Alzheimer'in 10 Önemli Belirtisine Dikkat
Nöroloji uzmanı Dr. Recep Toprak, unutkanlığın çoğu insanın zaman zaman yaşadığı bir sorun olduğuna dikkat çekerek, “Stres, yorgunluk gibi faktörlerin neden olduğu unutkanlıklar insan yaşamını etkilemez ve basit unutkanlıklar olarak tanımlanır. Ancak yaş ilerledikçe ortaya çıkan, demans yani bunamanın en sık görülen tipi olan Alzheimer, hem hastayı hem de yakınlarını etkileyen bir hastalıktır” dedi.
Memorial Dicle Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Recep Toprak, Dünya Alzheimer Günü nedeniyle, Alzheimer ve tedavi süreci hakkında bilgi verdi. Unutkanlığın nedenlerinin oldukça fazla olduğunu belirten Toprak, “Genç yaşlarda unutkanlığa yol açan nedenlerin tamamı ileri yaşlarda da unutkanlığa yol açabilir. Ancak, sadece ileri yaşlarda görülen ve unutkanlığa yol açan Alzheimer gibi bazı hastalıklar genç yaşlarda unutkanlığa yol açmaz” diye konuştu.
“Alzheimer bulaşıcı değildir, erkten tanı çok önemlidir”
Alzheimer hastalığının ameliyat, diş tedavisi ya da kan transfüzyonu ile bulaşıcılığı konusunda herhangi kesin bir bilginin olmadığını anlatan Toprak, “Yavaş ilerleyen ve sinsi bir hastalıktır. Önceleri kısa süreli unutkanlıklar şeklinde ortaya çıkmaya başlar. Hastalık ilerledikçe, hastanın günlük işleri aksar, sorduğu bir şeyi tekrar sorar, yakınlarını tanıyamaz hale gelir” ifadelerinde bulundu.
Alzheimerin 10 belirtisi
Alzheimer hastalığının temel olarak 10 belirtisinin olduğunun kabul edildiğini anlatan Toprak, şunları kaydetti:
“Günlük yaşamı etkileyecek kadar unutkanlığın başlaması, gündelik işlerin aksaması, konuşurken kelimeleri hatırlamaya çalışmak, tarihleri ve her zaman yürüdüğü yolları hatırlayamamak, çok basit konularda bile karar vermede güçlük çekmek, hesap yapamamak, pratik düşünmekte zorluk çekmek, eşyaların yerlerini karıştırmak, davranışlarda ve ruh halinde değişiklik, karakter özelliklerinin değişmesi, insanları suçlamak ve sorumluluk sahibi olmaktan kaçma Alzheimer habercisi olabilir.”
“Alzheimer kontrol altında tutulabilir”
Hastalığın kesin tedavisinin olmadığını ancak kontrol altında tutulabileceğini kaydeden Toprak, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Tabi, kontrol altında tutulabilmesi için erken tanı çok önemlidir. Yapılan mevcut tedaviler sayesinde hastalığın ilerlemesi yavaşlatılarak hastanın yaşam kalitesi arttırılmaya çalışılır. Ayrıca, tedavi süresince ortaya çıkan psikolojik problemlerle başa çıkabilmek için de çeşitli antidepresan ilaçlar kullanılır. Alzheimerin tedavisi süreci mutlaka nörologların takibinde yapılmalı, onlardan habersiz hastaya hiçbir tıbbi ve bitkisel ilaç verilmemelidir. Alzheimer hastalarının ailelerine büyük görev düşmektedir. Öncelikle hastanın kendisine, cesaret ve güven duygusunu aşılamak için çabalamak gerekir. Hastanın yapacağı işleri, ev eşyalarının yerleri bir kağıda not alınmalıdır. O’nun hastalık sürecinde mutlaka yardıma ihtiyacı olduğu kendisine kabul ettirilmelidir. Hasta kesinlikle azarlanmamalı, ona sevgi ve şefkat ile yaklaşılmalıdır. Unutkanlığı yüzünden ona tepki göstermemeli, unutkanlığı alay konusu yapılmamalıdır. Beslenmesine dikkat edilmeli, doktor kontrolleri aksatılmamalıdır. Arabayla trafiğe çıkmamaları konusunda ikna edilmeli ve bunu anlatırken mutlaka geçerli sebepler sunulmalıdır. Hastanın hobileri varsa mutlaka devam ettirmesi konusunda destek olunmalı, hobileri yoksa hobi edinmeleri için çaba gösterilmelidir.”
Kaynak: İHA
“Alzheimer bulaşıcı değildir, erkten tanı çok önemlidir”
Alzheimer hastalığının ameliyat, diş tedavisi ya da kan transfüzyonu ile bulaşıcılığı konusunda herhangi kesin bir bilginin olmadığını anlatan Toprak, “Yavaş ilerleyen ve sinsi bir hastalıktır. Önceleri kısa süreli unutkanlıklar şeklinde ortaya çıkmaya başlar. Hastalık ilerledikçe, hastanın günlük işleri aksar, sorduğu bir şeyi tekrar sorar, yakınlarını tanıyamaz hale gelir” ifadelerinde bulundu.
Alzheimerin 10 belirtisi
Alzheimer hastalığının temel olarak 10 belirtisinin olduğunun kabul edildiğini anlatan Toprak, şunları kaydetti:
“Günlük yaşamı etkileyecek kadar unutkanlığın başlaması, gündelik işlerin aksaması, konuşurken kelimeleri hatırlamaya çalışmak, tarihleri ve her zaman yürüdüğü yolları hatırlayamamak, çok basit konularda bile karar vermede güçlük çekmek, hesap yapamamak, pratik düşünmekte zorluk çekmek, eşyaların yerlerini karıştırmak, davranışlarda ve ruh halinde değişiklik, karakter özelliklerinin değişmesi, insanları suçlamak ve sorumluluk sahibi olmaktan kaçma Alzheimer habercisi olabilir.”
“Alzheimer kontrol altında tutulabilir”
Hastalığın kesin tedavisinin olmadığını ancak kontrol altında tutulabileceğini kaydeden Toprak, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Tabi, kontrol altında tutulabilmesi için erken tanı çok önemlidir. Yapılan mevcut tedaviler sayesinde hastalığın ilerlemesi yavaşlatılarak hastanın yaşam kalitesi arttırılmaya çalışılır. Ayrıca, tedavi süresince ortaya çıkan psikolojik problemlerle başa çıkabilmek için de çeşitli antidepresan ilaçlar kullanılır. Alzheimerin tedavisi süreci mutlaka nörologların takibinde yapılmalı, onlardan habersiz hastaya hiçbir tıbbi ve bitkisel ilaç verilmemelidir. Alzheimer hastalarının ailelerine büyük görev düşmektedir. Öncelikle hastanın kendisine, cesaret ve güven duygusunu aşılamak için çabalamak gerekir. Hastanın yapacağı işleri, ev eşyalarının yerleri bir kağıda not alınmalıdır. O’nun hastalık sürecinde mutlaka yardıma ihtiyacı olduğu kendisine kabul ettirilmelidir. Hasta kesinlikle azarlanmamalı, ona sevgi ve şefkat ile yaklaşılmalıdır. Unutkanlığı yüzünden ona tepki göstermemeli, unutkanlığı alay konusu yapılmamalıdır. Beslenmesine dikkat edilmeli, doktor kontrolleri aksatılmamalıdır. Arabayla trafiğe çıkmamaları konusunda ikna edilmeli ve bunu anlatırken mutlaka geçerli sebepler sunulmalıdır. Hastanın hobileri varsa mutlaka devam ettirmesi konusunda destek olunmalı, hobileri yoksa hobi edinmeleri için çaba gösterilmelidir.”