Adalet Bakanı Bozdağ: 6 bin civarında gözaltı var
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "(FETÖ'nün darbe girişimi) Şu anda temizlik devam ediyor. 6 bin civarında gözaltı var. 6 bini de geçecektir. Bunlarla ilgili adli süreç devam edecektir." dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TRT Haber'de FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu. Darbe teşebbüsüne karşı mücadele ederken şehit düşenlere Allah'tan rahmet dileyen Bozdağ, onların bu milletin kahramanları olduğunu, milletin bu kahramanları unutmayacağını söyledi.
Türkiye'nin büyük bir tehlike ve tehdidi atlattığını belirten Bozdağ, darbe teşebbüsünün çok açık şekilde Fetullah Gülen'in emir komuta zinciri altında, Türk askerinin kıyafetini giymiş, Türk vatandaşının ödediği vergiden maaşını alan FETÖ terör örgütünün askerleri tarafından yapıldığını ifade etti.
FETÖ'nün emir komuta zinciri içerisinde hareket eden asker kıyafeti giymiş hainlerin, Türkiye'nin demokrasisine, her tür güzelliğine, milletin birliğine, dirliğine, Hükümetine, Meclisine karşı büyük bir kalkışmaya cüret ettiklerini ancak bu cüretin karşılığını bulduğunu dile getiren Bozdağ, millet, Hükümet, polis, yargı, medya, STK'lar ve siyaset kurumunun onlardan daha cesur çıktığını vurguladı.
Türkiye'de geçmişte olumsuzluklar yaşandığını, darbe de olduğunu ancak hiçbir dönem TBMM'nin bombalanmadığını aktaran Bozdağ, darbe girişiminde bulunanların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı öldürmek için kaldığı oteli bombaladığını, Başbakan Binali Yıldırım'a karşı atış yaptıklarını, masum vatandaşları gözünü kırpmadan vurmayı marifet saydığını söyledi.
Darbe girişiminin püskürtülmesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Başbakan Yıldırım'ın dirayetli duruşu ve her şeyi göze alan mücadelesinin çok önemli olduğunu anlatan Bozdağ, milletin meydanlara çıkması ve bu yapının karşısına dikilmesinin taşıdığı önemine de işaret etti.
"Bu ilkleri başaran Türkiye, büyük bir devlettir"
TRT'nin darbecilerce ele geçirilmesinin ardından milletin buraya gittiğine ve onları derdest ettiğine işaret eden Bozdağ, böyle bir milletin ferdi olmaktan duyduğu gururu dile getirdi.
Medyanın da çok büyük bir birlik gösterdiğini belirten Bozdağ, şöyle devam etti:
"Türk medyası farklılıklarına rağmen, 'iktidar yanı, karşıtı' demeden hep beraber bir oldu, bu ihanet çetesine karşı demokrasinin yanında, hükümetin yanında, Meclisin yanında, Anayasa'nın yanında, milletin yanında saf tuttu. Onun için medyamıza buradan teşekkür ediyorum. Siyasi partiler, ilk defa bir araya geldi. Rekabeti bıraktılar, demokrasiye sahip çıktılar. Bu çok önemli. Parlamento adeta savaş gibi bir ortamda, milletin iradesinin temsilicileri orada nöbet tuttular. Ölümüne bir demokrasi nöbeti tuttular, bombaların altında Meclisi terk etmediler. Onlara onun için teşekkür ediyorum."
Yargıya da teşekkür eden Bozdağ, Cumhuriyet savcıları ve hakimlerin darbe teşebbüsü ortaya çıktığı andan itibaren adli süreçleri büyük bir cesaret ve özveriyle yürüttüğünü anlattı.
Bakan Bozdağ, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Cumhuriyet tarihinde bir ilk gerçekleşti. İlk defa bir Hükümet, darbeciler karşısında şapkasını alıp gitmedi. İlk defa Parlamentodaki vekiller, darbecileri alkışlamadı. Siyaset ikiye bölünüp bir kısmı darbecilerden yana, bir kısmı öbür türlü durmadı. İlk defa millet darbeyi sineye çekmedi. İlk defa medya darbecilerin lehine manşetler atmadı. Bütün bu ilkleri başaran Türkiye, büyük bir devlettir. Türk milleti, büyük bir millettir."
"Millete hesabını verecektir"
Yaşananların Türkiye'de demokrasinin geldiği seviyeyi göstermesi bakımından da önem taşıdığını belirten Bozdağ, milletin demokrasiyi özümsediğini, ona sahip çıkmasını bildiğini ve canı pahasına sahip çıktığını söyledi. Bozdağ, Türk milletinin demokrasiye olan sadakatini tüm dünyaya gösterdiğini bildirdi. Bozdağ, dün vatandaşa tekrar çağrılar yapıldığı hatırlattı.
Darbecilerin yeniden bir deneme yapması konusunda bir tedirginlik olup olmadığı yönündeki soru üzerine Bozdağ, yaşananların FETÖ'ye mensup kişilerin nasıl bir ruh yapısına sahip olduğunu açık şekilde ortaya koyduğunu vurguladı.
FETÖ mensuplarının ölümüne hareket etiklerini ve gözlerinin hiçbir şeyi görmediğini ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:
"Fetullah Gülen'in talimatlarını, haşa gökten Allah'ın verdiği talimatlar gibi kabul ediyorlar. Bunlar sapık. Gözü görmüyor. Onun için de pek çok hukuk dışı işi ibadet niyetiyle yapıyorlar. Pek çok suçu ibadet niyetiyle işliyorlar. İnsanlara kurşun sıkıp masumları öldürürken cennete gideceğine inanıyor bu alçaklar. Onun için bunlara karşı Türkiye'nin her zaman teyakkuz halinde olması, milletimizin de mutlaka bu süreç bitene kadar, şu anda temizlik devam ediyor. 6 bin civarında göz altı var. 6 bini de geçecektir. Bunlarla ilgili adli süreç devam edecektir. Devletin kurumları, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti bunlarla birlikte artık yaşama şansını kaybetmiştir. Bunlara ilişkin hukuksal süreçler devam edecektir. Bu darbenin kim neresinde durduysa, neresinden tuttuysa onların hepsi bu milletin yargısının önünde hesabını verecektir. Millete hesabını verecektir. Türkiye artık bunları temizlemek için de elinden geleni yapacaktır. Meclisimiz elinden geleni yapacaktır. Milletimiz bu sürece destek verecektir."
TSK içerisindeki bu ihanet çetesinin uzantılarının tek tek yargıya teslim edileceğine dikkati çeken Bozdağ, Türkiye'nin bundan sonra bir daha böylesi bir türbülansa girmemesi için yapılması gerekenler olduğunu, bunları da hep birlikte yapmaları gerektiğini bildirdi.
Türkiye'nin büyük bir tehlike ve tehdidi atlattığını belirten Bozdağ, darbe teşebbüsünün çok açık şekilde Fetullah Gülen'in emir komuta zinciri altında, Türk askerinin kıyafetini giymiş, Türk vatandaşının ödediği vergiden maaşını alan FETÖ terör örgütünün askerleri tarafından yapıldığını ifade etti.
FETÖ'nün emir komuta zinciri içerisinde hareket eden asker kıyafeti giymiş hainlerin, Türkiye'nin demokrasisine, her tür güzelliğine, milletin birliğine, dirliğine, Hükümetine, Meclisine karşı büyük bir kalkışmaya cüret ettiklerini ancak bu cüretin karşılığını bulduğunu dile getiren Bozdağ, millet, Hükümet, polis, yargı, medya, STK'lar ve siyaset kurumunun onlardan daha cesur çıktığını vurguladı.
Türkiye'de geçmişte olumsuzluklar yaşandığını, darbe de olduğunu ancak hiçbir dönem TBMM'nin bombalanmadığını aktaran Bozdağ, darbe girişiminde bulunanların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı öldürmek için kaldığı oteli bombaladığını, Başbakan Binali Yıldırım'a karşı atış yaptıklarını, masum vatandaşları gözünü kırpmadan vurmayı marifet saydığını söyledi.
Darbe girişiminin püskürtülmesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Başbakan Yıldırım'ın dirayetli duruşu ve her şeyi göze alan mücadelesinin çok önemli olduğunu anlatan Bozdağ, milletin meydanlara çıkması ve bu yapının karşısına dikilmesinin taşıdığı önemine de işaret etti.
"Bu ilkleri başaran Türkiye, büyük bir devlettir"
TRT'nin darbecilerce ele geçirilmesinin ardından milletin buraya gittiğine ve onları derdest ettiğine işaret eden Bozdağ, böyle bir milletin ferdi olmaktan duyduğu gururu dile getirdi.
Medyanın da çok büyük bir birlik gösterdiğini belirten Bozdağ, şöyle devam etti:
"Türk medyası farklılıklarına rağmen, 'iktidar yanı, karşıtı' demeden hep beraber bir oldu, bu ihanet çetesine karşı demokrasinin yanında, hükümetin yanında, Meclisin yanında, Anayasa'nın yanında, milletin yanında saf tuttu. Onun için medyamıza buradan teşekkür ediyorum. Siyasi partiler, ilk defa bir araya geldi. Rekabeti bıraktılar, demokrasiye sahip çıktılar. Bu çok önemli. Parlamento adeta savaş gibi bir ortamda, milletin iradesinin temsilicileri orada nöbet tuttular. Ölümüne bir demokrasi nöbeti tuttular, bombaların altında Meclisi terk etmediler. Onlara onun için teşekkür ediyorum."
Yargıya da teşekkür eden Bozdağ, Cumhuriyet savcıları ve hakimlerin darbe teşebbüsü ortaya çıktığı andan itibaren adli süreçleri büyük bir cesaret ve özveriyle yürüttüğünü anlattı.
Bakan Bozdağ, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Cumhuriyet tarihinde bir ilk gerçekleşti. İlk defa bir Hükümet, darbeciler karşısında şapkasını alıp gitmedi. İlk defa Parlamentodaki vekiller, darbecileri alkışlamadı. Siyaset ikiye bölünüp bir kısmı darbecilerden yana, bir kısmı öbür türlü durmadı. İlk defa millet darbeyi sineye çekmedi. İlk defa medya darbecilerin lehine manşetler atmadı. Bütün bu ilkleri başaran Türkiye, büyük bir devlettir. Türk milleti, büyük bir millettir."
"Millete hesabını verecektir"
Yaşananların Türkiye'de demokrasinin geldiği seviyeyi göstermesi bakımından da önem taşıdığını belirten Bozdağ, milletin demokrasiyi özümsediğini, ona sahip çıkmasını bildiğini ve canı pahasına sahip çıktığını söyledi. Bozdağ, Türk milletinin demokrasiye olan sadakatini tüm dünyaya gösterdiğini bildirdi. Bozdağ, dün vatandaşa tekrar çağrılar yapıldığı hatırlattı.
Darbecilerin yeniden bir deneme yapması konusunda bir tedirginlik olup olmadığı yönündeki soru üzerine Bozdağ, yaşananların FETÖ'ye mensup kişilerin nasıl bir ruh yapısına sahip olduğunu açık şekilde ortaya koyduğunu vurguladı.
FETÖ mensuplarının ölümüne hareket etiklerini ve gözlerinin hiçbir şeyi görmediğini ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:
"Fetullah Gülen'in talimatlarını, haşa gökten Allah'ın verdiği talimatlar gibi kabul ediyorlar. Bunlar sapık. Gözü görmüyor. Onun için de pek çok hukuk dışı işi ibadet niyetiyle yapıyorlar. Pek çok suçu ibadet niyetiyle işliyorlar. İnsanlara kurşun sıkıp masumları öldürürken cennete gideceğine inanıyor bu alçaklar. Onun için bunlara karşı Türkiye'nin her zaman teyakkuz halinde olması, milletimizin de mutlaka bu süreç bitene kadar, şu anda temizlik devam ediyor. 6 bin civarında göz altı var. 6 bini de geçecektir. Bunlarla ilgili adli süreç devam edecektir. Devletin kurumları, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti bunlarla birlikte artık yaşama şansını kaybetmiştir. Bunlara ilişkin hukuksal süreçler devam edecektir. Bu darbenin kim neresinde durduysa, neresinden tuttuysa onların hepsi bu milletin yargısının önünde hesabını verecektir. Millete hesabını verecektir. Türkiye artık bunları temizlemek için de elinden geleni yapacaktır. Meclisimiz elinden geleni yapacaktır. Milletimiz bu sürece destek verecektir."
TSK içerisindeki bu ihanet çetesinin uzantılarının tek tek yargıya teslim edileceğine dikkati çeken Bozdağ, Türkiye'nin bundan sonra bir daha böylesi bir türbülansa girmemesi için yapılması gerekenler olduğunu, bunları da hep birlikte yapmaları gerektiğini bildirdi.