Dalgalarla gelen gençlik
Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, Fokuslu Ultrason ile ameliyatsız yüz germe işleminde ses dalgaları kullanılarak sadece bir seansta cildin alt katmanlarındaki kolajen üretiminin tetiklenmesi, ciltte sıkılaşma ve lifting etkisi sağlandığını belirtti.
Dermatec Polikliniği Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, fokuslu ultrason ile ameliyatsız yüz germe işlemi hakkında bilgiler verdi.
Uygulama ile cilt elastikiyetinin kaybına bağlı olarak oluşan sarkma ve kırışıklıklar cerrahi bir işlem olmadan giderildiğini dile getiren Dr. Ata Nejat Ertek, “Uygulama sonrası ilk andan itibaren başlayan etki her geçen gün daha belirginleşir, 3 ayın sonunda maksimum etki ortaya çıkar. Öncesi ve sonrası fotoğraflara baktığınızda bazı çizgilerin işlem biter bitmez azaldığını, çoğu zaman ise yok olduğunu görebiliyorsunuz. Ultrason ile cilt germe ciltte kolajen üretimini uyardığı için sonuçlar uzun süre kalıcılık taşımaktadır. Bu cihaz ile yapılan tedavide, ısı enerjisi oluşturan ses dalgaları istenen doku derinliğe odaklanmakta ve cildin üst tabakasına zarar vermeden deri altındaki bağ dokusunda kolajen üretiminin artıran küçük ısı hasarları oluşturmaktadır” dedi.
Fokuslu Ultrason ile yüz ve boyun germe işlemi sırasında hedeflenen uyguma bölgelerinde cildin 3mm ve 4,5 mm altında odaklanmış ultrason dalgaları ulaşıldığını ve kolajen üretimini arttıran ısı hasarları oluşturduğunu anlatan Dr. Ata Nejat Ertek, “Bu işlem sırasında cilt yüzeyi uygulamadan etkilenmez. Cilt altında taşıyıcı bağ dokusunun bulunduğu derinliğe ulaşan enerji sayesinde dokuda yeni kolajen yapımı ve güçlü fransiyonel bereleme etkisine bağlı sıkılaşma etkisi meydana gelir zaman içinde cerrahi olmadan “yüz germe” etkisi elde edilir.Yüz cildi ve yüz ovalitesinde kaybı olan çene çizgisinde bozulma ve sarkmaları olan hastalarda yanaklara, gıdı bölgesindeki sarkmayı düzeltmek amacıyla boyuna, kaş kaldırmak amacıyla kaş-alın bölgesine, göz dış ve alt kısımdaki kırışıklıkları azaltmak amacı ile göz çevresine, dekolte bölgesindeki kırışıklıkları düzeltmek amacıyla dekolteye uygulanmaktadır.
Ultrason ile cilt germe süresi uygulama yapılan bölgeye göre 30-75 dakika arasında değişmekte olup tüm yüz ve boyuna yapılan uygulama ortalama 1 saat kadar sürmektedir. Ultrason ile cilt germe tek seanslık bir uygulama olup en erken 6 ay en geç 2 yıl içerisinde tekrarlanabilmektedir. Uygulama sırasında hastalar hissettikleri acıyı genellikle “iğne batması” ya da “elektriklenme” olarak ya da hafif hassasiyet olarak tanımlamaktadır. Uygulama özel odaklı ultrason tekniği ile anesteziye ihtiyaç olmadan yapılabilir. Tedavi ağrısız kişinin sosyal yaşamını etkilemeyecek ve sosyal izolasyon gerektirmeyecek bir tedavi yöntemidir.” diye konuştu.
Uygulamanın ardından kişi günlük aktivitelerine hemen dönebildiğini kaydeden Dr. Ata Nejat Ertek, “Ultrason ile cilt gençleştirme sonrasında ciltte yanık, leke vb. ciddi bir yan etki oluşmaz. Bazı hastalarda birkaç saat sonra normale dönebilecek hafif kızarıklıklar oluşabilir.Bu uygulama için herhangi bir yaş sınırı yoktur. Ancak, yer çekiminin etkilerine maruz kalmış, yıpranmaya başlamış ve ovalitesini yitirmeye başlayan ciltlere uygulanması en doğru yaklaşımdır. 30 yaş üstü kişiler uygulama için ideal hasta grubunu oluşturmaktadır.” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Uygulama ile cilt elastikiyetinin kaybına bağlı olarak oluşan sarkma ve kırışıklıklar cerrahi bir işlem olmadan giderildiğini dile getiren Dr. Ata Nejat Ertek, “Uygulama sonrası ilk andan itibaren başlayan etki her geçen gün daha belirginleşir, 3 ayın sonunda maksimum etki ortaya çıkar. Öncesi ve sonrası fotoğraflara baktığınızda bazı çizgilerin işlem biter bitmez azaldığını, çoğu zaman ise yok olduğunu görebiliyorsunuz. Ultrason ile cilt germe ciltte kolajen üretimini uyardığı için sonuçlar uzun süre kalıcılık taşımaktadır. Bu cihaz ile yapılan tedavide, ısı enerjisi oluşturan ses dalgaları istenen doku derinliğe odaklanmakta ve cildin üst tabakasına zarar vermeden deri altındaki bağ dokusunda kolajen üretiminin artıran küçük ısı hasarları oluşturmaktadır” dedi.
Fokuslu Ultrason ile yüz ve boyun germe işlemi sırasında hedeflenen uyguma bölgelerinde cildin 3mm ve 4,5 mm altında odaklanmış ultrason dalgaları ulaşıldığını ve kolajen üretimini arttıran ısı hasarları oluşturduğunu anlatan Dr. Ata Nejat Ertek, “Bu işlem sırasında cilt yüzeyi uygulamadan etkilenmez. Cilt altında taşıyıcı bağ dokusunun bulunduğu derinliğe ulaşan enerji sayesinde dokuda yeni kolajen yapımı ve güçlü fransiyonel bereleme etkisine bağlı sıkılaşma etkisi meydana gelir zaman içinde cerrahi olmadan “yüz germe” etkisi elde edilir.Yüz cildi ve yüz ovalitesinde kaybı olan çene çizgisinde bozulma ve sarkmaları olan hastalarda yanaklara, gıdı bölgesindeki sarkmayı düzeltmek amacıyla boyuna, kaş kaldırmak amacıyla kaş-alın bölgesine, göz dış ve alt kısımdaki kırışıklıkları azaltmak amacı ile göz çevresine, dekolte bölgesindeki kırışıklıkları düzeltmek amacıyla dekolteye uygulanmaktadır.
Ultrason ile cilt germe süresi uygulama yapılan bölgeye göre 30-75 dakika arasında değişmekte olup tüm yüz ve boyuna yapılan uygulama ortalama 1 saat kadar sürmektedir. Ultrason ile cilt germe tek seanslık bir uygulama olup en erken 6 ay en geç 2 yıl içerisinde tekrarlanabilmektedir. Uygulama sırasında hastalar hissettikleri acıyı genellikle “iğne batması” ya da “elektriklenme” olarak ya da hafif hassasiyet olarak tanımlamaktadır. Uygulama özel odaklı ultrason tekniği ile anesteziye ihtiyaç olmadan yapılabilir. Tedavi ağrısız kişinin sosyal yaşamını etkilemeyecek ve sosyal izolasyon gerektirmeyecek bir tedavi yöntemidir.” diye konuştu.
Uygulamanın ardından kişi günlük aktivitelerine hemen dönebildiğini kaydeden Dr. Ata Nejat Ertek, “Ultrason ile cilt gençleştirme sonrasında ciltte yanık, leke vb. ciddi bir yan etki oluşmaz. Bazı hastalarda birkaç saat sonra normale dönebilecek hafif kızarıklıklar oluşabilir.Bu uygulama için herhangi bir yaş sınırı yoktur. Ancak, yer çekiminin etkilerine maruz kalmış, yıpranmaya başlamış ve ovalitesini yitirmeye başlayan ciltlere uygulanması en doğru yaklaşımdır. 30 yaş üstü kişiler uygulama için ideal hasta grubunu oluşturmaktadır.” şeklinde konuştu.