Fas'ta Afrika Birliği'ne Dönülmesi Kararı
Fas Kralı 6. Muhammed, 32 yıl önce Batı Sahra'dan ötürü ayrılınan Afrika Birliği'ne tekrar dönülmesini kararlaştırdı
Fas Kralı 6. Muhammed, Çad Devlet Başkanı ve Deby'e gönderdiği mesajda Afrika Birliği üyeliğine tekrar döneceklerini bildirdi.
Fas Resmi Haber Ajansı’nın (MAP) haberine göre, Fas Kralı 6. Muhammed'in, Fas Parlementosu Temsilciler Meclisi Başkanı Raşid el-Talibi el-Alami ile Deby’e gönderdiği mesajın bugün teslim edildiği belirtildi.
27. Afrika Birliği Zirvesi için Ruanda’nın başkenti Kigali’de sunulan mesajda, “Afrika Birliği’ne dönmek bizim için zor bir karar olsa da, Fas bu tarihi karar ile tüm bölünmelerin üstesinden gelmek için birlik içerisinde çalışmaya devam edecektir.” ifadeleri kullanıldı.
Her ne kadar birlikten ayrılmış olsalar da hiç bir zaman Afrika’dan ayrı olmadıklarını belirten 6. Muhammed, '1984 yılında birlikten ayrılma kararımız özel sebeplerden dolayı idi. Bundan sonraki süreçte birlik içerisinde üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirme konusunda daha coşkulu ve inançlı hareket edeceğiz.' ifadelerine yer verdi.
Fas 1984 yılında Poisario Örgütü’nün “Batı Sahra Cumhuriyeti” olarak Afrika Birliği’ne üye olmasından sonra birlikten çekilme kararı aldı.
- Batı Sahra sorunu
Fas'ın 1975 yılında eski İspanyol sömürgesi Batı Sahra'yı topraklarına katmasının ardından, Cezayir'in destek verdiği bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi ile Fas yönetimi arasında başlayan gerginlik devam ediyor. Fas, bölgenin kendi egemenliğinde kalması gerektiğini savunurken, Polisario Cephesi, Batı Sahra'nın bağımsız devlet olduğunu ileri sürüyor.
Polisario Cephesi, 1991 yılında BM'nin ara buluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasına kadar Fas güvenlik güçlerine karşı silahlı mücadele yürütüyordu. Ateşkes anlaşmasından bu yana Batı Sahra'nın statüsüyle ilgili görüşmeler başarıya ulaşamadı.
Fas, 2007 yılında sorunun çözüme ulaşması için Batı Sahra'ya kendisine bağlı özerklik verilmesini gündeme getirmişti ancak bölgenin kaderinin belirlenmesi için referandum yapılmasını savunan Polisario Cephesi buna karşı çıkmıştı. BM Güvenlik Konseyi de Fas'ın önerisini 'Çatışmalı taraflar arasında çözüme ulaşmak amacıyla müzakere masasına sunulan tek öneri' olarak nitelendirmişti.
Kaynak: AA
Fas Resmi Haber Ajansı’nın (MAP) haberine göre, Fas Kralı 6. Muhammed'in, Fas Parlementosu Temsilciler Meclisi Başkanı Raşid el-Talibi el-Alami ile Deby’e gönderdiği mesajın bugün teslim edildiği belirtildi.
27. Afrika Birliği Zirvesi için Ruanda’nın başkenti Kigali’de sunulan mesajda, “Afrika Birliği’ne dönmek bizim için zor bir karar olsa da, Fas bu tarihi karar ile tüm bölünmelerin üstesinden gelmek için birlik içerisinde çalışmaya devam edecektir.” ifadeleri kullanıldı.
Her ne kadar birlikten ayrılmış olsalar da hiç bir zaman Afrika’dan ayrı olmadıklarını belirten 6. Muhammed, '1984 yılında birlikten ayrılma kararımız özel sebeplerden dolayı idi. Bundan sonraki süreçte birlik içerisinde üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirme konusunda daha coşkulu ve inançlı hareket edeceğiz.' ifadelerine yer verdi.
Fas 1984 yılında Poisario Örgütü’nün “Batı Sahra Cumhuriyeti” olarak Afrika Birliği’ne üye olmasından sonra birlikten çekilme kararı aldı.
- Batı Sahra sorunu
Fas'ın 1975 yılında eski İspanyol sömürgesi Batı Sahra'yı topraklarına katmasının ardından, Cezayir'in destek verdiği bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi ile Fas yönetimi arasında başlayan gerginlik devam ediyor. Fas, bölgenin kendi egemenliğinde kalması gerektiğini savunurken, Polisario Cephesi, Batı Sahra'nın bağımsız devlet olduğunu ileri sürüyor.
Polisario Cephesi, 1991 yılında BM'nin ara buluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasına kadar Fas güvenlik güçlerine karşı silahlı mücadele yürütüyordu. Ateşkes anlaşmasından bu yana Batı Sahra'nın statüsüyle ilgili görüşmeler başarıya ulaşamadı.
Fas, 2007 yılında sorunun çözüme ulaşması için Batı Sahra'ya kendisine bağlı özerklik verilmesini gündeme getirmişti ancak bölgenin kaderinin belirlenmesi için referandum yapılmasını savunan Polisario Cephesi buna karşı çıkmıştı. BM Güvenlik Konseyi de Fas'ın önerisini 'Çatışmalı taraflar arasında çözüme ulaşmak amacıyla müzakere masasına sunulan tek öneri' olarak nitelendirmişti.