'Erken Teşhis Diş Kurtarır'
Fatih Hospitadent Diş Hastanesi Başhekimi Dt. Kurt: 'Küçük bir dolguyla dişin ömrünü uzatmak mümkündür. Çünkü diş ağrısı gelişip, ertelendikçe kök ucunda enfeksiyona neden olur' 'Bu noktada dolgu için geç kalınmış dişe gereken tedavi kanal tedavisi olmuştur. Hatta bazen buna rağmen geciktirilip kök ucu enfeksiyonunun büyümesi nedeniyle kurtarılamayıp dişin çekilmesi söz konusu olabilir'
Fatih Hospitadent Diş Hastanesi Başhekimi Dt. Ayça Tenli Kurt, "Küçük bir dolguyla dişin ömrünü uzatmak mümkündür. Çünkü diş ağrısı gelişip, ertelendikçe kök ucunda enfeksiyona neden olur" ifadelerini kullandı.
Kurt, yazılı açıklamasında, toplum olarak ağız ve diş sağlığına yeteri kadar önem verilmediğini dile getirdi.
Erken teşhisin diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi ağız ve diş sağlığı için de çok önemli olduğuna vurgu yapan Kurt, şunları kaydetti:
"Ayrıca ağız ve diş sağlığı, vücut sağlığının bölünmez bir parçasıdır. Gerek kişinin sosyal özgüvenin pekiştirilmesinde, gerekse ileride oluşabilecek pek çok sistemik hastalığın önlenmesindeki önemi tüm sağlık bilimcileri tarafından kabul edilmektedir.
Koruyucu ve önleyici tedaviler büyük önem taşımaktadır. Diş hekimi ziyaretleri süt dişlerinin çıkmasıyla başlamalıdır. Çünkü dişler ağız içinde belirdikten sonra beslenmenin de etkisiyle her daim çürüme riski teşkil eder. Süt dişleri doğru zamana kadar ağız içinde kalmalıdır. Çünkü erken kaybedilen süt dişleri veya zamanında çekilmeyen süt dişleri sürekli dişlerin ağız içinde konumunu almasında çok önemli yere sahiptir."
Kurt, süt dişlerinin sürekli dişlerin rehberi olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade etti. 6 yaşında gelen ilk sürekli dişlerle başlayarak tüm sürekli azı dişlerine koruyucu hekimlik adı altında fissür örtücü yapılmasının gerekli olduğuna dikkati çeken Kurt, şu ifadeleri kullandı:
"Fissür örtücü, dişin çürümeye meyilli derin oluklarını dolgu malzemesi ile kaplama işlemidir. Devam eden süreçte 6 ayda bir diş hekimi kontrolü gereklidir. Sağlıksız dişlerde dişin derin oluklarındaki renkleşmeler dişlerin zayıf alanlarıdır. Bakım eksikliği olmasıyla bu bölgelerden çürümeler gelişebilir.
Yine diş yüzeylerinde oluşan tartarlar diş eti hastalıklarına zemin hazırlayabilir. Diş eti hastalıkları uzun vadede diş eti çekilmesi, hassasiyet ve hatta diş kayıplarına neden olabilir. Ancak düzenli yapılan kontroller sayesinde bu ihtimaller önlenmiş olur. Çürüme, diş eti hastalıkları ve ağız kokusu oluşmadan önlenmiş olur."
Kurt, düzenli kontroller sayesinde oluşan çürüklerin de erken müdahalesinin önemli olduğunu kaydederek, "Küçük bir dolguyla dişin ömrünü uzatmak mümkündür. Çünkü diş ağrısı gelişip, ertelendikçe kök ucunda enfeksiyona neden olur. Bu noktada dolgu için geç kalınmış dişe gereken tedavi kanal tedavisi olmuştur. Hatta bazen buna rağmen geciktirilip kök ucu enfeksiyonunun büyümesi nedeniyle kurtarılamayıp dişin çekilmesi söz konusu olabilir. Bu tür sorunlara maruz kalmak istemeyen kişilerin mutlaka 6 ayda bir diş hekimine kontrol olması gerekmektedir" açıklamasında bulundu.
Kaynak: AA
Kurt, yazılı açıklamasında, toplum olarak ağız ve diş sağlığına yeteri kadar önem verilmediğini dile getirdi.
Erken teşhisin diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi ağız ve diş sağlığı için de çok önemli olduğuna vurgu yapan Kurt, şunları kaydetti:
"Ayrıca ağız ve diş sağlığı, vücut sağlığının bölünmez bir parçasıdır. Gerek kişinin sosyal özgüvenin pekiştirilmesinde, gerekse ileride oluşabilecek pek çok sistemik hastalığın önlenmesindeki önemi tüm sağlık bilimcileri tarafından kabul edilmektedir.
Koruyucu ve önleyici tedaviler büyük önem taşımaktadır. Diş hekimi ziyaretleri süt dişlerinin çıkmasıyla başlamalıdır. Çünkü dişler ağız içinde belirdikten sonra beslenmenin de etkisiyle her daim çürüme riski teşkil eder. Süt dişleri doğru zamana kadar ağız içinde kalmalıdır. Çünkü erken kaybedilen süt dişleri veya zamanında çekilmeyen süt dişleri sürekli dişlerin ağız içinde konumunu almasında çok önemli yere sahiptir."
Kurt, süt dişlerinin sürekli dişlerin rehberi olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade etti. 6 yaşında gelen ilk sürekli dişlerle başlayarak tüm sürekli azı dişlerine koruyucu hekimlik adı altında fissür örtücü yapılmasının gerekli olduğuna dikkati çeken Kurt, şu ifadeleri kullandı:
"Fissür örtücü, dişin çürümeye meyilli derin oluklarını dolgu malzemesi ile kaplama işlemidir. Devam eden süreçte 6 ayda bir diş hekimi kontrolü gereklidir. Sağlıksız dişlerde dişin derin oluklarındaki renkleşmeler dişlerin zayıf alanlarıdır. Bakım eksikliği olmasıyla bu bölgelerden çürümeler gelişebilir.
Yine diş yüzeylerinde oluşan tartarlar diş eti hastalıklarına zemin hazırlayabilir. Diş eti hastalıkları uzun vadede diş eti çekilmesi, hassasiyet ve hatta diş kayıplarına neden olabilir. Ancak düzenli yapılan kontroller sayesinde bu ihtimaller önlenmiş olur. Çürüme, diş eti hastalıkları ve ağız kokusu oluşmadan önlenmiş olur."
Kurt, düzenli kontroller sayesinde oluşan çürüklerin de erken müdahalesinin önemli olduğunu kaydederek, "Küçük bir dolguyla dişin ömrünü uzatmak mümkündür. Çünkü diş ağrısı gelişip, ertelendikçe kök ucunda enfeksiyona neden olur. Bu noktada dolgu için geç kalınmış dişe gereken tedavi kanal tedavisi olmuştur. Hatta bazen buna rağmen geciktirilip kök ucu enfeksiyonunun büyümesi nedeniyle kurtarılamayıp dişin çekilmesi söz konusu olabilir. Bu tür sorunlara maruz kalmak istemeyen kişilerin mutlaka 6 ayda bir diş hekimine kontrol olması gerekmektedir" açıklamasında bulundu.