Kuru İncirde Rekolte Düştü, Kalite Arttı
Ege Bölgesi’nde 2016-2017 sezonu kuru incir rekolte tahminleri açıklandı. Kuru incir rekolte tahmini, geçen seneye oranla yüzde 3 düşüşle 72 bin ton olarak açıklanırken, bu yıl son 10 yılın en kaliteli incirinin yetiştiği belirtildi.
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Koordinatörlüğünde, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), İzmir Ticaret Odası (İTO) ve Aydın Ticaret Borsası işbirliğinde ve Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü ile Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün katkıları ile gerçekleştirilen 2016-2017 sezonu Ege Bölgesi kuru incir rekolte tahmin rakamları açıklandı. Açıklamayı; İTB Yönetim Kurulu Üyesi Özhan Şen, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birlik Başkanı Birol Celep ve Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü Müdürü Selim Arpacı yaptı. Tahminlere göre, geçen yıl 75 bin ton olan kuru incir rekoltesi, bu yıl yüzde 3’lük düşüşle 72 bin ton olarak açıklandı. Rekoltenin az da olsa düşmesinin herhangi bir sorun oluşturmayacağı belirtilirken, kalitenin ise son 10 yılın en iyisi olduğu ifade edildi.
"Sapmayı başarılı olarak kabul edebiliriz"
Kuru incir sektörü ihracatının 65 bin tona ulaşmış bulunduğunu kaydeden İTB Yönetim Kurulu Üyesi Özhan Şen, "Toplam 13 bin ton seviyelerinde iç tüketim ve elde bulunan stok olduğunu düşünüyoruz. Bu verilere göre geçtiğimiz yıl rekoltesinin yaklaşık yüzde 5 eksik olarak tahmin edilmiş olduğunu söyleyebiliriz. Üretimi çok çeşitli faktörlere bağlı olan tarımsal ürünlerde bu sapmayı başarılı kabul edebiliriz. Ancak, çalışma alanımız dışında bulunan Muğla, Balıkesir, Antep ve Hatay gibi bölgelerden de bir miktar kuru incirin piyasaya dahil olduğunu ifade etmek istiyorum" dedi.
"Geçen sene kalitede sorun yaşanmıştı"
Geçen sezonda kuru incir rekolte miktarı yüksek olsa da yağış, nem ile hastalık ve zararlıların etkisiyle akma, ekşime ve çatlama gibi kalite sorunları yaşandığını hatırlatan Şen, "Heyetimiz bu yılki çalışmalarında hastalık ve zararlıların etkisinin geçen yıla göre az olduğunu ve dolayısıyla daha kaliteli ürün elde edeceğimizi tespit etmiştir. İş malı olarak tabir ettiğimiz kaliteli incir oranının toplam rekolte içerisindeki payının daha yüksek olmasını bekliyoruz. Ancak, bazı bölgelerde meyvelerin olgunlaşma döneminde yaşanan yüksek sıcaklıklar nedeniyle meyve iriliği geçen yıla göre daha düşük kalmıştır. Kasım-nisan aylarındaki yağışların az olması nedeniyle sürgün uzunlukları kısa kalmış ve bu nedenle birçok bölgede meyve tutumunun geçen yıldan az olduğu tespit edilmiştir" diye konuştu.
Vatandaşlara beyaz incir uyarısı
Kuru incirde yaşanan ilaç sorunu hakkında vatandaşları uyaran Şen, "Kuru incirde hidrojen peroksit kullanılıyor. Vatandaşlarımızı uyarıyorum; pazarda satılan beyaz inciri asla kabul etmesinler. Görür görmez anında gerekli yerlere bildirsinler" ifadelerini kullandı.
"Santrallerin olduğu alanlardaki incir yaprağında bor miktarı arttı"
Toplantıda, Aydın başta olmak üzere incirde yaşanan jeotermal sorunu da gündeme geldi. Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü Müdürü Selim Arpacı, bölgede incelemenin detaylı olarak sürdürüldüğünü belirterek şöyle konuştu:
"Aydın’da fiziki olarak görünen kuyu sayısının, santral sayısının artışı var. Kuyulardan gelen borular incirde itme yapıyor. Bu inciri tehdit eden bir konu. Bölgede çıkan gazlarla ilgili analizler yapılıyor. Cihazlarla ölçüm yapıyoruz. Bununla ilgili çalışmaların sonunda jeotermalin etkisi araştırılacak net konuşabileceğiz. Elde edilen bilgilere göre incir yaprağında bor miktarının yükseldiği ortaya çıktı. Tam olarak zararlı sınıra gelmedi ama normal alanlardaki incirlerden bir miktar daha fazla bor çıktı. Diyelim ki normal alanlardaki yapraklarda 300 PPM civarında bor okunurken, santrallere yakın yerlerde. 400-450 PPM bor okundu. 500 PPM üzeri de zararlı olmuş oluyor. Bu miktarın azalması için santrallerin veya kuyu açılma işlemlerinin düzenli yapılması ile önüne geçilebilir."
"Kalite, düşüş farkını kapatacak"
Kuru incirde yapılan ihracatın geçtiğimiz yıllara oranla artış gösterdiğini ifade eden Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birlik Başkanı Birol Celep ise şunları söyledi:
"Rekoltedeki düşünün rakamsal değerini kalite problemi ile kapatacağız. Geçen sene kalite bayağı eksikti. Ürünün kaliteli olması, işçilik anlamında da ekonomimize katkı sağlayacak. Artık hiçbir pazarlık sorunumuz olmaz. Biz inciri 12 ay tüketilebilecek duruma getirdik. Arz talep dengesini devam ettirecek bir piyasa oluşturmak lazım. Spekülatif düşüncelere yer vermemek gerekiyor. Geçen seneye oranla ihracatımızda yüzde 15 oranında bir artış var. Bu sene kalitenin yüksek olması ihracat için son derece önemli. Bu seneki ürün son 10 yılın en iyi ürünü diyebiliriz."
Kaynak: İHA
"Sapmayı başarılı olarak kabul edebiliriz"
Kuru incir sektörü ihracatının 65 bin tona ulaşmış bulunduğunu kaydeden İTB Yönetim Kurulu Üyesi Özhan Şen, "Toplam 13 bin ton seviyelerinde iç tüketim ve elde bulunan stok olduğunu düşünüyoruz. Bu verilere göre geçtiğimiz yıl rekoltesinin yaklaşık yüzde 5 eksik olarak tahmin edilmiş olduğunu söyleyebiliriz. Üretimi çok çeşitli faktörlere bağlı olan tarımsal ürünlerde bu sapmayı başarılı kabul edebiliriz. Ancak, çalışma alanımız dışında bulunan Muğla, Balıkesir, Antep ve Hatay gibi bölgelerden de bir miktar kuru incirin piyasaya dahil olduğunu ifade etmek istiyorum" dedi.
"Geçen sene kalitede sorun yaşanmıştı"
Geçen sezonda kuru incir rekolte miktarı yüksek olsa da yağış, nem ile hastalık ve zararlıların etkisiyle akma, ekşime ve çatlama gibi kalite sorunları yaşandığını hatırlatan Şen, "Heyetimiz bu yılki çalışmalarında hastalık ve zararlıların etkisinin geçen yıla göre az olduğunu ve dolayısıyla daha kaliteli ürün elde edeceğimizi tespit etmiştir. İş malı olarak tabir ettiğimiz kaliteli incir oranının toplam rekolte içerisindeki payının daha yüksek olmasını bekliyoruz. Ancak, bazı bölgelerde meyvelerin olgunlaşma döneminde yaşanan yüksek sıcaklıklar nedeniyle meyve iriliği geçen yıla göre daha düşük kalmıştır. Kasım-nisan aylarındaki yağışların az olması nedeniyle sürgün uzunlukları kısa kalmış ve bu nedenle birçok bölgede meyve tutumunun geçen yıldan az olduğu tespit edilmiştir" diye konuştu.
Vatandaşlara beyaz incir uyarısı
Kuru incirde yaşanan ilaç sorunu hakkında vatandaşları uyaran Şen, "Kuru incirde hidrojen peroksit kullanılıyor. Vatandaşlarımızı uyarıyorum; pazarda satılan beyaz inciri asla kabul etmesinler. Görür görmez anında gerekli yerlere bildirsinler" ifadelerini kullandı.
"Santrallerin olduğu alanlardaki incir yaprağında bor miktarı arttı"
Toplantıda, Aydın başta olmak üzere incirde yaşanan jeotermal sorunu da gündeme geldi. Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü Müdürü Selim Arpacı, bölgede incelemenin detaylı olarak sürdürüldüğünü belirterek şöyle konuştu:
"Aydın’da fiziki olarak görünen kuyu sayısının, santral sayısının artışı var. Kuyulardan gelen borular incirde itme yapıyor. Bu inciri tehdit eden bir konu. Bölgede çıkan gazlarla ilgili analizler yapılıyor. Cihazlarla ölçüm yapıyoruz. Bununla ilgili çalışmaların sonunda jeotermalin etkisi araştırılacak net konuşabileceğiz. Elde edilen bilgilere göre incir yaprağında bor miktarının yükseldiği ortaya çıktı. Tam olarak zararlı sınıra gelmedi ama normal alanlardaki incirlerden bir miktar daha fazla bor çıktı. Diyelim ki normal alanlardaki yapraklarda 300 PPM civarında bor okunurken, santrallere yakın yerlerde. 400-450 PPM bor okundu. 500 PPM üzeri de zararlı olmuş oluyor. Bu miktarın azalması için santrallerin veya kuyu açılma işlemlerinin düzenli yapılması ile önüne geçilebilir."
"Kalite, düşüş farkını kapatacak"
Kuru incirde yapılan ihracatın geçtiğimiz yıllara oranla artış gösterdiğini ifade eden Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birlik Başkanı Birol Celep ise şunları söyledi:
"Rekoltedeki düşünün rakamsal değerini kalite problemi ile kapatacağız. Geçen sene kalite bayağı eksikti. Ürünün kaliteli olması, işçilik anlamında da ekonomimize katkı sağlayacak. Artık hiçbir pazarlık sorunumuz olmaz. Biz inciri 12 ay tüketilebilecek duruma getirdik. Arz talep dengesini devam ettirecek bir piyasa oluşturmak lazım. Spekülatif düşüncelere yer vermemek gerekiyor. Geçen seneye oranla ihracatımızda yüzde 15 oranında bir artış var. Bu sene kalitenin yüksek olması ihracat için son derece önemli. Bu seneki ürün son 10 yılın en iyi ürünü diyebiliriz."