İlahiyat Dekanı Ve Müftüden Öz Eleştiri
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Yılmaz, camilerin itibarsızlaştırıldığını, mescitlerin binaların bodrum katında yer aldığını söyledi.
OMÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Yılmaz, Samsun İl Müftülüğü Konferans Salonunda “İslam Medeniyeti İnşasında Caminin Rolü” isimli konferans verdi.
“Bu kadar personelle biz görev yapıyoruz, toplumda namaz kılma oranımız yüzde 35-40”
Konferanstan önce İl Müftüsü Veysel Çakı selamlama konuşması yaptı. Türkiye genelinde ibadete açık 87 bin 600 cami olduğunu belirten Samsun İl Müftüsü Veysel Çakı, “Samsun’da ise 2 bin 672 cami var. 2 bin 435 tane imam hatibimiz var. 256 da müezzinimiz var. Dünyanın hiçbir ülkesinde din hizmeti altında devletin çalıştırdığı ve ekonomik olarak destek verdiği başka bir ülke söz konusu değil. Ama cami cemaati açısından baktığımızda şapkamızı önümüze koyup bazı konuları irdelememiz gerekiyor. Bu kadar personelle biz görev yapıyoruz, toplumda namaz kılma oranımız yüzde 35-40 ise daha yapmamız gereken çok şey var. Diğer konu ise din adına hizmet ürettiğini söyleyen hizmet grupları var. Bunlara STK’lar deniliyor. Maalesef camiden cemaati uzaklaştırmak için bir takım gayretler var. Bunlara üzülüyoruz. Cumayı kendi bulunduğu veya idare ettiği yerde kılıyor. Vakit namazını orada kılıyor. Şunu söyleyenler de var: ’Bize göre en faziletli mekan burasıdır’. Allah ve Peygamberimiz böyle demiyor. En kutsal mekanlar camilerdir. Cami eğer bizi bir araya getirmiyorsa; mezhebimiz, meşrebimiz, tahsilimiz ne olursa olsun gönüllerimizin bir araya gelmesi mümkün değil” dedi.
Yılmaz: “Camilerimiz birbiriyle kapışmasınlar”
Mescit ve cami kavramlarının zihinlerde yeniden revize edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Metin Yılmaz, “Camilerin itibarsızlaştırılması, sıradanlaştırılması bu toplum için en büyük felaketlerden bir tanesidir. Camileri itibarsızlaştırdılar. Cami ve mescitlere bakın binaların en alt katlarına indirdik. Mescitler bodrum katlarında. Ne anlama geliyor bu? Cami rekabeti gibi bir arızamız da var. Camiler hayırda birbiriyle rekabet etsinler, eğitimde rekabet etsinler, fakat birbirlerine nazire olsun diye birbirleriyle kapışmasınlar. Onun camisi, bunun camisi, şunun camisi. Bu başlı başına ahlaki bir sorundur. Onun mescidi bunun mescidi şekli şemaliyle tanımlanan bir mescit söz konusu değildir. Allah’ın mescidinde onun adının anılmasına engel olan ve onun tahribi için uğraşandan daha zalim kim vardır. Allah’ın anılmasına mani olanlar mescitlere karşı en büyük zulme sebebiyet verenlerdir. Değerli hocalarımız, silkinmemiz gerekiyor. Uyuşturucu içerek sağa sola yatan onlarca çocuk eğer senin caminin etrafında konaklıyorsa, eğer aç sefil insanlar, bir dilim ekmeğe muhtaç insanlar senin caminin etrafında ikamet ediyorsa burada hepimizin mesuliyeti var. Camiler görevini yerine getirememişler demektir. Size çok büyük iş düşüyor. Bu toplumu yeniden inşa etmek adına elinizde çok büyük fırsat var. Her tarafa dağılmış camilerde hocalarımız imamlığın ötesinde yüreğini ortaya koyarak faaliyetlerde bulunursa inanın toplumu dönüştürmek çok daha kolay olacak. Ben bu birikime sahip olduğunuzu biliyorum. Sarhoşunu, serkeşini camiye davet edelim. Onları camiye ısındıralım” diye konuştu.
Konferans sonunda önceden düzenlenen Kur’an-ı Kerim okuma yarışmasında dereceye giren din görevlilerine hediyeler verildi.
Konferansa Atakum Kaymakamı Namık Kemal Nazlı, din görevlileri, imamlar ve öğrenciler katıldı.
Kaynak: İHA
“Bu kadar personelle biz görev yapıyoruz, toplumda namaz kılma oranımız yüzde 35-40”
Konferanstan önce İl Müftüsü Veysel Çakı selamlama konuşması yaptı. Türkiye genelinde ibadete açık 87 bin 600 cami olduğunu belirten Samsun İl Müftüsü Veysel Çakı, “Samsun’da ise 2 bin 672 cami var. 2 bin 435 tane imam hatibimiz var. 256 da müezzinimiz var. Dünyanın hiçbir ülkesinde din hizmeti altında devletin çalıştırdığı ve ekonomik olarak destek verdiği başka bir ülke söz konusu değil. Ama cami cemaati açısından baktığımızda şapkamızı önümüze koyup bazı konuları irdelememiz gerekiyor. Bu kadar personelle biz görev yapıyoruz, toplumda namaz kılma oranımız yüzde 35-40 ise daha yapmamız gereken çok şey var. Diğer konu ise din adına hizmet ürettiğini söyleyen hizmet grupları var. Bunlara STK’lar deniliyor. Maalesef camiden cemaati uzaklaştırmak için bir takım gayretler var. Bunlara üzülüyoruz. Cumayı kendi bulunduğu veya idare ettiği yerde kılıyor. Vakit namazını orada kılıyor. Şunu söyleyenler de var: ’Bize göre en faziletli mekan burasıdır’. Allah ve Peygamberimiz böyle demiyor. En kutsal mekanlar camilerdir. Cami eğer bizi bir araya getirmiyorsa; mezhebimiz, meşrebimiz, tahsilimiz ne olursa olsun gönüllerimizin bir araya gelmesi mümkün değil” dedi.
Yılmaz: “Camilerimiz birbiriyle kapışmasınlar”
Mescit ve cami kavramlarının zihinlerde yeniden revize edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Metin Yılmaz, “Camilerin itibarsızlaştırılması, sıradanlaştırılması bu toplum için en büyük felaketlerden bir tanesidir. Camileri itibarsızlaştırdılar. Cami ve mescitlere bakın binaların en alt katlarına indirdik. Mescitler bodrum katlarında. Ne anlama geliyor bu? Cami rekabeti gibi bir arızamız da var. Camiler hayırda birbiriyle rekabet etsinler, eğitimde rekabet etsinler, fakat birbirlerine nazire olsun diye birbirleriyle kapışmasınlar. Onun camisi, bunun camisi, şunun camisi. Bu başlı başına ahlaki bir sorundur. Onun mescidi bunun mescidi şekli şemaliyle tanımlanan bir mescit söz konusu değildir. Allah’ın mescidinde onun adının anılmasına engel olan ve onun tahribi için uğraşandan daha zalim kim vardır. Allah’ın anılmasına mani olanlar mescitlere karşı en büyük zulme sebebiyet verenlerdir. Değerli hocalarımız, silkinmemiz gerekiyor. Uyuşturucu içerek sağa sola yatan onlarca çocuk eğer senin caminin etrafında konaklıyorsa, eğer aç sefil insanlar, bir dilim ekmeğe muhtaç insanlar senin caminin etrafında ikamet ediyorsa burada hepimizin mesuliyeti var. Camiler görevini yerine getirememişler demektir. Size çok büyük iş düşüyor. Bu toplumu yeniden inşa etmek adına elinizde çok büyük fırsat var. Her tarafa dağılmış camilerde hocalarımız imamlığın ötesinde yüreğini ortaya koyarak faaliyetlerde bulunursa inanın toplumu dönüştürmek çok daha kolay olacak. Ben bu birikime sahip olduğunuzu biliyorum. Sarhoşunu, serkeşini camiye davet edelim. Onları camiye ısındıralım” diye konuştu.
Konferans sonunda önceden düzenlenen Kur’an-ı Kerim okuma yarışmasında dereceye giren din görevlilerine hediyeler verildi.
Konferansa Atakum Kaymakamı Namık Kemal Nazlı, din görevlileri, imamlar ve öğrenciler katıldı.