İstinaf Mahkemesinden Enis Berberoğlu'nun Hapis Cezasına Bozma (1)

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nin kararında, suça konu edilen görüntü ve bilgilerin 29 Mayıs 2015'ten önce 21 Ocak 2014 tarihli Aydınlık gazetesinde görüntülü olarak yayınlandığı iddiasına ilişkin, o dönemde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma dosyasının yerel mahkemece incelenerek sonucun gerekçede gösterilmesi gerektiği belirtildi Karardan: 'Sırrın daha önceden ifşa edildiğinin kabulü halinde gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama suçunun unsurlarının oluşmayacağı, bu kez gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla ifşa öncesinde temin etme suçu yönünden değerlendirme yapılmasının gerektiği, yerel mahkemece anılan hususlara yer verilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır'

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 25 yıl hapis cezasına çarptırılan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun durdurulan MİT tırları görüntülerini eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a verdiği iddiasıyla ilgili yargılandığı davada, yerel mahkemenin aynı konuya ilişkin o dönem İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Aydınlık gazetesine ilişkin yürütülen soruşturma dosyasını inceleyerek gerekçesinde yer vermesi gerektiğini belirtti.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, Enis Berberoğlu hakkındaki dosyanın istinaf incelemesini tamamladı.

Daire kararında, somut olayda devlet sırrı olduğu ve devletin güvenlik, iç veya dış siyasal yararları bakımından milli güvenlik yönünden tehlike oluşturduğu iddiasıyla suça konu edilen görüntü ve bilgilerin, 29 Mayıs 2015'ten önce 21 Ocak 2014 tarihli Aydınlık gazetesinde görüntülü olarak yayınlanması iddiasına ilişkin, o dönemde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturmanın devam ettiği belirtilerek, yerel mahkemece bu soruşturma dosyasının incelenmediğinin anlaşıldığı kaydedildi.

Bu soruşturma dosyasının getirtilerek 21 Ocak 2014 tarihinde yayınlanan haber ve görsellerin bu dava dosyasının bir parçası olup olmadığı, aynı olaya ilişkin bulunup bulunmadığının tespitiyle varılacak sonucun gerekçede gösterilmesi gerektiği vurgulanan kararda, şöyle denildi:

"Bunun yanında varılacak sonuca göre iddianamede suça ilişkin yapılan anlatım karşısında sanığın suça konu görüntüleri temin ettiği ve ifşasını sağladığının iddia olunmasına göre, TCK'nın 328 (siyasal veya askeri casusluk) ve 330 (gizli kalması gereken bilgileri açıklama) maddeleri kapsamında iki aynı suçtan açılmış davanın bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda sırrın daha önceden ifşa edildiğinin kabulü halinde gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama suçunun unsurlarının oluşmayacağı, bu kez gizli kalması gereken bilgileri, casusluk maksadıyla ifşa öncesinde temin etme suçu yönünden değerlendirme yapılmasının gerektiği, yerel mahkemece anılan hususlara yer verilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır."

- "Sanık ve avukatların istinaf nedenleri yerinde görüldü"

Kararda, sanık avukatlarının istinaf nedenlerinin bu sebeple yerinde görüldüğü ifade edilerek, bölge adliye mahkemesinin inceleme ve kovuşturma usullerini düzenleyen CMK'nın 280/1-b ve hukuka kesin aykırılık hallerini içeren CMK'nın 289/1-g maddeleri uyarınca diğer yönleri incelenmeksizin CMK'nın 272/1. maddesi gereği re'sen ve istinaf yoluna tabi olan hükmün öncelikle bu sebeplerden bozulmasına karar verildiği anlatıldı.

Atılı suçtaki kanunda ön görülen ceza miktarı ile yerel mahkemece sanığa verilen ceza miktarına göre kaçma şüphesinin görülmesi, mevcut delil durumu, tutuklulukta kaldığı süre karşısında adli kontrol hükümlerinin yeterli olmayacağı değerlendirilerek, Berberoğlu'nun tutukluluk halinin devamına hükmedildiği ifade edilen kararda, dosyanın yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verildiği belirtildi.

(Sürecek)
Kaynak: AA