Manus Adası'ndaki Gözaltı Merkezinde İntihar
Avustralya yönetimindeki gözaltı merkezinde tutulan erkek sığınmacı intihar etti.
Avustralya'ya girmeye çalışırken yakalanan sığınmacıların gönderildiği Manus Adası'ndaki gözaltı merkezinde bir erkek sığınmacının intihar ettiği bildirildi.
Mülteci Eylem Koalisyonundan (RAC) yapılan yazılı açıklamada, gözaltı merkezinde tutulan 32 yaşındaki Sri Lankalı sığınmacının Lorengau hastanesinin mutfağında kendini asarak intihar ettiği belirtildi.
Açıklamada, gözaltı merkezindeki transit konaklama bölümünde kalan sığınmacının, kendisine zarar verdiği için 3 gün önce hastaneye kaldırıldığı ancak hastanenin bu tür vakaları tedavi edecek imkanlara sahip olmadığı vurgulandı.
Merkezde kalan bir sığınmacının, "Arkadaşımız hastaneye gönderildi ancak tedavi edilmedi, ihmal var" ifadelerine yer verilen açıklamada, Avustralya’nın uyguladığı sığınmacı politikalarının insanların ölümüne neden olduğu kaydedildi.
- "Gözaltı merkezlerinin boşaltılması acil bir önceliktir"
RAC Sözcüsü İan Rintoul, "Avustralya Göç Bakanı Peter Dutton'un politikası, yavaş ama emin adımlarla Manus Adası'ndaki insanları öldürüyor. Bu ölümün sorumluluğu, denizaşırı gözaltı merkezi politikaları ve Dutton'un yalanlarıdır. Manus ve Nauru'nun boşaltılması artık daha acil bir önceliktir." dedi.
Adı açıklanmayan Sri Lankalı sığınmacı, Nauru ve Manus Adası gözaltı merkezlerinde 2014’ten bu yana intihar eden sekizinci kişi oldu.
Avustralya hükümeti, ülkeye teknelerle ulaşmayı başaran sığınmacıları denizaşırı ülkelere kurduğu gözaltı merkezlerinde tutuyor. Söz konusu sığınmacıların hiçbir zaman Avustralya’ya alınmayacağını her fırsatta ilan eden federal hükümet, yaklaşık 4 yıldır gözaltı merkezlerinde tutulan 2 binden fazla sığınmacının ABD’ye yerleştirilmesi için eski Başkan Barack Obama yönetimiyle anlaşmaya varmıştı.
Yeniden yerleştirme anlaşması kapsamında Manus ve Nauru gözaltı merkezine gelerek sığınmacılarla görüşen Amerikalı güvenlik birimlerinin onay verdiği yaklaşık 50 sığınmacı, geçen hafta ABD’ye nakledilmişti.
Yapılan incelemeler sonucunda durumları uygun bulunanların ABD’ye naklinin gelecek günlerde de devam etmesi bekleniyor ancak kaç kişinin gönderileceği ve geriye kalan sığınmacılara nasıl bir çözüm önerileceği belirsizliğini koruyor.
Kaynak: AA
Mülteci Eylem Koalisyonundan (RAC) yapılan yazılı açıklamada, gözaltı merkezinde tutulan 32 yaşındaki Sri Lankalı sığınmacının Lorengau hastanesinin mutfağında kendini asarak intihar ettiği belirtildi.
Açıklamada, gözaltı merkezindeki transit konaklama bölümünde kalan sığınmacının, kendisine zarar verdiği için 3 gün önce hastaneye kaldırıldığı ancak hastanenin bu tür vakaları tedavi edecek imkanlara sahip olmadığı vurgulandı.
Merkezde kalan bir sığınmacının, "Arkadaşımız hastaneye gönderildi ancak tedavi edilmedi, ihmal var" ifadelerine yer verilen açıklamada, Avustralya’nın uyguladığı sığınmacı politikalarının insanların ölümüne neden olduğu kaydedildi.
- "Gözaltı merkezlerinin boşaltılması acil bir önceliktir"
RAC Sözcüsü İan Rintoul, "Avustralya Göç Bakanı Peter Dutton'un politikası, yavaş ama emin adımlarla Manus Adası'ndaki insanları öldürüyor. Bu ölümün sorumluluğu, denizaşırı gözaltı merkezi politikaları ve Dutton'un yalanlarıdır. Manus ve Nauru'nun boşaltılması artık daha acil bir önceliktir." dedi.
Adı açıklanmayan Sri Lankalı sığınmacı, Nauru ve Manus Adası gözaltı merkezlerinde 2014’ten bu yana intihar eden sekizinci kişi oldu.
Avustralya hükümeti, ülkeye teknelerle ulaşmayı başaran sığınmacıları denizaşırı ülkelere kurduğu gözaltı merkezlerinde tutuyor. Söz konusu sığınmacıların hiçbir zaman Avustralya’ya alınmayacağını her fırsatta ilan eden federal hükümet, yaklaşık 4 yıldır gözaltı merkezlerinde tutulan 2 binden fazla sığınmacının ABD’ye yerleştirilmesi için eski Başkan Barack Obama yönetimiyle anlaşmaya varmıştı.
Yeniden yerleştirme anlaşması kapsamında Manus ve Nauru gözaltı merkezine gelerek sığınmacılarla görüşen Amerikalı güvenlik birimlerinin onay verdiği yaklaşık 50 sığınmacı, geçen hafta ABD’ye nakledilmişti.
Yapılan incelemeler sonucunda durumları uygun bulunanların ABD’ye naklinin gelecek günlerde de devam etmesi bekleniyor ancak kaç kişinin gönderileceği ve geriye kalan sığınmacılara nasıl bir çözüm önerileceği belirsizliğini koruyor.