Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Türel Açıklaması
'CHP Antalya İl Başkanı, Büyükşehir Belediyemizin hizmetleri karşısında muhalefet olarak çaresizliklerini bir kez daha sergilemiş ve bu çaresizlik içinde siyasi rant kazanmak adına yalan beyanlarla gerçek dışı açıklamalarda bulunarak kamuoyunu yanıltmaya çalışmıştır'.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, CHP Antalya İl Başkanı Semih Esen'in iddialarına ilişkin, 'CHP İl Başkanı, Büyükşehir Belediyemizin hizmetleri karşısında muhalefet olarak çaresizliklerini bir kez daha sergilemiş ve bu çaresizlik içinde siyasi rant kazanmak adına yalan beyanlarla gerçek dışı açıklamalarda bulunarak kamuoyunu yanıltmaya çalışmıştır.' açıklamasında bulundu.
Türel, yaptığı yazılı açıklamada, CHP İl Başkanı Esen'in dün düzenlediği basın toplantısında, Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığının ihaleleriyle ilgili birtakım yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarında bulunduğunu hatırlattı.
Yolsuzluk yapıldığı iddia edilen konuyla ilgili ihalenin 26 Kasım 2015'te iptal edildiğine vurgu yapan Türel, 'Nasıl olur da, iptal edilen bir ihale ile ilgili yolsuzluk olabilir. İşin trajikomik tarafı, bu ihalenin iptal edildiğini kendisi de ifade etmiştir. Ayrıca, bu ihale ile ilgili Cumhuriyet Savcılığı soruşturma ve inceleme yapmış, inceleme sonucunda takipsizlik kararı vermiştir.' ifadelerini kullandı.
Esen'in Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ile ilgili ortaya attığı usulsüzlük iddialarının tamamen mesnetsiz ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğuna dikkati çeken Türel, bahsi geçen ihalelerin büyük bir kısmının, 6360 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesinden sonra belediyenin hizmet alanının büyümesi, sorumluluk alanlarına dahil olan doğu-batı ilçelerinde temizlik ve katı atık depolama işlerine ilişkin hizmetlerin gerçekleştirilmesiyle ilgili olduğunu kaydetti.
- 'İhalelerin hiçbirinin yasal aykırılığı yoktur'
Söz konusu ihalelerin yapılmaması, hizmetlerin verilmemesi durumunda haşere üremesi ve salgın hastalıkların yaşanacağının açık olduğunu vurgulayan Türel, bunun sonucu kamu yararı, halk ve çevre sağlığı düşünülerek, ihalelerin yasaya uygun olarak gerçekleştirildiğini bildirdi. Türel, yapılan ihalelerden sonra 4734 Sayılı Yasa kapsamında Kamu İhale Kurumuna yapılan itiraz sonuçlanıncaya kadar, halk sağlığı ve çevre sağlığını korumak, salgın hastalıklarla karşı karşıya kalmamak için önem arz eden işin devamını sağlayabilmek adına, hizmetin devamlılığı için doğrudan temin ve pazarlık usulüyle ilgili yasa hükümleri gereğince usulüne uygun olarak ihaleler yapıldığına dikkati çekerek, bu ihalelerin hiçbirinde yasal hükümlere aykırılığın bulunmadığını ifade etti.
- 'Hizmetin devamlılığı sağlanmıştır'
Dünya turizminin başkenti olarak adlandırılan Antalya'da, turizmin 12 ay devam ettiğini ve 2015 yılı içerisinde kentin yaklaşık 11 milyon turiste ev sahipliği yaptığını vurgulayan Türel, şöyle devam etti:'Bunun yanı sıra G-20 ve EXPO gibi uluslararası projelere ev sahipliği yapan kentimizde bahsi geçen temizlik ve katı atık depolama işlerinin bir gün dahi aksaması, dünya kenti yaptığımız Antalyamız için mümkün değildir. Hizmetin devamlılığı, mahiyeti ve önemi nedeniyle 4734 Sayılı Yasa'ya uygun şekilde hizmetin devamlılığı sağlanmıştır. CHP İl Başkanı, Büyükşehir Belediyemizin hizmetleri karşısında muhalefet olarak çaresizliklerini bir kez daha sergilemiş ve bu çaresizlik içinde siyasi rant kazanmak adına yalan beyanlarla gerçek dışı açıklamalarda bulunarak kamuoyunu yanıltmaya çalışmıştır.'
Kaynak: AA
Türel, yaptığı yazılı açıklamada, CHP İl Başkanı Esen'in dün düzenlediği basın toplantısında, Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığının ihaleleriyle ilgili birtakım yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarında bulunduğunu hatırlattı.
Yolsuzluk yapıldığı iddia edilen konuyla ilgili ihalenin 26 Kasım 2015'te iptal edildiğine vurgu yapan Türel, 'Nasıl olur da, iptal edilen bir ihale ile ilgili yolsuzluk olabilir. İşin trajikomik tarafı, bu ihalenin iptal edildiğini kendisi de ifade etmiştir. Ayrıca, bu ihale ile ilgili Cumhuriyet Savcılığı soruşturma ve inceleme yapmış, inceleme sonucunda takipsizlik kararı vermiştir.' ifadelerini kullandı.
Esen'in Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ile ilgili ortaya attığı usulsüzlük iddialarının tamamen mesnetsiz ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğuna dikkati çeken Türel, bahsi geçen ihalelerin büyük bir kısmının, 6360 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesinden sonra belediyenin hizmet alanının büyümesi, sorumluluk alanlarına dahil olan doğu-batı ilçelerinde temizlik ve katı atık depolama işlerine ilişkin hizmetlerin gerçekleştirilmesiyle ilgili olduğunu kaydetti.
- 'İhalelerin hiçbirinin yasal aykırılığı yoktur'
Söz konusu ihalelerin yapılmaması, hizmetlerin verilmemesi durumunda haşere üremesi ve salgın hastalıkların yaşanacağının açık olduğunu vurgulayan Türel, bunun sonucu kamu yararı, halk ve çevre sağlığı düşünülerek, ihalelerin yasaya uygun olarak gerçekleştirildiğini bildirdi. Türel, yapılan ihalelerden sonra 4734 Sayılı Yasa kapsamında Kamu İhale Kurumuna yapılan itiraz sonuçlanıncaya kadar, halk sağlığı ve çevre sağlığını korumak, salgın hastalıklarla karşı karşıya kalmamak için önem arz eden işin devamını sağlayabilmek adına, hizmetin devamlılığı için doğrudan temin ve pazarlık usulüyle ilgili yasa hükümleri gereğince usulüne uygun olarak ihaleler yapıldığına dikkati çekerek, bu ihalelerin hiçbirinde yasal hükümlere aykırılığın bulunmadığını ifade etti.
- 'Hizmetin devamlılığı sağlanmıştır'
Dünya turizminin başkenti olarak adlandırılan Antalya'da, turizmin 12 ay devam ettiğini ve 2015 yılı içerisinde kentin yaklaşık 11 milyon turiste ev sahipliği yaptığını vurgulayan Türel, şöyle devam etti:'Bunun yanı sıra G-20 ve EXPO gibi uluslararası projelere ev sahipliği yapan kentimizde bahsi geçen temizlik ve katı atık depolama işlerinin bir gün dahi aksaması, dünya kenti yaptığımız Antalyamız için mümkün değildir. Hizmetin devamlılığı, mahiyeti ve önemi nedeniyle 4734 Sayılı Yasa'ya uygun şekilde hizmetin devamlılığı sağlanmıştır. CHP İl Başkanı, Büyükşehir Belediyemizin hizmetleri karşısında muhalefet olarak çaresizliklerini bir kez daha sergilemiş ve bu çaresizlik içinde siyasi rant kazanmak adına yalan beyanlarla gerçek dışı açıklamalarda bulunarak kamuoyunu yanıltmaya çalışmıştır.'