'Olumsuz İş Yaşamı, Ruhsal Sorunlara Zemin Hazırlıyor'
Erişkin Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Aydın: 'Olumsuz bir iş yaşamı, iş ortamı, çeşitli ruhsal bozukluklara zemin hazırlayabilir. Bu ruhsal bozukluklar anksiyete bozuklukları, depresyon ve alkolmadde kullanım bozuklukları şeklinde olabilir' 'Mobbinge maruz kalan bireylerde, zaman içinde depresyon, anksiyete belirtileri görülebilir'
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıklar Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Erişkin Psikiyatri Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Pınar Çetinay Aydın, olumsuz iş yaşamının çeşitli ruhsal bozukluklara zemin hazırlayabildiğini belirterek, bunların anksiyete bozuklukları, depresyon ve alkol-madde kullanım bozuklukları şeklinde olabileceğini bildirdi.
Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, günün en az üçte birinin çalışılan iş ortamında geçirildiğini, bu durumda işten alınan doyum ya da olumsuz iş yaşantısının ruh sağlığını etkilediğini ifade etti.
Doç. Dr. Aydın, iş doyumunun, çalışma yaşamının ya da çalışılan kişilerle, iş yeri koşulları arasındaki uyumun bir sonucu olarak ortaya çıkan memnuniyet duygusu olduğunu anlatarak, kişinin işine karşı aldığı pozitif bir tutum olarak tanımlanabileceğini belirtti.
"İş doyumunun en önemli özelliği, zihinsel olmaktan çok duygusal bir kavramdır." diyen Aydın, şu bilgileri verdi:
"Olumsuz bir iş yaşamı, iş ortamı çeşitli ruhsal bozukluklara zemin hazırlayabilir. Bu ruhsal bozukluklar anksiyete bozuklukları, depresyon ve alkol-madde kullanım bozuklukları şeklinde olabilir. Günümüzde oldukça yaygın olarak rastlanan tükenmişlik sendromu, bireyin iç kaynaklarında meydana gelen tükenme olarak tanımlanabilir. İş talepleriyle, işi yapan bireylerin ihtiyaçları arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanan ve aşamalı olarak ilerleyen bir süreçtir. Tükenmişlik sendromunun gelişmesinde stres anahtar rol oynamaktadır. Sorun, yorgunluk, uykusuzluk, unutkanlık, dikkat dağınıklığı, bedensel yakınmalar, ruhsal tepkiler ve sık hastalanmayla kendini göserir."
- "Birey ve iş arasındaki uyumu sağlamaya yönelik önmeler alınmalı"
"Psikolojik şiddet", "topluca saldırma", "sıkıntı verme" anlamına gelen mobbingin, iş yerinde belli bir zaman diliminde düşmanca davranışların kişiye düzenli olarak uygulanmasıyla yapıldığını aktaran Aydın, "Mobbinge maruz kalan bireylerde, zaman içinde depresyon, anksiyete belirtileri görülebilir." dedi.
Doç. Dr. Aydın, çalışma hayatında, birey ve iş arasındaki uyumsuzlukların saptanarak, uyumu sağlamaya yönelik önlemler alınması gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Çalışanların iş yüklerinin artması, görev tanımlarının net olmaması gibi farklı sebepler uyumu bozabilmektedir. Yönetici ya da işverenlerin anlayışlı ve destekleyici olması, çalışanların o organizasyon için anlamının vurgulanması, geri bildirim verilmesi, olumlu bir iş ortamı yaratmaya yönelik gayretler uyumu artırıcı faktörlerdir.
Kişilerin ise iş yaşamları dışında işlerinden zihinsel olarak arınabilmeleri için hobi edinmeleri, kendi gereksinimlerinin farkında olmaları, insan olarak sınırlılıklarını kabul etmeleri, fiziksel aktiviteyi hayatlarının bir parçası haline getirmeleri, iş arkadaşlarıyla sosyal ilişki de kurmaları önerilebilir. Mobbingde ise kişilere, psikolojik şiddete uğradıklarını şahitlerle saptamaları, belgelemeleri ve yetkililerle paylaşmaları önerilmektedir."
Kaynak: AA
Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, günün en az üçte birinin çalışılan iş ortamında geçirildiğini, bu durumda işten alınan doyum ya da olumsuz iş yaşantısının ruh sağlığını etkilediğini ifade etti.
Doç. Dr. Aydın, iş doyumunun, çalışma yaşamının ya da çalışılan kişilerle, iş yeri koşulları arasındaki uyumun bir sonucu olarak ortaya çıkan memnuniyet duygusu olduğunu anlatarak, kişinin işine karşı aldığı pozitif bir tutum olarak tanımlanabileceğini belirtti.
"İş doyumunun en önemli özelliği, zihinsel olmaktan çok duygusal bir kavramdır." diyen Aydın, şu bilgileri verdi:
"Olumsuz bir iş yaşamı, iş ortamı çeşitli ruhsal bozukluklara zemin hazırlayabilir. Bu ruhsal bozukluklar anksiyete bozuklukları, depresyon ve alkol-madde kullanım bozuklukları şeklinde olabilir. Günümüzde oldukça yaygın olarak rastlanan tükenmişlik sendromu, bireyin iç kaynaklarında meydana gelen tükenme olarak tanımlanabilir. İş talepleriyle, işi yapan bireylerin ihtiyaçları arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanan ve aşamalı olarak ilerleyen bir süreçtir. Tükenmişlik sendromunun gelişmesinde stres anahtar rol oynamaktadır. Sorun, yorgunluk, uykusuzluk, unutkanlık, dikkat dağınıklığı, bedensel yakınmalar, ruhsal tepkiler ve sık hastalanmayla kendini göserir."
- "Birey ve iş arasındaki uyumu sağlamaya yönelik önmeler alınmalı"
"Psikolojik şiddet", "topluca saldırma", "sıkıntı verme" anlamına gelen mobbingin, iş yerinde belli bir zaman diliminde düşmanca davranışların kişiye düzenli olarak uygulanmasıyla yapıldığını aktaran Aydın, "Mobbinge maruz kalan bireylerde, zaman içinde depresyon, anksiyete belirtileri görülebilir." dedi.
Doç. Dr. Aydın, çalışma hayatında, birey ve iş arasındaki uyumsuzlukların saptanarak, uyumu sağlamaya yönelik önlemler alınması gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Çalışanların iş yüklerinin artması, görev tanımlarının net olmaması gibi farklı sebepler uyumu bozabilmektedir. Yönetici ya da işverenlerin anlayışlı ve destekleyici olması, çalışanların o organizasyon için anlamının vurgulanması, geri bildirim verilmesi, olumlu bir iş ortamı yaratmaya yönelik gayretler uyumu artırıcı faktörlerdir.
Kişilerin ise iş yaşamları dışında işlerinden zihinsel olarak arınabilmeleri için hobi edinmeleri, kendi gereksinimlerinin farkında olmaları, insan olarak sınırlılıklarını kabul etmeleri, fiziksel aktiviteyi hayatlarının bir parçası haline getirmeleri, iş arkadaşlarıyla sosyal ilişki de kurmaları önerilebilir. Mobbingde ise kişilere, psikolojik şiddete uğradıklarını şahitlerle saptamaları, belgelemeleri ve yetkililerle paylaşmaları önerilmektedir."