Ekonomi Bakanlığından İngiltere İle Ortak Davranışsal Kamu Politikaları Projesi

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Davranışsal Kamu Politikaları Projesi’ne ilişkin, "Zaten bu sadece bir proje olarak bir kereliğine yapılıp ondan sonra haydi bitti değil. Türkiye’de kurulan ilk resmi birim ve Ekonomi Bakanlığında olacak. Bununla ilgili gerekiyorsa ilk merci daire başkanlığı şeklinde bunu kuracağız, bütün Türkiye için politikalar üreteceğiz” dedi.

2017 Nobel Ekonomi Ödülü’nü alan Richard Thaler’in kurucusu olduğu Behavioral Insights Team ile Türkiye’de ilk kez Ekonomi Bakanlığınca hayata geçirilen “Davranışsal Kamu Politikaları Projesi”nin tanıtım ve imza töreni, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore’un katılımıyla gerçekleştirildi.

Bakan Zeybekci, Denizli Belediye Başkanlığı döneminde şehir içme suyu şebekesindeki kayıp kaçaklarla ilgili konuşarak, "Biri asgari ücretten veya dar gelirli haliyle milim milim öderken, öteki nasıl olur da ’Allah’ın suyu deyip bahçeyi sulayayım deyip, kaçak kullanması.’ Denizli’de müftü ile oturduk, söylemini beraber belirledik. Vaaz ve hutbelerde insan ilişkilerinde İslam inancına göre helalleşme kurumu bulunduğunu anlattık. Kamunun herhangi bir mülkünü, malını bedelsiz ve rızasız şekilde kullandığınızda 81 milyon vatandaşla helalleşmeniz gerekiyor. Mümkün mü böyle bir şey? Böyle bir politika belirledik, haftalarca, aylarca genel propaganda yaptık. Vaaz ve hutbelerde yer aldı. İnanın çok önemli sonuçlar aldık, çok güzel gelişmeler oldu” ifadelerini kullandı.

“Şu anda Denizli’de çöp konteyneri yoktur”

Denizli’deki belediye başkanlığı döneminde merkezde cadde ve sokaklarda çöp konteynerleri olduğunu ve bunun ilkel bir görüntüye neden olduğunu anlatan Zeybekci, şunları kaydetti:

“Bununla ilgili bir politika belirledik. Önce şehirde bütün çöpleri ayrıştırmamız lazım dedik. Bu çöp konteynerlerinden kurtulmamız lazım şehir olarak. Bir çalışma başlattık. Her eve her ay mavi ve siyah poşet gönderiyoruz yeter miktarda. Diyoruz ki vatandaşlarımıza çöplerinizi ayrıştırın. Dönüşüme gidebilecek olanlar mavi poşete, doğrudan çöpe gitmesi gerekenler de siyah poşete ve çöplerinizi dışarı çıkarmayın. Belirli günlerde ve dakikada da Denizli çöp servisinin oradan geçmesini sağlamak gibi bir kampanya başlattık. Başarısız olmuyor. Epey uğraştıktan sonra biz vatandaşların en zayıf noktasını keşfettik. Çocukları yanımıza aldık. Her ailenin en zayıf noktası çocuğu ve çocuğunun geleceği. Özellikle çocukta bizim kampanyamıza katılıp da eve gittiğinde o torbayla beraber. Sonuç şu anda Denizli’de çöp konteyneri yoktur. Sokaklarda, caddelerde çöp konteyneri göremezsiniz. Şehir merkezinden bahsediyorum, kırsala gittiğimiz zaman hala var. Çöpler iki renkli torbayla çıkar saatinde ve dakikasında. Bu davranışsal ekonomi, davranışsal yönlendirme o kadar önemli ki."

“Türkiye’de kurulan ilk resmi birim ve Ekonomi Bakanlığında olacak”

İngiltere’nin tecrübesinin önemli olduğunu ve bundan yararlanılacağını kaydeden Zeybekci, “Bakan yardımcımıza da söyledim, biz bunun peşini bırakmayacağız. Zaten bu sadece bir proje olarak bir kereliğine yapılıp ondan sonra haydi bitti değil. Türkiye’de kurulan ilk resmi birim ve Ekonomi Bakanlığında olacak. Bununla ilgili gerekiyorsa ilk merci daire başkanlığı şeklinde bunu kuracağız, bütün Türkiye için politikalar üreteceğiz. Buna en uygun bakanlık, en uygun merkez de burası. Türkiye’nin en seçkin beyinlerinin, uzmanlarının olduğu bakanlık burası. Tecrübeli, genç, dinamik hepsi var" diye konuştu.



"Şu anda ihracatçımızın bizden istediği her şeyi bir şekilde ona sağlamaya çalışıyoruz"

Bakanlık olarak önemli destek ve teşvikler ve programlar başlattıklarını ifade eden Bakan Zeybekci, "Şu anda ihracatçımızın bizden istediği her şeyi bir şekilde ona sağlamaya çalışıyoruz. Ama en büyük sıkıntımız bir farkındalık oluşturmak ve haberdar etmek. Çalışanın ’Ekonomi Bakanlığı fuarlara katılan şirketlere bilet ve konaklama katkısı sağlıyormuş’ ifadesine patron diyor ki, ’Bırak, bize gelmez o iş, bize mi kaldı o iş?’ diyor. Bunu kırmamız lazım. Birebir, tek tek 20-25 ilde bin 200 firma ziyaret etti arkadaşlarımız ama artık bunu yazılı, kara kitap şeklinde bir rutin halinde yapmamız lazım. Tüm Türkiye’de en doğrusunun nasıl olacağına birlikte karar vererek, muhataplarımızla birlikte karar vererek yapacağız. Onun için bu çalışmayı devasa bir başlangıç olarak görüyorum Türkiye için. İngiltere’de ve gelişmiş birçok ülkede direkt devlet başkanı veya başbakana bağlı olarak bir bağımsız birim halinde çalışıyor. Biz, Bismillah diyelim, Ekonomi Bakanlığı olarak başlayalım. Eminim çok kısa sürede bunu Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızla da paylaştığımızda biz de aynı yerlere doğru gideceğimizi tahmin ediyorum. Ama endişem de şu ki, Ankara’nın bürokrasi koridorları içerisinde birileri tarafından ’icat çıkarmayın arkadaşlar’ deyip kenara itilmesi. İnşallah sağlam bir yapıyla bunu kuracağız" dedi.



“Bu projenin işbirliğimizi daha da ileri götüreceğini ve karşılıklı olarak deneyimlerimizden bir şeyler öğrenebileceğimizi umuyorum”

İngiltere Büyükelçisi Richard Moore ise Birleşik Krallık’ta ekonomi politikaları üretilirken davranış bilimi tekniklerinden yararlanıldığını belirterek, şöyle konuştu:

“Bizde bu proje ile Türkiye Ekonomi Bakanlığının Türkiye’deki ekonomik reform programına bu yönde bir destek vermeyi amaçlıyoruz. Davranışı etkileyebilmek kamu politikası için çok önemlidir. Son zamanlarda davranışlarımız ve hükümetin ihtiyaçları üzerindeki etkilerin anlaşılması, politika tercihlerinin bu etkilerin bilincinde olarak yapılmasını sağladı. Politika yapıcılar için davranışsal yaklaşımlar çok güçlü bir enstrümandır. Davranış içgörü takımı 2010 yılında kuruldu. Bu takım psikologlardan, politika yapıcılardan ve ekonomistlerden oluşuyor. Kamu politikasını geliştirmek için davranış ekonomisi ve sosyal psikolojiden elde ettikleri bulguları kullanıyorlar. Dürüst konuşmak gerekirse Birleşik Krallık bu alanda dünyaya liderlik ediyor diyebiliriz. Birleşik Krallık’ın bu kapsamlı deneyimlerini paylaşmaya çalışıyor olmasından çok memnunum. Bu projenin işbirliğimizi daha da ileri götüreceğini ve karşılıklı olarak deneyimlerimizden bir şeyler öğrenebileceğimizi umuyorum.”
Kaynak: İHA