Kızı Uyumayınca 'Anadolu Ninnilerini' Belgesele Dönüştürdü

Sinema Yönetmeni Arslan: 'Kızıma ninni söyleme heyecanıyla başladığım çalışmada Türkiye'yi bölge bölge gezerek 17 farklı noktada 30'a yakın ninniyi Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Arapça, Ermenice, Lazca, Gürcüce ve Hemşince kayıt altına aldım' 'Ninni uzmanı değilim, sadece ninnilerin çok küçük bir bölümünü kaydederek farkındalık yaratmak istedim'.

Sinema Yönetmeni Arin İnan Arslan, 4 yaşındaki kızının uyku sorunundan yola çıkıp Anadolu'yu gezerek kaybolmaya yüz tutan ninnileri farklı dil ve lehçelerde belgesele dönüştürdü.

Uzun süredir kısa metrajlı filmler ile belgeseller çeken, bazılarından da ödül alan Tuncelili Sinema Yönetmeni Arslan, 4 yaşındaki kızı Solin Arslan'ın dünyaya gelişinin ardından uyku sorunu yaşaması üzerine çözüm aramaya başladı.

Eşinin ve komşularının ninni bilmemesi üzerine minik Solin'i cep telefonundan internet sitelerine bağlanarak açtığı ninnilerle uyutmaya çalışan baba Arslan, kızının uyku sorununu çözemedi.

Baba Arslan'ın durumdan haberdar ettiği ve Solin'e ninni söylemeye başlayan annesi, ninnilerin hikayelerini de Arslan'a anlattı.

Böylece ninnilerin her birinin ayrı hikayesi olduğunu fark eden Arslan, ninnilerin kaybolmaması için belgesel çekmeye karar verdi.

Arslan, Kültür ve Turizm Bakanlığından aldığı destekle Anadolu'ya gezerek, 17 farklı noktada yaklaşık 30 ninniyi kayıt altına alarak belgesele dönüştürdü.

Arin İnan Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ninnilerle belgesel çekme fikrinin kızının uyku sorunuyla ortaya çıktığını belirterek, insanların günümüzde bazı özel değerlerinden uzaklaşması ve kültürlerin kaybolmasıyla binlerce yıllık gelenek ve görenekler ile sanatların yok olmaya yüz tuttuğuna işaret etti.

İnsanların kaybolan değerleri gördüğünü fakat çaba sarf etmediğini dile getiren Arslan, "Hem ilimizde hem ülkemizde bazı kültürel değerler farkında olmadan yok olup gidiyor. Bu beni biraz düşünmeye sevk etti. Ninnilerin de hızla yok olmaya başladığını ve artık kaybolma sınırına dayandığını gördüm. Bununla ilgili Türkiye'nin diğer bölgelerinde neler oluyor diye araştırmaya başladım ve ninnilerin belgeselini çekmeye karar verdim." dedi.

Arslan, ninnilerle ilgili belgesel çekmeden önce bir süre kaynak araştırması yaptığını anlatarak, bazı bölgelerde ağıda dönüştürülerek söylenen ninnilerin anne ile bebek arasında özel bir bağ kurulmasına vesile olduğuna inandığını söyledi.

Bunun çocuğun gelişimi için önem arz ettiğine dikkati çeken Arslan, "Bebek dünyaya geldikten sonra annesi kucağına alarak teninin sıcaklığında kulağına ninniler söylüyor. Bu, bebeğin aslında dış dünyada duyduğu en ritmik sesler, huzur veriyor, mutlu ediyor ve sakinleştiriyor. Bana göre ninnilerin bu kadar özel bir yanı var." diye konuştu.

- Farklı dil ve lehçelerde 30 ninniyi kayıt altına aldı

Arslan, ninniler üzerinde çalıştıktan sonra dünyaya farklı baktığını aktararak, şu ifadeleri kullandı:

"Kızıma ninni söyleme heyecanıyla başladığım çalışmada Türkiye'yi bölge bölge gezerek 17 farklı noktada 30'a yakın ninniyi Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Arapça, Ermenice, Lazca, Gürcüce ve Hemşince kayıt altına aldım. 10 ay süren çalışmamda bazı bölgelerdeki ninnilerin sözlerinin ve bazılarının da söylenme tarzının ne kadar etkileyici olduğunu gördüm. Ninnileri çekerken kimi zaman duygulandık kimi zaman neşelendik."

Belgeselle ninniler konusunda farkındalık yaratmaya çalıştığını dile getiren Arslan, "Anadolu'da yüzyıllardır dilden dile aktarılan ve son yüzyılda hızla kaybolmaya yüz tutan ninni söyleme geleneğini çekerek küçük de olsa bir belgesel olarak kayıt altına alınmasına vesile oldum. Ninni uzmanı değilim, sadece ninnilerin çok küçük bir bölümünü kaydederek farkındalık yaratmak istedim." dedi.

Arslan, Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne sunduğu projenin kabul edilerek desteklendiğini belirterek, projenin artık bakanlığın arşivinde yerini aldığını sözlerine ekledi.

Kaynak: AA