ABD'de İsrail'i Boykotu Yasaklamaya Karşı Dava
Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği, Kansas'taki 'İsrail'i boykotu' yasaklayan yasayı dava etti.
Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) adlı sivil toplum kuruluşu, ABD'nin Kansas eyaletinde devletle iş yapacak kişi ve kuruluşların İsrail'i boykot etmelerini yasaklayan yürürlükteki yasaya karşı dava açtı.
ACLU, Kansas'ta 1 Temmuz 2017'te yürürlüğe giren yasanın Filistin İçin İsrail’i Boykot Girişimi (BDS) hareketini hedef aldığını ve devletin kamuya açık bir tartışmanın tarafını susturmaya yönelik olduğunu belirterek yasayı dava etti.
Kansas'taki yasaya göre, devletle sözleşme yapan herhangi bir şirketin veya kişinin, aktif olarak İsrail'i boykota katılmadığını teyit eden bir bildiri imzalaması gerekiyor.
ACLU'nun davayla ilgili açıklamasında, "bu yasanın devletin politik bir boykot olayına katılım dahil olmak üzere insanları inançlarını ifade etmemeye zorlayarak kamuya açık bir tartışmanın bir tarafını susturmaya yönelik anayasaya aykırı bir girişim" olduğu kaydedildi. ACLU açıklamasında Kansas'taki yasanın, anayasanın 1. maddesini ihlal ettiği belirtildi.
Barış İçin Yahudi Sesi (JVP) adlı Yahudi akvitistlerden oluşan sivil toplum kuruluşu, ACLU'nun davasını memnuniyetle karşılarken, bu tür yasaların Kansas'ta veya Kongre'de olsun, Filistinlilere eşitlik verilmesi için şiddet içermeyen hareketi susturmaya yönelik anti-demokratik bir girişim olarak yorumladı.
JVP açıklamasında, "Baskıcı devlet politikalarına direnmek için tabanın enerjisinin harekete geçirilmesi her zamankinden daha önemli." ifadesini kullandı.
Filistin topraklarında İsrail işgaline son verilmesi amacıyla kurulan Boykot, Tecrit, Yaptırımlar (BDS) Hareketi, uluslararası alanda İsrail'in, ekonomik, akademik, kültürel ve siyasi bakımdan boykot edilmesine öncülük ediyor.
Bu arada, New York Senatörleri Chuck Schumer ve Kirsten Gillibrand'ın da aralarında olduğu 14 Demokrat ve 29 Cumhuriyetçi toplam 43 senatör, İsrail'in boykot edilmesini engellemek amacıyla "İsrail Anti-Boykot Yasa" tasarısını hazırlamıştı. Senatoya ve Temsilciler Meclisine sunulan tasarıya göre, İsrail'in boykot edilmesi "federal suç" kabul ediliyor ve hapis veya para cezası öngörülüyor. Tasarının, ABD Kongresi üzerinde önemli nüfuza sahip olan Amerikan-İsrail Kamu İşleri Komitesinin (AIPAC) talebi üzerine hazırlandığı ileri sürülmüştü.
ABD'de 1982 yılında Yüksek Mahkeme, Siyahi Haklarını Geliştirme Ulusal Birliği'nin (NAACP) Mississippi'de ırk ayrımcılığını protesto etmek için beyaz Amerikalılara ait işletmeleri boykot etmelerinin, ifade özgürlüğü olduğuna karar vermişti.
Kaynak: AA
ACLU, Kansas'ta 1 Temmuz 2017'te yürürlüğe giren yasanın Filistin İçin İsrail’i Boykot Girişimi (BDS) hareketini hedef aldığını ve devletin kamuya açık bir tartışmanın tarafını susturmaya yönelik olduğunu belirterek yasayı dava etti.
Kansas'taki yasaya göre, devletle sözleşme yapan herhangi bir şirketin veya kişinin, aktif olarak İsrail'i boykota katılmadığını teyit eden bir bildiri imzalaması gerekiyor.
ACLU'nun davayla ilgili açıklamasında, "bu yasanın devletin politik bir boykot olayına katılım dahil olmak üzere insanları inançlarını ifade etmemeye zorlayarak kamuya açık bir tartışmanın bir tarafını susturmaya yönelik anayasaya aykırı bir girişim" olduğu kaydedildi. ACLU açıklamasında Kansas'taki yasanın, anayasanın 1. maddesini ihlal ettiği belirtildi.
Barış İçin Yahudi Sesi (JVP) adlı Yahudi akvitistlerden oluşan sivil toplum kuruluşu, ACLU'nun davasını memnuniyetle karşılarken, bu tür yasaların Kansas'ta veya Kongre'de olsun, Filistinlilere eşitlik verilmesi için şiddet içermeyen hareketi susturmaya yönelik anti-demokratik bir girişim olarak yorumladı.
JVP açıklamasında, "Baskıcı devlet politikalarına direnmek için tabanın enerjisinin harekete geçirilmesi her zamankinden daha önemli." ifadesini kullandı.
Filistin topraklarında İsrail işgaline son verilmesi amacıyla kurulan Boykot, Tecrit, Yaptırımlar (BDS) Hareketi, uluslararası alanda İsrail'in, ekonomik, akademik, kültürel ve siyasi bakımdan boykot edilmesine öncülük ediyor.
Bu arada, New York Senatörleri Chuck Schumer ve Kirsten Gillibrand'ın da aralarında olduğu 14 Demokrat ve 29 Cumhuriyetçi toplam 43 senatör, İsrail'in boykot edilmesini engellemek amacıyla "İsrail Anti-Boykot Yasa" tasarısını hazırlamıştı. Senatoya ve Temsilciler Meclisine sunulan tasarıya göre, İsrail'in boykot edilmesi "federal suç" kabul ediliyor ve hapis veya para cezası öngörülüyor. Tasarının, ABD Kongresi üzerinde önemli nüfuza sahip olan Amerikan-İsrail Kamu İşleri Komitesinin (AIPAC) talebi üzerine hazırlandığı ileri sürülmüştü.
ABD'de 1982 yılında Yüksek Mahkeme, Siyahi Haklarını Geliştirme Ulusal Birliği'nin (NAACP) Mississippi'de ırk ayrımcılığını protesto etmek için beyaz Amerikalılara ait işletmeleri boykot etmelerinin, ifade özgürlüğü olduğuna karar vermişti.