'Ombudsman Vanlılar İle Buluşuyor' Toplantısı
Kamu Başdenetçisi Malkoç: 'Hedefimiz dünyanın en huzurlu, en rahat, idareden en iyi hizmet alan insanları ülkemizde olsun. Dünyanın en iyi idarecileri bizim yöneticilerimiz olsun' 'Belime silah koyacağım, elime silah alacağım dedin mi sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde bunun karşılığı vardır. Bunun karşılığı hukuktur. Hukuk neyi gerektiriyorsa bütün yönetimler onu yapıyor'
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, "Hedefimiz dünyanın en huzurlu, en rahat, idareden en iyi hizmet alan insanları ülkemizde olsun. Dünyanın en iyi idarecileri bizim yöneticilerimiz olsun." dedi.
Kamu Denetçiliği Kurumunca düzenlenen, "Ombudsman Vanlılar ile Buluşuyor" toplantısı, kentteki bir otelde yapıldı.
Toplantıda konuşan Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, insanlık tarihinden beri çok önemli bir merkez olan Van'ın coğrafyasıyla tarım alanlarıyla hayvancılık potansiyeliyle çok şanslı bir il olduğunu söyledi.
Bu bölgelerin terör belasından kurtulduğunda Van'ın bölgede ve Türkiye'de hak ettiği yeri alacağına inandığını belirten Malkoç, kamu denetçileriyle Anadolu'yu dolaştıklarını, sivil toplum kuruluşlarını, adliyeleri, baroları, belediye ve valilikleri ziyaret ettiklerini, ilin kanaat önderlerini, muhtarlarını idarecilerle bir araya getirdiklerini aktardı.
Malkoç, yaptıkları toplantılarda serbest kürsü kurduklarını ve olanların bu kürsüde istediği gibi şikayetini dile getirebildiğini ifade ederek, "Söz alacak arkadaşlarımızdan istirhamımız günlük siyasi konulara girmesinler. Günlük siyaset kahvehanede, mahallede, bakkalda berberde, her yerde konuşuluyor. İkincisi olayları kişiselleştirmesinler ve ayrıca terörü teşvik eden ya da şiddeti öven konuşmaların dışında bu kürsü serbest." dedi.
Kamu Denetciliği Kurumunun devletten alınan hizmetlerdeki eksikliklerin, hata ve kusurların mahkemeye gitmeden çözülmesi için kurulduğunu anımsatan Malkoç, zaman zaman arabuluculuk müessesesi ile kamu denetçiliğinin karıştırıldığını belirtti.
- "Başvuruların yüzde 20'sini vatandaşın lehine çözdük"
Arabuluculuğun iki insan, iki şirket ya da şirketlerle insanlar arasındaki ihtilaflarda görev üstlendiğini dile getiren Malkoç, şöyle devam etti:
"Kamu Denetçiliği Kurumu vatandaşla devlet arasındaki ilişkilerdir. Biz halkın avukatlığını yapıyoruz. Kamuoyunun vicdanını temsil ediyoruz. Denetim kurumuyuz ama aynı zamanda bir insan hakları kurumuyuz. Bize müracaat kolay. Müracaatlardan para almıyoruz, incelemelerimiz de uzun sürmüyor. Müracaatlara 6 ay içinde bir karar veriyoruz. Kurumumuz daha çok tanındıkça vatandaşımız idareyle aralarında olan ilişkiden mahkemeye daha az gider. 2015'te bize yapılan başvuru sayısı 15 bini buldu. 2016'da 5 bin 516 idi. 2017'de bu sayı daha yıl sonu gelmemesine rağmen 15 bini buldu. Bize yapılan başvuruların yüzde 20'sini vatandaşın lehine çözdük."
Dün kenti dolaştıklarını, sivil toplum örgütleriyle toplantılar yaptıklarını anımsatan Malkoç, Van'ı çok canlı ve diri gördüklerini, özellikle terör belasından kurtulmaya başladıkça Vanlının sesinin daha gür çıktığını gördüklerini aktardı.
"En güzel şey insanların mutluluğu, huzuru, refahıdır. Türkiye'de çok güzel şeyler olmaya başladı." diyen Malkoç, Suriye'de, Irak'ta, Ukrayna'da savaş ortamlarının sona ermesiyle Türkiye'deki gelişmekte olan eğitim, sağlık hizmetlerinin daha kaliteli olacağını belirtti.
- "Dünyanın en iyi idarecileri bizim yöneticilerimiz olsun"
Vatandaşların aldığı bütün hizmetlerin kalitesinin arttırılması için çalıştıklarını kaydeden Malkoç, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Siz bize yazılı olarak müracaat edeceksiniz, biz inceleyeceğiz, denetleyeceğiz. Vereceğimiz kararlarla idarenin hizmet kalitesi artacak. Biz aynı zamanda idarecilerin tutum ve davranışlarını da denetliyoruz. Türkiye'de insan haklarının en mükemmel manada olmasını istiyoruz. Hak arama kültürü yeterince yaygınlaşsın ki Türkiye 2023 hedeflerine sadece yerli otomobil yaparak değil, sadece savunma sanayini geliştirerek bölgesinde sözü dinlenen ülke olarak değil, hukukta da en iyisi olsun istiyoruz. Avrupa'da faşizm, ırkçılık, yabancı ve İslam düşmanlığı artıyor. Yeni çalışmamız var. Avrupa'da 6 milyon Türk vatandaşı, 30 milyon Müslüman var. Onlara da hak arama yollarını ve oradaki ombudsmanlıklara itiraz yollarını öğretmek için 2018'de yeni bir plan yapacağız. Hedefimiz dünyanın en huzurlu, en rahat, idareden en iyi hizmet alan insanları ülkemizde olsun. Dünyanın en iyi idarecileri bizim yöneticilerimiz olsun. Bizim rektörlerimiz, öğrencilerimiz dünyanın en iyi rektörleriyle öğrencileriyle yarışsın. Bu hedefe el birliğiyle ulaşacağız."
Toplantı, katılımcıların serbest kürsüden şikayet ve taleplerini dile getirmeleriyle devam etti.
Kamu Başdenetçisi Malkoç, toplantı sonunda yaptığı değerlendirmede, "Türkiye'de terörle mücadele FETÖ, PKK, DEAŞ terör örgütleriyle yürütülmekte. Terör dünyanın başının belasıdır ama Türkiye bunun üstesinden gelecek bunda tereddüt yok. Van'da da bu bölgede de bu kararlılığı görüyoruz." dedi.
- "Kıyamete kadar da bu coğrafyada kalacağız"
"Terörü teşvik etmedikten sonra, şiddeti teşvik etmedikten sonra bütün sözler için Türkiye'de platformlar serbesttir. 'Belime silah koyacağım, elime silah alacağım.' dedin mi sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde bunun karşılığı vardır. Bunun karşılığı hukuktur. Hukuk neyi gerektiriyorsa bütün yönetimler onu yapıyor. Zaten bunun aksi de kargaşadır." ifadesini kullanan Malkoç, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu millet geçmişi sağlam, istikbali güvende olan bir millettir. Biz Türk'üyle Kürt'üyle Alpaslan Gazi'nin peşinde Malazgirt'e katıldık, Viyanalara kadar yürüdük. Ardından Fatih ile beraber İstanbul'u fethettik. Bugün Türkiye'yi bölmek isteyenler Türkiye'nin etrafını ateş çemberine çevirenler o gün bizi işgal etti ve bizi vatansız bırakmaya kalktı ama Atatürk'ün öncülüğünde milli mücadeleyi başlattık ve bu devleti kurduk. Şimdi de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi lider bulmuşuz 2023'e de 2053'e de 2071'e de sağlam adımlarla yürüyeceğiz. Kıyamete kadar da bu coğrafyada kalacağız. Bunlara itiraz eden ülkeler varsa tarihe baksınlar. Biz öyle DEAŞ, FETÖ, PKK gibi neler gördük bu coğrafyada. Hepsinin üstesinden geldik. Bundan sonra da geleceğiz."
- Vali Zorluoğlu
Van Valisi Murat Zorluoğlu ise 1980'li yıllardan bu yana tüm dünyada adına küreselleşme denen çok köklü ve hızlı bir değişim yaşandığını, bu baş döndürücü sürecin, tüm toplumların gerek sosyoekonomik, gerekse kültürel hayatında dönüşümlere yol açtığını, kamu yönetimine ilişkin kavram, yöntem ve değerler ile kamu idarelerinin de bu dinamiklerden derinden etkilendiğine dikkati çekti.
Kamu hizmetlerinin geleneksel yol ve yöntemlerle görülmesinde yaşanan aksaklıklar, kamu bürokrasisinin verimsiz ve hantal oluşu, bununla birlikte halkın kamu hizmetlerine artan taleplerinin kamu yönetimini geleneksel anlayışı terk ederek yeni arayışlar içine girmeye zorladığını kaydeden Zorluoğlu, şunları söyledi:
"Bunun neticesinde gelişmiş Avrupa ülkelerinden başlayarak birçok ülkede yerelliği, esnek çalışma biçimlerini, yatay örgütlenmeyi, uzmanlaşmayı ön plana çıkaran yeni kamu yönetimi anlayışı gündeme gelmiştir. Bu yeni yönetim anlayışı ile klasik hiyerarşik yönetim modeli yerine tüm toplumsal aktörlerin karşılıklı işbirliği ve uzlaşmasına dayanan, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hak ve özgürlüklerine önem veren, katılımcılığı ve sivil toplum kuruluşlarını ön plana çıkaran, saydamlığı, açıklığı, hesap verme sorumluluğunu esas alan bir yönetim anlayışı hakim olmaya başlamıştır. Ülkemiz de bu gelişmelerin dışında kalmamış ve kamu yönetiminde reform çalışmaları özellikle 2000'li yılların başından itibaren hız kazanmıştır. Kamu yönetiminde yapılan reformların en önemli tezahürlerinden birisi de kamu denetçiliği kurumudur."
Toplantıya Van Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Keskin, kaymakam ve belediye başkan vekilleri, Van Emniyet Müdürü Mehmet Suat Ekici, vali yardımcıları, YYÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Murat Demirel, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Kaynak: AA
Kamu Denetçiliği Kurumunca düzenlenen, "Ombudsman Vanlılar ile Buluşuyor" toplantısı, kentteki bir otelde yapıldı.
Toplantıda konuşan Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, insanlık tarihinden beri çok önemli bir merkez olan Van'ın coğrafyasıyla tarım alanlarıyla hayvancılık potansiyeliyle çok şanslı bir il olduğunu söyledi.
Bu bölgelerin terör belasından kurtulduğunda Van'ın bölgede ve Türkiye'de hak ettiği yeri alacağına inandığını belirten Malkoç, kamu denetçileriyle Anadolu'yu dolaştıklarını, sivil toplum kuruluşlarını, adliyeleri, baroları, belediye ve valilikleri ziyaret ettiklerini, ilin kanaat önderlerini, muhtarlarını idarecilerle bir araya getirdiklerini aktardı.
Malkoç, yaptıkları toplantılarda serbest kürsü kurduklarını ve olanların bu kürsüde istediği gibi şikayetini dile getirebildiğini ifade ederek, "Söz alacak arkadaşlarımızdan istirhamımız günlük siyasi konulara girmesinler. Günlük siyaset kahvehanede, mahallede, bakkalda berberde, her yerde konuşuluyor. İkincisi olayları kişiselleştirmesinler ve ayrıca terörü teşvik eden ya da şiddeti öven konuşmaların dışında bu kürsü serbest." dedi.
Kamu Denetciliği Kurumunun devletten alınan hizmetlerdeki eksikliklerin, hata ve kusurların mahkemeye gitmeden çözülmesi için kurulduğunu anımsatan Malkoç, zaman zaman arabuluculuk müessesesi ile kamu denetçiliğinin karıştırıldığını belirtti.
- "Başvuruların yüzde 20'sini vatandaşın lehine çözdük"
Arabuluculuğun iki insan, iki şirket ya da şirketlerle insanlar arasındaki ihtilaflarda görev üstlendiğini dile getiren Malkoç, şöyle devam etti:
"Kamu Denetçiliği Kurumu vatandaşla devlet arasındaki ilişkilerdir. Biz halkın avukatlığını yapıyoruz. Kamuoyunun vicdanını temsil ediyoruz. Denetim kurumuyuz ama aynı zamanda bir insan hakları kurumuyuz. Bize müracaat kolay. Müracaatlardan para almıyoruz, incelemelerimiz de uzun sürmüyor. Müracaatlara 6 ay içinde bir karar veriyoruz. Kurumumuz daha çok tanındıkça vatandaşımız idareyle aralarında olan ilişkiden mahkemeye daha az gider. 2015'te bize yapılan başvuru sayısı 15 bini buldu. 2016'da 5 bin 516 idi. 2017'de bu sayı daha yıl sonu gelmemesine rağmen 15 bini buldu. Bize yapılan başvuruların yüzde 20'sini vatandaşın lehine çözdük."
Dün kenti dolaştıklarını, sivil toplum örgütleriyle toplantılar yaptıklarını anımsatan Malkoç, Van'ı çok canlı ve diri gördüklerini, özellikle terör belasından kurtulmaya başladıkça Vanlının sesinin daha gür çıktığını gördüklerini aktardı.
"En güzel şey insanların mutluluğu, huzuru, refahıdır. Türkiye'de çok güzel şeyler olmaya başladı." diyen Malkoç, Suriye'de, Irak'ta, Ukrayna'da savaş ortamlarının sona ermesiyle Türkiye'deki gelişmekte olan eğitim, sağlık hizmetlerinin daha kaliteli olacağını belirtti.
- "Dünyanın en iyi idarecileri bizim yöneticilerimiz olsun"
Vatandaşların aldığı bütün hizmetlerin kalitesinin arttırılması için çalıştıklarını kaydeden Malkoç, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Siz bize yazılı olarak müracaat edeceksiniz, biz inceleyeceğiz, denetleyeceğiz. Vereceğimiz kararlarla idarenin hizmet kalitesi artacak. Biz aynı zamanda idarecilerin tutum ve davranışlarını da denetliyoruz. Türkiye'de insan haklarının en mükemmel manada olmasını istiyoruz. Hak arama kültürü yeterince yaygınlaşsın ki Türkiye 2023 hedeflerine sadece yerli otomobil yaparak değil, sadece savunma sanayini geliştirerek bölgesinde sözü dinlenen ülke olarak değil, hukukta da en iyisi olsun istiyoruz. Avrupa'da faşizm, ırkçılık, yabancı ve İslam düşmanlığı artıyor. Yeni çalışmamız var. Avrupa'da 6 milyon Türk vatandaşı, 30 milyon Müslüman var. Onlara da hak arama yollarını ve oradaki ombudsmanlıklara itiraz yollarını öğretmek için 2018'de yeni bir plan yapacağız. Hedefimiz dünyanın en huzurlu, en rahat, idareden en iyi hizmet alan insanları ülkemizde olsun. Dünyanın en iyi idarecileri bizim yöneticilerimiz olsun. Bizim rektörlerimiz, öğrencilerimiz dünyanın en iyi rektörleriyle öğrencileriyle yarışsın. Bu hedefe el birliğiyle ulaşacağız."
Toplantı, katılımcıların serbest kürsüden şikayet ve taleplerini dile getirmeleriyle devam etti.
Kamu Başdenetçisi Malkoç, toplantı sonunda yaptığı değerlendirmede, "Türkiye'de terörle mücadele FETÖ, PKK, DEAŞ terör örgütleriyle yürütülmekte. Terör dünyanın başının belasıdır ama Türkiye bunun üstesinden gelecek bunda tereddüt yok. Van'da da bu bölgede de bu kararlılığı görüyoruz." dedi.
- "Kıyamete kadar da bu coğrafyada kalacağız"
"Terörü teşvik etmedikten sonra, şiddeti teşvik etmedikten sonra bütün sözler için Türkiye'de platformlar serbesttir. 'Belime silah koyacağım, elime silah alacağım.' dedin mi sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde bunun karşılığı vardır. Bunun karşılığı hukuktur. Hukuk neyi gerektiriyorsa bütün yönetimler onu yapıyor. Zaten bunun aksi de kargaşadır." ifadesini kullanan Malkoç, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu millet geçmişi sağlam, istikbali güvende olan bir millettir. Biz Türk'üyle Kürt'üyle Alpaslan Gazi'nin peşinde Malazgirt'e katıldık, Viyanalara kadar yürüdük. Ardından Fatih ile beraber İstanbul'u fethettik. Bugün Türkiye'yi bölmek isteyenler Türkiye'nin etrafını ateş çemberine çevirenler o gün bizi işgal etti ve bizi vatansız bırakmaya kalktı ama Atatürk'ün öncülüğünde milli mücadeleyi başlattık ve bu devleti kurduk. Şimdi de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi lider bulmuşuz 2023'e de 2053'e de 2071'e de sağlam adımlarla yürüyeceğiz. Kıyamete kadar da bu coğrafyada kalacağız. Bunlara itiraz eden ülkeler varsa tarihe baksınlar. Biz öyle DEAŞ, FETÖ, PKK gibi neler gördük bu coğrafyada. Hepsinin üstesinden geldik. Bundan sonra da geleceğiz."
- Vali Zorluoğlu
Van Valisi Murat Zorluoğlu ise 1980'li yıllardan bu yana tüm dünyada adına küreselleşme denen çok köklü ve hızlı bir değişim yaşandığını, bu baş döndürücü sürecin, tüm toplumların gerek sosyoekonomik, gerekse kültürel hayatında dönüşümlere yol açtığını, kamu yönetimine ilişkin kavram, yöntem ve değerler ile kamu idarelerinin de bu dinamiklerden derinden etkilendiğine dikkati çekti.
Kamu hizmetlerinin geleneksel yol ve yöntemlerle görülmesinde yaşanan aksaklıklar, kamu bürokrasisinin verimsiz ve hantal oluşu, bununla birlikte halkın kamu hizmetlerine artan taleplerinin kamu yönetimini geleneksel anlayışı terk ederek yeni arayışlar içine girmeye zorladığını kaydeden Zorluoğlu, şunları söyledi:
"Bunun neticesinde gelişmiş Avrupa ülkelerinden başlayarak birçok ülkede yerelliği, esnek çalışma biçimlerini, yatay örgütlenmeyi, uzmanlaşmayı ön plana çıkaran yeni kamu yönetimi anlayışı gündeme gelmiştir. Bu yeni yönetim anlayışı ile klasik hiyerarşik yönetim modeli yerine tüm toplumsal aktörlerin karşılıklı işbirliği ve uzlaşmasına dayanan, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hak ve özgürlüklerine önem veren, katılımcılığı ve sivil toplum kuruluşlarını ön plana çıkaran, saydamlığı, açıklığı, hesap verme sorumluluğunu esas alan bir yönetim anlayışı hakim olmaya başlamıştır. Ülkemiz de bu gelişmelerin dışında kalmamış ve kamu yönetiminde reform çalışmaları özellikle 2000'li yılların başından itibaren hız kazanmıştır. Kamu yönetiminde yapılan reformların en önemli tezahürlerinden birisi de kamu denetçiliği kurumudur."
Toplantıya Van Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Keskin, kaymakam ve belediye başkan vekilleri, Van Emniyet Müdürü Mehmet Suat Ekici, vali yardımcıları, YYÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Murat Demirel, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.