Demokratik Kongo'da Seçim Süreci
Muhalefet, hükümetle yürütülen diyalog sürecinde ara bulucu olan Kodjo'nun, hazırlık toplantısı düzenleme yönündeki kararını eleştirdi.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde (DKC) muhalefet, ara bulucu Edem Kodjo'nun, 'diyalog sürecine hazırlık toplantısı düzenleme' kararına karşı çıktı.
Muhalefet partilerinin birleşmesinden oluşan Değişim için Kazanılmış Siyasi ve Sosyal Güçler Topluluğu yazılı açıklamasında, Afrika Birliğinin görevlendirdiği eski Togo Başbakanı Kodjo'nun, seçimlerin önündeki engellerin kaldırılabilmesi amacıyla hükümetle yürütülen diyalog sürecinden önce hazırlık toplantıları yapma yönündeki kararını 'tek taraflı ve acele alınmış bir karar' olarak niteledi.
Açıklamada, ara bulucu heyetin görevinin, tarafları bilgilendirmek olduğu hatırlatılarak, Kodjo'nun 29 Temmuz'da düzenlemeye başlayacağı toplantılara ihtiyaç bulunmadığına dikkat çekildi. Açıklamada ayrıca diyalog süreci çalışmalarının, tarafların 31 Temmuz'da düzenleyeceği müzakerelerinin ardından başlatılması gerektiğine işaret edildi.
Devlet Başkanı Joseph Kabila'yı desteklemek amacıyla oluşturulan Devlet Başkanlığı Çoğunluğu İttifakı (AMP) Sözcüsü Andre Alain Atundu ise topluluğun karara karşı çıkmasının 'kötü niyet' belirtisi olduğunu kaydederek, Kodjo'ya karşı çıkmanın Afrika Birliği, BM ve Avrupa Birliği'ne karşı çıkmak anlamına geldiğini savundu.
- Tartışmalı seçim süreci
DKC'lilerin bu yıl içinde yerel, genel ve devlet başkanı seçimi için sandık başına gitmesi bekleniyordu ancak kasım ayında yapılması öngörülen devlet başkanı seçiminin mali sorunlar nedeniyle ertelenmesi gündemde.
Devlet Başkanı Joseph Kabila, seçim tarihinin belirlenmesi ve finansal sorunların görüşülebilmesi amacıyla kasım ayında ulusal diyalog süreci başlatmak istemiş, muhalif 7 siyasi partiyi tek çatı altında toplayan G7 grubu, 2001 yılından bu yana görevde bulunan Kabila'nın, anayasaya aykırı olmasına rağmen yeniden iktidara gelebilmek için bunu istediğini iddia ederek, sürece katılmayacağını duyurmuştu.
Diğer yandan Anayasa Mahkemesi mayıs ayında, devlet başkanı seçiminin anayasal süreç kapsamında düzenlenememesi durumunda Kabila'nın yeni devlet başkanı seçilene kadar görevine devam edeceğini açıklamış ve binlerce kişi söz konusu açıklamayı protesto etmek için sokaklara dökülmüştü.
Kaynak: AA
Muhalefet partilerinin birleşmesinden oluşan Değişim için Kazanılmış Siyasi ve Sosyal Güçler Topluluğu yazılı açıklamasında, Afrika Birliğinin görevlendirdiği eski Togo Başbakanı Kodjo'nun, seçimlerin önündeki engellerin kaldırılabilmesi amacıyla hükümetle yürütülen diyalog sürecinden önce hazırlık toplantıları yapma yönündeki kararını 'tek taraflı ve acele alınmış bir karar' olarak niteledi.
Açıklamada, ara bulucu heyetin görevinin, tarafları bilgilendirmek olduğu hatırlatılarak, Kodjo'nun 29 Temmuz'da düzenlemeye başlayacağı toplantılara ihtiyaç bulunmadığına dikkat çekildi. Açıklamada ayrıca diyalog süreci çalışmalarının, tarafların 31 Temmuz'da düzenleyeceği müzakerelerinin ardından başlatılması gerektiğine işaret edildi.
Devlet Başkanı Joseph Kabila'yı desteklemek amacıyla oluşturulan Devlet Başkanlığı Çoğunluğu İttifakı (AMP) Sözcüsü Andre Alain Atundu ise topluluğun karara karşı çıkmasının 'kötü niyet' belirtisi olduğunu kaydederek, Kodjo'ya karşı çıkmanın Afrika Birliği, BM ve Avrupa Birliği'ne karşı çıkmak anlamına geldiğini savundu.
- Tartışmalı seçim süreci
DKC'lilerin bu yıl içinde yerel, genel ve devlet başkanı seçimi için sandık başına gitmesi bekleniyordu ancak kasım ayında yapılması öngörülen devlet başkanı seçiminin mali sorunlar nedeniyle ertelenmesi gündemde.
Devlet Başkanı Joseph Kabila, seçim tarihinin belirlenmesi ve finansal sorunların görüşülebilmesi amacıyla kasım ayında ulusal diyalog süreci başlatmak istemiş, muhalif 7 siyasi partiyi tek çatı altında toplayan G7 grubu, 2001 yılından bu yana görevde bulunan Kabila'nın, anayasaya aykırı olmasına rağmen yeniden iktidara gelebilmek için bunu istediğini iddia ederek, sürece katılmayacağını duyurmuştu.
Diğer yandan Anayasa Mahkemesi mayıs ayında, devlet başkanı seçiminin anayasal süreç kapsamında düzenlenememesi durumunda Kabila'nın yeni devlet başkanı seçilene kadar görevine devam edeceğini açıklamış ve binlerce kişi söz konusu açıklamayı protesto etmek için sokaklara dökülmüştü.