'Resimde Hoca Ali Rıza Ve Halefleri' Konulu Panel
Yazar İsmail Erdoğan ve ressam Cemal Toy'un konuşmacı olduğu, 'Resimde Hoca Ali Rıza ve Halefleri' isimli panel düzenlendi.
İsmail Erdoğan, İstanbul Tasarım Merkezi'nde gerçekleşen panelde, Hoca Ali Rıza'nın Üsküdar'la birlikte anıldığını ve Türk resim tarihinin en önemli isimlerinden biri olduğunu söyledi.
Hoca Ali Rıza'nın, hayatın güzelliklerini resimlerine yansıttığını belirten Erdoğan, 'Sanki gelecekte bu güzellikler kaybolacakmış gibi, o dönemde var olan, kendisinin neşelenmesine, kendisin de çocuksu bir mutluluğa, bir huzura, yaşadığı o hale sebep olan o evleri ve sokakları kayıt altına alarak, sonraki zamanlara aktarmak gibi bir derdi olduğunu hissediyorsunuz.' dedi.
Ressamın hayata dokunarak çalıştığını aktaran Erdoğan, Hoca Ali Rıza'nın şu yazısını hatırlattı:
'Resim sanatının diğer tarzlarıyla kıyaslandığında, benim asıl tarzımı ifade eden peyzaj ressamlığıdır. Yegane zevkim, memleketimin tatlı semaları altında, zümrüt yeşili görüntüleri üzerine serpilmiş, yerli ve milli bir yaşayışı anlatan Osmanlı aşiyanlarını, mahallelerini, manzaralarını, ağaçlık yerlerini, tarihi ve kıymetli eserlerini öldürmemek ve onlara uzun bir hayat vermek olduğu için bu yolda yaptığım pek çok poşadlar, krokiler, gerek kara kalem, gerek sulu boya ve yağlıboya resimlerin sayısı her geçen gün artmakta olan yadigarlarımdır.'
Erdoğan, Hoca Ali Rıza'nın resim tekniğiyle birçok ressama örnek olduğunu bildirerek, 'Hoca Ali Rıza'nın resmindeki dehası değil, onun daha çok güzel bir insan, ahlaklı bir sanatçı örneği, asil ve abidevi duruş sahibi bir şahsiyet örneği olarak, kim olduğu ve neye tekabül ettiğini konuşmak gerekir. 'Bir sanatçı gerçekte nedir ve nasıl olmalıdır?' sorularının cevaplarını konuşmalıyız.' diye konuştu.
Ressam Cemal Toy da Hoca Ali Rıza için resim çizmeyi yazı yazmaya benzettiğini ve bulduğu her fırsatta, defter kenarlarına küçük resimler çizdiğini dile getirdi.
Hoca Ali Rıza'nın çocukluk zamanlarında, ressamlığa evindeki desenleri taklit ederek başladığını ve Süheyl Ünver, Nazmi Ziya, Ahmet Yakupoğlu, Hidayet Şen gibi birçok öğrencisi olduğunu anlatan Toy, 'Binlerce resim yapıyor ama fakirlik yaşamasına rağmen hiç birini satmıyor. Eşine dostuna hediye ediyor. Bunu da sanatını yaygınlaştırmak, daha fazla insanı bu alanın içerisine çekmek için yapıyor.' ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Hoca Ali Rıza'nın, hayatın güzelliklerini resimlerine yansıttığını belirten Erdoğan, 'Sanki gelecekte bu güzellikler kaybolacakmış gibi, o dönemde var olan, kendisinin neşelenmesine, kendisin de çocuksu bir mutluluğa, bir huzura, yaşadığı o hale sebep olan o evleri ve sokakları kayıt altına alarak, sonraki zamanlara aktarmak gibi bir derdi olduğunu hissediyorsunuz.' dedi.
Ressamın hayata dokunarak çalıştığını aktaran Erdoğan, Hoca Ali Rıza'nın şu yazısını hatırlattı:
'Resim sanatının diğer tarzlarıyla kıyaslandığında, benim asıl tarzımı ifade eden peyzaj ressamlığıdır. Yegane zevkim, memleketimin tatlı semaları altında, zümrüt yeşili görüntüleri üzerine serpilmiş, yerli ve milli bir yaşayışı anlatan Osmanlı aşiyanlarını, mahallelerini, manzaralarını, ağaçlık yerlerini, tarihi ve kıymetli eserlerini öldürmemek ve onlara uzun bir hayat vermek olduğu için bu yolda yaptığım pek çok poşadlar, krokiler, gerek kara kalem, gerek sulu boya ve yağlıboya resimlerin sayısı her geçen gün artmakta olan yadigarlarımdır.'
Erdoğan, Hoca Ali Rıza'nın resim tekniğiyle birçok ressama örnek olduğunu bildirerek, 'Hoca Ali Rıza'nın resmindeki dehası değil, onun daha çok güzel bir insan, ahlaklı bir sanatçı örneği, asil ve abidevi duruş sahibi bir şahsiyet örneği olarak, kim olduğu ve neye tekabül ettiğini konuşmak gerekir. 'Bir sanatçı gerçekte nedir ve nasıl olmalıdır?' sorularının cevaplarını konuşmalıyız.' diye konuştu.
Ressam Cemal Toy da Hoca Ali Rıza için resim çizmeyi yazı yazmaya benzettiğini ve bulduğu her fırsatta, defter kenarlarına küçük resimler çizdiğini dile getirdi.
Hoca Ali Rıza'nın çocukluk zamanlarında, ressamlığa evindeki desenleri taklit ederek başladığını ve Süheyl Ünver, Nazmi Ziya, Ahmet Yakupoğlu, Hidayet Şen gibi birçok öğrencisi olduğunu anlatan Toy, 'Binlerce resim yapıyor ama fakirlik yaşamasına rağmen hiç birini satmıyor. Eşine dostuna hediye ediyor. Bunu da sanatını yaygınlaştırmak, daha fazla insanı bu alanın içerisine çekmek için yapıyor.' ifadelerini kullandı.