TBMM Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
AB Birliği Bakan Yardımcısı Şahin: 'AB'ye tam üyelik konusunda son derece kararlıyız. Bu kararlılığımızı Avrupa Birliği Bakanlığı olarak hükümetimizin de ürettiği politikalar çerçevesinde, Avrupa seyahatlerimizde ve zirvelerde bütün gücüyle hissettirmeye çalışıyoruz'
Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ali Şahin, 'AB'ye tam üyelik konusunda son derece kararlıyız. Bu kararlılığımızı Avrupa Birliği Bakanlığı olarak hükümetimizin de ürettiği politikalar çerçevesinde, Avrupa seyahatlerimizde ve zirvelerde bütün gücüyle hissettirmeye çalışıyoruz.' dedi.
AB Uyum Komisyonu, Mehmet Kasım Gülpınar başkanlığında toplandı.
Komisyonda, AB Bakanlığı Bakan Yardımcısı Şahin, AB Bakanlığı Müsteşarı Rauf Engin Sosyal ile Müsteşar Yardımcısı Mehmet Cangir, AB-Türkiye ilişkilerinde yaşanan son gelişmeler hakkında komisyon üyelerine sunum yaptı.
AB Bakanlığı yetkilileri, AB ile vize serbestisi, Geri Kabul Anlaşması ve mülteci krizi ekseninde, Türkiye'nin AB'ye uyum sürecine ilişkin bilgi verdi.
Türkiye'nin 57 yıllık AB uyum serüveninin, boşa harcanan bir süre olarak algılanmaması gerektiğini ifade eden Şahin, söz konusu sürecin Türkiye'ye ekonomik, sosyal ve siyasi anlamda çok ciddi kazanımları olduğunu belirtti.
Türkiye'nin AB'ye tam üyelik konusunda son derece kararlı olduğunu vurgulayan Şahin, 'Bu kararlılığımızı Avrupa Birliği Bakanlığı olarak hükümetimizin de ürettiği politikalar çerçevesinde, Avrupa seyahatlerimizde ve zirvelerde bütün gücüyle hissettirmeye çalışıyoruz. Bu konuda gerçekten samimiyiz.' dedi.
- 'Avrupalı dostlarımızın sessizliğini anlamak kolay olmadı'
Şahin, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin, bu süreçte özellikle konuşulması gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
'Avrupa Birliği'nin veya Avrupalı dostlarımızın 15 Temmuz sonrası sessizliğini bizim açımızdan anlamak kolay olmadı. Çünkü söz konusu olan bir siyasi parti, bir siyasi lider değil, millet iradesi, demokrasi, demokratik değerler ve Türkiye Büyük Millet Meclisiydi.'
Batının bu konuda bir şuur kaybı yaşandığını belirten Şahin, 'Demokrasi şu an Batı için açıkçası acıktığında yiyecekleri bir put şekline gelmiş durumda. Demokrasi, Avrupa'nın menfaatleri söz konusu olduğunda büyük bir güçle sahiplendikleri, sarıldıkları bir değer ama bölgesine, coğrafyasına ve belki de dini birtakım unsurlara göre zaman zaman da farklılık arzeden bir durum.' değerlendirmesini yaptı.
Şahin, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası faaliyetleri, eylül ayından itibaren hızlandıracaklarını vurgulayarak, Avrupa Parlamentosunda, bütün partilerin katılımıyla 15 Temmuz'u anlatan sergi çalışması yapmayı planladıklarını kaydetti.
- 'O süreç, bizi AB üyeleri kadar ilgilendiriyor'
AB Bakanlığı Müsteşarı Rauf Engin Soysal, 15 Temmuz sonrası AB Bakanlığının gerçekleştirdiği birtakım temasları ve AB uyum sürecine ilişkin yaşanan gelişmeleri aktardı.
29 Nisan'da yapılacak Avrupa Birliği Zirvesi'nde iki sürecin işleyeceğine değinen Soysal, 'Birinci süreç, Brexit sonrası İngiltere ile nasıl bir ilişki kurulacağına dair iç süreç, bir müzakere süreci. O süreç, bizi AB üyeleri kadar ilgilendiriyor. Gümrük Birliği'nin güncellenmesinden transatlantik ticaretine yatırım ortaklığına kadar birçok nedeni var. O sürece topyekun, bütün sektörlerimizle bütün akademisyenlerimizle meclis boyutunda temaslarımızla kendi sürecimiz gibi bakabilmemiz lazım.' ifadesini kullandı.
Soysal, ikinci sürecin ise AB üyelerinin, 'İngiltere gitti, biz nasıl şekil alacağız?' konusu olduğunu, bu konuda somut tartışmaların yaşanacağına işaret etti.
AB Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Cangir de AB ile vize serbestisi ve Geri Kabul Anlaşması'nda gelinen süreç hakkında bilgi verdi.
Kaynak: AA
AB Uyum Komisyonu, Mehmet Kasım Gülpınar başkanlığında toplandı.
Komisyonda, AB Bakanlığı Bakan Yardımcısı Şahin, AB Bakanlığı Müsteşarı Rauf Engin Sosyal ile Müsteşar Yardımcısı Mehmet Cangir, AB-Türkiye ilişkilerinde yaşanan son gelişmeler hakkında komisyon üyelerine sunum yaptı.
AB Bakanlığı yetkilileri, AB ile vize serbestisi, Geri Kabul Anlaşması ve mülteci krizi ekseninde, Türkiye'nin AB'ye uyum sürecine ilişkin bilgi verdi.
Türkiye'nin 57 yıllık AB uyum serüveninin, boşa harcanan bir süre olarak algılanmaması gerektiğini ifade eden Şahin, söz konusu sürecin Türkiye'ye ekonomik, sosyal ve siyasi anlamda çok ciddi kazanımları olduğunu belirtti.
Türkiye'nin AB'ye tam üyelik konusunda son derece kararlı olduğunu vurgulayan Şahin, 'Bu kararlılığımızı Avrupa Birliği Bakanlığı olarak hükümetimizin de ürettiği politikalar çerçevesinde, Avrupa seyahatlerimizde ve zirvelerde bütün gücüyle hissettirmeye çalışıyoruz. Bu konuda gerçekten samimiyiz.' dedi.
- 'Avrupalı dostlarımızın sessizliğini anlamak kolay olmadı'
Şahin, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin, bu süreçte özellikle konuşulması gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
'Avrupa Birliği'nin veya Avrupalı dostlarımızın 15 Temmuz sonrası sessizliğini bizim açımızdan anlamak kolay olmadı. Çünkü söz konusu olan bir siyasi parti, bir siyasi lider değil, millet iradesi, demokrasi, demokratik değerler ve Türkiye Büyük Millet Meclisiydi.'
Batının bu konuda bir şuur kaybı yaşandığını belirten Şahin, 'Demokrasi şu an Batı için açıkçası acıktığında yiyecekleri bir put şekline gelmiş durumda. Demokrasi, Avrupa'nın menfaatleri söz konusu olduğunda büyük bir güçle sahiplendikleri, sarıldıkları bir değer ama bölgesine, coğrafyasına ve belki de dini birtakım unsurlara göre zaman zaman da farklılık arzeden bir durum.' değerlendirmesini yaptı.
Şahin, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası faaliyetleri, eylül ayından itibaren hızlandıracaklarını vurgulayarak, Avrupa Parlamentosunda, bütün partilerin katılımıyla 15 Temmuz'u anlatan sergi çalışması yapmayı planladıklarını kaydetti.
- 'O süreç, bizi AB üyeleri kadar ilgilendiriyor'
AB Bakanlığı Müsteşarı Rauf Engin Soysal, 15 Temmuz sonrası AB Bakanlığının gerçekleştirdiği birtakım temasları ve AB uyum sürecine ilişkin yaşanan gelişmeleri aktardı.
29 Nisan'da yapılacak Avrupa Birliği Zirvesi'nde iki sürecin işleyeceğine değinen Soysal, 'Birinci süreç, Brexit sonrası İngiltere ile nasıl bir ilişki kurulacağına dair iç süreç, bir müzakere süreci. O süreç, bizi AB üyeleri kadar ilgilendiriyor. Gümrük Birliği'nin güncellenmesinden transatlantik ticaretine yatırım ortaklığına kadar birçok nedeni var. O sürece topyekun, bütün sektörlerimizle bütün akademisyenlerimizle meclis boyutunda temaslarımızla kendi sürecimiz gibi bakabilmemiz lazım.' ifadesini kullandı.
Soysal, ikinci sürecin ise AB üyelerinin, 'İngiltere gitti, biz nasıl şekil alacağız?' konusu olduğunu, bu konuda somut tartışmaların yaşanacağına işaret etti.
AB Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Cangir de AB ile vize serbestisi ve Geri Kabul Anlaşması'nda gelinen süreç hakkında bilgi verdi.