Reflü Günlük Hayatı Olumsuz Etkiliyor
Dahiliye Uzmanı Dr. Fatma Cömert, günlük hayatı olumsuz etkileyen reflünün mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.
Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Çiftlik Şubesi doktorlarından Dahiliye Uzmanı Dr. Fatma Cömert, halk arasında ‘mide reflüsü’ olarak bilinen gastro özofageal reflü hastalığı hakkında önemli bilgiler verdi. Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıyla, asitli mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusunun asitten kendini koruma özelliğinin yok olmasından reflünün oluştuğunu ifade eden Dr. Fatma Cömert, erişkinlerin yaklaşık yüzde 20’sinde reflü görüldüğünü belirterek reflünün nasıl oluştuğunu, belirtilerinin neler olduğunu ve tedavi edilmediği takdirde hangi hastalıklara yol açtığı hakkında açıklamalarda bulundu.
İnsanlarda yemek borusu ile mide arasında geçişi düzenleyen çok kompleks bir kapak sisteminin var olduğunu söyleyen Dr. Fatma Cömert, "Mide içerisinde bulunan gıdaların ve özellikle açlıkta asit ve safranın yemek borusuna kaçması bu şekilde önlenir. Reflünün en önemli nedeni bu kapak sisteminin yetersiz olması veya halk arasında mide fıtığı olarak bilinen kapak sisteminin karın boşluğundan göğüs boşluğuna kayması sonucu görevini yetersiz yapması sonucu gelişir. Reflü hastalığında, mide asit yüksekliği yoktur. Normal hatta düşük asit düzeyinde bile yemek borusuna kaçan mide içeriği, yemek borusunda tahribat yapar. Reflü olması için mutlaka kapakçık yetmezliği olması şart değildir. Yemek borusuna ait hastalıklarda ve mide boşalma bozukluğu durumunda da reflü olabilir” dedi.
Reflünün belirtileri ve yol açtığı sağlık problemleri
Cömert, reflünün belirtileri ve yol açtığı sağlık problemleri hakkında şu bilgileri verdi: “Göğüste, göğüs kemiği arkasında yanma, ağza acı-ekşi sıvı gelmesi, geğirme, şişkinlik, ağızda, gıda artıkları gelmesi, yutma güçlüğü, yutakta takılma duygusudur. Reflü ayrıca; ses kısıklığı, gıcık öksürüğü, ağız kokusu, çarpıntı, kalbe bası hissi, nefes darlığı, nefes yetmezliği duygusu, diş çürüğü, süreğen yutak yangısı (kronik farenjit), hıçkırık, süreğen sinüzit, ses tellerinde polip veya nodül, boğazda dolgunluk ve gıcık hissi, sık sık boğaz temizleme ihtiyacı, tedaviye iyi yanıt vermeyen astım tekrarlayan astım nöbetleri, uykuda kısa süreli soluk durmaları çocuklarda büyüme-gelişme geriliğine, akciğere mide sıvısı kaçmasına bağlı tekrarlayan zatürreye, larenjit, farenjit, bronşit, astım gibi solunum yolu hastalıklarına, yemek borusu iltihabına (özofajit), peptik darlığa (midenin bir kısmının daralması), sindirim kanalı kanamalarına, anemiye, yemek borusu kanserine zemin hazırlayan barrett hastalığına ve kansere yol açabilir.”
Reflü tedavisi
Dr. Fatma Cömert, “Öncelikle yaşam biçimini düzenleyen ilaç dışı tedaviler medikal (ilaç) tedavisi uygulanır, ek olarak gereğinde cerrahi uygulanır. Bunun içinde mutlaka bir uzman doktor tarafından hastanın muayene edilmesi gerekmektedir. Hastanın durumuna göre ilaç mı yoksa cerrahi yöntemi mi uygulanacak buna karar verilir" diyerek sözlerine son verdi.
Kaynak: İHA
İnsanlarda yemek borusu ile mide arasında geçişi düzenleyen çok kompleks bir kapak sisteminin var olduğunu söyleyen Dr. Fatma Cömert, "Mide içerisinde bulunan gıdaların ve özellikle açlıkta asit ve safranın yemek borusuna kaçması bu şekilde önlenir. Reflünün en önemli nedeni bu kapak sisteminin yetersiz olması veya halk arasında mide fıtığı olarak bilinen kapak sisteminin karın boşluğundan göğüs boşluğuna kayması sonucu görevini yetersiz yapması sonucu gelişir. Reflü hastalığında, mide asit yüksekliği yoktur. Normal hatta düşük asit düzeyinde bile yemek borusuna kaçan mide içeriği, yemek borusunda tahribat yapar. Reflü olması için mutlaka kapakçık yetmezliği olması şart değildir. Yemek borusuna ait hastalıklarda ve mide boşalma bozukluğu durumunda da reflü olabilir” dedi.
Reflünün belirtileri ve yol açtığı sağlık problemleri
Cömert, reflünün belirtileri ve yol açtığı sağlık problemleri hakkında şu bilgileri verdi: “Göğüste, göğüs kemiği arkasında yanma, ağza acı-ekşi sıvı gelmesi, geğirme, şişkinlik, ağızda, gıda artıkları gelmesi, yutma güçlüğü, yutakta takılma duygusudur. Reflü ayrıca; ses kısıklığı, gıcık öksürüğü, ağız kokusu, çarpıntı, kalbe bası hissi, nefes darlığı, nefes yetmezliği duygusu, diş çürüğü, süreğen yutak yangısı (kronik farenjit), hıçkırık, süreğen sinüzit, ses tellerinde polip veya nodül, boğazda dolgunluk ve gıcık hissi, sık sık boğaz temizleme ihtiyacı, tedaviye iyi yanıt vermeyen astım tekrarlayan astım nöbetleri, uykuda kısa süreli soluk durmaları çocuklarda büyüme-gelişme geriliğine, akciğere mide sıvısı kaçmasına bağlı tekrarlayan zatürreye, larenjit, farenjit, bronşit, astım gibi solunum yolu hastalıklarına, yemek borusu iltihabına (özofajit), peptik darlığa (midenin bir kısmının daralması), sindirim kanalı kanamalarına, anemiye, yemek borusu kanserine zemin hazırlayan barrett hastalığına ve kansere yol açabilir.”
Reflü tedavisi
Dr. Fatma Cömert, “Öncelikle yaşam biçimini düzenleyen ilaç dışı tedaviler medikal (ilaç) tedavisi uygulanır, ek olarak gereğinde cerrahi uygulanır. Bunun içinde mutlaka bir uzman doktor tarafından hastanın muayene edilmesi gerekmektedir. Hastanın durumuna göre ilaç mı yoksa cerrahi yöntemi mi uygulanacak buna karar verilir" diyerek sözlerine son verdi.