Sözcü Gazetesi Sahibi Ve Çalışanları Hakkındaki Dava
Hakkında yakalama kararı bulunan Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay'ın da aralarında bulunduğu biri tutuklu 4 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması başladı.
Sözcü gazetesinin sahibi sanık Burak Akbay'ın ''silahlı terör örgütünü yönetme'' ve ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçundan 30 yıla, biri tutuklu 3 sanığın ise ''silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım etme'' suçundan 15'er yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, tutuklu sanık Bekir Gökmen Ulu ile tutuksuz sanıklar Mediha Olgun ve Yonca Yücekaleli ile avukatlar katıldı.
Duruşmaya, CHP Milletvekilleri Mustafa Balbay ve Barış Yarkadaş, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, eski Emniyet Müdürü Adil Serdar Saçan, gazeteciler Uğur Dündar, Yılmaz Özdil ve Oğuz Güven de izleyici olarak geldi.
Duruşma sanıkların kimlik tespitinin yapılmasıyla başladı.
Mahkeme Başkanı Erdoğan Şimşek, iddianamenin özetinin okunacağını, ardından sanıkların savunmasının alınacağını belirterek, yarın da tanıkların dinlenileceğini, perşembe ise savcının görüşü ve avukatların taleplerinin alınacağını söyledi.
Duruşma, iddianamenin özetinin okunmasıyla devam ediyor.
- İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan 73 sayfalık iddianamede, sanık Burak Akbay'ın ''silahlı terör örgütünü yönetme'' ve ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçlarından 16,5 yıldan 30 yıla kadar, Mediha Olgun, Bekir Gökmen Ulu ve Yonca Yücekaleli'nin ''silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım etme'' suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
İddianamede, Sözcü gazetesinin yaptığı yayınlar ve 1 Ocak 2016'da yer verdiği bulmacaya ilişkin Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldığı, bunun dışında farklı yerlerden 12 vatandaşın yaptığı ayrı şikayetlerle Cumhurbaşkanı'na yapılmaya çalışılan suikast girişiminin yerinin belirtilmesiyle yardım ve yataklıkta bulunulduğunu, Cumhurbaşkanı'nın hedef gösterildiğini, Sözcü gazetesinin yayınlarıyla terör yandaşlığı yaptığı, kamuoyunda algı oluşturmaya çalıştığını iddia ederek, ihbarda bulundukları kaydediliyor.
İhbarlarla birlikte Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen yetkisizlik kararı üzerine soruşturmaların birleştirildiği anlatılan iddianamede, şikayetçilerin ifadelerine yer veriliyor.
İddianamede, ''Şekil olarak FETÖ/PDY'ye karşı olmak, onu ağır bir şekilde eleştirmek, onunla davacı/davalı olmak, hatta ona açıkça hakaret etmenin başlı başına FETÖ'yü desteklememek ya da esasta FETÖ'cü olmamak sonucunu doğurmayacağı, Sözcü gazetesinin örgütün yayın organlarından bir farkının olmadığı, aynı amaca yönelik kamuoyu oluşturmaya çalıştığı anlaşılmıştır." denildi.
- "Sözcü Erdoğan'ı buldu" haberi
İddianamede, FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen darbe girişimi ile bağlantılı olarak saat 16.30 sıralarında henüz darbe girişimi kapsamında silahlı askeri birimlerin kışlalarından çıkmadan önce adı geçen gazetede Cumhurbaşkanı'nın bulunduğu yerin haber yapıldığı, bunun darbecilerle birlikte ve darbe girişimini kolaylaştırmaya yönelik lojistik destek kapsamında gerçekleştirildiği, bu amaçla Sözcü gazetesinde "Sözcü, Erdoğan'ı buldu." haberinin yer aldığı ifade ediliyor.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından KHK ile açığa alınan polis memurlarınca, takipsizlikle sonuçlanan 17 Aralık 2013'te yapılan soruşturmaya ilişkin fiziki ve teknik takip kayıtlarının Sözcü gazetesine gönderildiği anlatılan iddianamede, gazetenin de kamuoyunda algı oluşturma kapsamında söz konusu bilgileri gerçekmiş gibi ve süreklilik arz edecek şekilde haberleştirme gayretinde olduğu vurgulanıyor. İddianamede, FETÖ'nün algı amacıyla sosyal medyada kullandığı ''Fuatavni'' ve ''JeansBiri'' adlı hesaplarda yapılan manipülatif paylaşımların örgüte müzahir basın yayın kuruluşları ve internet sitelerince haberleştirilerek geniş kitlelere ulaştırıldığının görüldüğüne dikkat çekiliyor.
Kaynak: AA
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, tutuklu sanık Bekir Gökmen Ulu ile tutuksuz sanıklar Mediha Olgun ve Yonca Yücekaleli ile avukatlar katıldı.
Duruşmaya, CHP Milletvekilleri Mustafa Balbay ve Barış Yarkadaş, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, eski Emniyet Müdürü Adil Serdar Saçan, gazeteciler Uğur Dündar, Yılmaz Özdil ve Oğuz Güven de izleyici olarak geldi.
Duruşma sanıkların kimlik tespitinin yapılmasıyla başladı.
Mahkeme Başkanı Erdoğan Şimşek, iddianamenin özetinin okunacağını, ardından sanıkların savunmasının alınacağını belirterek, yarın da tanıkların dinlenileceğini, perşembe ise savcının görüşü ve avukatların taleplerinin alınacağını söyledi.
Duruşma, iddianamenin özetinin okunmasıyla devam ediyor.
- İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan 73 sayfalık iddianamede, sanık Burak Akbay'ın ''silahlı terör örgütünü yönetme'' ve ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçlarından 16,5 yıldan 30 yıla kadar, Mediha Olgun, Bekir Gökmen Ulu ve Yonca Yücekaleli'nin ''silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım etme'' suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
İddianamede, Sözcü gazetesinin yaptığı yayınlar ve 1 Ocak 2016'da yer verdiği bulmacaya ilişkin Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldığı, bunun dışında farklı yerlerden 12 vatandaşın yaptığı ayrı şikayetlerle Cumhurbaşkanı'na yapılmaya çalışılan suikast girişiminin yerinin belirtilmesiyle yardım ve yataklıkta bulunulduğunu, Cumhurbaşkanı'nın hedef gösterildiğini, Sözcü gazetesinin yayınlarıyla terör yandaşlığı yaptığı, kamuoyunda algı oluşturmaya çalıştığını iddia ederek, ihbarda bulundukları kaydediliyor.
İhbarlarla birlikte Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen yetkisizlik kararı üzerine soruşturmaların birleştirildiği anlatılan iddianamede, şikayetçilerin ifadelerine yer veriliyor.
İddianamede, ''Şekil olarak FETÖ/PDY'ye karşı olmak, onu ağır bir şekilde eleştirmek, onunla davacı/davalı olmak, hatta ona açıkça hakaret etmenin başlı başına FETÖ'yü desteklememek ya da esasta FETÖ'cü olmamak sonucunu doğurmayacağı, Sözcü gazetesinin örgütün yayın organlarından bir farkının olmadığı, aynı amaca yönelik kamuoyu oluşturmaya çalıştığı anlaşılmıştır." denildi.
- "Sözcü Erdoğan'ı buldu" haberi
İddianamede, FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen darbe girişimi ile bağlantılı olarak saat 16.30 sıralarında henüz darbe girişimi kapsamında silahlı askeri birimlerin kışlalarından çıkmadan önce adı geçen gazetede Cumhurbaşkanı'nın bulunduğu yerin haber yapıldığı, bunun darbecilerle birlikte ve darbe girişimini kolaylaştırmaya yönelik lojistik destek kapsamında gerçekleştirildiği, bu amaçla Sözcü gazetesinde "Sözcü, Erdoğan'ı buldu." haberinin yer aldığı ifade ediliyor.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından KHK ile açığa alınan polis memurlarınca, takipsizlikle sonuçlanan 17 Aralık 2013'te yapılan soruşturmaya ilişkin fiziki ve teknik takip kayıtlarının Sözcü gazetesine gönderildiği anlatılan iddianamede, gazetenin de kamuoyunda algı oluşturma kapsamında söz konusu bilgileri gerçekmiş gibi ve süreklilik arz edecek şekilde haberleştirme gayretinde olduğu vurgulanıyor. İddianamede, FETÖ'nün algı amacıyla sosyal medyada kullandığı ''Fuatavni'' ve ''JeansBiri'' adlı hesaplarda yapılan manipülatif paylaşımların örgüte müzahir basın yayın kuruluşları ve internet sitelerince haberleştirilerek geniş kitlelere ulaştırıldığının görüldüğüne dikkat çekiliyor.