Şeker Hastalığı Diş Kaybına Neden Oluyor
Diş Hekimi İlker Arslan, şeker hastalığının diş kaybına neden olduğunu belirtti.
Dent Suadiye Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Protez ve İmplantoloji Uzmanı Diş Hekimi İlker Arslan, diş kaybının en önemli nedenlerinden biri olan diyabetin (şeker hastalığı) aynı zamanda diş eti hastalığına yakalanma riskini de fazlalaştırdığını ifade ederek, “Aynı zamanda şeker hastalığı kemik kaybına neden olduğu gibi diş kaybına da sebep olabilir” dedi.
Dişlerin sağlıklı olmasının tüm vücut için ve aynı zamanda ruh sağlığı içinde önemli olduğunu kaydeden Arslan, “Bakımsız ağız, eksik dişler, ağız kokusu gibi sorunlar kişinin özgüvenini zedelemekte aynı zamanda da hayatını olumsuz yönde etkilemektedir” diye konuştu.
Diş kaybının genç yaşta ya da ileri yaşta herkesin başına gelebilecek bir durum olduğunu belirten Dt. İlker Arslan, diş kaybının nedenlerini de şöyle belirtti.
“Diş eti hastalığı; Diş eti hastalığı belirtilerinin başında, kişinin kolaylıkla fark edebileceği diş eti kanaması gelir. Hastalığa bağlı olarak da diş eti dokusunda şişme, kanama veya çekilme oluşur. Ağızda koku ve metalik tat hissi de kendini belli eder. Diş eti hastalıkları sigara kullanımından, stresten, hormonal değişikliklerden, kalıtım nedeniyle, düzenli ve doğru bir şekilde diş fırçalamamaya bağlı olarak gelişen bakteriyel diş plağının dişler üzerinde birikmesi sonucu meydana gelir. Bunların dışında hatalı yapılmış restorasyonlar ve kuron-köprüler, kötü beslenme gibi nedenlerden dolayı da diş eti iltihabı gelişebilmektedir.
Mesela, ağzı açık uyumakta birçok hastalığın belirtisi olduğu gibi bazı hastalıkların da tetikleyicisi olabiliyor. Bunlardan biri de dişeti hastalıklarıdır. Uyurken alt ve üst dudağın birbirine temas etmemesi ağız sağlığı için olumsuz durumlar yaratabilir ve bu durumlarda alınan nefes dolayısıyla ağızda kuruluk dişetlerinde de kurumaya yol açar. Dişeti mukozasının kuruması sonrasında üzerinde çok hızlı bir şekilde çatlaklar oluşabilir, böylelikle de periodontal hastalıklar (dişeti hastalıkları) meydana gelir. Ayrıca yapılan araştırmada, uyurken ağızdan nefes almanın diş çürüğüne neden olduğu da tespit edildi. Var olan ağız(dudak)açıklığı ortodontik tedavi ile giderilebilir.
Diş Sıkma (Bruksizm): Yaşam içindeki mücadelemizle birlikte, beynimizdeki travmalar, gün bitiminde, özellikle uyku halinde bizi istemsiz bir şekilde sarmaktadır. Diş sıkma, diş gıcırdatma bunlardan sadece birkaçı. Sabah kalktığımızda hissettiğimiz çenede kitlenme, boyun ve baş ağrıları farkında olmadan yaptığımız bu refleksle ilişkilidir. Diş sıkma sonucunda, dişlerde çatlaklar, kırılmalar ve diş etine yakın kısımlarında aşınmalar oluşmaktadır. Diş ve diş eti arasında boşluk oluşumu, kişinin hissedeceği hassasiyetin artmasına neden olmaktadır. Diş minesindeki aşınma, dişi koruyamamakla başlayan adım, diş kaybı ile sonuçlanmakta. Vücudumuzdaki diş eksikliğinin oluşması yaşadığımız stresi bu ölçüde katlamaktadır. Bunun yanı sırada oluşan estetik kaygı mutsuzluğun da en büyük tetikleyicisidir.”
Diş kaybı yaşayan kişilere de mutlaka implant tedavisi önerisinde bulunan Dent Suadiye Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Protez ve İmplantoloji Uzmanı Diş Hekimi İlker Arslan bu tedavi yöntemi ile ilgili de bilgiler verdi.
İmplant, eksik olan dişlerin tamamlanması için uygun maddelerden imal edilmiş yapay diş köklerinin çene kemiğine monte edilmesi işlemidir. Tek dişin eksik olduğu durumlarda komşu dişlere zarar vermeden uygulanabildiği gibi, çoklu diş eksikliğinin görüldüğü durumlarda da başvurulan bir yöntemdir. Ayrıca tam dişsizlik söz konusu olduğunda da, her an ağızdan çıkmaya meyilli hareketleri protezlerin sabitlenmesi için de kullanılır.
Kemik değişimi sürekli devam ettiğinden, hareketli protez kullanan kişilerin protezleri uyumluluğunu yitirmektedir. İmplant sayesinde protezler sabitlenerek kullanım kolaylığı sağlanır, diş etinde oluşabilecek hasarlar önlenir, sağlıklı, estetik açısından da hoş bir görüntüye sahip olmakla beraber uzun süre kullanabilecek dişlere sahip olunur.
Kaynak: İHA
Dişlerin sağlıklı olmasının tüm vücut için ve aynı zamanda ruh sağlığı içinde önemli olduğunu kaydeden Arslan, “Bakımsız ağız, eksik dişler, ağız kokusu gibi sorunlar kişinin özgüvenini zedelemekte aynı zamanda da hayatını olumsuz yönde etkilemektedir” diye konuştu.
Diş kaybının genç yaşta ya da ileri yaşta herkesin başına gelebilecek bir durum olduğunu belirten Dt. İlker Arslan, diş kaybının nedenlerini de şöyle belirtti.
“Diş eti hastalığı; Diş eti hastalığı belirtilerinin başında, kişinin kolaylıkla fark edebileceği diş eti kanaması gelir. Hastalığa bağlı olarak da diş eti dokusunda şişme, kanama veya çekilme oluşur. Ağızda koku ve metalik tat hissi de kendini belli eder. Diş eti hastalıkları sigara kullanımından, stresten, hormonal değişikliklerden, kalıtım nedeniyle, düzenli ve doğru bir şekilde diş fırçalamamaya bağlı olarak gelişen bakteriyel diş plağının dişler üzerinde birikmesi sonucu meydana gelir. Bunların dışında hatalı yapılmış restorasyonlar ve kuron-köprüler, kötü beslenme gibi nedenlerden dolayı da diş eti iltihabı gelişebilmektedir.
Mesela, ağzı açık uyumakta birçok hastalığın belirtisi olduğu gibi bazı hastalıkların da tetikleyicisi olabiliyor. Bunlardan biri de dişeti hastalıklarıdır. Uyurken alt ve üst dudağın birbirine temas etmemesi ağız sağlığı için olumsuz durumlar yaratabilir ve bu durumlarda alınan nefes dolayısıyla ağızda kuruluk dişetlerinde de kurumaya yol açar. Dişeti mukozasının kuruması sonrasında üzerinde çok hızlı bir şekilde çatlaklar oluşabilir, böylelikle de periodontal hastalıklar (dişeti hastalıkları) meydana gelir. Ayrıca yapılan araştırmada, uyurken ağızdan nefes almanın diş çürüğüne neden olduğu da tespit edildi. Var olan ağız(dudak)açıklığı ortodontik tedavi ile giderilebilir.
Diş Sıkma (Bruksizm): Yaşam içindeki mücadelemizle birlikte, beynimizdeki travmalar, gün bitiminde, özellikle uyku halinde bizi istemsiz bir şekilde sarmaktadır. Diş sıkma, diş gıcırdatma bunlardan sadece birkaçı. Sabah kalktığımızda hissettiğimiz çenede kitlenme, boyun ve baş ağrıları farkında olmadan yaptığımız bu refleksle ilişkilidir. Diş sıkma sonucunda, dişlerde çatlaklar, kırılmalar ve diş etine yakın kısımlarında aşınmalar oluşmaktadır. Diş ve diş eti arasında boşluk oluşumu, kişinin hissedeceği hassasiyetin artmasına neden olmaktadır. Diş minesindeki aşınma, dişi koruyamamakla başlayan adım, diş kaybı ile sonuçlanmakta. Vücudumuzdaki diş eksikliğinin oluşması yaşadığımız stresi bu ölçüde katlamaktadır. Bunun yanı sırada oluşan estetik kaygı mutsuzluğun da en büyük tetikleyicisidir.”
Diş kaybı yaşayan kişilere de mutlaka implant tedavisi önerisinde bulunan Dent Suadiye Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Protez ve İmplantoloji Uzmanı Diş Hekimi İlker Arslan bu tedavi yöntemi ile ilgili de bilgiler verdi.
İmplant, eksik olan dişlerin tamamlanması için uygun maddelerden imal edilmiş yapay diş köklerinin çene kemiğine monte edilmesi işlemidir. Tek dişin eksik olduğu durumlarda komşu dişlere zarar vermeden uygulanabildiği gibi, çoklu diş eksikliğinin görüldüğü durumlarda da başvurulan bir yöntemdir. Ayrıca tam dişsizlik söz konusu olduğunda da, her an ağızdan çıkmaya meyilli hareketleri protezlerin sabitlenmesi için de kullanılır.
Kemik değişimi sürekli devam ettiğinden, hareketli protez kullanan kişilerin protezleri uyumluluğunu yitirmektedir. İmplant sayesinde protezler sabitlenerek kullanım kolaylığı sağlanır, diş etinde oluşabilecek hasarlar önlenir, sağlıklı, estetik açısından da hoş bir görüntüye sahip olmakla beraber uzun süre kullanabilecek dişlere sahip olunur.