'S&Amp;P'den Görünüme İlişkin İyileştirme Beklemekteyiz'
Ziraat Bankası Ekonomisti Yılmaz:'Türkiye ekonomisine ilişkin öngörülebilirlik kapasitesi arttı. Bu nedenle S&P'den görünüme ilişkin iyileştirme beklemekteyiz' QNB Finansinvest Başekonomisti Kanlı: 'Notta ve negatif olan görünüm değerlendirmesinde bir değişikliğe gitmemesi en olası senaryo gibi duruyor. Ancak güçlü ekonomik büyüme, görünümün durağana çevrilme ihtimalini korumasını sağlıyor' DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Strateji Yönetmeni Gödek: 'Not seviyesinde bir değişikliğe gidilmesini beklememekle birlikte görünümde durağan olarak revizyona gidilmesini şaşırtıcı bulmayacağız'
ERHAN CİHAN ÜNAL - Ekonomistler, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's'un (S&P), 3 Kasım Cuma günü yapması öngörülen değerlendirmesinde, Türkiye'nin not görünümünde iyileştirme bekliyor.
Türkiye ile ilgili son değerlendirmesini 5 Mayıs 2017'de yapan S&P, yabancı para cinsinden kredi notunu "BB", yerli para cinsinden notunu "BB+" seviyesinde, not görümünü de "negatif" olarak teyit etmişti.
Ekonomistler, Türkiye'nin bu yıl beklentilerin üzerinde büyüme kaydetmesi ve Merkez Bankası'nın sıkı para politikası duruşu sergilemesine vurgu yaparak, S&P'nin 3 Kasım'da yapılması beklenen değerlendirmesinde de Türkiye'nin not görünümünde iyileştirmeye gidilmesinin ağırlık kazanacağını belirtti.
Ziraat Bankası Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlindermede, S&P'nin, Türkiye'yi diğer derecelendirme kuruluşlarına göre bir kademe aşağıda ve negatif görünümle izlediğini anımsattı.
S&P'nin not değişiminden bugüne kadar geçen sürede Türkiye ekonomisine ilişkin öngörülebilirlik kapasitesinin artığını belirten Yılmaz, "Bu nedenle S&P'den görünüme ilişkin iyileştirme beklemekteyiz." dedi.
Yılmaz, mevcut durumda hem küresel hem de yurt içi gelişmeler açısından daha öngörülebilir bir konjonktürde bulunulduğunu ifade etti.
Uluslararası ticaret hacimleri artarken, küresel büyümede "senkronizasyon" temasının ağır bastığını söyleyen Yılmaz, "Finansal piyasalarda oynaklıklar düşük seviyelerde seyrediyor. Bu nedenle kredi notları konusunda en kötünün geride kaldığı görüşündeyiz. Bundan sonra kredi derecelendirme kuruluşlarından gelecek açıklamaların hep daha iyimser tonda gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle S&P'nin negatif görünümü düzelteceğini tahmin ediyoruz." diye konuştu.
Bora Tamer Yılmaz, S&P'nin endişe duyduğu konulardan birisinin büyüme olduğunu ancak Türkiye'nin büyüme konusunda yıl başındaki düşük oranlı piyasa beklentilerini aştığına dikkati çekti.
- "S&P göstergeler kesinlik kazanmadan majör değişiklikten kaçınır"
Ziraat Bankası Ekonomisti Yılmaz, bir ülkenin borç sadakatinin kamu maliyesi yönetimi ile ilişkili olduğunu ve Türkiye'nin dünyada kamu maliyesini en iyi yöneten ülkeler arasında yer aldığını söyledi.
Bu yıl yalnızca yüzde 2'ye yükselen bütçe açığının benzer ülkelerle karşılaştırıldığında belirgin şekilde pozitif ayrışmakta olduğunu ifade eden Yılmaz, son üç yıl içerisinde bir yerel seçim, iki genel seçim, bir cumhurbaşkanlığı seçimi ve bir de anayasal referandumu geride bırakan Türkiye'de bütçe disiplininden taviz verilmediğini vurguladı.
Yılmaz, S&P'nin Türkiye'ye diğer kuruluşlara göre bir kademe aşağıda not vermesinin, S&P açısından daha fazla hareket alanı sağladığını belirtti.
Diğer kurumlarda bir değişiklik ortaya çıkması için bütçe performansının kesinleşmesi gerektiği bilgisini veren Yılmaz, kredi notlarının kolay değişen göstergeler olmadığını dile getirdi.
Yılmaz, kredi derecelendirme kuruluşlarının piyasa yorumcuları ve işlemcilerine göre çok daha temkinli davrandıklarını, bu nedenle göstergeler kesinlik kazanmadan majör değişikliklerden kaçındıklarını bildirdi.
-"Büyüme beklentisini artıracaktır"
QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı da S&P'nin en son değerlendirmesinden sonra geçen zamanda, Türkiye'nin büyümesinin çok güçlü olduğunu, TCMB'nin sıkı duruşunu koruduğunu ve yakın döneme kadar kurun istikrarlı hareket ettiğini kaydetti.
Diğer taraftan kamu bütçe açığının arttığını ve bunun üstüne jeopolitik ve dış ilişkilerle ilgili risklerin ön plana çıktığını söyleyen Kanlı, kredi derecelendirme kuruluşları için kamu dengesinin en öncelikli kriter olduğunu ve ardından da cari dengenin geldiğini belirtti.
Kanlı, zira temelinde bu kuruluşların ülkenin borç ödeme kabiliyetini ölçmek için var olduklarını ifade etti.
S&P'nin Türkiye'ye dair en temkinli derecelendirme kuruluşu olduğuna dikkati çeken Kanlı, "Notta ve negatif olan görünüm değerlendirmesinde bir değişikliğe gitmemesi en olası senaryo gibi duruyor. Ancak, güçlü ekonomik büyüme, görünümü durağana çevrilme ihtimalinin varlığını korumasını sağlıyor." dedi.
Başekonomist Kanlı, S&P değerlendirmesinde bir yandan güçlü talebe, diğer yandan da artan bütçe açığı ve cari açığın finansmanı ihtiyacına dikkati çekeceğini söyledi.
S&P'nin Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme beklentisini artıracağını tahmin eden Kanlı, "Türkiye’nin tekrar yatırım seviyesine yükselmesi için bütçe dengesi disiplininin korunması, artık pek konuşmadığımız yapısal reformlara dair somut adımların atılması ve politik/jeopolitik normalleşme sürecinin gerçekleşmesi en önemli üç koşul diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
-"Revizyona gidilmesi şaşırtıcı değil"
DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Strateji Yönetmeni Orkun Gödek ise not seviyesinde bir değişikliğe gidilmesini beklemediklerini, görünüm de durağan olarak revizyona gidilmesinin şaşırtıcı olmayacağını söyledi.
Gödek, IMF'nin raporuna göre 2017'de Türkiye ekonomisinin büyüme hızının grup üyelerinin önünde yer aldığını ve değişen hesaplama yöntemi sonrasında tasarruflardaki artışın grup içerisinde de Türkiye'ye avantaj sağladığını belirtti.
Türkiye'nin ihracatındaki artış ve brüt borç stokunun milli gelire oranının düşük olmasının pozitif değerlendirileceğini tahmin eden Gödek, şunları kaydetti:
"S&P raporunda Türkiye'nin 2017 yılı içerisindeki büyüme performansına dikkat çekilmesini ancak tüketim ve teşviklerin de etkisel olarak öne çıkarıldığını görebiliriz. Devam eden OHAL uygulaması, cari açık düzeyi, portföy yatırımlarındaki artış ve enflasyon gibi negatif unsurlara dikkat çekildiğini görmemiz muhtemel. Öte yandan TCMB'nin uyguladığı sıkı para politikası sayesinde son döneme dek kurda yaşanan volatilite düşüşüne de olumlu yönde atıf yapılabilir. Büyümenin gelecek yıllar açısından sürdürülebilirliği ise S&P cephesinde tartışma unsuru olarak belirebilir."
- "Değişiklik beklemiyorum"
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, yıl başında yatırım yapılabilir not düzeyinin altında görünümü de olumsuza çeken S&P'nin bu hafta herhangi bir değişikliğe gitmesini beklemediklerini söyledi.
Büyümenin, güçlü bütçe dinamiklerinin Türkiye ekonomisinin dış şoklara karşı güçlü yanları olmaya devam ettiğini vurgulayan Tokalı, "Enflasyonun iki haneli seviyelerde bulunması ile iç borçlanma gereksinimindeki artış ve dış finansman koşullarının devam eden kritik rolü temkinli yaklaşımı gerektiren unsurlar olarak ön plana çıkarılabilir." dedi.
Tokalı, özellikle küresel likidite koşullarına yönelik iyimserliğin devamına yönelik belirsizliklerin olduğu süreçte,Türkiye için tekrar yatırım yapılabilir kategoriye çekilmesine dair bir karar değişikliği beklemediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Türkiye ile ilgili son değerlendirmesini 5 Mayıs 2017'de yapan S&P, yabancı para cinsinden kredi notunu "BB", yerli para cinsinden notunu "BB+" seviyesinde, not görümünü de "negatif" olarak teyit etmişti.
Ekonomistler, Türkiye'nin bu yıl beklentilerin üzerinde büyüme kaydetmesi ve Merkez Bankası'nın sıkı para politikası duruşu sergilemesine vurgu yaparak, S&P'nin 3 Kasım'da yapılması beklenen değerlendirmesinde de Türkiye'nin not görünümünde iyileştirmeye gidilmesinin ağırlık kazanacağını belirtti.
Ziraat Bankası Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlindermede, S&P'nin, Türkiye'yi diğer derecelendirme kuruluşlarına göre bir kademe aşağıda ve negatif görünümle izlediğini anımsattı.
S&P'nin not değişiminden bugüne kadar geçen sürede Türkiye ekonomisine ilişkin öngörülebilirlik kapasitesinin artığını belirten Yılmaz, "Bu nedenle S&P'den görünüme ilişkin iyileştirme beklemekteyiz." dedi.
Yılmaz, mevcut durumda hem küresel hem de yurt içi gelişmeler açısından daha öngörülebilir bir konjonktürde bulunulduğunu ifade etti.
Uluslararası ticaret hacimleri artarken, küresel büyümede "senkronizasyon" temasının ağır bastığını söyleyen Yılmaz, "Finansal piyasalarda oynaklıklar düşük seviyelerde seyrediyor. Bu nedenle kredi notları konusunda en kötünün geride kaldığı görüşündeyiz. Bundan sonra kredi derecelendirme kuruluşlarından gelecek açıklamaların hep daha iyimser tonda gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle S&P'nin negatif görünümü düzelteceğini tahmin ediyoruz." diye konuştu.
Bora Tamer Yılmaz, S&P'nin endişe duyduğu konulardan birisinin büyüme olduğunu ancak Türkiye'nin büyüme konusunda yıl başındaki düşük oranlı piyasa beklentilerini aştığına dikkati çekti.
- "S&P göstergeler kesinlik kazanmadan majör değişiklikten kaçınır"
Ziraat Bankası Ekonomisti Yılmaz, bir ülkenin borç sadakatinin kamu maliyesi yönetimi ile ilişkili olduğunu ve Türkiye'nin dünyada kamu maliyesini en iyi yöneten ülkeler arasında yer aldığını söyledi.
Bu yıl yalnızca yüzde 2'ye yükselen bütçe açığının benzer ülkelerle karşılaştırıldığında belirgin şekilde pozitif ayrışmakta olduğunu ifade eden Yılmaz, son üç yıl içerisinde bir yerel seçim, iki genel seçim, bir cumhurbaşkanlığı seçimi ve bir de anayasal referandumu geride bırakan Türkiye'de bütçe disiplininden taviz verilmediğini vurguladı.
Yılmaz, S&P'nin Türkiye'ye diğer kuruluşlara göre bir kademe aşağıda not vermesinin, S&P açısından daha fazla hareket alanı sağladığını belirtti.
Diğer kurumlarda bir değişiklik ortaya çıkması için bütçe performansının kesinleşmesi gerektiği bilgisini veren Yılmaz, kredi notlarının kolay değişen göstergeler olmadığını dile getirdi.
Yılmaz, kredi derecelendirme kuruluşlarının piyasa yorumcuları ve işlemcilerine göre çok daha temkinli davrandıklarını, bu nedenle göstergeler kesinlik kazanmadan majör değişikliklerden kaçındıklarını bildirdi.
-"Büyüme beklentisini artıracaktır"
QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı da S&P'nin en son değerlendirmesinden sonra geçen zamanda, Türkiye'nin büyümesinin çok güçlü olduğunu, TCMB'nin sıkı duruşunu koruduğunu ve yakın döneme kadar kurun istikrarlı hareket ettiğini kaydetti.
Diğer taraftan kamu bütçe açığının arttığını ve bunun üstüne jeopolitik ve dış ilişkilerle ilgili risklerin ön plana çıktığını söyleyen Kanlı, kredi derecelendirme kuruluşları için kamu dengesinin en öncelikli kriter olduğunu ve ardından da cari dengenin geldiğini belirtti.
Kanlı, zira temelinde bu kuruluşların ülkenin borç ödeme kabiliyetini ölçmek için var olduklarını ifade etti.
S&P'nin Türkiye'ye dair en temkinli derecelendirme kuruluşu olduğuna dikkati çeken Kanlı, "Notta ve negatif olan görünüm değerlendirmesinde bir değişikliğe gitmemesi en olası senaryo gibi duruyor. Ancak, güçlü ekonomik büyüme, görünümü durağana çevrilme ihtimalinin varlığını korumasını sağlıyor." dedi.
Başekonomist Kanlı, S&P değerlendirmesinde bir yandan güçlü talebe, diğer yandan da artan bütçe açığı ve cari açığın finansmanı ihtiyacına dikkati çekeceğini söyledi.
S&P'nin Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme beklentisini artıracağını tahmin eden Kanlı, "Türkiye’nin tekrar yatırım seviyesine yükselmesi için bütçe dengesi disiplininin korunması, artık pek konuşmadığımız yapısal reformlara dair somut adımların atılması ve politik/jeopolitik normalleşme sürecinin gerçekleşmesi en önemli üç koşul diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
-"Revizyona gidilmesi şaşırtıcı değil"
DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Strateji Yönetmeni Orkun Gödek ise not seviyesinde bir değişikliğe gidilmesini beklemediklerini, görünüm de durağan olarak revizyona gidilmesinin şaşırtıcı olmayacağını söyledi.
Gödek, IMF'nin raporuna göre 2017'de Türkiye ekonomisinin büyüme hızının grup üyelerinin önünde yer aldığını ve değişen hesaplama yöntemi sonrasında tasarruflardaki artışın grup içerisinde de Türkiye'ye avantaj sağladığını belirtti.
Türkiye'nin ihracatındaki artış ve brüt borç stokunun milli gelire oranının düşük olmasının pozitif değerlendirileceğini tahmin eden Gödek, şunları kaydetti:
"S&P raporunda Türkiye'nin 2017 yılı içerisindeki büyüme performansına dikkat çekilmesini ancak tüketim ve teşviklerin de etkisel olarak öne çıkarıldığını görebiliriz. Devam eden OHAL uygulaması, cari açık düzeyi, portföy yatırımlarındaki artış ve enflasyon gibi negatif unsurlara dikkat çekildiğini görmemiz muhtemel. Öte yandan TCMB'nin uyguladığı sıkı para politikası sayesinde son döneme dek kurda yaşanan volatilite düşüşüne de olumlu yönde atıf yapılabilir. Büyümenin gelecek yıllar açısından sürdürülebilirliği ise S&P cephesinde tartışma unsuru olarak belirebilir."
- "Değişiklik beklemiyorum"
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, yıl başında yatırım yapılabilir not düzeyinin altında görünümü de olumsuza çeken S&P'nin bu hafta herhangi bir değişikliğe gitmesini beklemediklerini söyledi.
Büyümenin, güçlü bütçe dinamiklerinin Türkiye ekonomisinin dış şoklara karşı güçlü yanları olmaya devam ettiğini vurgulayan Tokalı, "Enflasyonun iki haneli seviyelerde bulunması ile iç borçlanma gereksinimindeki artış ve dış finansman koşullarının devam eden kritik rolü temkinli yaklaşımı gerektiren unsurlar olarak ön plana çıkarılabilir." dedi.
Tokalı, özellikle küresel likidite koşullarına yönelik iyimserliğin devamına yönelik belirsizliklerin olduğu süreçte,Türkiye için tekrar yatırım yapılabilir kategoriye çekilmesine dair bir karar değişikliği beklemediklerini sözlerine ekledi.