Paris'te Türkiye-AB Sivil Toplum Buluşmaları
AB Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Yenel: '(AB ile) Aramızdaki temel sorun güvensizlik. Karşılıklı olarak birbirimize maalesef tam olarak güvenemiyoruz. Bu güveni biz tekrar sağlamak istiyoruz'
Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Selim Yenel, Türkiye ile AB arasındaki temel sorunun güvensizlik olduğunu ve karşılıklı güvenin tekrar tesis edilmesi gerektiğini söyledi.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik’in himayesinde Türk ve Avrupalı akademisyenlerin, medya ve iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen "Türkiye-AB Sivil Toplum Buluşmaları” başlıklı toplantıların 5'incisi Fransa’nın başkenti Paris’te gerçekleştirildi.
"Ortak Geleceğimiz Avrupa" temasıyla düzenlenen toplantının açılışında konuşan Büyükelçi Yenel, "Aramızdaki temel sorun güvensizlik. Karşılıklı olarak birbirimize maalesef tam olarak güvenemiyoruz. Bu güveni biz tekrar sağlamak istiyoruz." dedi.
Türkiye-AB arasındaki ilişkilerin seyrine dair bilgi veren Yenel, son dönemde karşılıklı temasların durma noktasına geldiğini ve bunun her iki tarafın zararına olduğunu kaydetti.
Yenel, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin üç temel başlıkta özetlenebileceğini söyleyerek bunları şöyle açıkladı:
"Bizim için üç tane temel konu var ilişkilerimizde, birincisi katılım ortaklığı yani üyelik perspektifi. Şu anda üyelik için yapılan müzakereler durmuş vaziyette. Açılacak ne yazık ki herhangi bir fasıl kalmadı çünkü siyasi engel var. Bu engellerin Kıbrıs Rum yönetiminden kaynaklandığını da biliyoruz. Kıbrıs çözülmedikçe bu konuda bir adım atmamız mümkün değil.
İkinci önemli alan Gümrük Birliği. Gümrük Birliği imzalanalı 20 yıl geride kaldı ve zamanla ilerleme kaydedileceği ve hatta 3 yıl içinde üyelik gibi manşetler bile atılıyordu. Şu anda serbest ticaret anlaşmalarıyla kıyaslandığında çok geride kaldı. Yenilenmesi lazım.
Üçüncü alan ise vize muafiyeti. 72 tane kriter vardı bu konuda ve 67 tanesini yerine getirdik. Son 5 kriter kaldı."
2015’te başlayan göç krizinin iki taraf için de yakınlaşma anlamında bir fırsat olduğunu ve bunun değerlendirilemediğini kaydeden Yenel, "Bu krizle birlikte AB Türkiye’yi hatırladı ve Türkiye’nin kapısını çaldı. Sadece 4 ay içinde 3 tane zirve yaptık. Oysa 2004 yılından beri Türkiye, yapılan zirvelere davet edilmiyor." diye konuştu.
Türkiye’deki halk oylaması ve Avrupa’da birçok ülkede gerçekleşen seçim sürecinin karşılıklı söylemlerin sertleşmesine ve sert sözlerin sarf edilmesine neden olduğunu vurgulayan Yenel, "Şimdi tekrar biz bunları düzeltmeye çalışıyoruz. Burada benim gördüğüm en büyük eksiklik, diyalog eksikliği. Yeterince konuşulmuyor, yeterince görüşülmüyor. 2004 yılından beri Türkiye zirvelere çağrılmıyor, eskiden Türkiye zirvelere davet edilirdi. Hatta AB’ye ilişkin bazı anlaşmalara imza bile koymuştu aday ülke olduğu için. Bu tamamen değişti. Avrupa’daki siyaset nedeniyle değişti. Türkiye uzaklaşıyor diye eleştiriliyor ama acaba Türkiye uzaklaştı mı, uzaklaştırıldı mı?" ifadelerini kullandı.
Toplantıya Le Monde, Le Figaro, TF1 başta olmak üzere Fransız basınının başlıca gazete ve televizyonlarından temsilciler katıldı.
Aynı konunun gündeme getirildiği toplantılar daha önce Brüksel, Berlin, Londra ve Madrid’de gerçekleştirilmişti.
Türkiye ve AB’nin ortak geleceği açısından yol gösterici nitelikte olması hedeflenen toplantılar serisinin diğer AB üyesi ülkelerin başkentlerinde de düzenleneceği belirtildi.
Kaynak: AA
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik’in himayesinde Türk ve Avrupalı akademisyenlerin, medya ve iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen "Türkiye-AB Sivil Toplum Buluşmaları” başlıklı toplantıların 5'incisi Fransa’nın başkenti Paris’te gerçekleştirildi.
"Ortak Geleceğimiz Avrupa" temasıyla düzenlenen toplantının açılışında konuşan Büyükelçi Yenel, "Aramızdaki temel sorun güvensizlik. Karşılıklı olarak birbirimize maalesef tam olarak güvenemiyoruz. Bu güveni biz tekrar sağlamak istiyoruz." dedi.
Türkiye-AB arasındaki ilişkilerin seyrine dair bilgi veren Yenel, son dönemde karşılıklı temasların durma noktasına geldiğini ve bunun her iki tarafın zararına olduğunu kaydetti.
Yenel, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin üç temel başlıkta özetlenebileceğini söyleyerek bunları şöyle açıkladı:
"Bizim için üç tane temel konu var ilişkilerimizde, birincisi katılım ortaklığı yani üyelik perspektifi. Şu anda üyelik için yapılan müzakereler durmuş vaziyette. Açılacak ne yazık ki herhangi bir fasıl kalmadı çünkü siyasi engel var. Bu engellerin Kıbrıs Rum yönetiminden kaynaklandığını da biliyoruz. Kıbrıs çözülmedikçe bu konuda bir adım atmamız mümkün değil.
İkinci önemli alan Gümrük Birliği. Gümrük Birliği imzalanalı 20 yıl geride kaldı ve zamanla ilerleme kaydedileceği ve hatta 3 yıl içinde üyelik gibi manşetler bile atılıyordu. Şu anda serbest ticaret anlaşmalarıyla kıyaslandığında çok geride kaldı. Yenilenmesi lazım.
Üçüncü alan ise vize muafiyeti. 72 tane kriter vardı bu konuda ve 67 tanesini yerine getirdik. Son 5 kriter kaldı."
2015’te başlayan göç krizinin iki taraf için de yakınlaşma anlamında bir fırsat olduğunu ve bunun değerlendirilemediğini kaydeden Yenel, "Bu krizle birlikte AB Türkiye’yi hatırladı ve Türkiye’nin kapısını çaldı. Sadece 4 ay içinde 3 tane zirve yaptık. Oysa 2004 yılından beri Türkiye, yapılan zirvelere davet edilmiyor." diye konuştu.
Türkiye’deki halk oylaması ve Avrupa’da birçok ülkede gerçekleşen seçim sürecinin karşılıklı söylemlerin sertleşmesine ve sert sözlerin sarf edilmesine neden olduğunu vurgulayan Yenel, "Şimdi tekrar biz bunları düzeltmeye çalışıyoruz. Burada benim gördüğüm en büyük eksiklik, diyalog eksikliği. Yeterince konuşulmuyor, yeterince görüşülmüyor. 2004 yılından beri Türkiye zirvelere çağrılmıyor, eskiden Türkiye zirvelere davet edilirdi. Hatta AB’ye ilişkin bazı anlaşmalara imza bile koymuştu aday ülke olduğu için. Bu tamamen değişti. Avrupa’daki siyaset nedeniyle değişti. Türkiye uzaklaşıyor diye eleştiriliyor ama acaba Türkiye uzaklaştı mı, uzaklaştırıldı mı?" ifadelerini kullandı.
Toplantıya Le Monde, Le Figaro, TF1 başta olmak üzere Fransız basınının başlıca gazete ve televizyonlarından temsilciler katıldı.
Aynı konunun gündeme getirildiği toplantılar daha önce Brüksel, Berlin, Londra ve Madrid’de gerçekleştirilmişti.
Türkiye ve AB’nin ortak geleceği açısından yol gösterici nitelikte olması hedeflenen toplantılar serisinin diğer AB üyesi ülkelerin başkentlerinde de düzenleneceği belirtildi.