'Vesikalık' Yerini Biyometrik Fotoğrafa Bıraktı
Türkiye genelinde 2017 yılı itibariyle nüfus cüzdanlarının yerini alacak olan çipli kimlik kartı başvurularının başlamasıyla birlikte, fotoğrafçılarda ‘biyometrik fotoğraf’ için yoğunluk yaşanıyor.
Edirne’de, fotoğrafçılık yapan Serkan Bilgin, ‘vesikalık’ fotoğrafın artık yok olmaya yüz tuttuğunu ve adının ‘biyometrik’ olarak anıldığını dile getirerek, dijital çağın getirdiği iş durgunluğunun yeni çipli kimlik kartlarının alınmaya başlanması ile birlikte tüm fotoğrafçılarda arttığını söyledi.
“Biyometrik fotoğraf yoğunluğu başladı”
Yeni çipli kimlik kartlarının dağıtılmaya başlanması ile birlikte sektörlerinin de hareketlilik kazandığını belirten Bilgin, “Birçok meslektaşımız gibi bizlerde biyometrik fotoğraf uygulamasının başlamasını bekliyorduk. Ülkemizde yeni yıl ile birlikte çipli yeni kimlik kartlarının dağıtılmaya başlanması ile birlikte biyometrik fotoğraf yoğunluğumuz başladı.
Vatandaşlarımızın nüfus müdürlüklerinde zorluk yaşamaması adına müdürlüklerin istediği şablon, ölçü ve donanımların hazırlıklarını önceden tamamladık. Nüfus Müdürlüğümüze de çektiğimiz fotoğrafların uygunluklarını sunduk” dedi.
“Vesikalık adeta yeniden canlandı”
Edirneli fotoğrafçı Bilgin, zaman içerisinde teknoloji karşısında sektörlerinin kan kaybettiğini ancak biyometrik fotoğrafın yeni bir soluk getirdiği vurgusunu yaparak, “Teknolojinin her geçen gün ilerlemesi ile fotoğrafçılık sektöründe işlerimiz belirli bir ölçüde azalmıştı. Biz fotoğrafçılar tarafından uzun zamandır biyometrik fotoğrafların çekilmesi bekleniyordu. Fotoğrafçılara yeni bir soluk getirmiş oldu, hareketlilik başladı.
Vesikalık yeniden canlanmış oldu. Uzun yıllar sonra vesikalık tabiri değişmiş oldu yerini biyometrik almış oldu. Bir dönem yaygın olan analog çekimlerin yerini dijitale bırakması gibi vesikalığın adı da artık değişmiş oldu” ifadelerini kullandı.
“Robot resim korkusu yaşamasınlar”
Biyometrik fotoğraf çektirmek isteyen vatandaşların en büyük çekincesinin ortaya çıkan görsel olduğunu anlatan fotoğrafçı Serkan Bilgin, “Vatandaşlarımızın biyometrik fotoğraflardaki en büyük çekincesi rötuş olup olmayacağı konusuydu. Zira daha önceki dönemlerde çekilen biyometrik fotoğraflarda birçok kişi ortaya çıkan görseli beğenmiyordu. Biz de bu durumu Edirne Nüfus Müdürlüğü yetkilileri ile görüşerek, abartılı olmayacağı durumunda rötuşun yapılabileceği olurunu aldık. Biraz daha görselliği koruyarak, vatandaşlarımıza çekimler yapıyoruz. Bazı vatandaşlarımızdan, ‘pasaportumuzda ya da sürücü belgemizdeki fotoğraflara hiç bakamıyoruz, beğenmiyoruz. Robot resim gibi çıkıyoruz’ gibi bazı söylemler duyuyorduk. Bizler de vatandaşlarımızın beklentisini karşılamak adına belirli ölçülerde fotoğraflarda rötuş yapıyoruz” diye konuştu.
“Tanınırlığı koruyarak, ufak rötuşlar yapıyoruz”
Bilgin, resmi kurumların biyometrik fotoğraf uygulamasındaki esas amacın vatandaşın görseli ile tanınırlığı olmasına dikkat çekerek, “Zaten biyometrik fotoğrafın esas amacı, gerek kolluk güçleri tarafından olsun gerekse de resmi kurumlarda, vatandaşlarımızın fotoğraflarda tanınır olması gerekiyor. Bizler de genel çehreyi koruyarak, abartı makyaj yapmadan ufak tefek rötuşlar yapabiliyoruz. Vatandaşlarımızı fotoğrafladıktan sonra bir kahve içimi süresi kadar baskı halini kendilerine sunuyoruz” dedi.
Kaynak: İHA
“Biyometrik fotoğraf yoğunluğu başladı”
Yeni çipli kimlik kartlarının dağıtılmaya başlanması ile birlikte sektörlerinin de hareketlilik kazandığını belirten Bilgin, “Birçok meslektaşımız gibi bizlerde biyometrik fotoğraf uygulamasının başlamasını bekliyorduk. Ülkemizde yeni yıl ile birlikte çipli yeni kimlik kartlarının dağıtılmaya başlanması ile birlikte biyometrik fotoğraf yoğunluğumuz başladı.
Vatandaşlarımızın nüfus müdürlüklerinde zorluk yaşamaması adına müdürlüklerin istediği şablon, ölçü ve donanımların hazırlıklarını önceden tamamladık. Nüfus Müdürlüğümüze de çektiğimiz fotoğrafların uygunluklarını sunduk” dedi.
“Vesikalık adeta yeniden canlandı”
Edirneli fotoğrafçı Bilgin, zaman içerisinde teknoloji karşısında sektörlerinin kan kaybettiğini ancak biyometrik fotoğrafın yeni bir soluk getirdiği vurgusunu yaparak, “Teknolojinin her geçen gün ilerlemesi ile fotoğrafçılık sektöründe işlerimiz belirli bir ölçüde azalmıştı. Biz fotoğrafçılar tarafından uzun zamandır biyometrik fotoğrafların çekilmesi bekleniyordu. Fotoğrafçılara yeni bir soluk getirmiş oldu, hareketlilik başladı.
Vesikalık yeniden canlanmış oldu. Uzun yıllar sonra vesikalık tabiri değişmiş oldu yerini biyometrik almış oldu. Bir dönem yaygın olan analog çekimlerin yerini dijitale bırakması gibi vesikalığın adı da artık değişmiş oldu” ifadelerini kullandı.
“Robot resim korkusu yaşamasınlar”
Biyometrik fotoğraf çektirmek isteyen vatandaşların en büyük çekincesinin ortaya çıkan görsel olduğunu anlatan fotoğrafçı Serkan Bilgin, “Vatandaşlarımızın biyometrik fotoğraflardaki en büyük çekincesi rötuş olup olmayacağı konusuydu. Zira daha önceki dönemlerde çekilen biyometrik fotoğraflarda birçok kişi ortaya çıkan görseli beğenmiyordu. Biz de bu durumu Edirne Nüfus Müdürlüğü yetkilileri ile görüşerek, abartılı olmayacağı durumunda rötuşun yapılabileceği olurunu aldık. Biraz daha görselliği koruyarak, vatandaşlarımıza çekimler yapıyoruz. Bazı vatandaşlarımızdan, ‘pasaportumuzda ya da sürücü belgemizdeki fotoğraflara hiç bakamıyoruz, beğenmiyoruz. Robot resim gibi çıkıyoruz’ gibi bazı söylemler duyuyorduk. Bizler de vatandaşlarımızın beklentisini karşılamak adına belirli ölçülerde fotoğraflarda rötuş yapıyoruz” diye konuştu.
“Tanınırlığı koruyarak, ufak rötuşlar yapıyoruz”
Bilgin, resmi kurumların biyometrik fotoğraf uygulamasındaki esas amacın vatandaşın görseli ile tanınırlığı olmasına dikkat çekerek, “Zaten biyometrik fotoğrafın esas amacı, gerek kolluk güçleri tarafından olsun gerekse de resmi kurumlarda, vatandaşlarımızın fotoğraflarda tanınır olması gerekiyor. Bizler de genel çehreyi koruyarak, abartı makyaj yapmadan ufak tefek rötuşlar yapabiliyoruz. Vatandaşlarımızı fotoğrafladıktan sonra bir kahve içimi süresi kadar baskı halini kendilerine sunuyoruz” dedi.