Dev Boyutta Rubu Tahtası
Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Ortacağ’ın Osmanlı bilgisayarı olarak kabul gören, zaman ve yön sorununun çözümünde başarıyla uygulanan Rubu Tahtasını dev bir boyutta Eskişehir enlemlerine göre dizayn etti.

"Bizim Rubu Dairemizin özelliği, Eskişehir enlemine göre yapılmış olmasıdır"
Rubu Tahtası hakkında bilgilendirmelerde bulunan Prof. Dr. Mehmet Üreyen, "Rubu Daire ya da Rubu Tahtası, İslam Dünyası’nda namaz ve oruç vakitlerini belirlemek amacıyla kullanılan bir araçtır. Bu araç, bölgelere göre üretilmektedir. Bizde orjinali vardır, bildiğimiz kadarıyla İstanbul’un kuzeyindeki bir şehre göre yapılmıştır. Biz bu aracı, Eskişehir enlemine göre yaptırdık. Bizimki biraz daha büyütülmüş olarak yapıldı. 17. yüzyılda logaritma keşfedildikten sonra, artık hesaplar Rubu Daire değil, yavaş yavaş Sürgülü Hesap Cetvelleri ile yapılmaya başlandı. Bu araçlar da, her ne kadar 20. yüzyıla kadar kullanılmış olsalar da, yavaş yavaş gündemden düşmüşlerdir. Artık müzelerde yer almaktadırlar. Bizim Rubu Dairemizin özelliği, Eskişehir enlemine göre yapılmış olmasıdır" dedi.
Teknoloji onun da sonu oldu
İlk kez İslam aleminde kullanılmaya başlanan Rubu Tahtasının bir yüzüyle güneşin ufuk yüksekliği ölçülerek namaz ve oruç vakitleri doğru olarak saptanabilmekte, diğer yüzüyle ise açıların trigonometrik fonksiyonların değerleri belirlenmekte ve çeşitli aritmetik işlemler kolaylıkla yapılabilmektedir. Osmanlı’da 20. yüzyıl başlarına dek sürekli olarak ve çok yaygın bir şekilde kullanılan bu aracın geçmişi 12. yüzyıla kadar uzanıyor. Oysa mühendislerin 30 - 40 yıl öncesine değin ellerinden düşürmediği "Sürgülü hesap cetveli" logaritmik hesap ilkesine dayanır ve logaritma 17. yüzyıl başlarında bulunmuştur. Rubu Tahtası, modern teknolojinin sağladığı geniş olanaklar karşısında sonraları kullanılmaz olmuş ve unutulmuştur. Çağının teknik özellikleri ele alındığında, Rubu Tahtası Osmanlı bilgisayarı kimliğini de kazanmıştır.
