Türk-İş Genel Başkanı Atalay Açıklaması
'Kıdem tazminatı, bizim kızımızın çeyiz parası, oğlumuzun düğün parası, işçinin son kalesi durumunda. Bu mevcut şekliyle ilgili bir nokta kadar geriye gidileceği gibi bir olumsuzluğun içinde olmayız. Kısacası 30 günü muhafaza etsinler' 'Taşeronla ilgili problemimizi bir an önce çözsünler. 5 ay 29 gün kamuda çalışan yaklaşık 25 bin geçici çalışanımız var. Yılda 6 aydan fazla çalışmıyorlar. Bırakın bunları değil 30 yıl, 60 yıl çalışsalar da emekli olamıyorlar. Bunlarla ilgili düzenlemeler gerekiyor'
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, 'Kıdem tazminatı, bizim kızımızın çeyiz parası, oğlumuzun düğün parası, işçinin son kalesi durumunda. Bu mevcut şekliyle ilgili, bir nokta kadar geriye gidileceği gibi bir olumsuzluğun içinde olmayız. Kısacası 30 günü muhafaza etsinler.' dedi.
Tes-İş Sendikası Şanlıurfa Temsilciği tarafından düzenlenen istişare toplantısına katılan Atalay, sendika üyeleriyle yürütülen çalışmalar konusunda görüş alışverişinde bulundu, sorun ve taleplerini dinledi.
Atalay, burada yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişiminden Türkiye'de birçok kesimin etkilendiğini söyledi.
Birçok insanı ilgilendiren taşeron, geçici işçiler ve vergideki adaletsizlik gibi konuların 15 Temmuz nedeniyle konuşulmaz hale geldiğini ifade eden Atalay, Türkiye'nin bu gibi konularla ilgili beklentisinin olduğunu belirtti.
15 Temmuz'un bir işgal girişimi olduğunu kaydeden Atalay, 'Buraya bakıyorsun, burası sınıra yakın, sınırları boşalttılar. O gece asker elbisesi giyen bazı hainler devir teslim yapacaklardı. Allah bu ülkeyi korudu. Bu ülkede her kesim bu olayın karşısında bulundu. Bu tehlikeyi püskürttü. Türk-İş olarak önceliğimiz Türkiye'dir. Türkiye varsa sendika vardır, parti vardır, dernek vardır, oda vardır ama Türkiye yoksa bizler bunların hiçbirini konuşamayız. 15 Temmuz'dan önce bu hainler fitrelerimizi, zekatımızı, kurbanlarımızı aldılar. Sonra ülkede bir darbe girişiminde bulundular. Bitti mi? Bitmedi. Bununla ilgili süreç devam ediyor. Kısa sürede biteceğini de düşünmüyorum. Tabii süreçte bu işin içinde olanlar bedelini en ağır bir şekilde ödesin.' diye konuştu.
Darbe girişimi nedeniyle daha önce taşeron, geçici işçiler, vergide adaletsizlik gibi birçok konunun konuşulamadığını, 20 gündür artık bu tür sorunları konuşabildiklerini aktaran Atalay, şunları kaydetti:
'Türkiye'nin beklentisi var. En önemlisi de bizim işçimizin beklentisi var. Kıdem tazminatıyla ilgili tavrımız net. Sendika olarak temsil ettiğimiz insanlar ayda ortalama 2 bin 500 lira ücreti olan insanlar. Kıdem tazminatıyla ilgili bir laf ortaya atılıyor. Bizler her yerde söylüyoruz, bugün burada da dile getiriyoruz. 30 yıl çalışan bir işçimiz, ayda 2 bin 500 lira biriktiremez. Onun için kıdem tazminatı, bizim kızımızın çeyiz parası, oğlumuzun düğün parası, işçinin son kalesi durumunda. Bu mevcut şekliyle ilgili, bir nokta kadar geriye gidileceği gibi bir olumsuzluğun içinde olmayız. Kısacası 30 günü muhafaza etsinler.'
Atalay, 2 yıl önce kamu sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmede taşeronlarla ilgili bir madde de bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
'Aradan 2 yıl gibi bir zaman geçti. 15 Temmuz'dan sonra bu iş askıya alındı.Buradan bir daha sesleniyorum; bizim taşeronla ilgili problemimizi bir an önce çözsünler. 5 ay 29 gün kamuda çalışan yaklaşık 25 bin geçici çalışanımız var. Yılda 6 aydan fazla çalışmıyorlar. Bırakın bunları değil 30 yıl, 60 yıl çalışsalar da emekli olamıyorlar. Bunlarla ilgili düzenlemeler gerekiyor. Bir an önce bunu çözsünler. Çünkü bu konuyla ilgili Türkiye'nin beklentisi var.'
Kaynak: AA
Tes-İş Sendikası Şanlıurfa Temsilciği tarafından düzenlenen istişare toplantısına katılan Atalay, sendika üyeleriyle yürütülen çalışmalar konusunda görüş alışverişinde bulundu, sorun ve taleplerini dinledi.
Atalay, burada yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişiminden Türkiye'de birçok kesimin etkilendiğini söyledi.
Birçok insanı ilgilendiren taşeron, geçici işçiler ve vergideki adaletsizlik gibi konuların 15 Temmuz nedeniyle konuşulmaz hale geldiğini ifade eden Atalay, Türkiye'nin bu gibi konularla ilgili beklentisinin olduğunu belirtti.
15 Temmuz'un bir işgal girişimi olduğunu kaydeden Atalay, 'Buraya bakıyorsun, burası sınıra yakın, sınırları boşalttılar. O gece asker elbisesi giyen bazı hainler devir teslim yapacaklardı. Allah bu ülkeyi korudu. Bu ülkede her kesim bu olayın karşısında bulundu. Bu tehlikeyi püskürttü. Türk-İş olarak önceliğimiz Türkiye'dir. Türkiye varsa sendika vardır, parti vardır, dernek vardır, oda vardır ama Türkiye yoksa bizler bunların hiçbirini konuşamayız. 15 Temmuz'dan önce bu hainler fitrelerimizi, zekatımızı, kurbanlarımızı aldılar. Sonra ülkede bir darbe girişiminde bulundular. Bitti mi? Bitmedi. Bununla ilgili süreç devam ediyor. Kısa sürede biteceğini de düşünmüyorum. Tabii süreçte bu işin içinde olanlar bedelini en ağır bir şekilde ödesin.' diye konuştu.
Darbe girişimi nedeniyle daha önce taşeron, geçici işçiler, vergide adaletsizlik gibi birçok konunun konuşulamadığını, 20 gündür artık bu tür sorunları konuşabildiklerini aktaran Atalay, şunları kaydetti:
'Türkiye'nin beklentisi var. En önemlisi de bizim işçimizin beklentisi var. Kıdem tazminatıyla ilgili tavrımız net. Sendika olarak temsil ettiğimiz insanlar ayda ortalama 2 bin 500 lira ücreti olan insanlar. Kıdem tazminatıyla ilgili bir laf ortaya atılıyor. Bizler her yerde söylüyoruz, bugün burada da dile getiriyoruz. 30 yıl çalışan bir işçimiz, ayda 2 bin 500 lira biriktiremez. Onun için kıdem tazminatı, bizim kızımızın çeyiz parası, oğlumuzun düğün parası, işçinin son kalesi durumunda. Bu mevcut şekliyle ilgili, bir nokta kadar geriye gidileceği gibi bir olumsuzluğun içinde olmayız. Kısacası 30 günü muhafaza etsinler.'
Atalay, 2 yıl önce kamu sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmede taşeronlarla ilgili bir madde de bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
'Aradan 2 yıl gibi bir zaman geçti. 15 Temmuz'dan sonra bu iş askıya alındı.Buradan bir daha sesleniyorum; bizim taşeronla ilgili problemimizi bir an önce çözsünler. 5 ay 29 gün kamuda çalışan yaklaşık 25 bin geçici çalışanımız var. Yılda 6 aydan fazla çalışmıyorlar. Bırakın bunları değil 30 yıl, 60 yıl çalışsalar da emekli olamıyorlar. Bunlarla ilgili düzenlemeler gerekiyor. Bir an önce bunu çözsünler. Çünkü bu konuyla ilgili Türkiye'nin beklentisi var.'