Türkiye'de Aşırı Antibiyotik Kullanımı Masaya Yatırıldı
Türkiye’de son yıllarda artan antibiyotik kullanımına yönelik çalışmalar artarken, ortaya çıkması muhtemel olumsuz sonuçlar uzmanları da harekete geçirdi. İstanbul’da bir araya gelen uzmanlar antibiyotik konusunu masaya yatırırken, 2050 yılında antibiyotik direncine bağlı ölümlerin 10 milyonu ulaşmasından kaygı duyuluyor.
Bakterilerin neden olduğu hastalıkları iyileştirmek için kullandığımız ilaçlar arasında yer alan Antibiyotikler, 1940’lı yıllardan itibaren kullanılmaya başlanırken, bu ilaçların kullanılmasının ardından antibiyotik direnci de ortaya çıkmıştı. Bir bakterinin bir antibiyotiğe dirençli hale gelmesi, artık o antibiyotiği o bakterinin yol açtığı enfeksiyonların tedavisinde kullanamayacağı anlamına geliyor. Antibiyotiklerin kullanımındaki bu artışlar üzerine zaman zaman uzmanlar da bir araya geliyor. İşte o toplantılardan biri de Kadıköy’de bir otelde çok sayıda uzmanı bir araya getirdi.
Türkiye OECD ülkeleri arasında antibiyotik kullanımında açık ara önde
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği, Antibiyotik Çalışma Grubu Üyesi, Prof.Dr. Özlem Kurt Azap, “Sadece Türkiye’yi değil tüm dünyayı ilgilendiren bir sorun. Bu sorun 1980’li yıllarla birlikte başlayan bir sorun. Günümüzde daha da fazla artmakta. Bu soruna yönelik bir çok ülke farklı önlemler alıyor. Bunlar önceleri hastaneler düzeyindeydi, daha sonra bakanlıklar düzeyinde önlem alınmaya başladı.
Ama şimdi hükümetler düzeyinde önlemler alınmaya başladı” dedi.
Türkiye’nin bu soruna yönelik birçok kurum ve kuruluşun birlikte çalışması gerektiğini ifade eden Özlem Kurt Azap, “Biraz korkutucu gelecek ama 2050 yılı itibari ile yılda 10 milyon kişinin antibiyotik direncine bağlı olarak kaybedilmesi bekleniyor. Günümüzde bu rakam yılda 700 bin kişi olarak biliniyor. Yani 2050 çok uzak bir tarih değil. Örneğin kanserden 8 milyon kişi ölecek iken 2050 yılı itibari ile, antimikrobiyal direnç nedeni ile 10 milyon kişinin ölmesi bekleniyor. Bunlar istatiksel çalışmalarla elde edilmiş rakamlar. Dileriz böyle olmaz ama olmaması için de çok büyük çaba göstermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün de bu konu ile ilgili bir rapor yayınladığını vurgulayan Özlem Kurt Azap, “Türkiye örneğin direnç olarak oldukça yüksek olduğu ülkeler arasında. Bunun başlıca nedeni antibiyotik kullanımının oldukça yoğun olması. Ve maalesef ki bunun da çoğunlukla uygunsuz olması. Şöyle bir genelleme yapmak gerekirse dünya üzerindeki kullanılan antibiyotikleri yarısı gereksiz kullanılıyor. Türkiye’de bu oran daha da yüksek. Örneğin OECD ülkeleri arasında Türkiye açık ara önde. Antibiyotik kullanım sayısı yönünden. Kişi başına kullanılan antibiyotik sayısı inanılmaz boyutlarda. Şimdi bir takım düzenlemelerle bu kullanımın önüne geçilmeye çalışılıyor” diye konuştu.
Antibiyotik Türkiye’nin acil problemlerinden
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Önder Ergönül, antibiyotikle ilgili yapılan toplantı hakkında bilgi verdi. Ergönül, “Antibiyotik direnci çok önemli bir sorun Türkiye’de ve dünyada. Ama Türkiye’de daha önemli. Antibiyotik direncine bağlı ölüm sayısı giderek artmakta. Eğer önlem alamazsak bu rakam daha da artacak. Çok dramatik boyutlara varacak. O yüzden bir çalışma başlattık. Bu toplantıda bütün bu problemler ele alınıyor. Sadece ülkemizdeki problem değil dünyadaki problem ortaya konuyor. Ve dünya deneyimlerinden yararlanarak Türkiye’de sorunun çözümüne yönelik öneriler tartışılıyor. Türkiye’de antibiyotik kullanımı dünyada özellikle Avrupa bölgesinde en fazla ülkelerden birisi. O yüzden bu problem kaynaklanıyor. Özellikle Güneydoğu’ya gittiğimiz zaman bu rakam çok daha fazla artmakta. Eğitimle paralel olduğunu düşünmekteyiz. Çok fazla antibiyotik kullanımı olması durumunda direnç gelişiyor ve bir çok problem ortaya çıkıyor. O yüzden Türkiye’nin acil problemlerinden biri olarak tanımlıyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Türkiye OECD ülkeleri arasında antibiyotik kullanımında açık ara önde
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği, Antibiyotik Çalışma Grubu Üyesi, Prof.Dr. Özlem Kurt Azap, “Sadece Türkiye’yi değil tüm dünyayı ilgilendiren bir sorun. Bu sorun 1980’li yıllarla birlikte başlayan bir sorun. Günümüzde daha da fazla artmakta. Bu soruna yönelik bir çok ülke farklı önlemler alıyor. Bunlar önceleri hastaneler düzeyindeydi, daha sonra bakanlıklar düzeyinde önlem alınmaya başladı.
Ama şimdi hükümetler düzeyinde önlemler alınmaya başladı” dedi.
Türkiye’nin bu soruna yönelik birçok kurum ve kuruluşun birlikte çalışması gerektiğini ifade eden Özlem Kurt Azap, “Biraz korkutucu gelecek ama 2050 yılı itibari ile yılda 10 milyon kişinin antibiyotik direncine bağlı olarak kaybedilmesi bekleniyor. Günümüzde bu rakam yılda 700 bin kişi olarak biliniyor. Yani 2050 çok uzak bir tarih değil. Örneğin kanserden 8 milyon kişi ölecek iken 2050 yılı itibari ile, antimikrobiyal direnç nedeni ile 10 milyon kişinin ölmesi bekleniyor. Bunlar istatiksel çalışmalarla elde edilmiş rakamlar. Dileriz böyle olmaz ama olmaması için de çok büyük çaba göstermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün de bu konu ile ilgili bir rapor yayınladığını vurgulayan Özlem Kurt Azap, “Türkiye örneğin direnç olarak oldukça yüksek olduğu ülkeler arasında. Bunun başlıca nedeni antibiyotik kullanımının oldukça yoğun olması. Ve maalesef ki bunun da çoğunlukla uygunsuz olması. Şöyle bir genelleme yapmak gerekirse dünya üzerindeki kullanılan antibiyotikleri yarısı gereksiz kullanılıyor. Türkiye’de bu oran daha da yüksek. Örneğin OECD ülkeleri arasında Türkiye açık ara önde. Antibiyotik kullanım sayısı yönünden. Kişi başına kullanılan antibiyotik sayısı inanılmaz boyutlarda. Şimdi bir takım düzenlemelerle bu kullanımın önüne geçilmeye çalışılıyor” diye konuştu.
Antibiyotik Türkiye’nin acil problemlerinden
KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Önder Ergönül, antibiyotikle ilgili yapılan toplantı hakkında bilgi verdi. Ergönül, “Antibiyotik direnci çok önemli bir sorun Türkiye’de ve dünyada. Ama Türkiye’de daha önemli. Antibiyotik direncine bağlı ölüm sayısı giderek artmakta. Eğer önlem alamazsak bu rakam daha da artacak. Çok dramatik boyutlara varacak. O yüzden bir çalışma başlattık. Bu toplantıda bütün bu problemler ele alınıyor. Sadece ülkemizdeki problem değil dünyadaki problem ortaya konuyor. Ve dünya deneyimlerinden yararlanarak Türkiye’de sorunun çözümüne yönelik öneriler tartışılıyor. Türkiye’de antibiyotik kullanımı dünyada özellikle Avrupa bölgesinde en fazla ülkelerden birisi. O yüzden bu problem kaynaklanıyor. Özellikle Güneydoğu’ya gittiğimiz zaman bu rakam çok daha fazla artmakta. Eğitimle paralel olduğunu düşünmekteyiz. Çok fazla antibiyotik kullanımı olması durumunda direnç gelişiyor ve bir çok problem ortaya çıkıyor. O yüzden Türkiye’nin acil problemlerinden biri olarak tanımlıyoruz” şeklinde konuştu.