CHP Milli Eğitim Komisyonu Üyelerinden Basın Toplantısı
CHP Eskişehir Milletvekili Usluer: 'Devleti yönetenler siz aldanabilirken bu ülkenin öğretmenin, hekiminin, yargıcının, askerinin aldanma hakkı yok mudur? Açığa alınan kamu çalışanlarının, mağdur öğrencilerin, sendikal hakları kısıtlanan öğretmenlerin vebali sizlerin üzerindedir' CHP Balıkesir Milletvekili Havutça: 'Öğretmenleri peşinen suçlu ilan edip cezalandırmak kabul edilebilir bir durum değildir'.
CHP Milli Eğitim Komisyonu üyeleri Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer, Balıkesir Milletvekili Namık Havutça ve İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, düzenledikleri basın toplantısında olağanüstü hal (OHAL) sürecinde milli eğitim alanında yaşanan sorunlara dikkati çekerek, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ile mağduriyetlere ilişkin yaptıkları görüşme hakkında bilgi verdi.
Usluer, eğitimdeki OHAL sürecinin 2002 yılında AK Parti iktidarları ile başladığını ileri sürerek, 15 Temmuz sonrasında gelinen süreçte ise sorunların ve mağduriyetlerin giderek arttığını bildirdi.
Kamuda ihraç edilen 55 bin çalışandan, 28 bininin öğretmen olduğuna, binin üzerinde okulun kapatıldığına işaret eden Usluer, bu okulların yerine açılan eğitim kurumlarının yüzde 80'inin İmam Hatip'ler olduğunu ifade etti.
AK Parti'nin 'FETÖ'yü eğitimden temizleyeceğiz' diyerek, sistemi yeni cemaatelere teslim ettiğini belirten Usluer, iktidarın terör örgütüyle mücadeleyi öne sürerek, tüm muhalif kesimleri ortadan kaldırmaya çalıştığına değindi.
Usluer, şunları kaydetti:
'FETÖ bir terör örgütüdür. Ama bu canavarın yaratıcısı ve ülkeyi bu canavara teslim eden sizlersiniz. Ey seçilmiş sorumlular bu hukuksuzluğa biran önce son verin. Siz aldandınız, af dileyerek sıyrılmaya çalışıyorsunuz. Devleti yönetenler siz aldanabilirken bu ülkenin öğretmenin, hekiminin, yargıcının, askerinin aldanma hakkı yok mudur? Hak size ait midir? Hukukun üstünlüğü bu ülkenin tamamı için geçerlidir. Açığa alınan kamu çalışanlarının, mağdur öğrencilerin, sendikal hakları kısıtlanan öğretmenlerin vebali sizlerin üzerindedir.'
-'Sayın Bakan mağduriyetlerin gözden geçirileceğini söyledi'
İstanbul Milletvekili Özdemir de OHAL sürecinde yapılan uygulamalarla eğitim kurumlarında çok büyük mağduriyetler yaşandığını söyledi.
Özdemir, 'Önceliğimiz eğitim sistemindeki farklı cemaat yapılanmalarının ortadan kaldırılması, ancak temizlenme sürecinde mağdur olan ve muhalif yapıları nedeniyle görevlerinden uzaklaştırılanların haklarının verilmesi, mağduriyetlerinin giderilmesi.' dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz ile yaptıkları görüşme doğrultusunda, mağduriyet yaşadıklarını söyleyenlere mutlaka buna ilişkin resmi başvuruda bulunmaları çağrısında bulunan Özdemir, 'Biz Sayın Milli Eğitim Bakanı'na bütün bu mağduriyetleri ilettik. Bu mağduriyetlerin belli bir çalışma ile tekrar gözden geçirileceğini kendisi bizlere iletti.' ifadesini kullandı.
Balıkesir Milletvekili Havutça ise FETÖ'nün darbe girişiminin hemen ardından Mecliste kurulan darbeyi araştırma komisyonunun henüz hiçbir toplantı yapmadığına işaret ederek, şöyle dedi:
'Komisyon birgün bile toplanmamış ama masum öğretmenleri cezalandırma yoluna gidiliyor. Bu, Sayın Cumhurbaşkanı'nın da takdir ettiği gibi 'at izinin it izine' karışmasıdır. Devleti yönetenlere soruyorum; siz Meclisin tepesine bomba atan hainleri çıkardınız mı, kamuoyuna açıkladınız mı?'
Devleti yönetenlerin kandırıldık dediği bir ortamda, vatandaşların somut deliller olmaksızın görevlerinden alınmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Havutça, 'FETÖ denen bu lanet cemaati devletin başına siz bela ettiniz, devlet kadrolarına siz yerleştirdiniz. Şimdi biz, bu cemaat temizlenirken Türkiye'nin bir başka cemaatin eline teslim edilmesi kaygısını yaşıyoruz.' değerlendirmesinde bulundu.
Havutça, tüm işlemlerin hukuk devleti kuralları içinde yapılması gerektiğini belirtti. Havutça, 'Haksız yere açığa alınan öğretmenlerin tümünü görevlerine iade ediniz. Eğer haklarında iddia varsa elinizde müfettişler var, araştırırsınız, somut bir şey bulursanız idari tedbirleri uygular, açığa alabilirsiniz. Ama öğretmenleri peşinen suçlu ilan edip cezalandırmak kabul edilebilir bir durum değildir.' ifadesini kullandı.
Bir gazetecinin Milli Eğitim Bakanı ile yaptıkları görüşmede ilettikleri sorunlara Bakan Yılmaz'ın yaklaşımının ne olduğu sorusuna Havutça, 'Ben Sayın Bakanı'nın da kafasının biraz karışık olduğunu görüyorum.' dedi.
Tunceli'de görevlerinden alınan öğretmenlerin büyük çoğunluğunun işlerine iade edildiğini hatırlatan, bu örneğin önemli olduğunu vurgulayan Havutça, 'Sayın Bakan, 'Hata payı olabilir ama bunlar çok azdır. Müracaat edilirse gerekli inceleme yapılır. Hatalar düzeltilir' dedi.' açıklamasında bulundu.
Usluer ise aynı soruya verdiği yanıtta, öğretmenlerin açığa alınabilmesi için somut deliler olması gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
'Sayın Bakan, 'Hata varsa düzeltilir' dedi. Hukuk böyle işlemez. Önce suçla, suçun cezasını ver, sonra geriye dön, acaba gerçekten suçlu mu diye araştır, hukuk tersten işlemez. Bugün AKP büyük bir çuval oluşturdu, çünkü yarattığı canavarın büyüklüğünü bizler tahmin ediyorsak da onlar bildikleri için korku içindeler.'
Kaynak: AA
Usluer, eğitimdeki OHAL sürecinin 2002 yılında AK Parti iktidarları ile başladığını ileri sürerek, 15 Temmuz sonrasında gelinen süreçte ise sorunların ve mağduriyetlerin giderek arttığını bildirdi.
Kamuda ihraç edilen 55 bin çalışandan, 28 bininin öğretmen olduğuna, binin üzerinde okulun kapatıldığına işaret eden Usluer, bu okulların yerine açılan eğitim kurumlarının yüzde 80'inin İmam Hatip'ler olduğunu ifade etti.
AK Parti'nin 'FETÖ'yü eğitimden temizleyeceğiz' diyerek, sistemi yeni cemaatelere teslim ettiğini belirten Usluer, iktidarın terör örgütüyle mücadeleyi öne sürerek, tüm muhalif kesimleri ortadan kaldırmaya çalıştığına değindi.
Usluer, şunları kaydetti:
'FETÖ bir terör örgütüdür. Ama bu canavarın yaratıcısı ve ülkeyi bu canavara teslim eden sizlersiniz. Ey seçilmiş sorumlular bu hukuksuzluğa biran önce son verin. Siz aldandınız, af dileyerek sıyrılmaya çalışıyorsunuz. Devleti yönetenler siz aldanabilirken bu ülkenin öğretmenin, hekiminin, yargıcının, askerinin aldanma hakkı yok mudur? Hak size ait midir? Hukukun üstünlüğü bu ülkenin tamamı için geçerlidir. Açığa alınan kamu çalışanlarının, mağdur öğrencilerin, sendikal hakları kısıtlanan öğretmenlerin vebali sizlerin üzerindedir.'
-'Sayın Bakan mağduriyetlerin gözden geçirileceğini söyledi'
İstanbul Milletvekili Özdemir de OHAL sürecinde yapılan uygulamalarla eğitim kurumlarında çok büyük mağduriyetler yaşandığını söyledi.
Özdemir, 'Önceliğimiz eğitim sistemindeki farklı cemaat yapılanmalarının ortadan kaldırılması, ancak temizlenme sürecinde mağdur olan ve muhalif yapıları nedeniyle görevlerinden uzaklaştırılanların haklarının verilmesi, mağduriyetlerinin giderilmesi.' dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz ile yaptıkları görüşme doğrultusunda, mağduriyet yaşadıklarını söyleyenlere mutlaka buna ilişkin resmi başvuruda bulunmaları çağrısında bulunan Özdemir, 'Biz Sayın Milli Eğitim Bakanı'na bütün bu mağduriyetleri ilettik. Bu mağduriyetlerin belli bir çalışma ile tekrar gözden geçirileceğini kendisi bizlere iletti.' ifadesini kullandı.
Balıkesir Milletvekili Havutça ise FETÖ'nün darbe girişiminin hemen ardından Mecliste kurulan darbeyi araştırma komisyonunun henüz hiçbir toplantı yapmadığına işaret ederek, şöyle dedi:
'Komisyon birgün bile toplanmamış ama masum öğretmenleri cezalandırma yoluna gidiliyor. Bu, Sayın Cumhurbaşkanı'nın da takdir ettiği gibi 'at izinin it izine' karışmasıdır. Devleti yönetenlere soruyorum; siz Meclisin tepesine bomba atan hainleri çıkardınız mı, kamuoyuna açıkladınız mı?'
Devleti yönetenlerin kandırıldık dediği bir ortamda, vatandaşların somut deliller olmaksızın görevlerinden alınmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Havutça, 'FETÖ denen bu lanet cemaati devletin başına siz bela ettiniz, devlet kadrolarına siz yerleştirdiniz. Şimdi biz, bu cemaat temizlenirken Türkiye'nin bir başka cemaatin eline teslim edilmesi kaygısını yaşıyoruz.' değerlendirmesinde bulundu.
Havutça, tüm işlemlerin hukuk devleti kuralları içinde yapılması gerektiğini belirtti. Havutça, 'Haksız yere açığa alınan öğretmenlerin tümünü görevlerine iade ediniz. Eğer haklarında iddia varsa elinizde müfettişler var, araştırırsınız, somut bir şey bulursanız idari tedbirleri uygular, açığa alabilirsiniz. Ama öğretmenleri peşinen suçlu ilan edip cezalandırmak kabul edilebilir bir durum değildir.' ifadesini kullandı.
Bir gazetecinin Milli Eğitim Bakanı ile yaptıkları görüşmede ilettikleri sorunlara Bakan Yılmaz'ın yaklaşımının ne olduğu sorusuna Havutça, 'Ben Sayın Bakanı'nın da kafasının biraz karışık olduğunu görüyorum.' dedi.
Tunceli'de görevlerinden alınan öğretmenlerin büyük çoğunluğunun işlerine iade edildiğini hatırlatan, bu örneğin önemli olduğunu vurgulayan Havutça, 'Sayın Bakan, 'Hata payı olabilir ama bunlar çok azdır. Müracaat edilirse gerekli inceleme yapılır. Hatalar düzeltilir' dedi.' açıklamasında bulundu.
Usluer ise aynı soruya verdiği yanıtta, öğretmenlerin açığa alınabilmesi için somut deliler olması gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
'Sayın Bakan, 'Hata varsa düzeltilir' dedi. Hukuk böyle işlemez. Önce suçla, suçun cezasını ver, sonra geriye dön, acaba gerçekten suçlu mu diye araştır, hukuk tersten işlemez. Bugün AKP büyük bir çuval oluşturdu, çünkü yarattığı canavarın büyüklüğünü bizler tahmin ediyorsak da onlar bildikleri için korku içindeler.'