Özakalın, Erzurum'un Sorunlarını Bakan Tüfenkci'ye Aktardı
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Meclis Başkanı Saim Özakalın, Erzurum’un sorunlarını Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenci’ye aktardı.
Ticaret ve Sanayi Odası’nın yeni hizmet binasının açılışı için Malatya’ya giden ETSO Meclis Başkanı Saim Özakalın, açılışın akabinde düzenlenen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Toplantısı’na katıldı.
Malatya TSO’daki toplantıya, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin yanı sıra Malatya Valisi Mustafa Toprak, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Cenap Aşçı, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, AK Parti Malatya Milletvekilleri Mustafa Şahin ve Nurettin Yaşar ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki oda ve borsaların temsilcileri ve davetliler katıldı.
Toplantıya katılan oda ve borsaların temsilcileri illerinin problemlerini dile getirip çözümü konusunda hükümetten destek istediler.
“Darbe girişimi birlikteliğimizi daha da pekiştirdi”
ETSO Meclis Başkanı Saim Özakalın da toplantıda, Erzurum’un sorunlarını ve çözüm önerilerini Bakan Tüfenkci ve Bakanlık yetkililerine aktardı. Konuşmasına, 15 Temmuz hain darbe girişiyle ilgili düşünlerini ifade ederek başlayan Özakalın şunları söyledi; “Bu Aziz Millete ve Türkiye Cumhuriyeti’ne düşman çoktur, geçmişte de vardı bugün de var, gelecekte de olacak. Devlet olarak; karşımıza çıkabilecek tüm tehditlere karşı yapılması gerekenleri; daha çok demokrasi, daha çok birliktelik, daha çok ekonomi, daha çok diplomasi, daha çok bilim, daha çok sevgi, daha çok saygı ile yapmak mümkündür. Hangi başlık altında katkı sunduğunuza hiç bakmadan tüm kalbimle sadece şunu söylüyorum; devletimizin bekasına, şerefimize, ecdadımıza, şehitlerimize, gazilerimize ve gelecek nesillerimize sahip çıkan herkese teşekkür ediyorum.”
Konuşmasında, darbe girişiminin ardından siyasi otoritenin, emniyetin ve yargının gerekeni yaptığını ve yapmaya devam ettiğini kaydeden Özakalın, “Devletimiz ve hükümetimiz görev başındadır. Biz işadamlarına düşen de; daha çok çalışmak, üretmek, istihdam sağlamak ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam etmektir. ‘Bir musibet bin nasihatten evladır’ atasözünü de hatırlatarak, yaşanan bu olaylardan ders çıkarıp, birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmeli, birbirimize sıkı sıkıya kenetlenmeliyiz” diye konuştu.
ETSO Meclis Başkanı Özakalın konuşmasının sonraki bölümünde şehrin ve bölgenin sorunlarına değindi. Şehrin gelişip kalkınmasını hızlandıracak projelerin hayata geçirilmesi ve bölgeler arası kalkınmışlık farkının en aza indirilmesi için belirlenen sorunların bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğinin altını çizden Özakalın, Erzurum ve bölgenin sorunlarını, yaklaşık 3 aydan bu yana ETSO’nun yürüttüğü, “Erzurum İl Profili ve Yakın Projeksiyonu” isimli çalışma ışığında toplantıya katılan yetkililere aktardı.
“ETSO’nun çalışması temel oluşturacak”
Ankara’da 10 Mayıs 2016 tarihinde Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ve milletvekillerinin katılımıyla düzenlenen istişare toplantısında alınan karar doğrultusunda ETSO’nun Haziran ayında başlattığı ve ildeki üniversiteler, kamu ve özel sektör temsilcileri ile STK’ların katılımıyla yürüttüğü çalışma kapsamında; Erzurum’un, “Ticaret Profili”, “Sanayi Profili”, “Tarım ve Hayvancılık Profili”, “Turizm Profili” ve “İmalat-Sanayi Sektörü İstişare Toplantısı” gibi konu başlıklarıyla yaklaşık 30 Saat süren 7-8 toplantı düzenlediklerini dile getiren Özakalın, toplantılarda; ‘Bölgeye özel teşvikler nasıl olmalı?, ‘Kalifiye işgücü-göç nasıl engellenir?’, ‘Ortaklık kültürü nasıl geliştirilebilir’, ‘Markalaşma nasıl olmalı?’ ve ‘Bölgedeki kaynak ve potansiyel nasıl değerlendirilmeli?’ gibi sorulara cevap arandığını ifade eden Özakalın, özellikle il bazlı özel teşvik uygulamalarının önemine dikkat çekerek tespit edilen sorunların yakından takipçisi olacaklarını vurguladı.,
“Sektörel değerlendirmelerde bulundu”
14 yıllık AK Parti hükümeti döneminde, Erzurum’a ve bölgeye bakışın her zaman pozitif olduğunu, bunun da iş dünyasına yansımalarını olumlu olduğunu vurgulayan Özakalın sektörel değerlendirmelerde bulundu. Tarım ve tarıma dayalı sektörlerde yapılması gerekenleri sıralayan Özakalın şöyle konuştu; “Tarıma dayalı sanayinin et, süt, gıda ve ürünleri sanayii olmak üzere insanların temel protein kaynaklarını karşılayan önemli sanayi dalı olması ve bu ürünlerin sağlıklı nesiller yetiştirebilmenin, yeterli ve dengeli beslenmenin önemli bir ögesi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Sektöre sadece bir üretim alanı veya ekonomik faaliyet alanı olarak bakmadan, sosyo-ekonomik ve ekonomi-politik nitelikleri ile de her geçen gün önemi artan bir konu olarak ülkemiz açısından önem arz etmektedir. Bu sebeple bölgemiz için de tarıma dayalı sanayinin önünü açması bakımından toprak reformunun önemli olduğu unutulmamalı, ivedilikle A dan Z ye her aşamanın yer aldığı Tarım Master Planı bölgesel olarak uygulanabilmelidir. 2012 yılında çıkarılan Büyükşehir Yasası da dikkate alınarak ortak ahır kullanımını özendirecek yeni ve modern sistemlerin oluşturulması ve bunun için özellikle finansal güçleri yetersiz ve destek alamayan küçük üreticilerin ön plana alınarak, ‘ortak kullanımlı modern ahırların’ oluşturulması, bölge bazında hayvan sayısının çok olduğu merkezlerde TOKİ marifetiyle modern hayvan barınma alanlarının pilot çalışma olarak kurulması, içerisinde süt sağım ve toplama ünitelerinin ve soğuk zincir kullanımının çiftçilerin hizmetine sunularak modern hayvan barındırma ve süt toplamanın soğuk hava depolarının kurulumunun yaygınlaştırılması sanayiye kazandırılma oranını artıracağı için önem arz etmektedir ”
Hayvancılık sektöründe, “Aile hekimliği Modeli” gibi “Veteriner Hekimlik Modeli” şeklindeki, pilot bir uygulamanın, kayıtlılık, verimlilik ile üründe ve ilgili verilerin temininde kalite temelinde olumlu katkılar sağlayacağını anlatan Özakalın, “Kapasite kullanım oranlarını artırabilmek, rekabetçi sektörlerimizi geliştirebilmek adına et kesim ve işlenmesine yönelik karkas et teşviği bölgemiz için uygulanabilirÇiftçimizin yetiştirdiği besi materyalinin mamul ya da yarı mamul hale gelmesi sağlanabilir. Üretimde sürekliliği sağlamak için çiftçiyi teşvik edecek, et üretimi batıyla rekabet edebilir düzeye gelebilecek, hayvan hastalıklarıyla mücadele konusunda da ‘karkas et teşviki’ faydalı olabilecektir” dedi.
Konuşmasında, tarım dışı imalat sanayisektörünün desorunlarına değinen ve çözüm önerileri sunanÖzakalın, yatırım yeri tahsisinde yaşanan sorunlar açısından milli emlak, tarım il, ve orman müdürlükleri bir araya gelerek, yatırım yeri tahsisinde yaşanan sorunların önünü açacak şekilde yatırım yerlerinin belirlenmesi gerektiğini belirterek konuşmasına şöyle devam etti; “Bazı ilçelerimizde sık sık yaşanan elektrik kesintileri imalat sanayinin önünde ciddi sorun oluşturuyor. Enerji kesintileri kısa vadede makinelerin sık sık arızalanmasına üretimin aksamasına uzun vadede makine ekipman kaybına neden oluyor. Bu sebeple, ilçelerimizde imalatçılara yatırım yeri tahsisi yapılırken zorunlu altyapı tamamlanmış şekilde sunulmalı, mevcut imalatçıların altyapı sorunu olmayan alanlara transferi konusunda hak kaybına uğramaksızın gerekli girişimler yapılmalıdır. Ayrıca, özelleştirme kapsamında bulunan Erzurum Şeker Fabrikası’nın satışa çıkarılması halinde bölge işadamları kuracağı konsorsiyum ile talip olarak şeker ve gıda alanında potansiyel değerlendirilecektir. İstihdam ve katma değer açısından büyük öneme sahip olan tesisin özelleştirilmesi halinde Erzurum’un kalkınmasında önemli rol oynayacağı düşüncesindeyiz.”
“Girdi maliyetleri düşürülmeli”
Asgari ücret politikasının bölgeler arası gelişmişlik farkının göz önünde bulundurularak, işverenler açısından yükü hafifletilmesi gerektiğini dile getiren ETSO Meclis Başkanı Özakalın yine üretimde sürekliliğin sağlanabilmesi, girdi maliyetlerinin düşürülmesi, üretim kültürünün yaygınlaşabilmesi gibi konularda enerji desteği sağlanması gerektiğini ifade ederek, “İklimsel şartlar göz önünde bulundurulduğunda; ısınma maliyetlerinin doğalgaz kullanımının yüksek oluşu, üretimdeki makine teçhizatta elektrik enerjisi kullanımın yüksek oluşu enerji tüketim bedelleri açısından ciddi maliyetler anlamına gelmekte ve imalat sanayinde caydırıcı bir unsur olmaktadır. İklimsel dezavantajla enerji tüketiminin fazla olduğu Kuzeydoğu Anadolu bölgemizde batıya kıyasla enerji fiyatlarında indirime gidilebilir. Geçiş sürecinde indirim uygulaması ile birlikte alternatif enerji kaynaklarımızdan güneş enerjisinin Erzurum’daki avantajı düşünülerek yaygınlaştırılması için konut, sanayi ve işyerlerine güneş enerjisi yatırım desteği verilmelidir” diye konuştu.
Sağlık sektöründe giderek iddiasını güçlendiren Erzurum’un, Hastaneler Kampüsü Projesi tamamlandığında Türkiye’ye, Avrupa’ya, bölge ülkelerine hitap edebilecek sağlık hizmetlerinde bulunabilecek kapasiteye ulaşacağını anlatan Özakalın konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Bu nedenle ihtiyaçlara yerinde cevap verilebilmesi, ithal edilen bu ürünlerin üretiminin bölgemizde sağlanabilmesi için Sağlık hizmetlerinde kullanılabilecek medikal sarf malzemelerin, ortopedi malzemelerinin, üretimi için medikal ürünleri ihtisas OSB kurulabilir. Ayrıca, finansmana erişimde teminat koşulları çoğu zaman işletmelere ağır gelmektedir. Bankacılık sisteminden kaynaklanan ancak finansal kaynaklara erişimde ciddi sorun oluşturan bu durum bölgemizde sermaye birikiminin olmadığı göz önüne alındığında ekonomik, ticari ve sanayi faaliyetlerini kısıtlamaktadır. Kredi Kefalet Sistemi’nde bölgemizin ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde teminat koşulları kolaylaştırılmalı, Kredi Garanti Fonu etkin rol almalıdır.”
“Teşvik sisteminde ‘12 yıl’ vurgusu”
Konuşmasında teşvikler konusuna da yer ayıran Özakalın, yeni teşvik sistemi ile beraber 6. Bölge özelinde getirilen sigorta primi işçi hissesi desteği ve gelir vergisi stopajı desteği destek unsurlarının özellikle emek yoğun sektörlerde yatırım yapacak olan yatırımcıların 6. Bölge’yi tercih etmelerinde rol oynadığı düşünülmektedir. 6. Bölge OSB’lerinde yapılacak olan yatırımlarda söz konusu desteklerden yararlanma süresinin 12 yıl olması da emek yoğun sektörler açısında 6. Bölge’yi daha da cazip hale getirecektir.. Teşvik uygulamalarının ‘Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararlar’ın birinci maddelerindeki amaç bölümünde zikredilen ‘bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması/bölgesel dengesizliklerin azaltılması’ amaçlarına ulaşılamadığı yeni teşvik sistemi uygulamasında da görülmektedir” dedi.
Konuşmasının sonunda bölgedeki ulaşım projelerinde söz eden Saim Özakalın, tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan bölgedeki bu projelerin hayati önem arz ettiğini kaydederek sözlerini şöyle tamamladı; “Ovit Geçidi Tüneli Projesi, Kop Geçidi Tüneli Projesi, Palandöken Lojistik Merkezi Projesi ve Hızlı Tren Projesi’nin hayata geçirilmesi, ‘Diyarbakır - Bingöl - Erzurum Bölünmüş Yol Projesi’nin tamamlanması, bölgede turizmin geliştirilmesi için yurtiçi ve yurtdışı direkt uçuş sayılarının artırılması ve havaalanının karayolu ulaşımıyla entegre biçimde çalışması ve Erzurum Havalimanı’ndan İran, Azerbaycan ve Rusya’ya direkt yolcu ve kargo seferlerinin başlatılması sağlanmalıdır.”
Toplantıda, ETSO Meclis Başkanı Özakalın’ın bölge sorunlarıyla ilgili dikkat çekici açıklamalarını bakanlık yetkilileri not aldı. Başkan Özakalın, toplantının ardından verilen yemekte de Bakan Tüfenkci ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ile bir arada oldu.
Kaynak: İHA
Malatya TSO’daki toplantıya, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin yanı sıra Malatya Valisi Mustafa Toprak, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Cenap Aşçı, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, AK Parti Malatya Milletvekilleri Mustafa Şahin ve Nurettin Yaşar ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki oda ve borsaların temsilcileri ve davetliler katıldı.
Toplantıya katılan oda ve borsaların temsilcileri illerinin problemlerini dile getirip çözümü konusunda hükümetten destek istediler.
“Darbe girişimi birlikteliğimizi daha da pekiştirdi”
ETSO Meclis Başkanı Saim Özakalın da toplantıda, Erzurum’un sorunlarını ve çözüm önerilerini Bakan Tüfenkci ve Bakanlık yetkililerine aktardı. Konuşmasına, 15 Temmuz hain darbe girişiyle ilgili düşünlerini ifade ederek başlayan Özakalın şunları söyledi; “Bu Aziz Millete ve Türkiye Cumhuriyeti’ne düşman çoktur, geçmişte de vardı bugün de var, gelecekte de olacak. Devlet olarak; karşımıza çıkabilecek tüm tehditlere karşı yapılması gerekenleri; daha çok demokrasi, daha çok birliktelik, daha çok ekonomi, daha çok diplomasi, daha çok bilim, daha çok sevgi, daha çok saygı ile yapmak mümkündür. Hangi başlık altında katkı sunduğunuza hiç bakmadan tüm kalbimle sadece şunu söylüyorum; devletimizin bekasına, şerefimize, ecdadımıza, şehitlerimize, gazilerimize ve gelecek nesillerimize sahip çıkan herkese teşekkür ediyorum.”
Konuşmasında, darbe girişiminin ardından siyasi otoritenin, emniyetin ve yargının gerekeni yaptığını ve yapmaya devam ettiğini kaydeden Özakalın, “Devletimiz ve hükümetimiz görev başındadır. Biz işadamlarına düşen de; daha çok çalışmak, üretmek, istihdam sağlamak ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam etmektir. ‘Bir musibet bin nasihatten evladır’ atasözünü de hatırlatarak, yaşanan bu olaylardan ders çıkarıp, birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmeli, birbirimize sıkı sıkıya kenetlenmeliyiz” diye konuştu.
ETSO Meclis Başkanı Özakalın konuşmasının sonraki bölümünde şehrin ve bölgenin sorunlarına değindi. Şehrin gelişip kalkınmasını hızlandıracak projelerin hayata geçirilmesi ve bölgeler arası kalkınmışlık farkının en aza indirilmesi için belirlenen sorunların bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğinin altını çizden Özakalın, Erzurum ve bölgenin sorunlarını, yaklaşık 3 aydan bu yana ETSO’nun yürüttüğü, “Erzurum İl Profili ve Yakın Projeksiyonu” isimli çalışma ışığında toplantıya katılan yetkililere aktardı.
“ETSO’nun çalışması temel oluşturacak”
Ankara’da 10 Mayıs 2016 tarihinde Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ve milletvekillerinin katılımıyla düzenlenen istişare toplantısında alınan karar doğrultusunda ETSO’nun Haziran ayında başlattığı ve ildeki üniversiteler, kamu ve özel sektör temsilcileri ile STK’ların katılımıyla yürüttüğü çalışma kapsamında; Erzurum’un, “Ticaret Profili”, “Sanayi Profili”, “Tarım ve Hayvancılık Profili”, “Turizm Profili” ve “İmalat-Sanayi Sektörü İstişare Toplantısı” gibi konu başlıklarıyla yaklaşık 30 Saat süren 7-8 toplantı düzenlediklerini dile getiren Özakalın, toplantılarda; ‘Bölgeye özel teşvikler nasıl olmalı?, ‘Kalifiye işgücü-göç nasıl engellenir?’, ‘Ortaklık kültürü nasıl geliştirilebilir’, ‘Markalaşma nasıl olmalı?’ ve ‘Bölgedeki kaynak ve potansiyel nasıl değerlendirilmeli?’ gibi sorulara cevap arandığını ifade eden Özakalın, özellikle il bazlı özel teşvik uygulamalarının önemine dikkat çekerek tespit edilen sorunların yakından takipçisi olacaklarını vurguladı.,
“Sektörel değerlendirmelerde bulundu”
14 yıllık AK Parti hükümeti döneminde, Erzurum’a ve bölgeye bakışın her zaman pozitif olduğunu, bunun da iş dünyasına yansımalarını olumlu olduğunu vurgulayan Özakalın sektörel değerlendirmelerde bulundu. Tarım ve tarıma dayalı sektörlerde yapılması gerekenleri sıralayan Özakalın şöyle konuştu; “Tarıma dayalı sanayinin et, süt, gıda ve ürünleri sanayii olmak üzere insanların temel protein kaynaklarını karşılayan önemli sanayi dalı olması ve bu ürünlerin sağlıklı nesiller yetiştirebilmenin, yeterli ve dengeli beslenmenin önemli bir ögesi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Sektöre sadece bir üretim alanı veya ekonomik faaliyet alanı olarak bakmadan, sosyo-ekonomik ve ekonomi-politik nitelikleri ile de her geçen gün önemi artan bir konu olarak ülkemiz açısından önem arz etmektedir. Bu sebeple bölgemiz için de tarıma dayalı sanayinin önünü açması bakımından toprak reformunun önemli olduğu unutulmamalı, ivedilikle A dan Z ye her aşamanın yer aldığı Tarım Master Planı bölgesel olarak uygulanabilmelidir. 2012 yılında çıkarılan Büyükşehir Yasası da dikkate alınarak ortak ahır kullanımını özendirecek yeni ve modern sistemlerin oluşturulması ve bunun için özellikle finansal güçleri yetersiz ve destek alamayan küçük üreticilerin ön plana alınarak, ‘ortak kullanımlı modern ahırların’ oluşturulması, bölge bazında hayvan sayısının çok olduğu merkezlerde TOKİ marifetiyle modern hayvan barınma alanlarının pilot çalışma olarak kurulması, içerisinde süt sağım ve toplama ünitelerinin ve soğuk zincir kullanımının çiftçilerin hizmetine sunularak modern hayvan barındırma ve süt toplamanın soğuk hava depolarının kurulumunun yaygınlaştırılması sanayiye kazandırılma oranını artıracağı için önem arz etmektedir ”
Hayvancılık sektöründe, “Aile hekimliği Modeli” gibi “Veteriner Hekimlik Modeli” şeklindeki, pilot bir uygulamanın, kayıtlılık, verimlilik ile üründe ve ilgili verilerin temininde kalite temelinde olumlu katkılar sağlayacağını anlatan Özakalın, “Kapasite kullanım oranlarını artırabilmek, rekabetçi sektörlerimizi geliştirebilmek adına et kesim ve işlenmesine yönelik karkas et teşviği bölgemiz için uygulanabilirÇiftçimizin yetiştirdiği besi materyalinin mamul ya da yarı mamul hale gelmesi sağlanabilir. Üretimde sürekliliği sağlamak için çiftçiyi teşvik edecek, et üretimi batıyla rekabet edebilir düzeye gelebilecek, hayvan hastalıklarıyla mücadele konusunda da ‘karkas et teşviki’ faydalı olabilecektir” dedi.
Konuşmasında, tarım dışı imalat sanayisektörünün desorunlarına değinen ve çözüm önerileri sunanÖzakalın, yatırım yeri tahsisinde yaşanan sorunlar açısından milli emlak, tarım il, ve orman müdürlükleri bir araya gelerek, yatırım yeri tahsisinde yaşanan sorunların önünü açacak şekilde yatırım yerlerinin belirlenmesi gerektiğini belirterek konuşmasına şöyle devam etti; “Bazı ilçelerimizde sık sık yaşanan elektrik kesintileri imalat sanayinin önünde ciddi sorun oluşturuyor. Enerji kesintileri kısa vadede makinelerin sık sık arızalanmasına üretimin aksamasına uzun vadede makine ekipman kaybına neden oluyor. Bu sebeple, ilçelerimizde imalatçılara yatırım yeri tahsisi yapılırken zorunlu altyapı tamamlanmış şekilde sunulmalı, mevcut imalatçıların altyapı sorunu olmayan alanlara transferi konusunda hak kaybına uğramaksızın gerekli girişimler yapılmalıdır. Ayrıca, özelleştirme kapsamında bulunan Erzurum Şeker Fabrikası’nın satışa çıkarılması halinde bölge işadamları kuracağı konsorsiyum ile talip olarak şeker ve gıda alanında potansiyel değerlendirilecektir. İstihdam ve katma değer açısından büyük öneme sahip olan tesisin özelleştirilmesi halinde Erzurum’un kalkınmasında önemli rol oynayacağı düşüncesindeyiz.”
“Girdi maliyetleri düşürülmeli”
Asgari ücret politikasının bölgeler arası gelişmişlik farkının göz önünde bulundurularak, işverenler açısından yükü hafifletilmesi gerektiğini dile getiren ETSO Meclis Başkanı Özakalın yine üretimde sürekliliğin sağlanabilmesi, girdi maliyetlerinin düşürülmesi, üretim kültürünün yaygınlaşabilmesi gibi konularda enerji desteği sağlanması gerektiğini ifade ederek, “İklimsel şartlar göz önünde bulundurulduğunda; ısınma maliyetlerinin doğalgaz kullanımının yüksek oluşu, üretimdeki makine teçhizatta elektrik enerjisi kullanımın yüksek oluşu enerji tüketim bedelleri açısından ciddi maliyetler anlamına gelmekte ve imalat sanayinde caydırıcı bir unsur olmaktadır. İklimsel dezavantajla enerji tüketiminin fazla olduğu Kuzeydoğu Anadolu bölgemizde batıya kıyasla enerji fiyatlarında indirime gidilebilir. Geçiş sürecinde indirim uygulaması ile birlikte alternatif enerji kaynaklarımızdan güneş enerjisinin Erzurum’daki avantajı düşünülerek yaygınlaştırılması için konut, sanayi ve işyerlerine güneş enerjisi yatırım desteği verilmelidir” diye konuştu.
Sağlık sektöründe giderek iddiasını güçlendiren Erzurum’un, Hastaneler Kampüsü Projesi tamamlandığında Türkiye’ye, Avrupa’ya, bölge ülkelerine hitap edebilecek sağlık hizmetlerinde bulunabilecek kapasiteye ulaşacağını anlatan Özakalın konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Bu nedenle ihtiyaçlara yerinde cevap verilebilmesi, ithal edilen bu ürünlerin üretiminin bölgemizde sağlanabilmesi için Sağlık hizmetlerinde kullanılabilecek medikal sarf malzemelerin, ortopedi malzemelerinin, üretimi için medikal ürünleri ihtisas OSB kurulabilir. Ayrıca, finansmana erişimde teminat koşulları çoğu zaman işletmelere ağır gelmektedir. Bankacılık sisteminden kaynaklanan ancak finansal kaynaklara erişimde ciddi sorun oluşturan bu durum bölgemizde sermaye birikiminin olmadığı göz önüne alındığında ekonomik, ticari ve sanayi faaliyetlerini kısıtlamaktadır. Kredi Kefalet Sistemi’nde bölgemizin ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde teminat koşulları kolaylaştırılmalı, Kredi Garanti Fonu etkin rol almalıdır.”
“Teşvik sisteminde ‘12 yıl’ vurgusu”
Konuşmasında teşvikler konusuna da yer ayıran Özakalın, yeni teşvik sistemi ile beraber 6. Bölge özelinde getirilen sigorta primi işçi hissesi desteği ve gelir vergisi stopajı desteği destek unsurlarının özellikle emek yoğun sektörlerde yatırım yapacak olan yatırımcıların 6. Bölge’yi tercih etmelerinde rol oynadığı düşünülmektedir. 6. Bölge OSB’lerinde yapılacak olan yatırımlarda söz konusu desteklerden yararlanma süresinin 12 yıl olması da emek yoğun sektörler açısında 6. Bölge’yi daha da cazip hale getirecektir.. Teşvik uygulamalarının ‘Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararlar’ın birinci maddelerindeki amaç bölümünde zikredilen ‘bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması/bölgesel dengesizliklerin azaltılması’ amaçlarına ulaşılamadığı yeni teşvik sistemi uygulamasında da görülmektedir” dedi.
Konuşmasının sonunda bölgedeki ulaşım projelerinde söz eden Saim Özakalın, tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan bölgedeki bu projelerin hayati önem arz ettiğini kaydederek sözlerini şöyle tamamladı; “Ovit Geçidi Tüneli Projesi, Kop Geçidi Tüneli Projesi, Palandöken Lojistik Merkezi Projesi ve Hızlı Tren Projesi’nin hayata geçirilmesi, ‘Diyarbakır - Bingöl - Erzurum Bölünmüş Yol Projesi’nin tamamlanması, bölgede turizmin geliştirilmesi için yurtiçi ve yurtdışı direkt uçuş sayılarının artırılması ve havaalanının karayolu ulaşımıyla entegre biçimde çalışması ve Erzurum Havalimanı’ndan İran, Azerbaycan ve Rusya’ya direkt yolcu ve kargo seferlerinin başlatılması sağlanmalıdır.”
Toplantıda, ETSO Meclis Başkanı Özakalın’ın bölge sorunlarıyla ilgili dikkat çekici açıklamalarını bakanlık yetkilileri not aldı. Başkan Özakalın, toplantının ardından verilen yemekte de Bakan Tüfenkci ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ile bir arada oldu.