Japonya Savunma Bakanlığından 484 Sayfalık Rapor
Raporda Kuzey Kore'nin nükleer programı ve füze denemeleri bölge için 'büyük ve yakın bir tehdit' olarak nitelendi Japonya, Pekin hükümetine BM Daimi Tahkim Mahkemesi'nin 12 Temmuz'da açıkladığı karara saygı duyması çağrısında bulundu.
Japonya, Kuzey Kore'nin nükleer programını ve füze denemelerini bölge için 'büyük ve yakın bir tehdit' olarak değerlendiriyor.
Japonya Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanan 484 sayfalık yıllık savunma raporu, kabine tarafından onaylandı.
Raporun Kuzey Kore ile ilgili bölümünde 'Pyongyang'ın askeri eylemleri, Kore Yarımadası'nda gerilimi tırmandırmaya devam ediyor. Kuzey Kore'nin eylemleri, sadece Japonya için değil, tüm bölge ve uluslararası toplum için de büyük ve yakın bir tehdit oluşturuyor. Kuzey Kore'nin 10 bin kilometre menzilli füze üretmiş olması ihtimali, Japonya için büyük endişe kaynağıdır.' ifadeleri kullanıldı.
Kuzey Kore'nin son dönemdeki nükleer denemelerinin ayrıntılı bir biçimde ele alındığı raporda Pyongyang'ın minyatür atom bombası yapma ve savaş başlığı geliştirme düzeyine erişmiş olabileceğine işaret edildi
- 'Uluslararası toplum, Rusya'nın hibrit savaşıyla baş etmekte güçlük yaşıyor'
Raporun Rusya kısmında Moskova yönetiminin 2014'teki Ukrayna krizinde uluslararası toplumun tüm uyarılarına kayıtsız kaldığı belirtildi.
Raporda Rusya'nın sabotaj ve bilgi manipülasyonu gibi askeri olmayan taktiklerin yanı sıra askeri taktikleri de gizlice uygulayıp açıkça 'silahlı saldırı' olarak nitelenemeyecek yöntemlerle saldırgan eylemlerde bulunarak hibrit savaş başlattığına işaret edildi.
Dönemin NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ve eski ABD Avrupa Kuvvetleri (EUCOM) Komutanı General Philip Breedlove'ın Rusya'yı hibrit savaş taktiklerini terk etmesi için uyardığı hatırlatılan raporda 'Uluslararası toplum, Rusya'ya karşı sert yaptırımlar kabul etti. Ancak uluslararası toplumun kınamasına ve uyguladığı yaptırımlara rağmen Rusya'nın statükoyu güç kullanarak değiştirme girişimi durdurulamadı. Uluslararası toplum, Rusya'nın hibrit savaşıyla baş etmekte güçlük yaşıyor.' ifadelerine yer verildi.
- Çin'e BM Tahkim Mahkemesi'nin kararına uyması çağrısı
Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki hak iddialarının 'provokasyon' olarak nitelendiği raporda Pekin hükümetine Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Tahkim Mahkemesi'nin 12 Temmuz'da açıkladığı karara saygı duyması çağrısı yapıldı. BM Daimi Tahkim Mahkemesi, Filipinler'in başvurusu üzerine görülen davada Çin'in, Güney Çin Denizi sularında ve kaynaklarında tarihten gelen ayrıcalıklı bir kontrole sahip olduğu yönünde herhangi bir kanıtın bulunmadığına, Çin'in Filipinler'in egemenlik haklarını ihlal ettiğine ve yapay adalar inşa ederek bölgedeki mercan kayalıklarına ciddi zarar verdiğine hükmetmişti.
Çin'in Doğu Çin Denizi'nde de gerilimi tırmandığı ileri sürülen raporda Japonya'nın geçen yıl Doğu Çin Denizi'nde de Çin savaş uçaklarına 570'ten fazla kez müdahale etmek zorunda kaldığı ifade edildi.
Çin'in tartışmalı adalar civarındaki askeri faaliyetlerini de artırdığına vurgu yapılan raporda Çin'in bölgeye savaş gemisi gönderdiği hatırlatıldı.
Raporda, Çin'in Güney ve Doğu Çin denizlerindeki faaliyetleri 'tek taraflı ve despotça' olarak nitelendi ve 'Bu tür tehlikeli faaliyetler, beklenmeyen durumlara yol açabilir.' uyarısı yapıldı.
Doğu Çin Denizi'ndeki 5 ada ve üç kayalıktan oluşan takımadalar, Çin, Japonya ve Tayvan arasında uzun süredir tartışma konusu. Takımadalar, Japonya'da 'Senkaku', Çin'de 'Diaoyü' ve Tayvan'da da 'Diaoyutai' olarak adlandırılıyor. Japonya, takımadaların kendi karasuları içinde bulunduğunu ileri sürüyor ve adaların bulunduğu bölgeye ardı ardına gözetleme gemileri gönderen Çin'i karasularını ihlal etmekle suçluyor. Her iki ülke de 209 bin 790 kilometrekarelik alanı kaplayan deniz sahasını 'ekonomik bölge' ilan etmişti. Toplam 667 kilometre uzunluğundaki bölgede Çin ve Japonya'nın 371 kilometre uzunluğundaki alanı ekonomik bölge ilan etmesi, çatışmanın boyutunu ortaya koyuyor.
Kaynak: AA
Japonya Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanan 484 sayfalık yıllık savunma raporu, kabine tarafından onaylandı.
Raporun Kuzey Kore ile ilgili bölümünde 'Pyongyang'ın askeri eylemleri, Kore Yarımadası'nda gerilimi tırmandırmaya devam ediyor. Kuzey Kore'nin eylemleri, sadece Japonya için değil, tüm bölge ve uluslararası toplum için de büyük ve yakın bir tehdit oluşturuyor. Kuzey Kore'nin 10 bin kilometre menzilli füze üretmiş olması ihtimali, Japonya için büyük endişe kaynağıdır.' ifadeleri kullanıldı.
Kuzey Kore'nin son dönemdeki nükleer denemelerinin ayrıntılı bir biçimde ele alındığı raporda Pyongyang'ın minyatür atom bombası yapma ve savaş başlığı geliştirme düzeyine erişmiş olabileceğine işaret edildi
- 'Uluslararası toplum, Rusya'nın hibrit savaşıyla baş etmekte güçlük yaşıyor'
Raporun Rusya kısmında Moskova yönetiminin 2014'teki Ukrayna krizinde uluslararası toplumun tüm uyarılarına kayıtsız kaldığı belirtildi.
Raporda Rusya'nın sabotaj ve bilgi manipülasyonu gibi askeri olmayan taktiklerin yanı sıra askeri taktikleri de gizlice uygulayıp açıkça 'silahlı saldırı' olarak nitelenemeyecek yöntemlerle saldırgan eylemlerde bulunarak hibrit savaş başlattığına işaret edildi.
Dönemin NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ve eski ABD Avrupa Kuvvetleri (EUCOM) Komutanı General Philip Breedlove'ın Rusya'yı hibrit savaş taktiklerini terk etmesi için uyardığı hatırlatılan raporda 'Uluslararası toplum, Rusya'ya karşı sert yaptırımlar kabul etti. Ancak uluslararası toplumun kınamasına ve uyguladığı yaptırımlara rağmen Rusya'nın statükoyu güç kullanarak değiştirme girişimi durdurulamadı. Uluslararası toplum, Rusya'nın hibrit savaşıyla baş etmekte güçlük yaşıyor.' ifadelerine yer verildi.
- Çin'e BM Tahkim Mahkemesi'nin kararına uyması çağrısı
Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki hak iddialarının 'provokasyon' olarak nitelendiği raporda Pekin hükümetine Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Tahkim Mahkemesi'nin 12 Temmuz'da açıkladığı karara saygı duyması çağrısı yapıldı. BM Daimi Tahkim Mahkemesi, Filipinler'in başvurusu üzerine görülen davada Çin'in, Güney Çin Denizi sularında ve kaynaklarında tarihten gelen ayrıcalıklı bir kontrole sahip olduğu yönünde herhangi bir kanıtın bulunmadığına, Çin'in Filipinler'in egemenlik haklarını ihlal ettiğine ve yapay adalar inşa ederek bölgedeki mercan kayalıklarına ciddi zarar verdiğine hükmetmişti.
Çin'in Doğu Çin Denizi'nde de gerilimi tırmandığı ileri sürülen raporda Japonya'nın geçen yıl Doğu Çin Denizi'nde de Çin savaş uçaklarına 570'ten fazla kez müdahale etmek zorunda kaldığı ifade edildi.
Çin'in tartışmalı adalar civarındaki askeri faaliyetlerini de artırdığına vurgu yapılan raporda Çin'in bölgeye savaş gemisi gönderdiği hatırlatıldı.
Raporda, Çin'in Güney ve Doğu Çin denizlerindeki faaliyetleri 'tek taraflı ve despotça' olarak nitelendi ve 'Bu tür tehlikeli faaliyetler, beklenmeyen durumlara yol açabilir.' uyarısı yapıldı.
Doğu Çin Denizi'ndeki 5 ada ve üç kayalıktan oluşan takımadalar, Çin, Japonya ve Tayvan arasında uzun süredir tartışma konusu. Takımadalar, Japonya'da 'Senkaku', Çin'de 'Diaoyü' ve Tayvan'da da 'Diaoyutai' olarak adlandırılıyor. Japonya, takımadaların kendi karasuları içinde bulunduğunu ileri sürüyor ve adaların bulunduğu bölgeye ardı ardına gözetleme gemileri gönderen Çin'i karasularını ihlal etmekle suçluyor. Her iki ülke de 209 bin 790 kilometrekarelik alanı kaplayan deniz sahasını 'ekonomik bölge' ilan etmişti. Toplam 667 kilometre uzunluğundaki bölgede Çin ve Japonya'nın 371 kilometre uzunluğundaki alanı ekonomik bölge ilan etmesi, çatışmanın boyutunu ortaya koyuyor.