Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu Açıklaması
'Bu sıkıntıları, Yunan siyasetçiler nezdinde gündeme getirmemizi isteyen Müslüman bir Türk toplumu var. Biz onların taleplerini ve beklentilerini gözetmek zorundayız. Biz Lozan'a imza atarken, aynı zamanda onların bir garantörü olarak imza attık. Soydaşlarımızın talep ve beklentilerini göz ardı edemeyiz' 'Sayın Çipras'ın müftülüklerle ilgili açıklaması olumlu bir adım. Fakat bu, Batı Trakya'daki Müslüman Türk azınlık için bir lütuf değil' 'Yunanistan, Batı Trakya'da yaşamakta olan azınlık toplumunun müftülükler, eğitim, vakıflar, etnik kimlik, kültürel ve sosyal hakları konusunda Lozan'dan doğan haklarını vermemekte direniyor. Hal böyle olunca, Lozan'ın bahse konu hükümleri, zaten Yunanistan'ın fiili uygulamalarıyla değiştirilmiş oluyor'
Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yunanistan'daki Müslüman Türk azınlıkların durumuna ilişkin, "Bu sıkıntıları, Yunan siyasetçiler nezdinde gündeme getirmemizi isteyen Müslüman bir Türk toplumu var. Biz onların taleplerini ve beklentilerini gözetmek zorundayız. Biz Lozan'a imza atarken aynı zamanda onların bir garantörü olarak imza attık. Soydaşlarımızın talep ve beklentilerini göz ardı edemeyiz." dedi.
Çavuşoğlu, TRT Haber'e yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Lozan'ın güncellenmesi talebiyle ilgili kastının ne Yunanistan'ın ne de başka bir ülkenin toprak bütünlüğüne ilişkin bir talep olmadığını belirtti.
Batı Trakya'daki Müslüman Türk azınlıklar ve İstanbul'da kalan gayrimüslim azınlıklarla ilgili Lozan'ın 37. ile 45. maddelerinde bazı hükümler yer aldığını anımsatan Çavuşoğlu, Türkiye olarak, özellikle AK Parti hükümetleri döneminde Lozan'da yer alan bu hükümler çerçevesinde, azınlık mensupları için her türlü değişikliği, olumlu adımları atmak için gayret gösterdiklerini ifade etti.
Batı Trakya'daki Müslüman Türk azınlığın da içerisinde bulunduğu sorunların giderilmesi bakımından Yunanistan'a düşen yükümlülükler bulunduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Fakat Yunanistan, Batı Trakya'da yaşamakta olan azınlık toplumunun müftülükler, eğitim, vakıflar, etnik kimlik, kültürel ve sosyal hakları konusunda Lozan'dan doğan haklarını vermemekte direniyor. Hal böyle olunca, Lozan'ın bahse konu hükümleri, zaten Yunanistan'ın fiili uygulamalarıyla değiştirilmiş oluyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği güncelleme sözü buna ilişkin bir ifadedir." açıklamasında bulundu.
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın Lozan'a ilişkin açıklamalarının hatırlatılması üzerine değerlendirmesi sorulan Çavuşoğlu, Yunanistan'ın bu anlamda olumlu bir şeyler söylemesinin esasen Türkiye'de Lozan ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın söylediklerine ne olursa olsun muhalefet etme anlayışında olanlara bir şey anlattığını bildirdi.
- "Çipras'ın müftülüklerle ilgili açıklaması olumlu bir adım"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Lozan'ın güncellemesinden bahsederken, vermek istediği mesajın Yunan yetkililerce alındığını aktaran Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Sayın Çipras'ın müftülüklerle ilgili açıklaması olumlu bir adım. Fakat bu, Batı Trakya'daki Müslüman Türk azınlık için bir lütuf değil. Çünkü dini ve kültürel özgürlükler hem uluslararası anlaşmalar hem sözleşmeler nezdinde hem de Lozan bağlamında azınlıklara özellikle tanınan haklardır. Biz yıllardır, Atina Anlaşması gereği Batı Trakya'daki Müslüman Türk azınlığı, müftüleri kendisi seçmelidir diyoruz."
Hakan Çavuşoğlu, Yunanistan'ın 1920'de çıkardığı bir yasayla azınlık toplumunun müftülerini kendisinin seçmesine imkan sağladığını, Gümülcine Müftüsü Hafız Mustafa Efendi 1985'te vefat etmesinin ardından Yunanistan'ın azınlık toplumunun kendi müftüsünü seçmesine imkan vermediğini ve yaklaşık 65 yıldır devam eden uygulamadan nedensiz bir şekilde vazgeçildiğini aktardı.
Yunanistan'ın, Müslüman azınlığın tasvip etmediği, kendisinin güdümünde atadığı müftüleri, azınlığa dayattığını belirten Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çıkış yolu arayan azınlık mensupları da bu defa 'madem siz bize bunu dayatıyorsunuz, biz de sizin bize dayattıklarınızı istemiyoruz, atadığınız insanların bizi temsil kabiliyetine inanmıyoruz' diyerek net bir tavır gösterdi ve bunun sonucu olarak da kendi müftülerini seçti. Şu anda Batı Trakya'daki Müslüman Türk azınlığı için itibarlı ve meşru olan müftüler kendi seçtikleri müftülerdir. Yıllardır bu sorun devam ediyor ve bu çerçevede istenmeyen olaylar cereyan ediyor. Daha çok yakın bir zamanda seçilmiş İskeçe Müftüsü bir cenaze namazı kıldırdı diye 7 aylık hapis cezasına çarptırıldı. Yaşanan bu olumsuzlukların hepsi toplumsal huzuru bozacak ve Müslüman Türk azınlığının haklarını izale edecek mahiyette. Türkiye olarak yıllardır adım atmak isteğimizi belirtmiş olmamıza ve ülkemizdeki azınlıklar için de birçok adım atmış olmamıza rağmen, Yunanistan dayatmalarından bir türlü vazgeçmedi. Ne yaparsak yol alamadık. Masanın etrafında konuştuğumuz zaman sanki her şey normal seyrinde devam ediyormuş gibi görünüyor ama dönüp geldiğimizde herhangi bir adım atılmıyor, mevcut statüko devam ediyor."
- "Farklılıklarımızı zenginlik olarak görüyoruz"
Çavuşoğlu, hem Lozan hem de uluslararası metinler çerçevesinde bakıldığında eğitim, müftülükler, vakıflar, diğer kültürel hakların çözümlenmemesi için bir neden olmadığına vurgu yaptı.
İstenirse azınlıkların kimlik sorunu, din özgürlüğü sorunu, eğitim özgürlüğü sorunu, vakıflarla ilgili sorunların aşılabileceğini, her türlü özgürlüklerin tam manasıyla teslim edilebileceğini belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu konuda attığı adımlara ilişkin bilgiler verdi.
"Biz farklılıklarımızı zenginlik olarak görüyoruz. Bu topraklarda kendisini farklı hisseden, ötekileştirilmiş hiç kimse olmasın istiyoruz." diyen Çavuşoğlu, 15-16 yıllık süre içerisinde bu eksende birçok adım atıldığının da rahatlıkla görülebileceğine işaret etti.
Çavuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yunanistan'da ne oluyor diye bir dönüp baktığınız zaman bırakın ileri gitmeyi, adımların geriye yönelik atıldığını, daha güç koşulların yaşandığını görüyorsunuz. Bu sıkıntıları Yunan siyasetçiler nezdinde gündeme getirmemizi isteyen Müslüman bir Türk toplumu var. Biz onların taleplerini ve beklentilerini gözetmek zorundayız. Biz Lozan'a imza atarken aynı zamanda onların bir garantörü olarak imza attık. Soydaşlarımızın talep ve beklentilerini göz ardı edemeyiz."
Türkiye'nin Lozan'a dair itirazlarının AB veya BM'de bir karşılık bulup bulamayacağına yönelik soruya Çavuşoğlu, "Ne kadar karşılık bulur bilemeyiz fakat bulması gerekir." yanıtını verdi.
Hakan Çavuşoğlu, Lozan'ı imzalayan garantör bir ülke olarak, Müslüman Türk azınlığın haklarının sonuna kadar takipçisi olacaklarını vurguladı.
Kaynak: AA
Çavuşoğlu, TRT Haber'e yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Lozan'ın güncellenmesi talebiyle ilgili kastının ne Yunanistan'ın ne de başka bir ülkenin toprak bütünlüğüne ilişkin bir talep olmadığını belirtti.
Batı Trakya'daki Müslüman Türk azınlıklar ve İstanbul'da kalan gayrimüslim azınlıklarla ilgili Lozan'ın 37. ile 45. maddelerinde bazı hükümler yer aldığını anımsatan Çavuşoğlu, Türkiye olarak, özellikle AK Parti hükümetleri döneminde Lozan'da yer alan bu hükümler çerçevesinde, azınlık mensupları için her türlü değişikliği, olumlu adımları atmak için gayret gösterdiklerini ifade etti.
Batı Trakya'daki Müslüman Türk azınlığın da içerisinde bulunduğu sorunların giderilmesi bakımından Yunanistan'a düşen yükümlülükler bulunduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Fakat Yunanistan, Batı Trakya'da yaşamakta olan azınlık toplumunun müftülükler, eğitim, vakıflar, etnik kimlik, kültürel ve sosyal hakları konusunda Lozan'dan doğan haklarını vermemekte direniyor. Hal böyle olunca, Lozan'ın bahse konu hükümleri, zaten Yunanistan'ın fiili uygulamalarıyla değiştirilmiş oluyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği güncelleme sözü buna ilişkin bir ifadedir." açıklamasında bulundu.
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın Lozan'a ilişkin açıklamalarının hatırlatılması üzerine değerlendirmesi sorulan Çavuşoğlu, Yunanistan'ın bu anlamda olumlu bir şeyler söylemesinin esasen Türkiye'de Lozan ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın söylediklerine ne olursa olsun muhalefet etme anlayışında olanlara bir şey anlattığını bildirdi.
- "Çipras'ın müftülüklerle ilgili açıklaması olumlu bir adım"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Lozan'ın güncellemesinden bahsederken, vermek istediği mesajın Yunan yetkililerce alındığını aktaran Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Sayın Çipras'ın müftülüklerle ilgili açıklaması olumlu bir adım. Fakat bu, Batı Trakya'daki Müslüman Türk azınlık için bir lütuf değil. Çünkü dini ve kültürel özgürlükler hem uluslararası anlaşmalar hem sözleşmeler nezdinde hem de Lozan bağlamında azınlıklara özellikle tanınan haklardır. Biz yıllardır, Atina Anlaşması gereği Batı Trakya'daki Müslüman Türk azınlığı, müftüleri kendisi seçmelidir diyoruz."
Hakan Çavuşoğlu, Yunanistan'ın 1920'de çıkardığı bir yasayla azınlık toplumunun müftülerini kendisinin seçmesine imkan sağladığını, Gümülcine Müftüsü Hafız Mustafa Efendi 1985'te vefat etmesinin ardından Yunanistan'ın azınlık toplumunun kendi müftüsünü seçmesine imkan vermediğini ve yaklaşık 65 yıldır devam eden uygulamadan nedensiz bir şekilde vazgeçildiğini aktardı.
Yunanistan'ın, Müslüman azınlığın tasvip etmediği, kendisinin güdümünde atadığı müftüleri, azınlığa dayattığını belirten Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çıkış yolu arayan azınlık mensupları da bu defa 'madem siz bize bunu dayatıyorsunuz, biz de sizin bize dayattıklarınızı istemiyoruz, atadığınız insanların bizi temsil kabiliyetine inanmıyoruz' diyerek net bir tavır gösterdi ve bunun sonucu olarak da kendi müftülerini seçti. Şu anda Batı Trakya'daki Müslüman Türk azınlığı için itibarlı ve meşru olan müftüler kendi seçtikleri müftülerdir. Yıllardır bu sorun devam ediyor ve bu çerçevede istenmeyen olaylar cereyan ediyor. Daha çok yakın bir zamanda seçilmiş İskeçe Müftüsü bir cenaze namazı kıldırdı diye 7 aylık hapis cezasına çarptırıldı. Yaşanan bu olumsuzlukların hepsi toplumsal huzuru bozacak ve Müslüman Türk azınlığının haklarını izale edecek mahiyette. Türkiye olarak yıllardır adım atmak isteğimizi belirtmiş olmamıza ve ülkemizdeki azınlıklar için de birçok adım atmış olmamıza rağmen, Yunanistan dayatmalarından bir türlü vazgeçmedi. Ne yaparsak yol alamadık. Masanın etrafında konuştuğumuz zaman sanki her şey normal seyrinde devam ediyormuş gibi görünüyor ama dönüp geldiğimizde herhangi bir adım atılmıyor, mevcut statüko devam ediyor."
- "Farklılıklarımızı zenginlik olarak görüyoruz"
Çavuşoğlu, hem Lozan hem de uluslararası metinler çerçevesinde bakıldığında eğitim, müftülükler, vakıflar, diğer kültürel hakların çözümlenmemesi için bir neden olmadığına vurgu yaptı.
İstenirse azınlıkların kimlik sorunu, din özgürlüğü sorunu, eğitim özgürlüğü sorunu, vakıflarla ilgili sorunların aşılabileceğini, her türlü özgürlüklerin tam manasıyla teslim edilebileceğini belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu konuda attığı adımlara ilişkin bilgiler verdi.
"Biz farklılıklarımızı zenginlik olarak görüyoruz. Bu topraklarda kendisini farklı hisseden, ötekileştirilmiş hiç kimse olmasın istiyoruz." diyen Çavuşoğlu, 15-16 yıllık süre içerisinde bu eksende birçok adım atıldığının da rahatlıkla görülebileceğine işaret etti.
Çavuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yunanistan'da ne oluyor diye bir dönüp baktığınız zaman bırakın ileri gitmeyi, adımların geriye yönelik atıldığını, daha güç koşulların yaşandığını görüyorsunuz. Bu sıkıntıları Yunan siyasetçiler nezdinde gündeme getirmemizi isteyen Müslüman bir Türk toplumu var. Biz onların taleplerini ve beklentilerini gözetmek zorundayız. Biz Lozan'a imza atarken aynı zamanda onların bir garantörü olarak imza attık. Soydaşlarımızın talep ve beklentilerini göz ardı edemeyiz."
Türkiye'nin Lozan'a dair itirazlarının AB veya BM'de bir karşılık bulup bulamayacağına yönelik soruya Çavuşoğlu, "Ne kadar karşılık bulur bilemeyiz fakat bulması gerekir." yanıtını verdi.
Hakan Çavuşoğlu, Lozan'ı imzalayan garantör bir ülke olarak, Müslüman Türk azınlığın haklarının sonuna kadar takipçisi olacaklarını vurguladı.