'Bileğimden Aşağısı Çalışmıyor Ama Vatan Sağ Olsun'
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) önünde darbeciler tarafından açılan ateş sonucu vurulan Kani Yeşilyurt, o gece yaşananları gözyaşları içerisinde anlattı.
FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında darbeci askerlerle çatışmaların yaşandığı yerlerinden birisi olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) binası önünde o gece yaşananları Kani Yeşilyurt anlattı. Evde oturduğu esnada radyo ve televizyondan darbe girişimini öğrenen 36 yaşındaki evli ve 3 çocuk babası Yeşilyurt, darbecilere karşı koyanlara destek vermek amacıyla dışarıya çıktı. Kalabalıkla birlikte İBB binası önüne gelen Yeşilyurt, çatışmanın arasında kalarak ayağından yaralandı. Darbecilerin açtığı ateş sonucu vurulan Yeşilyurt, minibüsle özel bir hastaneye götürülmesinin ardından sevk edildiği Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Burada ameliyata alınan ve tedavisi halen devam eden Yeşilyurt’un vurulan ayağını kullanamadığını öğrenildi. Kani Yeşilyurt o kanlı gecede İBB binası önünde yaşananları ise İhlas Haber Ajansı’na anlattı.
"Taarruz ateşi açılınca birçok insan yaralandı ve şehit düştü"
Olayı bacanağıyla birlikteyken evde öğrendiğini belirten Kani Yeşilyurt, "Darbenin olduğunu öğrendiğimizde radyomuz açıktı, bilgiler gelmeye başladıkça biz de bir tedirginlik oldu. Olayların rehaveti arttıkça, ben ‘İnsanlara destek olalım’ dedim. Evden çıkıp Fatih Cami’nin avlusuna girdiğimizde çok kuvvetli salalar okunmaya başladı.
Ancak asıl toparlanmanın itfaiye binasında olduğunu görünce oraya yöneldik. Buraya geçtiğimizde insanların toplandığını ve itfaiye araçlarının sirenlerinin çaldığını gördük. İnsanların arasına karıştık, insanlar ise ‘Asker kışlaya’ sloganları atıyorlardı. Biz onlarla beraber askerlere yaptıklarının yanlış olduğunu söyledik. O esnada İBB’nin önünden caddeye taarruz ateşi açtılar. İşte o ateşte çok insan yere düştü ve orada şehit olanlar oldu. Bundan sonra Unkapanı istikametinden gelen kamyonetini durdurduk. Onu kendimize siper yaptık, daha sonra bize ateş etmeye başladılar. Ben ve birçok arkadaşım yaralandık ve yere düştük. Merminin bana girdiğini değil çıktığını hissettim. Sonra kendimi sürükleyerek kaldırıma çektim ve ‘Vuruldum’ diyerek bağırmaya başladım" dedi.
"Bileğimden aşağısı çalışmıyor ama vatan sağ olsun"
"Darbeye direnen vatandaşlar beni yaka paça alıp hemen 50 metre ilerideki özel bir hastaneye götürdüler" diyen Yeşilyurt, "Hastane iptal olmuş, içerisi tamamen yaralılar, şehit olanlarla doluydu. Birçok kişi yaralıydı ama hastanede bana bir şey yapamadılar. Sadece bacağımı bağladılar ve ‘Bizim sana burada yapabilecek bir şeyimiz yok’ dediler. O esnada bir ağabey geldi, benim minibüsüm var ‘İsteyeni buradan istediği hastaneye götürebilirim’ dedi.
Ana caddede taranma riski olabilir diye ara sokaklardan Balat’taki özel bir hastaneye gittik. Orada ilgi gösterip ilk müdahaleyi yaptılar. Ancak ortopedi uzmanı o esnada hastaneye ulaşamadığı için ameliyata alamadılar ve bizi ambulansla Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk ettiler. Burada hastane yönetimi sağ olsun, gerekli tedavimizi yaptılar ve bizimle çok ilgilendiler. Burada gerekli tedaviyi yaptık ama ayağımda hasar var. Bileğimden aşağısı çalışmıyor ama vatan sağ olsun. Şuana kadar 2 defa operasyon geçirdik ama hasar kalıcı. Birisinde bacağıma ömür boyu kullanacağım bir platin takıldı. Diğerinde ise kurşunun çıktığı bölgede sinirsel bir hasar var ve dokunun yenilenmesi lazım, bundan dolayı ayak bileğim çalışmıyor" ifadelerini kullandı.
"Vurulunca ’şehit olursam çocuklarım size emanet’ dedim"
İnsanlara destek olmak için İBB binası önüne gittiğini söyleyen Yeşilyurt, "O insanlarla beraber bu yapılanın yanlış olduğunu ve büyük bir felakete sürükleneceğimizi bildiğim için gittim. Niyetimiz kimseyi vurmak, kırmak değildi ve kaldı ki gittiğimizde orada polis yoktu. Sadece insanlar vardı ve askerle aramızda yaklaşık 300 metre vardı. Oradan yayılım ateşi açıp bizi vurdular. Yaramın ne olduğunu bilmediğim için beni alıp götürenlere ’Eğer ben şehit olursam, 3 tane çocuğum var size emanet, onlara bakın’ dedim. İlk önce şehit olacağım aklıma geldi. Sonra yaramın ağır olmadığını söylediler ama kan kaybetmiştim, her tarafım kan olmuştu" şeklinde konuştu.
"’Çok güzel bir rüya gördüm beni neden uyandırdınız?’ dedim”
3 gün sonra ameliyata alındığını kaydeden Yeşilyurt, "Ayağımda ödem oluşmuştu ve onun dinmesi gerekiyordu. Ağrılar ve sızılar oldu ama ameliyattan sonra toparlanma oldu. Bu arada mikrop kaptım ve onun etkisiyle burada hastalık geçirdim. Şükürler olsun bugünlere geldik. Ameliyattan ilk çıktığımda, Çok güzel bir rüya görüyordum. ’Beni neden uyandırdınız?’ dedim" ifadelerini kaydetti.
Kaynak: İHA
"Taarruz ateşi açılınca birçok insan yaralandı ve şehit düştü"
Olayı bacanağıyla birlikteyken evde öğrendiğini belirten Kani Yeşilyurt, "Darbenin olduğunu öğrendiğimizde radyomuz açıktı, bilgiler gelmeye başladıkça biz de bir tedirginlik oldu. Olayların rehaveti arttıkça, ben ‘İnsanlara destek olalım’ dedim. Evden çıkıp Fatih Cami’nin avlusuna girdiğimizde çok kuvvetli salalar okunmaya başladı.
Ancak asıl toparlanmanın itfaiye binasında olduğunu görünce oraya yöneldik. Buraya geçtiğimizde insanların toplandığını ve itfaiye araçlarının sirenlerinin çaldığını gördük. İnsanların arasına karıştık, insanlar ise ‘Asker kışlaya’ sloganları atıyorlardı. Biz onlarla beraber askerlere yaptıklarının yanlış olduğunu söyledik. O esnada İBB’nin önünden caddeye taarruz ateşi açtılar. İşte o ateşte çok insan yere düştü ve orada şehit olanlar oldu. Bundan sonra Unkapanı istikametinden gelen kamyonetini durdurduk. Onu kendimize siper yaptık, daha sonra bize ateş etmeye başladılar. Ben ve birçok arkadaşım yaralandık ve yere düştük. Merminin bana girdiğini değil çıktığını hissettim. Sonra kendimi sürükleyerek kaldırıma çektim ve ‘Vuruldum’ diyerek bağırmaya başladım" dedi.
"Bileğimden aşağısı çalışmıyor ama vatan sağ olsun"
"Darbeye direnen vatandaşlar beni yaka paça alıp hemen 50 metre ilerideki özel bir hastaneye götürdüler" diyen Yeşilyurt, "Hastane iptal olmuş, içerisi tamamen yaralılar, şehit olanlarla doluydu. Birçok kişi yaralıydı ama hastanede bana bir şey yapamadılar. Sadece bacağımı bağladılar ve ‘Bizim sana burada yapabilecek bir şeyimiz yok’ dediler. O esnada bir ağabey geldi, benim minibüsüm var ‘İsteyeni buradan istediği hastaneye götürebilirim’ dedi.
Ana caddede taranma riski olabilir diye ara sokaklardan Balat’taki özel bir hastaneye gittik. Orada ilgi gösterip ilk müdahaleyi yaptılar. Ancak ortopedi uzmanı o esnada hastaneye ulaşamadığı için ameliyata alamadılar ve bizi ambulansla Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk ettiler. Burada hastane yönetimi sağ olsun, gerekli tedavimizi yaptılar ve bizimle çok ilgilendiler. Burada gerekli tedaviyi yaptık ama ayağımda hasar var. Bileğimden aşağısı çalışmıyor ama vatan sağ olsun. Şuana kadar 2 defa operasyon geçirdik ama hasar kalıcı. Birisinde bacağıma ömür boyu kullanacağım bir platin takıldı. Diğerinde ise kurşunun çıktığı bölgede sinirsel bir hasar var ve dokunun yenilenmesi lazım, bundan dolayı ayak bileğim çalışmıyor" ifadelerini kullandı.
"Vurulunca ’şehit olursam çocuklarım size emanet’ dedim"
İnsanlara destek olmak için İBB binası önüne gittiğini söyleyen Yeşilyurt, "O insanlarla beraber bu yapılanın yanlış olduğunu ve büyük bir felakete sürükleneceğimizi bildiğim için gittim. Niyetimiz kimseyi vurmak, kırmak değildi ve kaldı ki gittiğimizde orada polis yoktu. Sadece insanlar vardı ve askerle aramızda yaklaşık 300 metre vardı. Oradan yayılım ateşi açıp bizi vurdular. Yaramın ne olduğunu bilmediğim için beni alıp götürenlere ’Eğer ben şehit olursam, 3 tane çocuğum var size emanet, onlara bakın’ dedim. İlk önce şehit olacağım aklıma geldi. Sonra yaramın ağır olmadığını söylediler ama kan kaybetmiştim, her tarafım kan olmuştu" şeklinde konuştu.
"’Çok güzel bir rüya gördüm beni neden uyandırdınız?’ dedim”
3 gün sonra ameliyata alındığını kaydeden Yeşilyurt, "Ayağımda ödem oluşmuştu ve onun dinmesi gerekiyordu. Ağrılar ve sızılar oldu ama ameliyattan sonra toparlanma oldu. Bu arada mikrop kaptım ve onun etkisiyle burada hastalık geçirdim. Şükürler olsun bugünlere geldik. Ameliyattan ilk çıktığımda, Çok güzel bir rüya görüyordum. ’Beni neden uyandırdınız?’ dedim" ifadelerini kaydetti.