Boğaziçi Üniversitesi, Zika Virüsü İçin Araştırma Başlattı
Araştırma sonucunda, virüs konusunda gelecekte beklenen tehlikelerin belirlenmesi hedefleniyor Prof. Dr. Yenigün: 'Gündüz veya gece ısırabilen bu sivrisinek yolu ile virüs kana geçip vücuda yayılıyor. Özellikle hamile kadınlarda embriyoya geçip bebeğin bazı deformasyonlarla doğması gibi ciddi sorunlara yol açıyor'
Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü ve Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırmaları Merkezi, Flavivirus grubundan bir RNA virüsü olan ve insanlara sivrisinek ısırması ile bulaşan bir hastalığa yol açan Zika virüsünün, Türkiye'deki yayılımı konusunda ilk bilimsel çalışmayı başlattı.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, çalışmayı Zeynep Yılmaz, Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitü Müdürü Prof. Dr. Orhan Yenigün ve İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz danışmanlığında yürütüyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Orhan Yenigün, Zika virüsünün Türkiye'de çok fazla bilinmediğini belirtti.
Yaptıkları çalışmayla, gelecek dönemlerde beklenen tehlikeleri belirlemeyi hedeflediklerini ifade eden Yenigün, şu bilgileri verdi:
'Aedes Aegypti'nin (sivrisinek), Zika virüsü dışında, sarı humma ve sıtmanın da taşıyıcısı olduğunu düşünecek olursak gelecek dönemler için ülkemizi bekleyen riskleri belirleyerek, bu konuda gerekli uyarıları yapmayı amaçlıyoruz. Gündüz veya gece ısırabilen bu sivrisinek yolu ile virüs kana geçip vücuda yayılıyor. Özellikle hamile kadınlarda embriyoya geçip bebeğin bazı deformasyonlarla (mikrosefali) doğması gibi ciddi sorunlara yol açıyor. Bu nedenlerle hamilelerin, çok sayıda Zika vakasına rastlanan Güney Amerika ülkeleri ve diğer bölgelere mümkünse seyahat etmemesi, herhangi bir nedenle bu bölgeleri ziyaret etmesi gereken kişilerin mutlaka uzun ve koruyucu giyinmesi tavsiye ediliyor.'
- 'İklim değişikliği yayılmasını arttırabilir'
Yenigün, virüsün öldürücü olmadığını, yetişkinlere veya çocuklara geçtiğinde basit grip şeklinde atlatabildiklerini aktardı.
Zika virüsü ile ilgili bir aşı veya tedavinin henüz geliştirilmediğini ancak özellikle hamilelerin bu konuda dikkatli olması gerektiğini ifade eden Yenigün, şöyle devam etti:
'İklim değişikliği öngörülerinde farklı senaryolar düşünüldüğünde, virüsün muhtemel genişleme alanlarıyla ilgili olarak Tip 1 ve Tip 2 yayılma evrelerinin Türkiye'de görüleceğini düşünmüyoruz ancak Tip 3 ve Tip 4 yayılma evrelerinin önümüzdeki yıllarda, Karadeniz Bölgesi haricinde, Türkiye'nin farklı bölgelerine yayılabileceği, bunun da yağış rejiminin değişmesi ve sıcaklıkların artmasına bağlı olarak gelişebileceği tahmin ediliyor. Yayılımın Türkiye için 2050-2060'tan önce olacağını öngörmüyoruz.
İyimser bir iklim senaryosu ile bu yüzyılın son dönemi incelendiğinde Aedes Aegypti’nin dönemsel olarak Ege Bölgesi'nin tamamına, Trakya'ya ve Orta Anadolu'ya yayılması beklenmektedir (Tip 4). Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin bazı kesimlerinde ise yumurtaların kışı geçirebileceği bir sıcaklığın oluşması mümkündür (Tip 3). İklim değişikliğinin şu andaki hızı ile devam ettiği senaryoda ise Doğu Anadolu Bölgesi hariç tüm ülkede yaz aylarında varlık gösterecektir (Tip 4). Güneydoğu Anadolu’da ise kış aylarını da geçirecek sıcaklıklara ulaşılacaktır (Tip 4). Diğer taraftan Zika virüsüne çare önümüzdeki yıllarda bulunabilir. Esasen sıtma ve sarı humma tedavi edilmediğinde öldürücüdür ve daha tehlikelidir.'
- 'Dünyada 4 çeşit yayılım deseni var'
Zeynep Yılmaz da Aedes Aegypti'nin hayat alanlarının nasıl gelişebileceğini ve bu değişimin halk sağlığı açısından ne gibi riskler taşıdığını araştıran çalışma kapsamında şu bilgileri verdi:
'Aedes Aegypti'nin dünyada dört çeşit yayılım deseni var, Tip 1'de tüm sene boyunca yoğun olarak görülebiliyor, Filipinler’de olduğu gibi. Tip 2'de sürekli görülüyor ancak yoğunluğu dönemsel olarak artıyor. Tayland bunun için iyi bir örnek. Tip 3’te aktif evreleri sadece dönemsel olarak görülüyor ve kışı geçirebilen yumurtalar üretebiliyor (Arjantin), Tip 4'te ise Meksika örneğinde olduğu gibi aktif evreleri dönemsel olarak görülüyor ve kışı geçirebilen yumurtalar üretemiyor. Bu oluşum desenleri göz önünde bulundurulduğunda Aedes Aegypti'nin sıcak, nemli ve sıcaklık dalgalanmalarının daha az olduğu bölgelerde daha yoğun olarak gözlemlendiğini söyleyebiliriz. Ülkemizde ise Aedes Aegypti dönemsel olarak Ege Bölgesi'nin kıyı kesimlerinde ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde görülüyor.'
Çoğunlukla Afrika, Güneydoğu Asya ve Pasifikler'de rastlanan virüs, 2015 sonrasında Brezilya'da görülürken, yaklaşık 3-4 bin vaka tespit edildi. Günümüzde Zika virüsüne 21 ülkede rastlanıyor. Virüsün, insandan insana da cinsel temas ve kan nakli yoluyla geçtiği biliniyor.
Kaynak: AA
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, çalışmayı Zeynep Yılmaz, Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitü Müdürü Prof. Dr. Orhan Yenigün ve İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz danışmanlığında yürütüyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Orhan Yenigün, Zika virüsünün Türkiye'de çok fazla bilinmediğini belirtti.
Yaptıkları çalışmayla, gelecek dönemlerde beklenen tehlikeleri belirlemeyi hedeflediklerini ifade eden Yenigün, şu bilgileri verdi:
'Aedes Aegypti'nin (sivrisinek), Zika virüsü dışında, sarı humma ve sıtmanın da taşıyıcısı olduğunu düşünecek olursak gelecek dönemler için ülkemizi bekleyen riskleri belirleyerek, bu konuda gerekli uyarıları yapmayı amaçlıyoruz. Gündüz veya gece ısırabilen bu sivrisinek yolu ile virüs kana geçip vücuda yayılıyor. Özellikle hamile kadınlarda embriyoya geçip bebeğin bazı deformasyonlarla (mikrosefali) doğması gibi ciddi sorunlara yol açıyor. Bu nedenlerle hamilelerin, çok sayıda Zika vakasına rastlanan Güney Amerika ülkeleri ve diğer bölgelere mümkünse seyahat etmemesi, herhangi bir nedenle bu bölgeleri ziyaret etmesi gereken kişilerin mutlaka uzun ve koruyucu giyinmesi tavsiye ediliyor.'
- 'İklim değişikliği yayılmasını arttırabilir'
Yenigün, virüsün öldürücü olmadığını, yetişkinlere veya çocuklara geçtiğinde basit grip şeklinde atlatabildiklerini aktardı.
Zika virüsü ile ilgili bir aşı veya tedavinin henüz geliştirilmediğini ancak özellikle hamilelerin bu konuda dikkatli olması gerektiğini ifade eden Yenigün, şöyle devam etti:
'İklim değişikliği öngörülerinde farklı senaryolar düşünüldüğünde, virüsün muhtemel genişleme alanlarıyla ilgili olarak Tip 1 ve Tip 2 yayılma evrelerinin Türkiye'de görüleceğini düşünmüyoruz ancak Tip 3 ve Tip 4 yayılma evrelerinin önümüzdeki yıllarda, Karadeniz Bölgesi haricinde, Türkiye'nin farklı bölgelerine yayılabileceği, bunun da yağış rejiminin değişmesi ve sıcaklıkların artmasına bağlı olarak gelişebileceği tahmin ediliyor. Yayılımın Türkiye için 2050-2060'tan önce olacağını öngörmüyoruz.
İyimser bir iklim senaryosu ile bu yüzyılın son dönemi incelendiğinde Aedes Aegypti’nin dönemsel olarak Ege Bölgesi'nin tamamına, Trakya'ya ve Orta Anadolu'ya yayılması beklenmektedir (Tip 4). Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin bazı kesimlerinde ise yumurtaların kışı geçirebileceği bir sıcaklığın oluşması mümkündür (Tip 3). İklim değişikliğinin şu andaki hızı ile devam ettiği senaryoda ise Doğu Anadolu Bölgesi hariç tüm ülkede yaz aylarında varlık gösterecektir (Tip 4). Güneydoğu Anadolu’da ise kış aylarını da geçirecek sıcaklıklara ulaşılacaktır (Tip 4). Diğer taraftan Zika virüsüne çare önümüzdeki yıllarda bulunabilir. Esasen sıtma ve sarı humma tedavi edilmediğinde öldürücüdür ve daha tehlikelidir.'
- 'Dünyada 4 çeşit yayılım deseni var'
Zeynep Yılmaz da Aedes Aegypti'nin hayat alanlarının nasıl gelişebileceğini ve bu değişimin halk sağlığı açısından ne gibi riskler taşıdığını araştıran çalışma kapsamında şu bilgileri verdi:
'Aedes Aegypti'nin dünyada dört çeşit yayılım deseni var, Tip 1'de tüm sene boyunca yoğun olarak görülebiliyor, Filipinler’de olduğu gibi. Tip 2'de sürekli görülüyor ancak yoğunluğu dönemsel olarak artıyor. Tayland bunun için iyi bir örnek. Tip 3’te aktif evreleri sadece dönemsel olarak görülüyor ve kışı geçirebilen yumurtalar üretebiliyor (Arjantin), Tip 4'te ise Meksika örneğinde olduğu gibi aktif evreleri dönemsel olarak görülüyor ve kışı geçirebilen yumurtalar üretemiyor. Bu oluşum desenleri göz önünde bulundurulduğunda Aedes Aegypti'nin sıcak, nemli ve sıcaklık dalgalanmalarının daha az olduğu bölgelerde daha yoğun olarak gözlemlendiğini söyleyebiliriz. Ülkemizde ise Aedes Aegypti dönemsel olarak Ege Bölgesi'nin kıyı kesimlerinde ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde görülüyor.'
Çoğunlukla Afrika, Güneydoğu Asya ve Pasifikler'de rastlanan virüs, 2015 sonrasında Brezilya'da görülürken, yaklaşık 3-4 bin vaka tespit edildi. Günümüzde Zika virüsüne 21 ülkede rastlanıyor. Virüsün, insandan insana da cinsel temas ve kan nakli yoluyla geçtiği biliniyor.