiriyoruz."
Milli ekonomi süreci
İktisadi bağımsızlık sürecinin, Türk lirasından 6 sıfır atılarak başlanan ekonomik reform sürecinin devamı olduğunu belirten Erdinç, "Bilindiği üzere, dünyada Amerikan Doları küresel para birimi gibi dolaşımda. Çok öncesinde Amerikan Merkez Bankası’nda doların karşılığı altın olarak yer almaktaydı, ama bugün kağıt olarak bile bir değeri söz konusu değil.
Şunu ifade etmek isterim, para ve iktisadi sistemlerde bağımlıysanız işiniz yaş ancak kimsenin dışarıdan müdahale edemeyeceği, değersizleştiremeyeceği para ve iktisadi sisteme sahipseniz durum farklı. Kısacası, milli ekonomi süreci iktisadi bağımsızlığımızı tesis etme yolunu açacaktır" diye konuştu.
Bugün, Türkiye’nin öz güvenle ve istikrarla yoluna devam ettiğini belirten Milletvekili Erdinç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Günlük, geçici siyasi krizlerden, jeopolitik gerginliklerden, yapay gündemlerden etkilenmeden ülkemizi yarınlara taşıyoruz. Darbe girişimini kahramanca savuşturmuş milletimizle el ele, yarınların Türkiye’sini daha güçlü bir şeklide, titizlikle hazırlanmış bir bütçeyle oylayacağız. Bizler, bugün, dünya siyasetinde bütçesinin toplamından çok daha derin bir etki oluşturabiliyorsak, burada hiç kuşkusuz, medeniyetimize yaslanan siyaset ahlakımız vardır. İşte bu siyasal ahlak, bu bütçenin merkezine insanı koyarak daha adil bir yaşam vaat ediyor. Eğitime, sağlığa kolayca erişebilirlik, her türlü kamu hizmetinden yüksek kalite vaat ediyor. Bizim hedefimiz çağa ayak uyduran, geleceği okuyabilen, bilgi toplumuna dönüşmüş, katma değer zincirinde yukarı çıkmış, rekabet gücü yüksek güçlü Türkiye.”
Kaynak: İHA
Erdinç, "Gelişmekte olan bir ülke olmamız münasebetiyle, işsizlik oranlarımız yüzde 2, yüzde 3 seviyelerine inene dek, yani gelişmiş ülke parametrelerine yetişene dek, yüksek büyüme oranlarımızı aynı hızla sürdürmek zorundayız. Global yıllık büyüme oranlarının yüzde 3 oranlarında oluşması, büyük oranda gelişmiş ülkelerin büyüme oranlarından kaynaklanır. Bizim de bir zorunluluk olarak her daim bu rakamın yani ortalamanın üzerinde büyümemiz şarttır. Çünkü bizim bir vizyonumuz, 2023 hedeflerimiz var. Tüm dünya karşımızda olsa da, etrafımız çepeçevre kaynar kazan da olsa, biz, ekonomik istikrarı, huzuru ve emniyeti tesis etmeye devam edeceğiz. Bunun için de sağlam bir kamusal yönetim gereklidir ve onun koşulu da sağlam bir bütçedir ki biz, bunu, genel kurulumuzdan inşallah bugün geçiriyoruz” dedi.
Ülkelerin, iktidarların yarınlara bakışlarını, hedeflerini bütçeye bakarak anlamanın mümkün olduğunu ifade eden Erdinç, "Bu bütçe, en çok kaynağı eğitime aktararak "Ben eğitimi merkeze alacağım’ diyor. Bütçemiz yatırımlara ayırdığı kaynağı artırarak ‘Bu ülke büyüyecek, kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın istihdam üretecek’ diyor. Bütçe meselesi, bu ülkenin tarihinde öz güven inşası anlamında çok hayati bir yer tutuyor. Bizim aziz milletimiz, son iki yüz yılda kendi bütçesinde söz sahibi olmadığı günleri yaşadı. Osmanlının Düyun-ı Umumiye ile yaşadığı acı tecrübeyi bu millete AK Parti iktidarı öncesi IMF’yle yaşattılar. Allah, bu millete dışarıdan gelecek reçetelere bel bağlanan, kimsenin yarına umutla bakmadığı, bakamadığı o günleri bir daha yaşatmasın. Allah, seçilmişlerin değil, IMF memurlarının yönettiği bir çaresizlikle bu milleti bir daha imtihan etmesin” şeklinde konuştu.
"En büyük engel faiz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her fırsatta faiz oranlarının yüksek olduğunu, faiz sisteminin ekonominin çarklarına verdiği zararı dile getirdiğini hatırlatan Erdinç, şöyle devam etti:
"Faiz, üretimin, ticaretin, istihdamın, AR-GE’nin, kalkınmanın önündeki en büyük engeldir. Oyunun kuralları ne yazık ki global ekonomik sistemde faiz üzerine kuruludur ancak güç, bugün, bu sistemin kurucularının elinde. Elbette, bizimde, hükümetimizinde buna karşı planları, programları vardır. Evet, faizsiz sistemle çalışan, ticareti odağa alan bankacılık sistemi Türkiye’de hiç olmadığı kadar hızlı yükseliyor. Hatırlatırım, kamu bankalarımız bu yolda tecrübelerini iyi kullanıyorlar. Yol haritamız hazır. Hiçbir düzen ebediyen sürmez. Biz, her fırsatta, faiz düzeninin sakıncalarını, paranın üzerindeki hâkimiyetini, alışverişi yani ticareti tökezlediğini, sanal hareketlenmelerle para birimlerini itibarsızlaştırdığını, toplumları suni fakirleşmeye yönelttiğini, zorladığını, üretim yerine tembelliği teşvik ettiğini dile getireceğiz. Paranın, insan gücünün, teknolojinin küreselleştiği anlayışıyla ekonominin on yıllardır global olarak krizlere sürüklendiği, kontrol edildiği dönemlerden geçtik. Artık bu sistemin yürümeyeceği çok açıktır. Tüm dünyada ekonomi politikalarıyla, parasıyla, insan kaynağıyla içine kapandığı bir süreç ister istemez yaşanmaktadır. Bizim de milli sistemimiz, milli ekonomik sistemimiz kapsamında paramızı insan gücümüzü, kalkınmamızı millileştireceğimiz, iktisadi bağımsızlığımızı sağlayacağımız 2023 hedeflerimiz, 2053 ve 2071 vizyonlarımız var. Bu anlamda, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ülkemizin kaderinin nasıl da değişeceğini, prangalarından kurtulup milli hedeflere nasıl da odaklanabileceğini göreceğiz inşallah.
İşte gözümüzün önünde Suudi Arabistan, işte diğer zavallı emirlikler. Baştan ayağa Amerika’ya bağlanmış, kendi parasını dahi yönetemeyen mahkum birer ekonomi. Parası cebinde bile değil, ülkece maaşa bağlanmış, parasıyla alabildiği tek şey silah. Bu oyuna gelmemek için milli ekonomiyi hayata geçiriyoruz."
Milli ekonomi süreci
İktisadi bağımsızlık sürecinin, Türk lirasından 6 sıfır atılarak başlanan ekonomik reform sürecinin devamı olduğunu belirten Erdinç, "Bilindiği üzere, dünyada Amerikan Doları küresel para birimi gibi dolaşımda. Çok öncesinde Amerikan Merkez Bankası’nda doların karşılığı altın olarak yer almaktaydı, ama bugün kağıt olarak bile bir değeri söz konusu değil.
Şunu ifade etmek isterim, para ve iktisadi sistemlerde bağımlıysanız işiniz yaş ancak kimsenin dışarıdan müdahale edemeyeceği, değersizleştiremeyeceği para ve iktisadi sisteme sahipseniz durum farklı. Kısacası, milli ekonomi süreci iktisadi bağımsızlığımızı tesis etme yolunu açacaktır" diye konuştu.
Bugün, Türkiye’nin öz güvenle ve istikrarla yoluna devam ettiğini belirten Milletvekili Erdinç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Günlük, geçici siyasi krizlerden, jeopolitik gerginliklerden, yapay gündemlerden etkilenmeden ülkemizi yarınlara taşıyoruz. Darbe girişimini kahramanca savuşturmuş milletimizle el ele, yarınların Türkiye’sini daha güçlü bir şeklide, titizlikle hazırlanmış bir bütçeyle oylayacağız. Bizler, bugün, dünya siyasetinde bütçesinin toplamından çok daha derin bir etki oluşturabiliyorsak, burada hiç kuşkusuz, medeniyetimize yaslanan siyaset ahlakımız vardır. İşte bu siyasal ahlak, bu bütçenin merkezine insanı koyarak daha adil bir yaşam vaat ediyor. Eğitime, sağlığa kolayca erişebilirlik, her türlü kamu hizmetinden yüksek kalite vaat ediyor. Bizim hedefimiz çağa ayak uyduran, geleceği okuyabilen, bilgi toplumuna dönüşmüş, katma değer zincirinde yukarı çıkmış, rekabet gücü yüksek güçlü Türkiye.”