Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş (3)

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: 'Eğer bu adamlar 15 Temmuz'da başarılı olsaydı hangi siyasi parti liderini bulurlarsa orada öldürürlerdi. Parlamentoda hangi milletvekilini ele geçirseler, onu öldürürlerdi. Yani 'hapsedelim, bir mahkeme süreci geçirsin' falan olmazdı. Nereden anlıyoruz, Cumhurbaşkanına karşı, onu öldürmeye dönük teşebbüsten anlıyoruz. Dolayısı ile ne CHP ne MHP ne HDP ne de AK Parti kalacaktı. Ne parlamento kalacaktı, ne Türkiye'nin işleyen kurumu kalacaktı. Büyük bir kaos ortamı. Dolayısı ile büyük bir badire atlattık' 'Türkiye'de maalesef siyaset dili uzunca bir süredir kamplaşma, ötekileştirme üzerine kuruluydu. Neredeyse siyasi partiler ortak zeminler bulamıyor, ortak konuları tartışamıyordu. Şimdi çok büyük bir ortaklık ortaya çıktı. Gördük ki, demokrasi olmazsa siyasi rekabetin bir anlamı yok' 'Şimdi hiç kuşkusuz, 'bir darbe nasıl önlenir'; bir Türkiye modeli ortaya çıkmıştır ve bütün dünyaya ilham kaynağı olacaktır. Bütün dünyadaki mazlum halklar eğer tanklar kendilerini çiğnemeye kalkarsa, hep o manzaralarla o cesareti bulacaktır'

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, FETÖ'nün darbe girişiminin başarılı olması halinde yaşanabileceklere ilişkin ' Eğer bu adamlar 15 Temmuz'da başarılı olsaydı hangi siyasi parti liderini bulurlarsa orada öldürürlerdi. Parlamentoda hangi milletvekilini ele geçirseler, onu öldürürlerdi. Yani 'hapsedelim, bir mahkeme süreci geçirsin' falan olmazdı. Nereden anlıyoruz, Cumhurbaşkanına karşı, onu öldürmeye dönük teşebbüsten anlıyoruz. Dolayısı ile ne CHP ne MHP ne HDP ne de AK Parti kalacaktı. Ne parlamento kalacaktı, ne Türkiye'nin işleyen kurumu kalacaktı. Büyük bir kaos ortamı. Dolayısı ile büyük bir badire atlattık.' değerlendirmesinde bulundu.

Kanal 7 televizyonunda açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, sınav müfredatları gibi aşamalardan başlayarak,Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) yapısında kapsamlı bir reform değişikliği olup olmayacağına yönelik soruya, 'Var tabi, bunların hepsi konuşulacak. Bunların bir kısmı yarın Milli Güvenlik Kurulunda gündeme gelebilir. Bir kısmı da ilerleyen zamanlarda.' yanıtını verdi.

Türkiye'de şu an önceliğin bu darbe girişimi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bunun bir büyük deprem olduğunu ve artçılarının bulunduğunu vurguladı. Hava Harp Okulu öğrencilerinin dün hareketlendirilmesini buna örnek gösteren Kurtulmuş, buna benzer birtakım hareketlenmelerin olabileceğini ifade etti.

Kurtulmuş, TSK'nın yeniden emir komuta zincirinin kontrol altına alınarak, Türkiye'nin yoluna devam etmesi gerektiğini kaydetti.

Parlamentonun ilk andan itibaren demokratik gücünü eline aldığını belirten Kurtulmuş, parlamentonun bombalanmasına karşın pazar günü 4 siyasi partinin bir araya gelerek bir bildiri yayımladığını hatırlattı.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 'Bu şu demektir, biz demokratik olarak gücümüzü elimizde tutuyoruz. Hükümet ilk andan itibaren işinin başındaydı. Sayın Cumhurbaşkanımız, ilk andan itibaren, hatta işin renginin ne tarafa doğru gideceği dahi belli olmadığı bir anda 'Ben görevimin başındayım. Halkımdan da destek istiyorum' diyerek işin başında, başkomutan olarak vaziyet etti ve Türkiye'de bütün kurum ve kuruluşlar işleyişlerine sahip çıktı.' ifadelerini kullandı.

Darbe girişimi gecesi yaşadıkları iç karışıklık nedeniyle TSK'da tam bir emir komutanın sağlanamadığını ama cumartesi akşamından itibaren TSK'nın bütün birimleri ile birlikte emir komuta içerisinde çalışır hale geldiğini aktaran Kurtulmuş, 'Şimdi bu işleyişi, yani devletin, kamunun işleyişini zedeleyecek hangi birimler, neler varsa gözden geçiriliyor, masaya yatırılıyor. Çok sayıda kişinin de açığa alınmasını sağlayan süreçler yaşanıyor.' dedi.

- 'Türkiye modeli ortaya çıkmıştır, dünyaya ilham kaynağı olacaktır'

Kurtulmuş, darbe girişiminin vatandaşların desteği ile savuşturulmasının bir 'model' oluşturup oluşturmayacağına yönelik soruya yönelik ise şunları söyledi:

'Türkiye'nin içerisinde, askerin içerisindeki bir grup, asker üniforması giymiş bir takım eşkıyalar, caniler, tanklarla, uçaklarla, helikopterlerle halkın üstüne gidiyor. Helikopterden ateş açıyor. Aşağıdan da insanlar kendilerini korumaya çalışıyor. O kahraman polislerimizi bir kere daha tebrik etmek lazım. Yukarıdan bomba yağdırıyorlar, son derece ağır silahlarla tarıyorlar. Onlar da ellerindeki ufak silahlarla onlara mukavemet göstermeye çalışıyorlar.

Dolayısı ile bu manzara hakikaten bir model midir? Evet, bir modeldir. 2002'den sonra Türkiye modeli nasıl Arap dünyası için özellikle Arap baharının ilk başlangıcında demokratik bir model oldu. Bir İslam ülkesinde hem demokrasi hem ekonomik kalkınma hem de İslami değerlere sahip çıkarak nasıl bir kalkınma modeli ortaya konabilir, Türkiye modeli söyleniyordu. Hatta biz de İslam dünyasındaki diğer kardeşlerimiz rencide olmasın diye konuşmalarımızda, 'Türkiye modeli yerine Türkiye'nin ilham kaynağı olduğunu söyleyelim' diyorduk.

Şimdi hiç kuşkusuz ondan çok daha kuvvetli bir şekilde, 'bir darbe nasıl önlenir'; bir Türkiye modeli ortaya çıkmıştır ve bütün dünyaya ilham kaynağı olacaktır. Bütün dünyadaki mazlum halklar eğer tankları kendilerini çiğnemeye kalkarsa, hep o manzaralarla, o cesareti bulacaktır.'

Ortadoğu'daki sıkıntılar, Mısır'daki darbe ve pek çok yerde yaşanan iç savaşa karşılık Ortadoğu ve İslam coğrafyasında yeni bir rüzgar estirme umudunun olup olmadığı sorulan Kurtulmuş, 'Genel olarak bu darbe meselesinin, benim şahsi kanaatim, bütün Ortadoğu'daki bu acı gelişmelerin hepsi bir büyük doğum sancısının işaretleridir. Hani derler ya, 'Gideceğimiz daha fazla dip yok'. Bu anlamda İslam coğrafyası siyasi, ekonomik ve maalesef iç türbülansları bakımından en hazin dönemlerinden birisini yaşıyor. Akla gelebilecek her türlü senaryoyu görmüş bir İslam coğrafyasından Allah'ın izniyle buradan yukarı doğru çıkacağız.' değerlendirmesini yaptı.

Kurtulmuş, yukarıya doğru çıkmanın temel kuralının medeniyet değerlerine sahip çıkmak, çok sesliliği esas almak, demokrasiyi inşa edebilecek iradeyi ortaya koymak ve karşısındakine tahammül edebilecek bir toplumsal duyarlılığın oluşturulması olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin bütün bu unsurlarda büyük bir tecrübesinin bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, 'Türkiye, demokrasi anlamında ilham kaynağı olmasın, içerisinde çatışan, kutuplaşan bir toplum olsun, kendi gücünü kendi içerisinde yok etsin' diye düşünenler olduğunu belirtti.

- 'Siyaset dilini, düşmanlık dilinde bırakmayacağız'

Kurtulmuş, 'muhalefet partileri ile birlikte hareket etmeyi, o geniş koalisyonu sürdürecek misiniz?' sorusuna, 'Bütün siyasi partilere teşekkür ediyoruz. Dört partinin ortak deklarasyonu önemliydi ve bu anlamda da ortak demokratik zemini çoğaltmaya inşallah devam edeceğiz.' yanıtını verdi.

Meydanlarda farklı partilerden, siyasi görüşlerden insanların da bulunduğunu ifade eden Kurtulmuş, 'Orası milletin hepsinin toplantı alanıdır. Ya da hiç siyasetle ilgisi olmayan milyonlarca insanımız var. Onların da demokrasiye sahip çıktığı bir özgürlük kürsüsüdür. Bu bilinçle, bu meydanlarda demokrasi nöbetimizi tutacağız.' dedi.

Kurtulmuş, Türkiye siyasetinde darbecilerin hiç beklemediği başka bir şey daha olacağının altını çizerek, şöyle devam etti:

'Türkiye'de maalesef siyaset dili uzunca bir süredir kamplaşma, ötekileştirme üzerine kuruluydu. Neredeyse siyasi partiler ortak zeminler bulamıyor, ortak konuları tartışamıyordu. Şimdi çok büyük bir ortaklık ortaya çıktı. Gördük ki, demokrasi olmazsa siyasi rekabetin bir anlamı yok.

Eğer bu adamlar 15 Temmuz'da başarılı olsaydı hangi siyasi parti liderini bulurlarsa orada öldürürlerdi. Parlamentoda hangi milletvekilini ele geçirseler, onu öldürürlerdi. Yani hapsedelim, bir mahkeme süreci geçirsin falan olmazdı. Nereden anlıyoruz, Cumhurbaşkanına karşı, onu öldürmeye dönük teşebbüsten anlıyoruz. Dolayısı ile ne CHP ne MHP ne HDP ne de AK Parti kalacaktı. Ne parlamento kalacaktı, ne Türkiye'nin işleyen kurumu kalacaktı. Büyük bir kaos ortamı. Dolayısı ile büyük bir badire atlattık.'

Bütün siyasi partilere bir kez daha çağrıda bulunan Kurtulmuş, 'Demokrasi varsa, hiçbir konuda anlaşamayabiliriz ama nihayetinde fikir özgürlükleri üzerinde gelişen bir sistem varsa, hakem olan da milletse buradan mutlaka doğru bir sonuç ortaya çıkar. Biz buradan öğrendik ki, aslolan demokratik sistemin varlığıdır. Şimdi bunu kaybetmeyelim, daha da güçlendirelim. Birbirimizi eleştirelim. Ortak zeminlerimizde ortak hareket edebiliyorsak yapalım. Edemediğimiz noktalarda sabırla birbirimizin görüşlerini dinleyelim ve Türkiye'de birbirimizle farklı projeler üzerinden rekabet edelim.' dedi.

Bu darbe girişiminin bu anlamda Türkiye demokrasisine tersinden bir faydası olacağı kanaatinde olduğunu aktaran Kurtulmuş, 'Herkes daha dikkatli konuşacak. Siyaset dilini, rekabet diline çevireceğiz. Düşmanlık dilinde bırakmayacağız. Böyle yaptığımız sürece de bir çok sorunumuzu çözeriz.' değerlendirmesini yaptı.

Kurtulmuş artık içeride, dışarıda birilerinden medet umarak siyaset yapan kimseye zemin kalmadığını söyleyerek, 'Bir kez daha demokrasi gösterdi ki, aslolan milletin gücüdür, milletin gücü gerçekten tankın, uçağın,bombanın gücünü yenmiştir.' diye konuştu.

(Sürecek)
Kaynak: AA