Kayalıklardaki Manastır Turizme Kazandırılmayı Bekliyor
Erzurum'un Şenkaya ilçesinde bulunan ve defineciler tarafından tahrip edilen Solomon Manastırı'nın restore edilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği isteniyor Şenkaya Kaymakamı Özkan: 'Buranın hassas olması dolayısıyla onarımı tahminen çok yavaş işliyor. Tarihi bir yer olduğu için farklı şekillerde zarar verilebilir diye korkuluyor ama belli süre sonra bir düzenleme yapılacaktır' Evbakan Mahallesi Muhtarı Gülle: 'Kültür ve Turizm Bakanlığından buranın tadilat, onarımının yapılmasının ardından turizme açılması yönünde talebimiz oldu. Bakanlık yetkililerinden köyümüzün turizme açılması konusunda gerekli desteği istiyoruz'
HADİ ŞENGÜL - Erzurum'un Şenkaya ilçesinde kayalıklar üzerine mağaralardan oyularak yapılan ve yaklaşık bin yıllık geçmişe sahip olduğu belirtilen Solomon Manastırı, turizme kazandırılmayı bekliyor.
İlçeye bağlı Evbakan Mahallesi'nde bulunan mağara manastırda, Hazreti Meryem'in kucağında Hazreti İsa tasvirinin yanı sıra oyma haç ve çeşitli figürler yer alıyor.
Yılın belli zamanlarında ziyaretçileri olan ve mahalleye 300 metre mesafede kayalıklar üzerinde yapılan manastıra oldukça zorlu bir yolculuğun ardından ulaşılabiliyor.
Şenkaya Kaymakamı Ahmet Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, manastırın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun sit alanı olduğunu söyledi.
Yapının tarihiyle ilgili netlik bulunmadığını ancak bin yıllık tarihe sahip olduğunun değerlendirildiğini anlatan Özkan, 'Buranın hassas olması dolayısıyla onarımı tahminen çok yavaş işliyor, planının yapılması ve orijinalinin korunması adına. Bir de tarihi bir yer olduğu için farklı şekillerde zarar verilebilir diye korkuluyor ama belli süre sonra bir düzenleme yapılacaktır.' diye konuştu.
Evbakan Mahallesi Muhtarı Rasim Gülle de manastırın Bizans döneminden kalma olduğu bilgisini aktardı.
Bizans'tan sonra manastırın dönemin Gürcü Krallığı'na geçtiğini belirten Gülle, şunları söyledi:
'Gürcüler burada uzun bir süre oturmuşlar. Burası sarp kayalıklar üzerine kurulmuş. Buraya alınan su, sarp kayalar oyularak dere yatağı içinden getirilmiş. Manastır içerisinde Hazreti Meryem ve Hazreti İsa'nın duvar resimleri ve figürleri mevcut. Manastırın içerisinde odalar ve farklı bölmeler mevcut. Ne yazık ki son zamanlarda define avcıları tarafından tahrip edilmiş.'
Gülle, çektiği manastırın fotoğraflarını Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğüne götürerek mekanın korunması talebinde bulunduğunu kaydetti.
Manastırın daha sonra koruma altına alındığını, böylelikle tahrip edilmesinin önüne geçildiğini aktaran Gülle, 'Yine Kültür ve Turizm Bakanlığından buranın tadilat, onarımının yapılmasının ardından turizme açılması yönünde talebimiz oldu. Bize verilen cevapta 'önümüzdeki yıllarda buranın bakım, tamirat ve tadilat işlemlerinin yapılacağı' bize bildirildi. Şu ana kadar herhangi bir çalışma olmadı. Bakanlık yetkililerinden köyümüzün turizme açılması konusunda gerekli desteği istiyoruz.' görüşünü dile getirdi.
- Ruhban okulu olarak kullanılmış
Gülle, manastırın söylentilere göre ruhban okulu olarak kullanıldığını anlattı.
Tarihi yapıya özellikle Gürcistan'dan yılda bin veya bin 500 civarında turist geldiğini vurgulayan Gülle, 'Burasının ruhban okulu olduğunu Gürcü turistlerden öğrendik. Burada rahibeler yetiştiriliyormuş. Sarp kayalıklar üzerine kurulmasının önemli amaçlarından biri rahibe yetiştirmek ve güvenlik. Geçmişte Bizans'tan kalma bir yer ve Gürcülere geçtikten sonra da Solomon ismini almış.' ifadelerini kullandı.
Gülle, manastır içerisinde odalar, kaya mezarları ve bazı bölmeler olduğunu, ayrıca papaza ait bir kürsünün bulunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
'Bunların yanı sıra inzivaya çekilinen bölümler, mağaranın üstü kubbe şeklinde ve Meryem ananın kucağında İsa Peygamber'in fotoğrafları mevcut. Burası denizden yaklaşık bin 700 metre yüksekliktedir. Mahalleden ise 300 metre yukarıda sarp kayalıkların tepesindedir. Buraya çıkılması hayli güç ve zordur. O açıdan buraya gerekli yol ve merdivenlerin yapılması, turizme açıldığında vatandaşlar rahat çıkabilecektir.'
Kaynak: AA
İlçeye bağlı Evbakan Mahallesi'nde bulunan mağara manastırda, Hazreti Meryem'in kucağında Hazreti İsa tasvirinin yanı sıra oyma haç ve çeşitli figürler yer alıyor.
Yılın belli zamanlarında ziyaretçileri olan ve mahalleye 300 metre mesafede kayalıklar üzerinde yapılan manastıra oldukça zorlu bir yolculuğun ardından ulaşılabiliyor.
Şenkaya Kaymakamı Ahmet Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, manastırın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun sit alanı olduğunu söyledi.
Yapının tarihiyle ilgili netlik bulunmadığını ancak bin yıllık tarihe sahip olduğunun değerlendirildiğini anlatan Özkan, 'Buranın hassas olması dolayısıyla onarımı tahminen çok yavaş işliyor, planının yapılması ve orijinalinin korunması adına. Bir de tarihi bir yer olduğu için farklı şekillerde zarar verilebilir diye korkuluyor ama belli süre sonra bir düzenleme yapılacaktır.' diye konuştu.
Evbakan Mahallesi Muhtarı Rasim Gülle de manastırın Bizans döneminden kalma olduğu bilgisini aktardı.
Bizans'tan sonra manastırın dönemin Gürcü Krallığı'na geçtiğini belirten Gülle, şunları söyledi:
'Gürcüler burada uzun bir süre oturmuşlar. Burası sarp kayalıklar üzerine kurulmuş. Buraya alınan su, sarp kayalar oyularak dere yatağı içinden getirilmiş. Manastır içerisinde Hazreti Meryem ve Hazreti İsa'nın duvar resimleri ve figürleri mevcut. Manastırın içerisinde odalar ve farklı bölmeler mevcut. Ne yazık ki son zamanlarda define avcıları tarafından tahrip edilmiş.'
Gülle, çektiği manastırın fotoğraflarını Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğüne götürerek mekanın korunması talebinde bulunduğunu kaydetti.
Manastırın daha sonra koruma altına alındığını, böylelikle tahrip edilmesinin önüne geçildiğini aktaran Gülle, 'Yine Kültür ve Turizm Bakanlığından buranın tadilat, onarımının yapılmasının ardından turizme açılması yönünde talebimiz oldu. Bize verilen cevapta 'önümüzdeki yıllarda buranın bakım, tamirat ve tadilat işlemlerinin yapılacağı' bize bildirildi. Şu ana kadar herhangi bir çalışma olmadı. Bakanlık yetkililerinden köyümüzün turizme açılması konusunda gerekli desteği istiyoruz.' görüşünü dile getirdi.
- Ruhban okulu olarak kullanılmış
Gülle, manastırın söylentilere göre ruhban okulu olarak kullanıldığını anlattı.
Tarihi yapıya özellikle Gürcistan'dan yılda bin veya bin 500 civarında turist geldiğini vurgulayan Gülle, 'Burasının ruhban okulu olduğunu Gürcü turistlerden öğrendik. Burada rahibeler yetiştiriliyormuş. Sarp kayalıklar üzerine kurulmasının önemli amaçlarından biri rahibe yetiştirmek ve güvenlik. Geçmişte Bizans'tan kalma bir yer ve Gürcülere geçtikten sonra da Solomon ismini almış.' ifadelerini kullandı.
Gülle, manastır içerisinde odalar, kaya mezarları ve bazı bölmeler olduğunu, ayrıca papaza ait bir kürsünün bulunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
'Bunların yanı sıra inzivaya çekilinen bölümler, mağaranın üstü kubbe şeklinde ve Meryem ananın kucağında İsa Peygamber'in fotoğrafları mevcut. Burası denizden yaklaşık bin 700 metre yüksekliktedir. Mahalleden ise 300 metre yukarıda sarp kayalıkların tepesindedir. Buraya çıkılması hayli güç ve zordur. O açıdan buraya gerekli yol ve merdivenlerin yapılması, turizme açıldığında vatandaşlar rahat çıkabilecektir.'