'Biz Vatandaşın Avukatıyız Ama İdarenin Hasmı Değiliz'
Kamu Başdenetçisi Malkoç: 'Biz vatandaşın avukatıyız ama idarenin hasmı değiliz. Verdiğimiz kararlarla idareye danışmanlık yapıyoruz, yardımcı oluyoruz, yol gösteriyoruz' 'İlk zamanlarda idarenin kararlarımıza uyma oranı yüzde 20 idi. Bu sene çok sıkı bir takip yaptık ve bu yüzde 53’e çıktı' '(KDK’ya en çok eğitim alanında başvuru gelmesi) Türkiye’deki üniversitede okuyan öğrencilerin sayısı BM'ye kayıtlı 100 ülkenin nüfusundan fazla. Dolayısıyla bu alanda sıkıntının olmaması mümkün değil. Önemli olan, bizim gibi kurumların veya eğitimle ilgilenen özel veya bireysel çalışanların iyi organize olup, Türkiye’de eğitim sorunu varsa buna çözüm üretmesidir'
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, “Biz vatandaşın avukatıyız ama idarenin hasmı değiliz. Verdiğimiz kararlarla idareye danışmanlık yapıyoruz, yardımcı oluyoruz, yol gösteriyoruz.” dedi.
Malkoç, Kamu Denetçiliği Kurumunun (KDK) Kurumsal Yönetiminin Geliştirilmesine Destek Projesi kapsamında Konya'da bir otelde düzenlenen toplantıda, yeni bir kurum olmalarına rağmen kısa zamanda önemli ölçüde yol aldıklarını söyledi.
Vatandaşın sorunlarını, dertlerini ve sıkıntılarını mahkemeye gitmesine gerek kalmadan çözdüklerine işaret eden Malkoç, "Biz vatandaşın avukatıyız ama idarenin hasmı değiliz. Verdiğimiz kararlarla idareye danışmanlık yapıyoruz, yardımcı oluyoruz, yol gösteriyoruz." diye konuştu.
- "İşlemleri hızlı çözüyoruz"
Malkoç, kamu görevlilerin vatandaşa verdiği hizmette bir hata, eksiklik ya da idarenin aldığı kararlarda hukuka aykırılık varsa devreye girdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Vatandaş mahkemeye de gidebilir ama idarenin eylem ve işlemleriyle ilgili mahkemeye giderse mahkeme süreçlerini biliyorsunuz. Mahkemenin yüzü biraz soğuktur. İnsanlar birine kızdığında, 'Mahkeme duvarı gibi yüzü var' derler ya, bizim kurumun yüzü biraz sıcak. Çünkü müracaatlar kolay oluyor, vatandaşın müracaatında harç, pul parası gibi paralar alınmıyor. İşlemleri hızlı çözüyoruz."
Müracaatları 6 ay içinde karara bağladıklarını anlatan Malkoç, idarenin şeffaflığı, hukuka uygunluk ve vatandaşın hak arama kültürünü geliştirmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Malkoç, ÖSYM’nin 15 dakika kuralına ilişkin aldıkları kararın çok sayıda öğrenciyi etkilediğine dikkati çekerek, "Bireysel başvuru geneli ilgilendiriyorsa, verdiğimiz karar emsal kararın ötesinde, idarenin uygulamasını değiştiriyor. ÖSYM’nin o günkü Başkanı, ‘Ben buna uymayacağım.’ dedi. Biz de gayet açık ve net, ‘Biz halkın avukatıyız. Biz hukuk kurumuyuz, kamunun vicdanıyız.' dedik. Bizim kararımıza uymayan bürokrat veya yönetici, hukukun dışına çıkmış olur. Hukukun dışına çıkanlar da o makamlarda kalamaz." ifadelerini kullandı.
Malkoç, KDK’ya bu yıl en çok başvurunun eğitim alanında olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğitim konusunda Türkiye’nin epey çalışma yapması gerekiyor. Türkiye’de 7 milyon 250 bin üniversite, 17 milyon ilkokul, ortaokul ve lise öğrencisi var. Yani Türkiye’deki üniversitede okuyan öğrencilerin sayısı Birleşmiş Milletler'e kayıtlı 100 ülkenin nüfusundan fazla. Dolayısıyla bu alanda sıkıntının olmaması mümkün değil. Önemli olan, bizim gibi kurumların veya eğitimle ilgilenen özel veya bireysel çalışanların iyi organize olup, Türkiye’de eğitim sorunu varsa buna çözüm üretmesidir. Bunun öncülüğünü de YÖK, ÖSYM, Milli Eğitim Bakanlığı yapacaktır. Türkiye’de bunu çözecek yetişmiş insan sayısı az değil."
- "Dünya ortalamasını bulmuş olacağız"
Kısa zamanda, çok geniş bir alanda önemli çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Malkoç, "İlk zamanlarda idarenin kararlarımıza uyma oranı yüzde 20’ydi. Bu sene çok sıkı bir takip yaptık ve bu yüzde 53’e çıktı. Avrupa’da bunun ortalaması yüzde 80. Öyle zannediyorum bu tempoyla devam edersek bir müddet sonra dünya ortalamasını bulmuş olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Malkoç, KDK’nın yargının yükünü hafiflettiğine, binlerce dosyanın mahkemeye intikalini önlediklerine dikkati çekti.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) nedeniyle kamudan ihraçlara ilişkin başvurulara değinen Malkoç, şunları kaydetti:
"Bizim bakamadığımız alanlardan biri yasama faaliyetleri. İhraçların önemli bir kısmı Kanun Hükmünde Kararname ile oldu. Kanun Hükmündeki Kararname de yasama faaliyetidir. Onlara bakamıyoruz ama idari kararla ihraç edilenler bize geliyor, onlar inceleme aşamasında."
Kaynak: AA
Malkoç, Kamu Denetçiliği Kurumunun (KDK) Kurumsal Yönetiminin Geliştirilmesine Destek Projesi kapsamında Konya'da bir otelde düzenlenen toplantıda, yeni bir kurum olmalarına rağmen kısa zamanda önemli ölçüde yol aldıklarını söyledi.
Vatandaşın sorunlarını, dertlerini ve sıkıntılarını mahkemeye gitmesine gerek kalmadan çözdüklerine işaret eden Malkoç, "Biz vatandaşın avukatıyız ama idarenin hasmı değiliz. Verdiğimiz kararlarla idareye danışmanlık yapıyoruz, yardımcı oluyoruz, yol gösteriyoruz." diye konuştu.
- "İşlemleri hızlı çözüyoruz"
Malkoç, kamu görevlilerin vatandaşa verdiği hizmette bir hata, eksiklik ya da idarenin aldığı kararlarda hukuka aykırılık varsa devreye girdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Vatandaş mahkemeye de gidebilir ama idarenin eylem ve işlemleriyle ilgili mahkemeye giderse mahkeme süreçlerini biliyorsunuz. Mahkemenin yüzü biraz soğuktur. İnsanlar birine kızdığında, 'Mahkeme duvarı gibi yüzü var' derler ya, bizim kurumun yüzü biraz sıcak. Çünkü müracaatlar kolay oluyor, vatandaşın müracaatında harç, pul parası gibi paralar alınmıyor. İşlemleri hızlı çözüyoruz."
Müracaatları 6 ay içinde karara bağladıklarını anlatan Malkoç, idarenin şeffaflığı, hukuka uygunluk ve vatandaşın hak arama kültürünü geliştirmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Malkoç, ÖSYM’nin 15 dakika kuralına ilişkin aldıkları kararın çok sayıda öğrenciyi etkilediğine dikkati çekerek, "Bireysel başvuru geneli ilgilendiriyorsa, verdiğimiz karar emsal kararın ötesinde, idarenin uygulamasını değiştiriyor. ÖSYM’nin o günkü Başkanı, ‘Ben buna uymayacağım.’ dedi. Biz de gayet açık ve net, ‘Biz halkın avukatıyız. Biz hukuk kurumuyuz, kamunun vicdanıyız.' dedik. Bizim kararımıza uymayan bürokrat veya yönetici, hukukun dışına çıkmış olur. Hukukun dışına çıkanlar da o makamlarda kalamaz." ifadelerini kullandı.
Malkoç, KDK’ya bu yıl en çok başvurunun eğitim alanında olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğitim konusunda Türkiye’nin epey çalışma yapması gerekiyor. Türkiye’de 7 milyon 250 bin üniversite, 17 milyon ilkokul, ortaokul ve lise öğrencisi var. Yani Türkiye’deki üniversitede okuyan öğrencilerin sayısı Birleşmiş Milletler'e kayıtlı 100 ülkenin nüfusundan fazla. Dolayısıyla bu alanda sıkıntının olmaması mümkün değil. Önemli olan, bizim gibi kurumların veya eğitimle ilgilenen özel veya bireysel çalışanların iyi organize olup, Türkiye’de eğitim sorunu varsa buna çözüm üretmesidir. Bunun öncülüğünü de YÖK, ÖSYM, Milli Eğitim Bakanlığı yapacaktır. Türkiye’de bunu çözecek yetişmiş insan sayısı az değil."
- "Dünya ortalamasını bulmuş olacağız"
Kısa zamanda, çok geniş bir alanda önemli çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Malkoç, "İlk zamanlarda idarenin kararlarımıza uyma oranı yüzde 20’ydi. Bu sene çok sıkı bir takip yaptık ve bu yüzde 53’e çıktı. Avrupa’da bunun ortalaması yüzde 80. Öyle zannediyorum bu tempoyla devam edersek bir müddet sonra dünya ortalamasını bulmuş olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Malkoç, KDK’nın yargının yükünü hafiflettiğine, binlerce dosyanın mahkemeye intikalini önlediklerine dikkati çekti.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) nedeniyle kamudan ihraçlara ilişkin başvurulara değinen Malkoç, şunları kaydetti:
"Bizim bakamadığımız alanlardan biri yasama faaliyetleri. İhraçların önemli bir kısmı Kanun Hükmünde Kararname ile oldu. Kanun Hükmündeki Kararname de yasama faaliyetidir. Onlara bakamıyoruz ama idari kararla ihraç edilenler bize geliyor, onlar inceleme aşamasında."