İnşaatlarda Yerli Malı Kullanımı
Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkan Vekili ve Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Karataş, inşaatlarda “Yerli Param, Yerli Malım” kampanyası başlattıklarını ve tüm sektör temsilcilerini destek olmaya davet etti.
Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Karataş, inşaatlarda “Yerli Param, Yerli Malım” kampanyası başlattıklarını ifade etti.
Kampanyaya tüm sektör firmaları, müteahhitleri ve sivil toplum örgütlerini destek olmaya davet eden Karataş, “Kampanyamızın hedef kitlesi herkes ve amacımız da “Yerli Malı Tüketerek, Üretim Yapmalıyız” hususunda tüm sektör firmalarını ve sivil toplum örgütlerini bizimle hareket etmeye davet etmektir. Bunun için de yerli malı üretim ve tüketimi konusunda halkımızın desteğine ihtiyaç var. Artık yabancı ürün hayranlığına son verilmeli ve okullarda yerli malı konusunda çocuklarımız eğitilmeli. Her şeyin en güzeli ve sağlıklısı ülkemizde en iyi şekilde üretilmektedir. İnşaatlarımızın tüm unsurlarında; imalatından dekorasyonuna yüzde 100 yerli üretim kullanılmasını istiyoruz. Asansör, yürüyen merdiven, mermer, doğal taş, plastik doğrama, seramik, laminanttan; perdeye, koltuğa, beyaz eşyaya ve su içtiğimiz bardağa kadar kısacası bir evin ev olabilmesi için gereken her türlü sanayinin en kalitelileri ülkemizde üretilmektedir ve tüketilmelidir” dedi.
“TL değer kazanacak”
Kampanya kapsamında paranın yurt içinde kalacağını döviz olup yurtdışına çıkmayacağını belirten Deniz Karataş, “İthalat ve ihracat arasındaki fark da kapanacak ve TL’miz değerlenecek, işsizliğimiz azalacak. Ayrıca 800 Yıllık Ahi Kültür ve geleneğine sahip olan bizim esnafımız kendi yemediğini başkasına yedirmez, kendi giymediğini de başkasına giydirmez. Yani önce kendinde test eder ondan sonra müşterisine tavsiyede bulunur kültürü sayesinde, tüketimimiz güvenli olacaktır” diye konuştu.
Ekonominin lokomotifi inşaat sektörünün yapılan algı operasyonlarına rağmen 2017 yılında da hız kesmeyeceğini ifade eden Karataş, şöyle devam etti:
“Ülkemiz; coğrafik konumu, insan kaynağı, yaşam standartları ve kültürü ile benzersiz bir değere sahiptir ve yaşanan talihsiz olayların olması bu gerçeği asla değiştiremez. Altın yere düşmekle pul olmaz. Ekonomik açıdan da sağlam temellere dayanan ülkemizin, zor zamanlarını birlik ve beraberlik içinde atlatılacağına inanıyorum. Durmakla hiçbir noktada başarı ve istikrar yakalanmıyor. Üretken olmak zorundayız. Enseyi karartıp, rehavete kapılamayız. Ekonomi siyaset üstüdür, Hükümet değil, Devlet politikasıdır. Hepimizin ihtiyacı olan, geleceğe güvenle bakmak duygusudur. İş dünyasında da başarılı olmak ve bu başarıyı sürdürebilmek için en önemli unsurlar güven ve istikrardır. Ülke olarak bu güven ve istikrar doğrultusunda her zamanki gibi çalışmaya ve üretmeye devam edeceğimizi düşünüyorum. Öte yandan; Harcamalarımızı ve alışverişlerimizi yaparken ülke çıkarlarımızı ön planda tutmalıyız. Yerli üretimin desteklenmesi, o ürünün piyasada tutunmasının sağlanması, ekonomik büyümeyi hızlandıracağı gibi cari açığın kapatılmasına, işsizliğin düşürülmesine de katkı sağlayacaktır. Dünyaya Türkiye’nin doğal güzelliklerini, tarihini, kültürünü, ekonomik fırsat ve gelişimlerini insan odaklı vurgulayarak, dünya markası olmak için uğraşan firmalarımızın artan ihracatını destekleyeceğiz.”
Kaynak: İHA
Kampanyaya tüm sektör firmaları, müteahhitleri ve sivil toplum örgütlerini destek olmaya davet eden Karataş, “Kampanyamızın hedef kitlesi herkes ve amacımız da “Yerli Malı Tüketerek, Üretim Yapmalıyız” hususunda tüm sektör firmalarını ve sivil toplum örgütlerini bizimle hareket etmeye davet etmektir. Bunun için de yerli malı üretim ve tüketimi konusunda halkımızın desteğine ihtiyaç var. Artık yabancı ürün hayranlığına son verilmeli ve okullarda yerli malı konusunda çocuklarımız eğitilmeli. Her şeyin en güzeli ve sağlıklısı ülkemizde en iyi şekilde üretilmektedir. İnşaatlarımızın tüm unsurlarında; imalatından dekorasyonuna yüzde 100 yerli üretim kullanılmasını istiyoruz. Asansör, yürüyen merdiven, mermer, doğal taş, plastik doğrama, seramik, laminanttan; perdeye, koltuğa, beyaz eşyaya ve su içtiğimiz bardağa kadar kısacası bir evin ev olabilmesi için gereken her türlü sanayinin en kalitelileri ülkemizde üretilmektedir ve tüketilmelidir” dedi.
“TL değer kazanacak”
Kampanya kapsamında paranın yurt içinde kalacağını döviz olup yurtdışına çıkmayacağını belirten Deniz Karataş, “İthalat ve ihracat arasındaki fark da kapanacak ve TL’miz değerlenecek, işsizliğimiz azalacak. Ayrıca 800 Yıllık Ahi Kültür ve geleneğine sahip olan bizim esnafımız kendi yemediğini başkasına yedirmez, kendi giymediğini de başkasına giydirmez. Yani önce kendinde test eder ondan sonra müşterisine tavsiyede bulunur kültürü sayesinde, tüketimimiz güvenli olacaktır” diye konuştu.
Ekonominin lokomotifi inşaat sektörünün yapılan algı operasyonlarına rağmen 2017 yılında da hız kesmeyeceğini ifade eden Karataş, şöyle devam etti:
“Ülkemiz; coğrafik konumu, insan kaynağı, yaşam standartları ve kültürü ile benzersiz bir değere sahiptir ve yaşanan talihsiz olayların olması bu gerçeği asla değiştiremez. Altın yere düşmekle pul olmaz. Ekonomik açıdan da sağlam temellere dayanan ülkemizin, zor zamanlarını birlik ve beraberlik içinde atlatılacağına inanıyorum. Durmakla hiçbir noktada başarı ve istikrar yakalanmıyor. Üretken olmak zorundayız. Enseyi karartıp, rehavete kapılamayız. Ekonomi siyaset üstüdür, Hükümet değil, Devlet politikasıdır. Hepimizin ihtiyacı olan, geleceğe güvenle bakmak duygusudur. İş dünyasında da başarılı olmak ve bu başarıyı sürdürebilmek için en önemli unsurlar güven ve istikrardır. Ülke olarak bu güven ve istikrar doğrultusunda her zamanki gibi çalışmaya ve üretmeye devam edeceğimizi düşünüyorum. Öte yandan; Harcamalarımızı ve alışverişlerimizi yaparken ülke çıkarlarımızı ön planda tutmalıyız. Yerli üretimin desteklenmesi, o ürünün piyasada tutunmasının sağlanması, ekonomik büyümeyi hızlandıracağı gibi cari açığın kapatılmasına, işsizliğin düşürülmesine de katkı sağlayacaktır. Dünyaya Türkiye’nin doğal güzelliklerini, tarihini, kültürünü, ekonomik fırsat ve gelişimlerini insan odaklı vurgulayarak, dünya markası olmak için uğraşan firmalarımızın artan ihracatını destekleyeceğiz.”