Grip Aşısında Yeni Dönem

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, gripte bulunan ’B’ virüsünün artması üzerine Dünya Sağlık Örgütü’nün bu yıl 4’lü influenza aşısını öngördüğünü belirterek, aşının Türkiye’deki eczanelerde yerini aldığını söyledi. Türkiye’de çocuklardaki aşı oranının yüzde 98’e kadar çıktığını, yetişkinlerde ise bu oranın yüzde 7 olduğuna dikkat çeken Ünal, tüm yetişkinleri grip aşısı olmaya davet etti. Günal ayrıca, çocuklarda antibiyotik kullanımına da değinerek, çocukluk çağında fazla antibiyotik tüketiminin ileride obeziteye yol açtığını söyledi.

Grip Aşısında Yeni Dönem
Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) tarafından düzenlenen 19. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi Antalya’da başladı.

Hipertansiyon, obezite, mevsimsel grip, behçet hastalığı gibi hastalıkların ele alındığı kongrede konuşan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, Türkiye’deki aşı oranlarıyla ilgili detayları paylaştı, Dünya Sağlık Örgütü’nün bu yıl ilk defa uygulamaya soktuğu 4’lü İnfluenza aşısıyla ilgili de bilgiler verdi. Güner ayrıca, çocukluk çağında bilinçsizce kullanılan antibiyotikle ilgili çarpıcı açıklama yaptı.

Çarpıcı aşı oranı: “Çocuklarda yüzde 98, erişkinlerde yüzde 7”

İlk olarak Türkiye’de yetişkin bireylerde grip aşısı oranının oldukça düşük olduğunu belirten Dr. Güner, çocuklarda ise başarının yüzde 97-98 bandında olduğuna dikkat çekti. Çocuklar için ‘başarılı bir sistemimiz var ama erişkinlerde bu başarıyı sağlayamıyoruz’ diyen Güner, “Mesela girip aşısını 65 yaş üstündeki kişilere ya da 65 yaş altı olup altta yatan diyabet, kronik akciğer hastalığı, astım, sol kalp yetmezliği, kronik böbrek ve karaciğer yetmezliği, gebelerde eksojen obezitesi olan hastalarda yapmak gerekiyor. 65 yaş üstü ve diyabeti, kronik karaciğer, böbrek, sol kalp yetmezliği, astımı olan 34 milyon kişi var. Bu kişilerin her yıl grip aşısı yapılması lazım. Halbuki bakıyorsunuz, ülkemizde kullanılan grip aşısı sayısına en yüksek olduğu yıllarda 2,2 veya 2,3 milyon, böldüğünüz zaman yüzde 7 gibi bir oran çıkıyor. Gelişmiş ülkelere bakıldığında mesela İngiltere’de hedef yüzde 75, yüzde 71’e ulaştı. ABD’de hedef yüzde 65, yüzde 60’a ulaştı. ABD’de tüm toplumda grip aşılanma oranı yüzde 45. Bizim yüzde 7 nerede yüzde 65 nerede. O nedenle diyorum ki Türkiye’de erişkin aşılamayla ilgili sorunlarımız var” ifadesini kullandı.

"Aşı deyince ‘çocuk’ deniliyor"

Erişkinlerdeki aşılama oranın düşüklük sebebini, erişkin birey ile sağlık personellerinin farkındalıktan eksik olması olarak gösteren Güner, erişkinlerin aşıya ulaşmadaki zorluklarının da bu duruma etki ettiğini söyledi.

Günal, “Çocukluk aşılaması mecburidir ve aile hekimlerine devlet aşıyı ücretsiz olarak verir. Onların aşı dolaplarında ısı takipleri vardır ve Türkiye’nin bu konuda muhteşem sistemi vardır. Bilgisayar sisteminde kime ne aşı yapılacağı bellidir, çocuğu annesi babası getirir, aşısını olup gider. Halbuki 65 yaş üstünde diyabet hastası olan birinin grip aşısı yaptıracağını düşünelim, önce aile hekimine gidecek, receteyi alacak, oradan eczaneye gidecek ilacı alacak. Ardından tekrar dönüp aile hekimine gelecek ve baya bir problem var önünde. Kolaylaştırılmasından yöne kastım bu. Yoksa devlet ücretini geri veriyor zaten” dedi.



Virüsün arttığı gözlenince 4’lü influenza aşısı geldi

Dünya Sağlık Örgütü’nün grip virüsünün artması üzerine bu yıl 4’lü İnfluenza’yı öngördüğünü belirten Ünal, tüm yetişkinleri grip aşısı olmaya davet ederek “İnfluenza bir viral hastalıktır. A ve B türleri vardı. Normalde 2 tane A, 1 tane de B konuluyordu içerisine. Son yıllarda B virüsünün arttığı gözlenince artık 2 A, 2 B konuluyor. Şuanda 4’lü İnfluenza aşısı Türkiye’de mevcut ve eczanelerde var. 3’lü aşılar da olacak. Hangisini yapalım derseniz eğer, bulduğunuzu yapın derim” dedi.



"Çocukluk çağında fazla antibiyotik tüketimi obez yapıyor"

Son olarak antibiyotik konusuna değinen Dr. Ünal, bakterilerin antibiyotiğe karşı direnç kazandığını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

“Antibiyotikleri yaygın ve yanlış olarak kullanmamak lazım. Önemli derecede yan etkileri var, direnç de geliştiği için kaybediyoruz. Bugüne kadar bunlarla uğraşıyorduk ancak son zamanlarda yeni kavramlar da geldi. Bunun başında mikrobiyata kavramı. Vücudumuzda bir çok mikrop var, hatta vücudumuzdaki hücre sayından 10 kat daha fazla mikropla yaşıyoruz. Çok önemli kısmı da kalın bağırsağımızda. Buna kalın bağırsak mikrobiyatası deniliyor yani milyarlarca mikrop bir organ gibi beraber hareket ediyorlar. Ve bunların bir dengesi var. Özellikle hayvanlarda yapılan çalışmalarda bu denge bozulduğu zaman kişilerin şişmanlığa meyilli gibi bir ortam ortaya çıkınca çalışmalar hemen hızlandı, çocukluk yaş grubunda fazla miktarda antibiyotik kullanan çocuklarda bu denge bozulduğu için ileride obez olmaya yatkın olduğu ortaya çıktı. Mesela ABD’de antibiyotik haritaları var, çok antibiyotik kullanılan bölgelerde çok şişmanların olduğu görüldü.

Zaten antibiyotikleri akılcı ve rasyonel kullanmamız lazım”
Kaynak: İHA