Bakan Kaya Açıklaması '270 Bini Aşkın Suriyeli Çocuk, Dünyaya Gözlerini Türkiye'de Açtı'
Yardım amaçlı bir milyon sığınmacıya ulaştıkları program kapsamında konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "Bizler aynı coğrafyayı, aynı kültür ve inancı paylaştığımız kardeşlerimize ilk günden itibaren millet olarak hem kapılarımızı hem de gönüllerimizi açtık. İnsani ve vicdanı meseleler asla sınır tanımaz" dedi.
Suriyeli sığınmacılara yönelik düzenlenen Sosyal Uyum Yardımı (SUY) programının birinci yılında, bir milyonuncu faydalanıcıya ulaşması nedeniyle bir etkinlik düzenlendi.
Ulucanlar Kültür Merkezi’nde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın katılımlarıyla gerçekleştirilen etkinlikte çok sayıda sığınmacı yer aldı. Türkiye’de yaşayan en muhtaç durumdaki bir milyonun üzerinde mülteciye banka kartı aracılığıyla aylık yardım veren bir nakit transferi programı olan SUY yardımı alanlar kira, faturalar, yiyecek ve ilaç gibi temel ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaklarına kendileri karar veriyor. Bugüne kadarki en büyük AB insani yardım programı olan SUY, 3 milyar euro tutarındaki Türkiye’deki mülteciler için mali yardım aracının bir parçasıdır. Program, Aralık 2016 tarihinde başlamış olup, ilk etapta 2017’nin sonuna kadar 348 milyon euroluk hibe ile fonlandırıldı.
"1 milyon deniz yıldızı denize kavuştu"
Bir başarıya ulaşmanın mutluluğu içinde olduklarını dile getiren Türk Kızılayı Başkanı Kerem Kınık, deniz yıldızı hikayesini paylaştı. Denize atılan deniz yıldızları dışında diğer milyonlarca yıldızın yaşayamayacağı düşünüldüğünü ama aslında atılan her bir yıldız için hayatın değiştiğini söyledi.
Kınık, "Evlerini terk etmiş 65 milyon deniz yıldızından, 1 milyonunu denize kavuşturan emin ellerle beraberiz" dedi.
Kızılay Kart uygulamasının insan hayatına dokunan gerçek bir proje olduğunu söyleyen Kınık, ayrıca acıların dinmesi için daha çok çalışılması gerektiğini vurguladı.
Programda konuşan AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu da, bu programın sürdürülmesi gerektiğini ifade ederek, "Savaş bitmedi ve bu insanları Türkiye’de daha ne kadar misafir edeceğimizi bilmiyoruz" diye konuştu.
"İnsanlığa yakışır bir yaşam şartı oluşturmak için gayret ediyoruz"
Program kapsamında konuşan Bakan Kaya ise bir milyonuncu Kızılay Kartı dağıtmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, "Boyutu ne olursa olsun insanı ve vicdani konularda gösterilen duyarlılığın, küçük de olsa bazen çok büyük yansımalarının olduğunu bu programda görmüş olduk. Mültecilerin karşı karşıya kaldığı büyük sorunların küçük bir parçasına tekamül eden bir konuda Türkiye, Türk Kızılayı, AB ve Birleşmiş Milletler Gıda Programının bir araya gelerek böyle anlamlı bir projeyi hayata geçirmesinin pozitif yansımasını görmek büyük mutluluk" şeklinde konuştu.
Bu iş birliklerinin sayısının artmasını ve küresel duyarlılığın da somut kazanımlara dönüşmesini istediklerini ifade eden Kaya, Suriye’de 600 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini, insanların evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını söyledi.
5 milyonu aşkın insanın komşu ülkelere sığındıklarını belirten Kaya, "Yaklaşık 3 buçuk milyon insana Türkiye ev sahipliği yaptı. Mülteci kardeşlerimizi 6 yılı aşkın süredir ülkemizde ağırlıyoruz. Mültecilerin 4’te 3’ü kadın ve çocuk. Sadece geçtiğimiz yıl binin üzerinde çocuğun öldürüldüğü ve kaçırıldığı tahmin ediliyor. Eğitim bir yana, gıda, sağlık ve temel ihtiyaçlara erişim imkanın ciddi şekilde kısıtlanmış durumda. Ülkemizde 20 binin üzerinde yetim Suriyeli’nin olduğunu düşünürsek yaşanan acının boyutunu tahmin edebiliriz. Bizler aynı coğrafyayı, aynı kültür ve inancı paylaştığımız kardeşlerimize ilk günden itibaren millet olarak hem kapılarımızı hem de gönüllerimizi açtık. 270 bini aşkın Suriyeli çocuk gözlerini Türkiye topraklarında dünyaya açtı. Suriyeli kardeşlerimizin en iyi şartlarda yaşamaları için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Aslında biz onlara insanlığa yakışır bir yaşam şartı oluşturmak için gayret ediyoruz. Biz coğrafyanın kader olduğunu biliyoruz ve Türkiye olarak bize bahşedilen bu coğrafyanın güzellikleri ve zenginlikleriyle beraber zorluklarını da göğüslemek zorunda olduğumuzu biliyoruz, insani meselelere duyarsız kalmamız mümkün değil. İnsani ve vicdanı meseleler asla sınır tanımaz" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Suriyeli çocuk ve gençlerin oluşturduğu koro, Türkçe, Arapça ve İngilizce müzik dinletisi gerçekleştirdi. Program aile fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
Kaynak: İHA
Ulucanlar Kültür Merkezi’nde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın katılımlarıyla gerçekleştirilen etkinlikte çok sayıda sığınmacı yer aldı. Türkiye’de yaşayan en muhtaç durumdaki bir milyonun üzerinde mülteciye banka kartı aracılığıyla aylık yardım veren bir nakit transferi programı olan SUY yardımı alanlar kira, faturalar, yiyecek ve ilaç gibi temel ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaklarına kendileri karar veriyor. Bugüne kadarki en büyük AB insani yardım programı olan SUY, 3 milyar euro tutarındaki Türkiye’deki mülteciler için mali yardım aracının bir parçasıdır. Program, Aralık 2016 tarihinde başlamış olup, ilk etapta 2017’nin sonuna kadar 348 milyon euroluk hibe ile fonlandırıldı.
"1 milyon deniz yıldızı denize kavuştu"
Bir başarıya ulaşmanın mutluluğu içinde olduklarını dile getiren Türk Kızılayı Başkanı Kerem Kınık, deniz yıldızı hikayesini paylaştı. Denize atılan deniz yıldızları dışında diğer milyonlarca yıldızın yaşayamayacağı düşünüldüğünü ama aslında atılan her bir yıldız için hayatın değiştiğini söyledi.
Kınık, "Evlerini terk etmiş 65 milyon deniz yıldızından, 1 milyonunu denize kavuşturan emin ellerle beraberiz" dedi.
Kızılay Kart uygulamasının insan hayatına dokunan gerçek bir proje olduğunu söyleyen Kınık, ayrıca acıların dinmesi için daha çok çalışılması gerektiğini vurguladı.
Programda konuşan AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu da, bu programın sürdürülmesi gerektiğini ifade ederek, "Savaş bitmedi ve bu insanları Türkiye’de daha ne kadar misafir edeceğimizi bilmiyoruz" diye konuştu.
"İnsanlığa yakışır bir yaşam şartı oluşturmak için gayret ediyoruz"
Program kapsamında konuşan Bakan Kaya ise bir milyonuncu Kızılay Kartı dağıtmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, "Boyutu ne olursa olsun insanı ve vicdani konularda gösterilen duyarlılığın, küçük de olsa bazen çok büyük yansımalarının olduğunu bu programda görmüş olduk. Mültecilerin karşı karşıya kaldığı büyük sorunların küçük bir parçasına tekamül eden bir konuda Türkiye, Türk Kızılayı, AB ve Birleşmiş Milletler Gıda Programının bir araya gelerek böyle anlamlı bir projeyi hayata geçirmesinin pozitif yansımasını görmek büyük mutluluk" şeklinde konuştu.
Bu iş birliklerinin sayısının artmasını ve küresel duyarlılığın da somut kazanımlara dönüşmesini istediklerini ifade eden Kaya, Suriye’de 600 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini, insanların evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını söyledi.
5 milyonu aşkın insanın komşu ülkelere sığındıklarını belirten Kaya, "Yaklaşık 3 buçuk milyon insana Türkiye ev sahipliği yaptı. Mülteci kardeşlerimizi 6 yılı aşkın süredir ülkemizde ağırlıyoruz. Mültecilerin 4’te 3’ü kadın ve çocuk. Sadece geçtiğimiz yıl binin üzerinde çocuğun öldürüldüğü ve kaçırıldığı tahmin ediliyor. Eğitim bir yana, gıda, sağlık ve temel ihtiyaçlara erişim imkanın ciddi şekilde kısıtlanmış durumda. Ülkemizde 20 binin üzerinde yetim Suriyeli’nin olduğunu düşünürsek yaşanan acının boyutunu tahmin edebiliriz. Bizler aynı coğrafyayı, aynı kültür ve inancı paylaştığımız kardeşlerimize ilk günden itibaren millet olarak hem kapılarımızı hem de gönüllerimizi açtık. 270 bini aşkın Suriyeli çocuk gözlerini Türkiye topraklarında dünyaya açtı. Suriyeli kardeşlerimizin en iyi şartlarda yaşamaları için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Aslında biz onlara insanlığa yakışır bir yaşam şartı oluşturmak için gayret ediyoruz. Biz coğrafyanın kader olduğunu biliyoruz ve Türkiye olarak bize bahşedilen bu coğrafyanın güzellikleri ve zenginlikleriyle beraber zorluklarını da göğüslemek zorunda olduğumuzu biliyoruz, insani meselelere duyarsız kalmamız mümkün değil. İnsani ve vicdanı meseleler asla sınır tanımaz" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Suriyeli çocuk ve gençlerin oluşturduğu koro, Türkçe, Arapça ve İngilizce müzik dinletisi gerçekleştirdi. Program aile fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.