Giysileri İlk Günkü Aşkla Dikiyor
İstanbul'da 55 yıldır terzilik yapan Sucu: 'Mesleğime aşığım. Bu nedenle terziliğe devam ediyorum. Elim ve ayağım tutana kadar da devam ettireceğim' 'İğne, ipliği seviyorum ve yanımda olmayınca özlüyorum. Ceketimin yakasında daima iğne, iplik taşırım. Günlük hayatta bunlarla dolaşırım'
HALİS AKYILDIZ - İstanbul'un Kartal ilçesinde terzi olarak çalışan 68 yaşındaki Veli Sucu, 13 yaşında başladığı mesleğini 55 yıldır, ilk günkü aşkla yapmaya devam ediyor.
Sucu, AA muhabirine açıklamada, terzilik mesleğine 1962'de memleketi Ordu'da 13 yaşında çırak olarak başladığını söyledi. Mesleği ağabeyinden öğrendiğini ve dört çocuğuna da öğrettiğini belirten Sucu, şu anda bir oğlunun yanında çalıştığını dile getirdi.
Geçmişe nazaran çırak bulmakta zorlandığını ifade eden Sucu, ailelerin çocuklarını çırak olarak verirken önce alacağı maaşı sorduklarını anlattı. Ebeveynlerin eskiden, ''Eti senin kemiği benim'' diyerek çocuklarını kendilerine teslim ettiğini dile getiren Sucu, ''Şimdi ise 'Çocuğa ne kadar maaş vereceksin?' diye soruyorlar. Yanımızda öğreneceği sanatı sormuyorlar. Biz burada onları giydireceğiz, meslek ve sanat öğreteceğiz. Şu an terzilerin birçoğu çıraksız bir şekilde kendi başlarına çalışıyor.'' diye konuştu.
- "İğne, ipliği seviyorum"
Yarım asırı geçen süredir yaptığı mesleğine hala ilk günkü aşkla bağlı olduğunu da vurgulayan Sucu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Gece uyurken elim ve ayaklarım çalışıyor. İğne, ipliği seviyorum ve yanımda olmayınca özlüyorum. Ceketimin yakasında daima iğne, iplik taşırım. Günlük hayatta bunlarla dolaşırım. Terziliği gözüm görene kadar elim, ayağım tutana kadar yapacağım. Mesleğime aşığım. Bu nedenle terziliğe devam ediyorum. Elim ve ayağım tutana kadar da devam ettireceğim. Birkaç yıl öncesine kadar sabah namazını kıldıktan sonra hemen gelir dükkanı açardım. Günümüzde yeni dikim biraz azaldı ama elbise tamiri sık yapılıyor. İnsanlar yeni dikimden çok tamire yöneliyor. Kimi insanlar da halen yeni dikim siparişi veriyor, hazır giyimi sevmiyor.''
Sucu, bayramlarda daha yoğun olduklarını, müşterilerin özel zamanlarda takım elbise siparişi verdiklerini kaydetti.
- "Para ikinci planda"
Kendisi için para kazanmanın her zaman ikinci planda olduğunun da altını çizen Sucu, ''Dükkanda olmadığım zamanlarda müşteri beni arar ve 'Neredesin, ne zaman geleceksin?' diye sorar. Para ikinci plandadır. Öncelikle iyi ve merhametli insan olmalıyız ve kendimizi insanlara sevdirmeliyiz. Para gelip geçicidir.'' dedi.
Sucu, diktiği kalitedeki takım elbiselerin mağazalarda 600 liraya kadar satıldığının da altını çizdi. Bir elbiseyi dikmesinin üç günü bulabildiğini belirten Sucu, "Ama hazır giyim bir saatte elbise ve ceket dikiyor. İnsanlar giyimine önem vermeli ve terzilerin kıymetini bilmeli.'' diye konuştu.
Kaynak: AA
Sucu, AA muhabirine açıklamada, terzilik mesleğine 1962'de memleketi Ordu'da 13 yaşında çırak olarak başladığını söyledi. Mesleği ağabeyinden öğrendiğini ve dört çocuğuna da öğrettiğini belirten Sucu, şu anda bir oğlunun yanında çalıştığını dile getirdi.
Geçmişe nazaran çırak bulmakta zorlandığını ifade eden Sucu, ailelerin çocuklarını çırak olarak verirken önce alacağı maaşı sorduklarını anlattı. Ebeveynlerin eskiden, ''Eti senin kemiği benim'' diyerek çocuklarını kendilerine teslim ettiğini dile getiren Sucu, ''Şimdi ise 'Çocuğa ne kadar maaş vereceksin?' diye soruyorlar. Yanımızda öğreneceği sanatı sormuyorlar. Biz burada onları giydireceğiz, meslek ve sanat öğreteceğiz. Şu an terzilerin birçoğu çıraksız bir şekilde kendi başlarına çalışıyor.'' diye konuştu.
- "İğne, ipliği seviyorum"
Yarım asırı geçen süredir yaptığı mesleğine hala ilk günkü aşkla bağlı olduğunu da vurgulayan Sucu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Gece uyurken elim ve ayaklarım çalışıyor. İğne, ipliği seviyorum ve yanımda olmayınca özlüyorum. Ceketimin yakasında daima iğne, iplik taşırım. Günlük hayatta bunlarla dolaşırım. Terziliği gözüm görene kadar elim, ayağım tutana kadar yapacağım. Mesleğime aşığım. Bu nedenle terziliğe devam ediyorum. Elim ve ayağım tutana kadar da devam ettireceğim. Birkaç yıl öncesine kadar sabah namazını kıldıktan sonra hemen gelir dükkanı açardım. Günümüzde yeni dikim biraz azaldı ama elbise tamiri sık yapılıyor. İnsanlar yeni dikimden çok tamire yöneliyor. Kimi insanlar da halen yeni dikim siparişi veriyor, hazır giyimi sevmiyor.''
Sucu, bayramlarda daha yoğun olduklarını, müşterilerin özel zamanlarda takım elbise siparişi verdiklerini kaydetti.
- "Para ikinci planda"
Kendisi için para kazanmanın her zaman ikinci planda olduğunun da altını çizen Sucu, ''Dükkanda olmadığım zamanlarda müşteri beni arar ve 'Neredesin, ne zaman geleceksin?' diye sorar. Para ikinci plandadır. Öncelikle iyi ve merhametli insan olmalıyız ve kendimizi insanlara sevdirmeliyiz. Para gelip geçicidir.'' dedi.
Sucu, diktiği kalitedeki takım elbiselerin mağazalarda 600 liraya kadar satıldığının da altını çizdi. Bir elbiseyi dikmesinin üç günü bulabildiğini belirten Sucu, "Ama hazır giyim bir saatte elbise ve ceket dikiyor. İnsanlar giyimine önem vermeli ve terzilerin kıymetini bilmeli.'' diye konuştu.