Yaşlanma karşıtı besinler
Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, avokado, az yağlı yoğurt, somon, havuç, domates, brokoli, pancar ve kırmızılahana gibi besinlerin yaşlanma karşıtı besinler olarak öne çıktığını söyledi.
Uzman Diyetisyen Yıldırım, konuya ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede yaşlanma karşıtı besinleri şöyle sıraladı:
“Avokado: İçeriğindeki yağ cildi sıkılaştırırken aynı zamanda nemde kazandırır. Tekli doymamış yağ asitlerinden zengindir, inflamasyona yol açmadığı için kardiyovasküler sağlık için kullanılabilir. Berrieler (böğürtlen, çilek, ahududu, yaban mersini): Antioksidanlarla doludurlar, serbest radikalleri nötralize ederler. Kollajen üretimini destekleyip, cildin pürüzsüz ve yumuşak olmasını sağlarlar. Özellikle yaban mersini içerdiği E ve C vitamini ile zararlı kimyasalları vücuttan uzaklaştırmaya yardımcıdır.
Az yağlı yoğurt: Protein ve kalsiyum içermesinin yanı sıra yoğurttaki B vitamini hücre büyümesi ve bölünmesi ile çoklu vücut fonksiyonları için gereklidir. 1 su bardağı yoğurt 450 mg kalsiyum içerir, yağsız 1 bardak sütten daha fazladır.
Sudan zengin besinler: Salatalık, karpuz, elma, şeftali, kavun ve kereviz gibi besinler cilt için en iyi hidrasyonu sağlarlar. Kırışıklıkları uzaklaştırıp, daha taze ve diri bir yüze kavuşmanıza destek olurlar.
Somon: Mental sağlık için yaşlanma karşıtı bir besindir. Omega 3 yağ asidi inflamasyonu azaltarak hafıza ve beyin konsantrasyonlarını iyileştirir. Yüksek yağ içeriğini ve klorlu pestisitleri önlemek için çiftlik somonu yerine yabani somon tercih edilmelidir.
Çinko, bakır ve selenyum: Bu mineraller kollajen üretimi için gereklidir. Tavuk, yağsız et, ceviz, nohut ve kuru meyveler gibi besinler tüketilebilir. Çinko sağlıklı bağışıklık sistemi ve selenyumda cilde elastikiyetini yeniden kazandırmak için gereklidir.
İstiridye: Çinko ve selenyumdan zengin olması ile antioksidan kaynağı ve göz hastalıklarına karşı koruyucu özelliktedir.
Havuç ve domates: Vücudu serbest radikallere karşı koruyan fitonutrientler ve antioksidanlar içerirler. Havuçtaki beta karoten ve domatesteki likopen güneşin zararlı etkilerine karşı cildi koruyup, deri hücrelerinin onarımını sağlar.
Tofu, soya sütü ve edamame: Ağırlıklı olarak vejetaryenler tarafından tercih edilen bu doğal fitoöstrojenler cildi esnek tutmaya ve yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardımcıdır.
Brokoli, pancar ve kırmızı lahana: Vücuda doğal olarak detox etkisi yaparlar. Kan damarlarında biriken zararlı toksinleri en aza indirip, ciltte oluşan donuklukları azaltırlar.
Kivi: Kivi tüketmek hem aydınlık, temiz bir cilde hem de sağlıklı kemiklerin devamlılığına fayda sağlar. 1 bardak soyulmuş kivi aynı miktardaki portakaldan daha fazla C vitamini içerir. Kanser ve kalp hastalığı gibi sorunlara neden olan serbest radikalleri nötralize eder.
Biberiye: Fitokimyasallardan zengindir. Derideki seramid düzeylerini arttırır bu da cildin nem ve elastikiyetini geri kazandırır.
Bitter çikolata: İçerdiği iki bileşik resveratrol ve flavonol ile dolaşımı destekler ve orta derece güneş hasarlarına karşı cildi korur.
Ispanak: Zengin lutein içeriği ile sağlıklı ve parlak göz oluşumuna destek olur. Ispanak folat da dahil olmak üzere çok sayıda vitamin içerir, kırmızı kan hücreleri de dahil olmak üzere yeni hücrelerin yapımı ve devamlılığına fayda sağlar.
Zencefil, zerdeçal, kakao, pul biber ve tarçın: Vücutta antioksidan ve anti inflamatuar (iltihap karşıtı) özelliklere sahiptir. Kan şekerini dengelemeye de yardımcı olurlar, yiyecek ve içeceklere kolayca dahil edilebilirler.
Tatlı patates: İçeriğindeki beta karoten kuvvetli yağda çözünen bir antioksidandır. Vücutta bu beta karoten A vitaminine dönüşür, düzenli tüketimi kırışıklıkları önler ve pürüzsüz bir cilt sağlar.
Tam tahıllar ve lif: Normal deri fonksiyonları ve yeni hücrelerin yeniden yapılanması için lif gereklidir. Tam tahıllardaki kompleks karbonhidratlar kan şekeri seviyelerini koruyup, cildi daha az elastik hale getiren glikasyonu azaltır.
Ceviz: Yüksek oranda Omega 3 çoklu doymamış yağ asidi içerir. Yüksek kan basıncı ve kalp hastalığına karşı koruma sağlar, kemik gücünü arttırır. Anti inflamatuar (iltihap karşıtı) olmasından ötürü astım, romatoid artirit gibi rahatsızlıklar ya da egzema gibi deri hastalıklarını hafifletir.”
Kaynak: İHA
“Avokado: İçeriğindeki yağ cildi sıkılaştırırken aynı zamanda nemde kazandırır. Tekli doymamış yağ asitlerinden zengindir, inflamasyona yol açmadığı için kardiyovasküler sağlık için kullanılabilir. Berrieler (böğürtlen, çilek, ahududu, yaban mersini): Antioksidanlarla doludurlar, serbest radikalleri nötralize ederler. Kollajen üretimini destekleyip, cildin pürüzsüz ve yumuşak olmasını sağlarlar. Özellikle yaban mersini içerdiği E ve C vitamini ile zararlı kimyasalları vücuttan uzaklaştırmaya yardımcıdır.
Az yağlı yoğurt: Protein ve kalsiyum içermesinin yanı sıra yoğurttaki B vitamini hücre büyümesi ve bölünmesi ile çoklu vücut fonksiyonları için gereklidir. 1 su bardağı yoğurt 450 mg kalsiyum içerir, yağsız 1 bardak sütten daha fazladır.
Sudan zengin besinler: Salatalık, karpuz, elma, şeftali, kavun ve kereviz gibi besinler cilt için en iyi hidrasyonu sağlarlar. Kırışıklıkları uzaklaştırıp, daha taze ve diri bir yüze kavuşmanıza destek olurlar.
Somon: Mental sağlık için yaşlanma karşıtı bir besindir. Omega 3 yağ asidi inflamasyonu azaltarak hafıza ve beyin konsantrasyonlarını iyileştirir. Yüksek yağ içeriğini ve klorlu pestisitleri önlemek için çiftlik somonu yerine yabani somon tercih edilmelidir.
Çinko, bakır ve selenyum: Bu mineraller kollajen üretimi için gereklidir. Tavuk, yağsız et, ceviz, nohut ve kuru meyveler gibi besinler tüketilebilir. Çinko sağlıklı bağışıklık sistemi ve selenyumda cilde elastikiyetini yeniden kazandırmak için gereklidir.
İstiridye: Çinko ve selenyumdan zengin olması ile antioksidan kaynağı ve göz hastalıklarına karşı koruyucu özelliktedir.
Havuç ve domates: Vücudu serbest radikallere karşı koruyan fitonutrientler ve antioksidanlar içerirler. Havuçtaki beta karoten ve domatesteki likopen güneşin zararlı etkilerine karşı cildi koruyup, deri hücrelerinin onarımını sağlar.
Tofu, soya sütü ve edamame: Ağırlıklı olarak vejetaryenler tarafından tercih edilen bu doğal fitoöstrojenler cildi esnek tutmaya ve yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardımcıdır.
Brokoli, pancar ve kırmızı lahana: Vücuda doğal olarak detox etkisi yaparlar. Kan damarlarında biriken zararlı toksinleri en aza indirip, ciltte oluşan donuklukları azaltırlar.
Kivi: Kivi tüketmek hem aydınlık, temiz bir cilde hem de sağlıklı kemiklerin devamlılığına fayda sağlar. 1 bardak soyulmuş kivi aynı miktardaki portakaldan daha fazla C vitamini içerir. Kanser ve kalp hastalığı gibi sorunlara neden olan serbest radikalleri nötralize eder.
Biberiye: Fitokimyasallardan zengindir. Derideki seramid düzeylerini arttırır bu da cildin nem ve elastikiyetini geri kazandırır.
Bitter çikolata: İçerdiği iki bileşik resveratrol ve flavonol ile dolaşımı destekler ve orta derece güneş hasarlarına karşı cildi korur.
Ispanak: Zengin lutein içeriği ile sağlıklı ve parlak göz oluşumuna destek olur. Ispanak folat da dahil olmak üzere çok sayıda vitamin içerir, kırmızı kan hücreleri de dahil olmak üzere yeni hücrelerin yapımı ve devamlılığına fayda sağlar.
Zencefil, zerdeçal, kakao, pul biber ve tarçın: Vücutta antioksidan ve anti inflamatuar (iltihap karşıtı) özelliklere sahiptir. Kan şekerini dengelemeye de yardımcı olurlar, yiyecek ve içeceklere kolayca dahil edilebilirler.
Tatlı patates: İçeriğindeki beta karoten kuvvetli yağda çözünen bir antioksidandır. Vücutta bu beta karoten A vitaminine dönüşür, düzenli tüketimi kırışıklıkları önler ve pürüzsüz bir cilt sağlar.
Tam tahıllar ve lif: Normal deri fonksiyonları ve yeni hücrelerin yeniden yapılanması için lif gereklidir. Tam tahıllardaki kompleks karbonhidratlar kan şekeri seviyelerini koruyup, cildi daha az elastik hale getiren glikasyonu azaltır.
Ceviz: Yüksek oranda Omega 3 çoklu doymamış yağ asidi içerir. Yüksek kan basıncı ve kalp hastalığına karşı koruma sağlar, kemik gücünü arttırır. Anti inflamatuar (iltihap karşıtı) olmasından ötürü astım, romatoid artirit gibi rahatsızlıklar ya da egzema gibi deri hastalıklarını hafifletir.”