'Müftünün Nikah Kıyması Küçük Yaştaki Evlilikleri Önler'
DiyanetSen Genel Başkanı Bayraktutar: 'Özellikle doğu bölgesinde din hizmetleri yürüten arkadaşlarımızın düştüğü en büyük sıkıntı bu yörenin mahalle baskıları. Böyle bir kanun çıkarsa din görevlisi arkadaşımın da topluma karşı direnmesi ortaya çıkacak. Küçük yaştaki evliliklerin de önüne geçecek' 'Mesele, nikahın dini niteliği olduğundan dolayı, bu milletin dininden rahatsız olanlar, bu milletin değerleriyle yüz yıldır kavga edenler, onun için bu milletin diniyle ilgili hiçbir ameli, hiçbir fiili ortaya getirmek istemiyorlar'
GÜNAY NUH - Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen) Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesine ilişkin, "Özellikle doğu bölgesinde din hizmetleri yürüten arkadaşlarımızın düştüğü en büyük sıkıntı bu yörenin mahalle baskıları. Kayıtsız evlilikleri zorla yaptırıyor ama böyle bir kanun çıkarsa din görevlisi arkadaşımın da topluma karşı bir direnmesi ortaya çıkacak. Küçük yaştaki evliliklerin de önüne geçecek." dedi.
Bayraktutar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müftülerin nikah için yetkilendirilmesi konusunun Türkiye'nin gündeminde olduğunu, bunu 2004'den bu yana gündeme taşıdıklarını dile getirdi.
Söz konusu uygulamanın milletin bir değeri olduğunu, buna hükümetin duyarlı davrandığını ifade eden Bayraktutar, şunları kaydetti:
"Bunu gündemde tuttuğu için Türk basınına çok teşekkür ediyorum. Bunun artık bir ihtiyaç olduğunu iktidar anladı. Bundan dolayı da hükümetimize ben teşekkür ediyorum. Nedir bu ikilem, dini nikah, resmi nikah. Nikahın diniliği veya resmiliği değil nikah her dinde vardır. Yani semavi olan dinlerde de semavi olmayan dinlerde de vardır. Dini olan veya dini olmayan nikah diye bir şey yok. Bu ikilemden bu milleti kurtarmak için bu yetkinin müftülere de verilmesini istiyoruz. Medeni Kanun'daki bu bölüme 'bu işi müftüler de yapar' şeklinde bir ibarenin konulması. İsteyen müftüye gidecek, belediyenin tayin ettiği memur ne yapıyorsa müftü de aynısını söyleyecek. Çok farklı bir şey söylemeyecek."
Milletin dini değerleriyle kavgalı olanların konudan rahatsızlık duyduğunu söyleyen Bayraktutar, bunun, milletin anayasal hakkı olduğunun bilinmesi gerektiğini vurguladı.
Asıl meselenin, birilerinin, milletin değerleriyle milletin bağını koparması olduğunu ifade eden Bayraktutar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Mesele nikahın dini niteliği olduğundan dolayı, milletin dininden rahatsız olanlar, bu milletin değerleriyle yüz yıldır kavga edenler, onun için bu milletin diniyle ilgili hiçbir ameli, hiçbir fiili ortaya getirmek istemiyorlar çünkü onların niyeti neydi? Bu ülkeyi kimliksiz, bu ülkede yaşayanları kimliksiz bir hale getirip, geçmişle bağını koparmaktı. Bu bir sosyal haktır. Türkiye Cumhuriyeti sosyal hukuk devleti midir? Evet. Bu, toplumda yaşayanların demokratik bir hakkıdır. Bana göre istenmesi de normaldir."
- "Küçük yaştaki evlilikler önlenecek"
Söz konusu uygulamayla küçük yaştaki evliliklerin önüne geçileceğine işaret eden Bayraktutar, şöyle devam etti:
"Bizim özellikle doğu bölgesinde din hizmetleri yürüten arkadaşlarımızın düştüğü en büyük sıkıntı bu yörenin psikolojik baskıları, mahalle baskıları. Ne yapıyor? Kayıtsız evlilikleri zorla yaptırıyor ama böyle bir kanun çıkarsa din görevlisi arkadaşımın da topluma karşı bir direnmesi ortaya çıkacak. Küçük yaştaki evliliklerin de önüne geçecek."
Uygulamanın bir an önce yürürlüğe konulması gerektiğini savunan Bayraktutar, şunları kaydetti:
"Buna karşı gelenler, önce öldürülen, sokakta dövülen, meta haline gelen kadınların haklarını savunsunlar. Bıraksınlar bu millet nikahını istediği yerde kıysın. Biz onların düşüncesine, inancına karışmıyoruz. Onlar da bizimkine karışmasın. Bu sosyal devlet olmanın temel prensibidir. İnsanlık hakkımızdır. Anayasanın 24. ve 14. maddesinde de çok açık bir şekilde bu ülkede yaşayan her türlü inanç sahibinin kendi inancını özgürce başkasına dayatmadan yaşama hakkı var mı? Var."
Kaynak: AA
Bayraktutar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müftülerin nikah için yetkilendirilmesi konusunun Türkiye'nin gündeminde olduğunu, bunu 2004'den bu yana gündeme taşıdıklarını dile getirdi.
Söz konusu uygulamanın milletin bir değeri olduğunu, buna hükümetin duyarlı davrandığını ifade eden Bayraktutar, şunları kaydetti:
"Bunu gündemde tuttuğu için Türk basınına çok teşekkür ediyorum. Bunun artık bir ihtiyaç olduğunu iktidar anladı. Bundan dolayı da hükümetimize ben teşekkür ediyorum. Nedir bu ikilem, dini nikah, resmi nikah. Nikahın diniliği veya resmiliği değil nikah her dinde vardır. Yani semavi olan dinlerde de semavi olmayan dinlerde de vardır. Dini olan veya dini olmayan nikah diye bir şey yok. Bu ikilemden bu milleti kurtarmak için bu yetkinin müftülere de verilmesini istiyoruz. Medeni Kanun'daki bu bölüme 'bu işi müftüler de yapar' şeklinde bir ibarenin konulması. İsteyen müftüye gidecek, belediyenin tayin ettiği memur ne yapıyorsa müftü de aynısını söyleyecek. Çok farklı bir şey söylemeyecek."
Milletin dini değerleriyle kavgalı olanların konudan rahatsızlık duyduğunu söyleyen Bayraktutar, bunun, milletin anayasal hakkı olduğunun bilinmesi gerektiğini vurguladı.
Asıl meselenin, birilerinin, milletin değerleriyle milletin bağını koparması olduğunu ifade eden Bayraktutar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Mesele nikahın dini niteliği olduğundan dolayı, milletin dininden rahatsız olanlar, bu milletin değerleriyle yüz yıldır kavga edenler, onun için bu milletin diniyle ilgili hiçbir ameli, hiçbir fiili ortaya getirmek istemiyorlar çünkü onların niyeti neydi? Bu ülkeyi kimliksiz, bu ülkede yaşayanları kimliksiz bir hale getirip, geçmişle bağını koparmaktı. Bu bir sosyal haktır. Türkiye Cumhuriyeti sosyal hukuk devleti midir? Evet. Bu, toplumda yaşayanların demokratik bir hakkıdır. Bana göre istenmesi de normaldir."
- "Küçük yaştaki evlilikler önlenecek"
Söz konusu uygulamayla küçük yaştaki evliliklerin önüne geçileceğine işaret eden Bayraktutar, şöyle devam etti:
"Bizim özellikle doğu bölgesinde din hizmetleri yürüten arkadaşlarımızın düştüğü en büyük sıkıntı bu yörenin psikolojik baskıları, mahalle baskıları. Ne yapıyor? Kayıtsız evlilikleri zorla yaptırıyor ama böyle bir kanun çıkarsa din görevlisi arkadaşımın da topluma karşı bir direnmesi ortaya çıkacak. Küçük yaştaki evliliklerin de önüne geçecek."
Uygulamanın bir an önce yürürlüğe konulması gerektiğini savunan Bayraktutar, şunları kaydetti:
"Buna karşı gelenler, önce öldürülen, sokakta dövülen, meta haline gelen kadınların haklarını savunsunlar. Bıraksınlar bu millet nikahını istediği yerde kıysın. Biz onların düşüncesine, inancına karışmıyoruz. Onlar da bizimkine karışmasın. Bu sosyal devlet olmanın temel prensibidir. İnsanlık hakkımızdır. Anayasanın 24. ve 14. maddesinde de çok açık bir şekilde bu ülkede yaşayan her türlü inanç sahibinin kendi inancını özgürce başkasına dayatmadan yaşama hakkı var mı? Var."